07-13-2008, 02:04 | #1 |
Mürekkep ve Deniz ....
Çağırsan beni sana yüzüm narçiçeği Yüreğimi bastığın yere layık göremem Ellerimi uzatsam başka bir kirli Gözlerine baksam başka bir kirli Kelimeler eksik, özrüm kabul olsun yeter Şanındandır tebessüm, iyilik şanındandır Uzaktan bak da geç dünyaya değer Kalbimi örten şu kurşun gibi ağır Korkulardan sonra kimsesiz kaçak Soldukça soluyor karçiçeği Vurdukça vuruyor eşyadan rüzgâr Söndü sönecek yaktığım mum İçimi deşiyor her uzaklık senden Saplanıyor kalbime kör bıçak Avcının peşinde, kanat/d’ım taş sularda Kuruyan bir yanım var suyuna hasret bekler Yangınımdan kurtardığım tek şeyi Gece nöbetlerinde kuşandığım yolu Bir yâr andı gibi unutmadım korudum Şimdi yaklaşan korkulu bir kaçışın Yadigârı diye denize döküyorum “Ne ki mürekkep denize dökülmüşse” Diye hüznümden neşe çıkaran Bilsin siyah mürekkep artık deniz oldu Yüreğim çöl, aklım kayıp bir deve Özrümden başka armağanım yok Sevinmen için döndüm kaçtığım yere Kirli, siyah mürekkebin ne hükmü var Merhamet adlı denizde Hüsnü Cemal
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|