06-19-2008, 17:17 | #1 |
Milli Mücadelede İstanbul Hükümeti ve Vahdettin
*Yazıyı Mustafa Armağan'dan alıntılarla kendim yazdım.
Milli Mücadelede İstanbul Hükümeti ve Vahdettin “Anadolu’da milli mücadele olurken,Vahdettin hainlik yapıyordu” söylemi birilerinin ağzından hiç düşmüyor.Bu kişiler sadece Vahdettin’i değil meclis-i mebusanı da yerden yere vuruyorlar. Oysa işin aslını bilmiyorlar.Ecdada düşman tarihçilerden öğrenilen subjektif bilgilerle nutuk atıyorlar. İşin aslı nedir biliyor musun? Bilmiyorsan şunları oku: “30 Ağustos zaferinin ardından Ankara’ya çeşitli yerlerden tebrik telgrafları gelir. İstanbul Hükümeti de 11 Eylül 1922 akşamı Mustafa Kemal Paşa’ya çektiği telgrafta gösterilen kahramanlık, üstün gayret ve fedakârlık dolayısıyla tebriklerini iletmiştir.Yani manevi olarak,kalben yanlarında olduklarını bildirmiştir. Tabi İstanbul Hükümeti sadece manevi olarak mı destek göstermiştir? Hayır…! Daha II. İnönü galibiyetinin ardından Kızılay adına başlatılan yardım kampanyasında halktan 1.150 lira toplanmış, resmi tarihlerde hâlâ kendisine “hâin” denilen Sultan Vahdettin Türk askerine verilmek üzere 10 bin, saray mensupları 3 bin, Veliahd Abdülmecid bin, hanımı da 200 lira yardımda bulunmuşlardır (tarih 25 Mayıs 1921’dir). Sakarya zaferinden sonra iyice coşan işgal altındaki İstanbul halkı, işçisiyle, memuruyla, askeriyle, esnafıyla, hatta devlet adamlarıyla gerektiğinde “ihtiyatı elden bırakarak” Anadolu mücahitlerine yardım toplamışlardı. Büyük taarruzun Kızılay yine yardım kampanyası düzenledi.Başta Kızılay’ın fahri başkanı olan Abdülmecid Efendi 500 lira olmak üzere, Ayşe Sadıka Sultan 35, Vahdettin kendisi için 5 bin, hanımı için de bin olmak üzere 6 bin lira, Şehzade Ömer Hilmi ise 100 lira bağışta bulunacaklardır. Ayrıca Sadrazam Tevfik Paşa’nın girişimleriyle bakanlar kurulu üyeleri kendi aralarında 575 lira ile kampanyaya katılmışlardır. İstanbul Hükümeti aracılığıyla Milli Mücadeleye destek bunlarla sınırlı kalmamıştır. Veliahd Abdülmecid ile oğlu Ömer Faruk, cuma namazını padişahların namaz kıldığı bölümde değil, halkın arasında eda etmişler ve burada onların da katıldığı 500 liralık yardım Kızılay’a gönderilmiştir. Bir yandan da manevi olarak İstanbul halkı ve Padişah Vahdettin Milli Mücadelenin yanındaydı.Halk namazlardan sonra dualar ediyor İngilizleri protesto edip Milli Mücadeleye destek veriyordu.Padişah Vahdettin ise 15 Eylül’de Fatih Camii’nde namazını kılan Vahdettin, Fatih’in türbesini ziyaret ederek hatim duasında bulunmuş, şehitlerin ruhlarına fatihalar gönderip Türk ordusunun muzaffer olması duasında bulunmuştur.” Vahdettin'e Sevr'i kabul etti diyenlere cevaben ise Mustafa Armağan'ın bir makalesinde şu bölümü koyuyorum: "Nihayet ‘Sevr’i kabul edenler ayağa kalksın’ denildi. Damat Ferid Paşa bu sırada Padişah’ın salonu terk etmesi için işaret verdi. Vahdettin dışarı çıktı, yandaki odaya geçti. Padişah ayağa kalkınca da salondakiler Hünkâr’a bir saygı eseri olarak ayağa kalktılar. Kendisini bu suretle selamladılar. Öyle ki, bu ayağa kalkışın Sevr’in kabulü anlamına mı geldiği, yoksa Padişah’a hürmeten kıyam mı edilmiş olduğu açık olarak belirmedi. Hatta Ayan’dan Topçu Feriki Rıza Paşa, ‘Biz Padişah’a hürmeten ayağa kalktık, Sevr’i kabul ettiğimizden değil’ diye haykırarak Damat Ferid’in oyununu açıkça protesto dahi etti.” Şimdi o ayağa kalkma meselesi anlaşıldı mı acaba? Özetleyelim o halde: 1) Bir kere bu tür şûralarda padişahın oy hakkı yoktur ki! O, konuşulanları dinler, kararın kendisine bildirilmesini ister ve sonuçta onaylar veya onaylamaz. 2) Ayağa kalkarak oylama yapılması çağrısı yapılınca padişah, konumu gereği dışarı çıkmış ve o çıkarken şûra üyelerinin hepsi saygılarından ayaklanmış, bu da Damat Ferid tarafından Sevr’in onaylandığı şeklinde yorumlanmış, yani oylama tam anlamıyla bir oldubittiye getirilmiştir. 3) Rıza Paşa ise oyuna geldiğini anlayınca oylamayı protesto maksadıyla yerine oturmuş ve bu yüzden de aleyhte çıkan tek oy onunki sayılmıştır." *** Yukarıda ki bilgilerden anlaşılacağı üzere ne İstanbul Hükümeti ne de hain ilan edilen Vahdettin Milli Mücadelenin karşısındaydı.Tam tersine onlar Milli Mücadeleye manen ve madden destek verdiler. Bunu göremeyen kişiler kendisinden utanmalı…!
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
06-19-2008, 17:23 | #2 |
Milli Mücadelede İstanbul Hükümeti ve Vahdettin
Bütün hakim ideolojiler güçlerini kendi tarihlerini yazmaya harcar. Haliyle hepsi kendi istediği gibi olur. Mesele herhalde bu.
|
|
06-21-2008, 05:22 | #3 |
Milli Mücadelede İstanbul Hükümeti ve Vahdettin
Vahdettinin arkasından o kadar çok iş çevrilmiş ki ne yazık ki vatan haini ilan edilmiş...
Rahmetli Bülent Ecevit'te onun hain olmadığını söylemişti |
|
06-23-2008, 13:25 | #4 |
Milli Mücadelede İstanbul Hükümeti ve Vahdettin
Gerçeklere Gözlerini Kapatanlar anca böyle yorum yaparlar.
Belgelendirme için teşekkürler + |
|
07-24-2008, 13:53 | #5 |
Milli Mücadelede İstanbul Hükümeti ve Vahdettin
Vahdetttin'e hain diyen milletine ihanet etmiş olur. Vahdettin Hain Değildir! Esas hain ona hain diyenlerdir.
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|