seviyesini çok iyi anlamış oldu halkımız...

Hadiselerin özüne,ilmine,fayda verici kısımlarını ele alıp değerlendirmek lazım.Taraflı ve münakaşalı hadiselerden kaçınmalıyız.Dini lider olma vasfı da bunu gerektirir...Savaşılacaksa ilim ve bilgi ile savaşılmalıdır.'En üstününüz takva yönünden üstün olandır' düsturunu ne çabuk unutuk?

Halkın Dini cehaletinden yararlanıp meydanı boş sananlara fırsat yok..!
Hocam Ali Kalkancı hakkın'da senelerce milleti uyarırken'de bu Cübbeli hocalarla uğraşıyor,kıskanıyor diyen çoktu sonra mat oldu hepsi...
Köstek olmaya çalışanlara inat sen doğruları söylemeye devam et hocam...
Livatacılara çakma Mehdilere meydanı bırakma..!

adı geçen saşhı seven de olabilir sevmeyen de,övende olabilir yerende,önemli olan bunu saygı çerçevesinde yapmaktır,daha hoşgörülü olmanızı öneriyorum.

Bu arada giriş ücretlimiydi?

Elbette ki saygi çerçevesinde yorum yapmamiz gerekir. Fakat neredeyse Cübbeli hoca'nin sözü geçtigi her konuda bir veya birçok ilahiyatçiyi, hocayi yermek söz konusu. Durum böyle iken bazi kardeslerimizin asiri tepki vermesini anlayisla karsilamak gerekir.

Bir âlimin görüslerini kayitsiz sartsiz kabul etmek ne kadar yanlis ise, onu sapik veya kâfir olarak ilân etmek o kadar yanlistir. Gidip ne idügü belirsiz insanlarin ilminden faydalanirken, durum baska bir cemaat veya mezhepten insanlarin ilimlerinden faydalanmak söz konusu iken durum degisiyor. Yok eger cennetteki yerinizi kaybetmekten korkuyorsaniz, elinizden almayiz... Her halükarda adaletli olan Zât bu durumda da adaleti yerine getirir elbet.

Öncelikle bu haberi Milliyet kaynağından değil Cihan Haber Ajansından alsaydı arkadaşımız alim karalamacılığa katkıda bulunmamış olurdu bunu söyleyelim.

Peki baştan başlayalım. Merkez medya tarafından önceleri açıkları aranıp hakkında olumsuz haberler yapılan Cübbeli zat, Hayrettin Karaman ve Mustafa İslamoğlu gibi hocalara sataşmaya başladıktan sonra keşfedildi. İçerisinde bulunduğu tarikat kültürü ve mezhep körlüğüyle bilhassa Mustafa İslamoğlu'na karşı cephe aldıktan sonra laikçi medya tarafından baş tacı edilen Cübbeli Hoca bu medyanın kendisini kara kaşı için Flaş etmediğini iyi bilsin. Bugün Milliyet İnternet Sitesinin Sürmanşetini niye süslediğini düşünsün.

Ben hiçkimseden korkmam dümdüz bir adamım diye haykıran Cübbeli Hoca Atatürkle ve rejimle ilgili konuşmalarında pergeli çatlatırsasına yaptığı dönüşleri, nasıl süklüm püklüm efendim onu çok yönlü ele almak lazım zavallılıklarını anlatabilir mi?... Kasrı Arifan dergisine astırdığı Atatürk resmine İsmailağa Furkan'dan gelen - biz herhalde siyaset ehli olmadığımızdan anlayamadık Hoca açıklar mısın bunu- laflarına cevap verebilir mi..

Çağı okuyabilmekten biçare şekilde AK Parti hakkında yaptığı karalamaları ve SP destekçiliğini bir İslam alimi olarak kendine yakıştırabiliyor mu?.. Yakıştırır çünkü kendisi alim olmaktan uzak ancak ağzı laf yapan bir tarikat vaizidir.

İBDA mensubu İsmailağa Furkan ekibi için emekli asker kişilere onların tasfiyesinde bizi kullanın sözünü açıklayabilir mi...

Vakit Gazetesine -Hilal Tv'nin reklamını yapmayın, Adnan Oktar'ın reklamlarını yayınlamayın- bağrışına Vakit'ten gelen - Hocalar aleyhine konuşmayı bırak- cevabını düşünüyor mu?..

Yine tutuyorum kendimi devem etmiyorum en net birkaç vakayla bırakıyorum olayı...

Hani Medyaya Çıkan Taviz Verirdi Hocam

Vakti zamanında -eğer bir hoca bunların kanallarına çıkıyorsa bilin ki mutlaka taviz vermiştir mutlaka- diye haykıran Hocaefendi bir anda TV Starı olurken verdiği tavizleri anlatabilir mi... Samimi bakalım taviz verdiğini söyleyemeyiz ama bu mesele çağı okumaktan ne kadar uzak olduğunu gösterdiği için önemlidir.

Mustafa İslamoğlu'nun Dengi Değildir

Müslüman alim mutlaka çağı okuyabilmelidir eğer çağı okuyamıyorsa İsmailağa kültürü gereği irşad faaliyeti sürdürmeli bu alanda devam etmelidir. Mustafa İslamoğlu gibi çağın mütefekkiri tefsir ve fıkıh alimi bir ulemaya karşı HADDİNİ BİLMELİ, konumunu bilmelidir.

Mustafa İslamoğlu Hocamızın 1985'te başladığı Tefsir Derslerinin meyveleri önce 1989 AKABE Vakfı sonrasında 2005'te HİLÂL TV, ve birkaç yıl içerisinde YARIMELİ Derneği ile Kurani Hayat Dergisi olmuştur. Akabe Vakfı Hanımlar Komisyonu ile Umut Gençliği faaliyetleri de devam ediyor. 15 yıllık Tefsir Derslerini Hıtamuhu Misk porogramıyla nihayete erdiren Mustafa İslamoğlu Hoca şimdi Esmaül Hüsna derslerine devam ediyor. Ve bir müjde olarak ileride yapacağı ilk ve özgün programı şöyle açıklıyor:

Müjde Siyeru'l Kuran Geliyor

"Daha önce konulduğunu duymadığım, isim babalığını yapmak istediğim bir disiplin var: Siyeru'l-Kur'an. İsimden de anlaşılacağı gibi Siyer ile Kuran’ın birleştirilmesinden oluşan bir disiplin bu. Kuran’ın adım adım bir toplumu nasıl inşaa edip dönüştürdüğünü nüzul sırasına göre ve nüzul süreci içinde işleyeceğimiz bir ders olacak bu. Maksat, Kur’an’ın bir nesli inşaasının sırrını, süreçlerini, emir ve nehiy haritasını, kavram hiyerarşisini, değerlerin öncelik ve sonralık sıralamasını nasıl yaptığını görmek ve göstermek. Tabî ki aynı şeyi bu çağa taşımanın imkânları üzerinde kafa yormak.

Siyeru'l-Kur'an dersleri muhtemelen iki haftada bir düşünülüyor. Simültane tercüme yoluyla canlı olarak en az bir veya iki dilde verilmesi planlanıyor. Dersler dokümanter olarak işlenecek. Âyetin ve siretin gerçekleştiği yerin haritası anında görüntüde yansıtılırken, ilgili istatistikî bilgiler, şemalar, tarihî ve güncel verilerle ders canlandırılacak ve inter aktif bir yöntem benimsenecek. Anınca canlı yayınla tüm dünyaya verilmesi de planımıza dâhil. Bu dersler bir ekip işi olacak. İnşaallah. Allah muvaffak ederse…

Bunun için şartlarım var: Akabe'nin merkez binası yanındaki arazilerine düşünülen büyük merkezin bitirilmesi... Bu amaca uygun mükellef bir salonun inşaası… Gerekli altyapının temin edilmesi…

Dua buyurun ve her Kur'an talebesi dua etsin de Rabb’im ömür verirse bunu başaralım."

Sabah kalktığında -bu gece de mi uyudum Ya Rabbi- diyerek ümmet için gece gündüz didinen, insanların vahiyle kucaklaşması için Jet Sky ile tatil yapma fırsatından mahrum olan İslamoğlu Hoca'ya bir kısım dar görüşlü çapsız zevatın İslam ahlakından yoksun İhtilaf ahlakını çiğneyen çirkefçe saldırıları Allah'ın izniyle boştur.


Mustafa İslamoğlu'nun bunlara karşı, işte Alim Duruşu dedirten cevabı:
Boykot ve Tekfir Kampanyası

Hoca iyi hoşta...
Şu Diğer hocalara laf vurması pek iyi değil...

İnsanlar herşey de olduğu gibi bu konularda da işlerine geldiği gibi algılıyor nedense.
Oblektif bir şekilde konuyu ele aldığımızda, hocanın kimse ile derdi olmadığını görürüz zaten.
Tek derdi İslâm !.

Söz konusu bay İslamoğlunun internet sitesinde verdiği fetvaları, videolarda övdüğü sapıkları ve elimde olan kitabındaki yanlışları alkışlayacak değilim..

Ortada bir yanlış varsa üstü kapatılamaz, aksine düzeltilir..
Hocamızda bir Âlim olarak üzerine düşeni yapıyor ve bizleri uyarıyor. Rabbim razı olsun, cennette de beraber kılsın inşAllah...

" Cübbeli cennetten bir ırmakdır, ondan faydalanın.."

Mahmud Ustaosmanoğlu.

Kendisine bu kadar insan teveccüh ediyorsa en azından genel manada hoş şeyler sergiliyor demektir . Cüppeli hocanın fevkalede güzel siyer bakışı kutsal anlayışı olabilir , lakin halkın büyük kesimi tarafından bazı yorumları uygun bulunmayadabilir bulunmuyorda, bizler diğer alimler hakkında söylediklerini nazara alarak birbirimiz ile olan ilişkilerimize asla bozmamız gerekir. Senin hocan kötü benim ki iyi mantelidesi ile hareket edilirse vahdet şuurumuz temelde sarsılır önçelikle buna kitlelere mal olan hocalarımız sonra bizler dikkat etmeliyiz.