AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 08-24-2009, 09:52   #1
Kullanıcı Adı
menes
Post Mondros ve Sevr kâbusundan uyanmak-Hakan Albayrak
İrlanda lideri Eamon De Valera, yardımcılarından Michael Collins'i bağımsızlık müzakereleri için Londra'ya gönderirken (1921), ona şöyle bir öğüt vermiş:
"Müzakere masasında bağımsız bir devletin temsilcisi gibi davran. Çünkü bağımsız bir devlet gibi davranmadan bağımsızlığımızı gerçekleştiremeyiz. Bugün sömürge gibi davranırsak, yarın bağımsızlığımızı kazandığımızda bile sömürge oluruz."
Türkiye'nin gücü veya zayıflığı, etkenliği veya edilgenliği, büyüklüğü veya küçüklüğü de büyük ölçüde 'mental' bir mesele.
Mondros ve Sevr kâbuslarının gölgesinde büyük korkular içinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti o korkuları bir türlü aşamadığı için "kurtuluş"un hayrını bugüne kadar göremedik.
Devlet bize mütemadiyen Mondros ve Sevr'i hatırlatıp statükoyu korumaktan başka davamızın olmaması gerektiğini telkin ettiği için daima savunma psikolojisi içinde kaldık ve ileriye doğru bir hamle yapamadık.
En ufak bir statüko değişikliğinde bölünüp parçalanacağımıza inandığımız / inandırıldığımız için statükoyu kanımız pahasına koruduk, fakat statükonun devamı bölünüp parçalanma kâbusunu derinleştirmekten başka bir işe yaramadı.
Bu kısırdöngüden kurtulmalıyız.
Elimizi-ayağımızı bağlayan korku zincirini kırmalıyız.
Dünyamızı karartan, içimizi karartan, ufkumuzu karartan bu karanlık mağaradan çıkmalıyız.
İlk adım: Mondros ve Sevr edebiyatını buruşturup çöpe atmak.
Bu edebiyatta ısrar eden bir Türkiye, korkak, zayıf, edilgen ve küçük bir Türkiye olmaya mahkûmdur.
"Ne Mondros'u, ne Sevr'i ulan? Yırtarım dağları; enginlere sığmam, taşarım!" diyeceğiz ki, dağları gerçekten yırtabilelim.
Dünya artık 30 Ekim 1918'deki dünya değil.
O günlerdeki kapana kısılmışlığımız çoktan mazi oldu.
Artık alabildiğine geniş bir manevra sahamız var.
Sınırlarını aşıp büyümeye müsait bir Türkiye var artık.
Kürt meselesi gibi yaralarını kapatıp bütün haşmetiyle ayağa kalktığı vakit başı göğe erebilecek bir Türkiye…
Bu yöndeki çabalara şiddetle karşı çıkan ve Milli Güvenlik Kurulu'nun "Demokratik Açılım"a verdiği desteği Mondros Mütarekesi'ni imzalamaya benzeten MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli,
'Mondros Ruhu'nu asıl kendisinin temsil ettiğini ne zaman idrak edecek?
Mondros'u, Sevr'i tekrar tekrar pişirip önümüze koyan Devlet Bahçeli ve benzerleri ya Batılıların kurduğu korku imparatorluğunun bekası için çalışıyorlar, ya da ne yaptıklarını bilmiyorlar.
"Demokratik Açılım"a karşı çıkacaklarsa çıksınlar, ama, Allah aşkına, Türkiye'nin önünde psikolojik bir barikat teşkil eden şu Mondros ve Sevr sendromunu aşsınlar artık.
Onlar aşmasa da Türkiye aşıyor.
Onları da aşıyor.


Yeni Şafak

 

menes isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi