09-03-2010, 18:14 | #1 |
Musa Anter (Ape Musa) Kimdir?
Musa Anter (d. 1920; Nusaybin – ö. 20 Eylül1992; Diyarbakır) Kürt asıllı yazar ve şair. 1918 yılında nusaybin'in zivin köyünde doğdu. ilkokulu mardin, orta ve liseyi adana'da okudu. öğencilik yıllarının yaz aylarında suriye'ye giderek türkiye'den kaçan kürtçülerle tanıştı. bunlar kamuran bedirhan, osman sabri, haco ve emini ahmet'di. Beş arkadaşıyla Kürdistan'ı kurtarma cemiyeti'ni kurar. İlk gözaltı öğrencilik yıllarında Dersim isyanı sırasında olur. Mustafa Kemal'in annesi Zübeyde hanım'a sövdüğü için 45 gün gözaltında kalır. Anter Ağa'nın oğlu olduğu için Mustafa Kemal tarafından affedilir. 1941 yılında İstanbul'a gider. İstanbul hukuk fakültesi'ni bitirir ama avukatlık ve savcılık yapmaz. 1959'da 49'lar ve 1970'lerde devrimci doğu kültür ocakları ve 12 eylül döneminde de kürtçülük propagandası yapmaktan tutuklanır. İlk defa 1934'te tutuklanan anter, toplam 10 yıl hapis yatar. Evli ve üç çocuk babasıdır. 1971'de kapatılan tip'in yöneticileri arasında yer alan anter; pkk çizgisindeki özgür gündem ve yeni ülke gazetelerinde köşe yazarlığı yaparken, Diyarbakır'da silahlı bir saldırı sonucu 20 eylül 1992 tarihinde öldürüldü.
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
09-03-2010, 18:20 | #2 |
Pkk destekçisi yani...
|
|
09-03-2010, 18:30 | #3 |
Kod Adı; Yeşil
Kurban; Musa Anter Siyasi cinayetler tarihinin önemli duraklarından biri de Musa Anter'in öldürülmesidir. Bu öylesine bir suikasttır ki, içinde Jitem'den derin devlete, Yeşil Kod adlı Mahmut Yıldırım'dan, çok şey bildiği için öldürülen Binbaşı Cem Ersever'e kadar pek çok sırrı da içinde barındırır. Ve tabii ki her zaman olduğu gibi kanlı elleri ve karanlık güçleri de... Yer Diyarbakır. Olayın aktörlerini yavaş yavaş tanıyacağız... Ama otelden çıkan bu yaşlı adam asıl kahramanızım, ya da Kurbanımız: Musa Anter... Musa Anter ve yeğeni Orhan Miroğlu, Diyarbakır'daki otelden çıktıklarında hava çoktan kararmıştı. Yanlarına yaklaşan taksiye bindiler. İçinde tanıdığı Şırnaklı Hamit vardı. Musa Anter kendisini ölüme götürecek olan otomobile adımını attığı gece 72 yaşındaydı. Hiçbir şeyden şüphelenmemişti. Sadece 'Kanlı olayların bastırılması için arabuluculuğa gittiğini' zannediyordu. Pusu birkaç kilometre ötede kurulmuştu. Silvan yokuşunun başında arabanın yolunu kesmek için bekleyenler Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım ve ekibiydi. Yani Abdülkadir Aygan, Hogir ve Mustafa Deniz. Temiz bir suikast olacaktı. Issız karanlıkta birkaç kurşun yeterliydi. Sonuç; Ölü bir ihtiyar! Yani 72 yaşındaki Musa Anter... Ama nedense dakikalar geçiyor, beklenen taksi gelmiyordu. Aynı dakikalarda taksinin içindeki Musa Anter, yanındaki Şırnaklı Hamit'ten şüphelenmişti, çünkü şehir dışına doğru yol alıyorlardı. Araçtan inmek istedi. Hamit dirense de Anter arabayı durdurdu ve yeğeni ile indiler. Diyarbakır'ın ara sokaklarından otele dönmek için yürürlerken Şırnaklı silahını çekti... HAMİT İŞİ BİTİRMİŞ... Devamını Silvan yolunda onu öldürmek için bekleyen Yeşil'in adamı Abdülkadir Aygan'ın itiraflarından öğrenelim; "Hogir, ben, Mustafa Deniz, Ali Ozansoy, Yeşil'in Land Rover'ıyla Silvan yolunun çıkışındaki tepeye geldik. Ali Ozansoy ana telsiz istasyonunda bekliyordu. Hogir'le ben yokuşun başında kaldık. Yeşil, yanına Mustafa Deniz'i alarak tepeye doğru devam etti. Hamit de otele Musa Anter'i almaya gitmişti. Plana göre Hamit, Anter'i bir taksiyle buluşma noktasına getirecek ve Hogir de onu orada vuracaktı. Ama aradan iki saat geçmesine rağmen Hamit'ten ses çıkmadı. Hogir tedirgin olmuş ve telaşlanmıştı. 'Bu işte bir bokluk var. Polis bizi yakalarsa fena olur' dedi. Yürüyerek Yeşil'in yanına gittik. Bu sırada şehirden siren sesleri yükseldi. Yeşil, telsizi polis kanalına çevirmişti. Biraz dinledikten sonra, 'Ortalık karıştı, ne olduğu anlaşılamıyor, merkeze gidelim' dedi. Merkeze geldiğimizde Ali Ozansoy, 'Hamit, Ape Musa'yı (Musa Amca) vurmuş, işi bitirmiş' dedi. Biraz sonra Hamit geldi ve 'Tamam vurdum' dedi. Hogir, 'Niye yanımıza getirmedin de orada vurdun' diye sordu. Hamit de olayı şöyle anlattı; 'Taksiye bindirdikten sonra şehir dışına çıkacağımızı söyledim, şüphelendiler. Yanında yeğeni de vardı. Seyrantepe'ye geldiğimizde ben lafı dolaştırarak onları oyalamaya çalıştım. Baktım dönmek istiyorlar. Arabadan indirdim. Zaten geldik, dedim. Önden yürümeye başladım. Onlar arkamdan geliyordu. Silahımı çıkardım, ikisini de vurdum." Şırnaklı Hamit'in üzerinde, Yeşil'in verdiği 14'lü Uman marka tabanca vardı. Silahı bir çöp tenekesine atmış, iş böylece tamamlanmıştı. |
|
09-03-2010, 18:31 | #4 |
Kürt halkının hak mücadelesinin savunucularından başbakanım gibi rahmetle minnetle anıyorum...
|
|
09-03-2010, 19:05 | #5 |
Bu yeşil çok taşın altından çıkıyor.Yaşayıp yaşamadığı da gerçi meçhul anlamadım gitti
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|