Tekvandoda Türkiye Şampiyonu olan 11 yaşındaki Gözde Akbayır'ın hayatı dram filmlerini aratmıyor. 40 günlükken annesinin terk ettiği ve babası hapiste olan minik şampiyona, inşaat işcisisi olan dedesi ve babaannesi zorluklar içinde kol kanat geriyor.

Tekvandoda Ankara ve Türkiye şampiyonlukları kazananan 11 yaşındaki Gözde Akpınar'ın hayat hikayesi duyanların yüreğini burkuyor. Annesinin 40 günlük bir bebekken bırakıp gittiği ve babasıyla birlikte babaevinde büyümeye başlayan Gözde'nin en zor günleri babasının cezaevine düşmesiyle başladı. Annesiz büyüyen Gözde, babasının da hapse girmesiyle 8 yaşından itibaren annesinden ve babasından uzak bir yaşam sürmeye başladı. Minik Gözde'ye dedesi, babaannesi ve tekvando hocası sahip çıktı. Dede Serdar Akbayır inşaatlarda çalışıp ekmek parası kazanırken, babaanne Esma Akbayır torunu Gözde'yi elinden geldiği kadar iyi yetiştirmeye çalıştı. Derslerinde çok başarılı olan Gözde, sürekli olarak okulunda takdir aldı ve son olarak Kanuni Koleji'nde burs kazandı. Gözde'nin cezaevine düşen babasının çocukluk arkadaşı tekvando hocası Özcan Ağırdaş ise kendisine emanet edilen Gözde'yi tekvandoda önce Ankara sonra da Türkiye Şampiyonu yapmayı başardı. 11 yaşındaki Gözde, madalyalar ve takdirnameler ile dolu evinde, elinde babasının resmini elinden düşürmeden, babasına kavuşacağı günü iple çekiyor. Zorluklar içinde büyüyen Gözde'ye, Türkiye Tekvando Federasyonu Başkanı Metin Şahin ve Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki yardım ederek, okul harçlığını veriyor.

"ANNEM OLSAYDI"

İlk önce kendisini 40 günlükken bırakan annesini görmek istemediğini belirten Gözde, daha sonra ise gözleri dolu bir şekilde, "Annem olsaydı, babamın olmadığı bu dönemde bana destek olurdu" diye konuştu. En büyük üzüntüsünün babasından uzak kalmak olduğunu ifade eden minik Gözde, "Beni 40 günlükken bırakan annemi görmek istemiyorum. Babamın son başarılarımda yanımda olmasını isterdim. Babam önceden her maçıma geliyordu, bana yardımcı oluyordu. Şimdi yanımda değil ve çok üzülüyorum. Babamı ziyarete gittiğim zaman o hafta neler yaptığımı, maçlarımı anlatıyorum. Açık görüşe gittiğim zaman babamla dövüşüp, şakalaşıyoruz. Herkes bize bakıyor. Herkes bizi izliyor ve ben çok mutlu oluyorum. Babamın yanında olmak beni çok mutlu ediyor" dedi.

GELECEĞİNİ DÜŞÜNÜYOR...

Annesinin yokluğunu hatırladığında gözleri dolan minik şampiyon, "Annemle babamın ayrılmasını istemezdim. İkisi de bana destek olurdu. Babam olmadığı zaman da annem destek olurdu" ifadelerini kullandı. Derslerinde çok başarılı olan Gözde, ileride kendi mesleğini eline alıp, hayat şartlarını düzeltmeyi istiyor. Tekvando yaparken her şeyi unuttuğunu belirten minik şampiyonun en büyük hedefi ise gelecekte Dünya Şampiyonu olabilmek. Babaanne Esma Akbayır ise, maddi yetersizlikten dolayı zaman zaman Gözde'nin babasını ziyarete gidemediklerini ve bu duruma çok üzüldüklerini ifade ederek, "Gözde'nin annesi, kendi annesinin sözüne kanarak 40 günlükken Gözde'yi bırakıp kaçtı. Dedesiyle birlikte bu yaşa getirdik. Babası cezaevine düştü. Bazen ziyarete gidiyoruz. Çok üzülüyoruz. Böyle bir durumu Allah düşmanıma vermesin. Maddi durumumuz çok kötü. Gözde, derslerinde çok başarılı. Sürekli takdir alıyor. Annesi ve babasının beraber olmasını isterdim ama olmadı. Babası buradayken daha mutluydu. Babası, burada olsaydı kızının başarılarıyla gurur duyardı. Cezaevindeyken gazetede Gözde'nin başarı haberi okuyunca ağlamış ve 'Keşke ben de orada olabilseydim' demiş. Maddi durumumuz çok kötü olduğu için bazen babasını görmeye gidemiyoruz. Gidemeğidimiz zamanlar da Gözde ağlıyor. Yakınlarımız ellerinden geldiği kadar yardım ediyor ama onlarda da yok. Yetkililerden bize biraz olsun yardım etmelerini bekliyoruz" diye konuştu.

Gözde'nin tekvando hocası Özcan Ağırdaş da, kendisine emanet edilen minik Gözde'yi tekvando sporunu kullanarak hayata bağlamaya çalıştığını söyledi. Ağırdaş, annesi ve babası olmayan Gözde'nin Türkiye Şampiyonu olabilmesinin çok zor bir olay olduğunun altını çizerek, yetkilerden Gözde'ye yardım elini uzatmalarını istedi.

spor3.com