Mitingde platformdan indirilen başörtülüleri arayıp özür diledi

Türkiye, iki hafta önce üniversiteyi birincilikle bitiren oğlunu tebrik etmek için kürsüye çıkmasına izin verilmeyen başörtülü annenin dramına şahit oldu.



Benzer bir olay geçen hafta Amerika'nın gündemine gelirken, yaşanan ayrımcılık en üst seviyede tepkiyle karşılandı. Her şey geçen hafta başkan adayı Barack Obama'nın Detroit'teki mitingiyle başladı. Obama'nın konuşacağı kürsünün arkasında yer alan platforma oturan başörtülü iki kadın, kampanya görevlisi tarafından aşağıya indirildi. Olay Amerikan medyasında yer alınca kampanya ekibi hemen özür açıklaması yayınladı. Ancak başkan adayı bununla yetinmedi. Söz konusu iki Müslüman Amerikalıyı bizzat arayıp özür diledi. Telefonu cevap vermeyen Hebba Aref'e sesli mesaj bırakan Obama, Shimaa Abdelfadeel ile konuştu. "Bunu kendime yapılmış gibi kabul ediyorum. Her inanç ve kökene karşı ayrımcılıkla savaşmaya devam edece-ğim." diyen Obama, önceki gece yaptığı açıklamada da şu mesajı verdi: "Bayan Abdelfadeel'in özürlerimi kabul etmesinden büyük memnuniyet duydum. Umarım, konuşma şansı elde edemediğim Bayan Aref ve bu davranıştan rencide olan herkes de özrümü kabul eder."


Shimaa Abdelfadeel ve Hebba Aref, Detroit'te pazartesi gecesi Al Gore'un da katıldığı mitingde podyumda oturmak üzere davet almış, ancak miting öncesi yerlerine oturmak için kürsü arkasına gittiklerinde, bir kampanya gönüllüsü tarafından, başörtülü oldukları gerekçesiyle kameraların görüş alanı içindeki platforma oturmaları engellenmişti. Amerikan siyasi miting geleneğinde, konuşmacının kürsüsünün arkasına, destekçilerin oturtulması yaygın bir uygulama. Kürsüdeki konuşmacıyla beraber, televizyon ekranlarına ve fotoğraflara giren bu platforma oturacak kişileri, genelde genç kampanya gönüllüleri "seçmen çeşitliliğini yansıtacak şekilde" belirliyor. Detroit, ABD'de Müslüman nüfusun en yoğun olduğu şehir. Detroit'in yer adlığı Michigan eyaleti ise, 4 Kasım seçiminin en anahtar eyaleti olarak görülüyor. Olayın medyada ilk olarak yer aldığı çarşamba günü bir açıklama yapan Obama'nın kampanya sözcüsü, iki Müslüman kadından samimi olarak özür dilediklerini belirterek, tavrın, kampanyalarının resmi tutumu olmadığını açıklamıştı.

Obama'nın kampanyasından bir görevlinin, iki Müslüman bayanı kürsü arkasındaki platforma almaması, sıradan bir kürsü arkası tartışması olmaktan çıkararak Amerikan medyasında geniş yer buldu.

Medyadan, başörtülülere yönelik tavra eleştiri

Haberi ilk olarak başkent Washington merkezli önemli politika gazetesi "Politico", "Obama'nın toplantısında Müslümanların fotoğrafa girmesi engellendi" başlığıyla duyurdu. Haberde, tavrın, Obama'nın Amerika'nın tüm elementlerini birleştirme politikası ile çeliştiği vurgulandı. Ünlü politika yorumcusu Ben Allen ise Obama'nın kampanyasının, "Obama'nın gizli Müslüman olduğu iddiası" ile mücadele ederken, "bazen sanki Müslümanlığın yanlış bir şey olduğu gibi bir izlenime katkı yaptığı" eleştirisinde bulundu. Huffington Post gibi Demokrat Parti içinde etkili liberal yayın organları, kampanya görevlisinin ayrımcı tavrını eleştirdi. Olay, hafta boyunca Amerikan medyasının tamamında yer aldı. CNN televizyonu ve New York Times başta olmak üzere bazı medya organları ise Obama aleyhinde internette yayılan, "gizli bir Müslüman olduğu" şeklindeki kaynağı belirsiz e-maillerin, Obama'nın kampanyasında bu tür "yanlış ve aşırı" duyarlılıklara sebebiyet verdiğini kaydetti.

KENDİME YAPILMIŞ SAYIYORUM

Obama, Detroit mitinginde başörtülü oldukları için platformdan indirilen iki kadından bizzat özür diledi. Telefonla görüştüğü Shimaa Abdelfadeel'e 'derin üzüntülerini' ileten Obama, "Bunu kendime yapılmış sayıyorum. Ayrımcılıkla savaşmaya devam edeceğim." dedi.


Amerika'da İşleyen demokrasinin gün yüzüne çıktığı an 8)