02-04-2012, 15:12 | #1 |
Mümtaz'er Türköne'den şamar gibi cevap
Mümtaz'er Türköne'den şamar gibi cevap
03.02.2012 - 21:40 Profesör Doktor Mümtaz'er Türköne, geçtiğimiz gün Aydınlık gazetesinde yer alan ve kendisini darbecilikle itham eden bir haber üzerine şamar gibi bir cevap verdi. Türköne'nin açıklaması şöyle: 1917 Bolşevik devrimi ile, 1995'de Azerbaycan'da vuku bulan darbe teşebbüsü arasındaki ilişkim arasında sadece şu fark var: Birincisini kitaplardan, ikincisini gazetelerden öğrendim. Azerbaycan darbesi hakkında bildiklerim, sadece gazetelerde okuduklarımdan ibarettir. 1995 tarihinde vuku bulan bu hadise ile benim aramda kurulan ilişki bütünüyle asılsızdır. Demokrasi ve hukuk dışındaki bütün siyasî yöntemlere prensip olarak karşıyım. Nitekim bu iftira sadece bir kahvehane muhabbeti üslubu içinde dile getirilmekte; herhangi bir belgeye dayanmamaktadır. Anlaşılan odur ki: Beni ve savunduğum fikirleri yıpratma amacı taşımaktadır. Çamurun izine dikkat çekmek üzere bu açıklamayı kamuoyu ile paylaşıyorum. Bu iftirayı ortaya atan Aydınlık gazetesine karşı tazminat davası açtığımı da ayrıca bildiriyorum. zaman
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
02-04-2012, 16:31 | #2 |
bu adam üzerine çok gelmeye başladılar ama seviyorum bu adamı tam da benim gibi düşünüyor. Akıllı adam ne de olsa ama atatürkçülük kurumunun başına atanması yanlıştı tabi atatürkçü olmayan bir kişinin o kurumun başında durması sadece kendisine zarar.
|
|
02-04-2012, 16:49 | #3 |
Yanlış değildi, atama yapıldıktan sonra yapmış olduğu çıkışlar yanlıştı sadece. Bu kadar aleni bir şekilde dile getirilen söylemler şahsımda bile tepkiye sebep olmuştur. Ki bu noktada hassasiyeti bulunan kitlelerin tepki göstermemesi muhaldir. Aynı zamanda şu yağlı kazık tespiti tam bir fantezi ürünüdür. Velhasıl giderek paranoyalarının etkisi altında kalmaya devam ediyor.
|
|
02-04-2012, 19:28 | #4 |
Sayın Türköne son zamanlara güzel yazıp söylemleriyle iyi ses getiriyor..buda bazı kesimlerce sindirilemiyor vesselam
|
|
02-04-2012, 19:44 | #5 |
Son zamanlarındaki söylemleriyle aslında bir çok tabu yıktı ve birileri bu yıkılmışlığın acısıyla nereye sataşacaklarını şaşırmış.Türköne'nin son söylemlerini dikkate alırsak Türkiye'de bu söylemleri üç dört yıl öncesinde bile söylenemiyordu.
|
|
02-04-2012, 23:06 | #6 | |
Alıntı:
onun için oraya atatürkçü biri gelmesi başlı başına orayı kutup yapardı amacından saptırırdı. Mümtazer türköne Atatürke saygı duyan ve onun herzaman tanıtılıp örnek alınması gerektiğini söyleyen bir insan. onun karşıtlığı ise 'atatürkçülük' paranoyasınadır. atatrkten ve getirdiklerinden nemalanmaya onunla beslenmeye onunla iktidar kazanmaya çalışanlaradır. onun için atatürk dil kurumuna amacını saptırmayacak adil bir şekilde işini yürütebilecek bir insandı mümtazer türköne. fakat kendi çapında haklıydı bırakmakta. fakat kendisine yediremeyenler hala bu yollarla hıncını alma peşindeler... ama farkında değiller tabi sert kayaya çarptıklarının... |
||
02-05-2012, 01:05 | #7 | |
Alıntı:
Yapmayın etmeyin yahu! O söylemler her ne kadar doğru da olsa, yaşanan konjektörü dikkate alırsak olumlu bakıyor musunuz ? Dobra olmak bazen güzel bir haslet iken bazen hayatı içtimaiyesini olumsuz yönde etkileyen bir argüman olabilir. Atanmasından sonra oluşan tepkilere karşı biraz daha hümanist mesajlar verse daha iyi olmaz mıydı ? Mümtaz'er Türköne'nin tek bir hedefi var sanırım o da vekil olabilmek. Bu söylemler popülaritesini de oldukça artırdı. Bilinçli bir şekilde yapıldığı kanısındayım. Vekil olursa eğer milleti için çalışan bir vekil değilde gündemden düşmeyen bir vekil olacağı da kesin. Kim bilir belki okuyucu kitleside oldukça artmıştır. |
||
02-05-2012, 01:17 | #8 | |
Alıntı:
ben Mümtazer Türkönenin yazılarını söyleşilerini yakından takip ediyorum ve kendisinde sizin gördüğünüz aşırılığı ve vekil olma, gündemde kalma gibi şöhretperest bir haslet görmüyorum... alışık olmadıkları bir karşıtlığa karşı kullanılan argümanlar bence daha acımasız ve zarar verici.. bence bizde koşullama haline gelen bir hastalığı söylemek istiyorum; alışılmışın dışındaki görüşleri düşünceleri olanları susturmak... bu hastalık bize cumhuriyetin ilk yıllarından kalma... ve bu hastalık yüzünden belkide kaç aydınımızı, düşünürümüzü, alimimizi kaybettik/kaybediyoruz. |
||
02-05-2012, 09:48 | #9 |
Mümtaz'er Türköne'nin tek bir hedefi var sanırım o da vekil olabilmek. Bu söylemler popülaritesini de oldukça artırdı. Bilinçli bir şekilde yapıldığı kanısındayım. Vekil olursa eğer milleti için çalışan bir vekil değilde gündemden düşmeyen bir vekil olacağı da kesin. Kim bilir belki okuyucu kitleside oldukça artmıştır
Nerden çıktı vekillik arzusu istese olurdu zaten. Darbeci zihniyet için verdiği mücadele onun çok daha diri tutuyor. |
|
02-05-2012, 10:25 | #10 | |
Alıntı:
Ben eski eşinin aday olmaktan vazgeçmesinden sonra kesin listeye girer diye düşünüyordum ama olmadı. Kendi tabiriyle boyunun ölçüsünü aldı. Konu Garibüzzaman tarafından (02-05-2012 Saat 10:27 ) değiştirilmiştir.. |
||
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|