01-09-2011, 17:56 | #31 | |
Alıntı:
|
||
01-12-2011, 15:14 | #32 |
Muhteşem Yüzyıl'a uyarı cezası !
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), ''Muhteşem Yüzyıl'' dizisine uyarı müeyyidesi uygulanmasına karar verdi.
Üst kuruldan yapılan yazılı açıklamaya göre, RTÜK'ün bugünkü haftalık toplantısında, Show TV'de geçtiğimiz hafta yayımlanmaya başlanan ve tepkilere neden olan ''Muhteşem Yüzyıl'' adlı diziyle ilgili hazırlanan uzman raporu da gündeme alınarak değerlendirildi. Açıklamada şunlar kaydedildi: ''Yapılan değerlendirmeler sonucunda, söz konusu dizi filmde 3984 Sayılı Yasanın 4. Maddesinin 'yayınların toplumun milli ve manevi değerlerine aykırı olmaması'na ilişkin (e) bendinin, tarihe mal olmuş bir şahsiyetin mahremiyeti konusunda gerekli hassasiyet gösterilmemek suretiyle ihlal edilmiş olduğuna ve ilgili yayın kuruluşunun 3984 Sayılı Yasanın 33. Maddesi gereğince uyarılmasına karar verilmiştir. 3984 Sayılı Yasanın 33. Maddesine göre, Üst Kurul, öngördüğü yükümlülükleri yerine getirmeyen, izin şartlarını ihlal eden, yayın ilkelerine ve bu Kanunda belirtilen diğer esaslara aykırı yayın yapan özel radyo ve televizyon kuruluşlarını uyarır veya aynı yayın kuşağında açık şekilde özür dilemesini ister.'' Bu talebe uyulmaması veya aykırılığın tekrarı halinde ihlale konu olan programın yayınının, 1- 12 kez arasında durdurulacağı ifade edilen açıklamada, söz konusu programla ilgili olarak RTÜK'e 11 Aralık 2010 tarihinden itibaren pek çok şikayet geldiği bildirildi. Şikayetlerde genel olarak programın yayından kaldırılmasının talep edildiği belirtilen açıklamada, ancak RTÜK'ün programlara yayınlanmadan önce müdahale etme veya programları yayından kaldırma yetkisi bulunmadığı vurgulandı. aa (NOT: Aslında çok yetersiz bir ceza. Bir an evvel yayından da kaldırıldığını görebilmeyi ümit ediyoruz.) |
|
01-12-2011, 16:16 | #33 |
Bir Osmanlı(!) dizisi Yahudileri zengin ediyorsa o dizi beş para etmez dizide kullanılan kumaşlar Vakko'dan ve emin olun Türklerin tasarladığı bir dizi değil..
Kanunin'in ömrü at sırtın da geçti at..! Yahu İstanbul da saray da durmuyordu ki bunlar biniyorlardı ata gidiyorlardı 6 ay sonra geliyorlardı.. Kanuni Osmanlı topraklarını iki katına çıkardı bunu sarayda cariyelerle gönül eğlendiren birisi yapamaz adamın ömrü yollar da geçti doğru düzgün saraya bile girmedi... Halbuki dizin'in fragman'ın dan ve yorumlarından anladığımıza göre eline kılıcı almış mal gibi saray da dolanıp cariye kovalayan bir şahsiyet var..! |
|
01-13-2011, 09:44 | #34 | |
Alıntı:
Bu iki yüzlülüğü nasıl yapabiliyorsunuz arkadaşlar. Bu arada dizi muhteşem. Osmanlı'nın gücünü ihtişamını gözler önüne seren bir dizi. Ulakların başları önde gelmeleri, padişahın Osmanlı'nın gücüyle kendinden emin özgüven içerisinde konuşmaları. Bunlar çok güzel. |
||
01-13-2011, 10:57 | #35 | |
Alıntı:
20 senesi savaşmadan neredeyse yani çok şaşırılacak bir şey yok... Ayrıca mustafa filmi niye bu kadar zorunuza gidiyor iki yüzlülüğün alası adam sarı zeybeği çektiğinde pek bir el üstünde tutardınız... Sarı zeybekte anlatılanlar doğru mustafa yalan öylemi . Konu İntifada tarafından (01-13-2011 Saat 11:02 ) değiştirilmiştir.. |
||
01-13-2011, 12:31 | #36 |
Biliyorum ki biz tarih dizisi falan yapamayız. Çünkü her şeyden önce, bakış açısının, perspektifin kurgusunu beceremeyiz. Münakaşalardan sonra o dizinin birinci bölümüne şöyle bir baktım. İlk motifler; harem, kelle uçurmak, entrika. Buradan girmiş. Böyle girersen işin içinden çıkman zor olur tabii. Fonunu böyle oluşturdun; şimdi üzerine ne koyarsan koy, ilk etkilerin gölgesinde kalır. Bu bir biyografi değil ki. "Muhteşem" bir tarih kesitini vereceksin. O böyle verilmez. Özeli fon yapınca, onun gölgesinde kalır her şey. Kazanılan bir zaferi işleyip vermeye zaten teknik imkânların yetmez. Ama özeli, kare kare nokta nokta yüreklere işletmişsin; işte o kalır! Peki nerede "muhteşem" yüzyıl?
Ana kameranın konulduğu yer yanlış. Ana kamera, seyirciyi oturttuğun ana bakış açısıdır. O açı da, Topkapı Sarayı'nın haremini gösteriyor. Şurayı burayı fethetmesi teferruat; seyirci, saraya dönüşü bekleyecek ilgi duymak için. "Hürrem ne dedi, ne gibi entrikalar çevirecek, ne olacak?" Böyle düşünülerek seyredilecek. Çünkü elimizdeki tek orijinal ve kolay malzeme Topkapı Sarayı! Yabancılar Napolyon'un Rusya seferini nasıl vermişlerdi? Biz yapamayız ki o işleri. Bizimkilerin yapacağı, saraydaki insan hikâyelerini zayıf rivayetlere ve hayal gücüne göre anlatmak. Tabii o zaman da tepki alır. Bunlar düşünülmeliydi. ... Sadece Osmanlı için söylemiyorum. Toplum bazı kişilikleri iyi yönde idealize eder. Bunun ekseriya bir zararı yoktur ve bu tavrın karşısında özenli olmak gerekir. Ben bilirim, o bilmese de olur ve zaten öyle bir bilgiyi taşıyamaz. O bilgi olmadan da doğruları anlatmak mümkün, onu niçin sarsarak zayıf ilgilerinden de yoksun bırakayım? Çok önemli bir meseledir bu. Bir fikrî olgunluk meselesidir. Bu meseleyi halledememiş olanın çok şey bilmesi de bir işe yaramaz. "Bilgide bilgeliği kaybeden" çok bilmese daha iyi olur. Ahmet Selim. |
|
01-13-2011, 12:48 | #37 |
Konu hakkındaki en sıkı yorumu Ahmet Turan Alkan yapmıştır. Tavsiye olunur.
|
|
01-13-2011, 12:49 | #38 | |
Alıntı:
Sarı Zeybek ile Mustafa'yı yaratılan ortam olarak karşılaştıramazsın bile. Mustafa filmi için yapılan reklamlar ile Sarı Zeybek için yapılanlar bir değil. Mustafa filmi gerçekleri yansıtıyordur tamam ama sizin gibi bu gerçekleri işine geldiği gibi kullanan bir düşünce varken bu film çekilmemeliydi. Yoksa Mustafa gibi bir filme karşı değilim fakat şanlı Türk tarihinde derin bir yeri olan bir önderin öncelikle kahramanlıkları, liderliği, savaş becerileri, cesareti, boyun eğmeyişlerini anlatan ve sömürge altındaki bir millete bağımsızlığını kazandıran bir lider özelliğini öne çıkaran bir film çekilmeliydi. Mustafa gibi bir film daha sonra çekilmeliydi. |
||
01-13-2011, 12:54 | #39 |
Valla koruma kanunu olmasa daha ne filmler çekilir ama...
|
|
01-13-2011, 12:56 | #40 |
|
|
Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir) | |
|
|