MUTEZİLE
Emeviler döneminde ortaya çıkmıştır, Abbasiler döneminde islam düşünce alemini uzun bir süre işgal etmişlerdir. Alimlerin çoğunluğuna göre bu fırkanın başı Vasıl b. Ata’dır. Vasıl b. Ata Hasanı Basrinin ilmi sohbetlerinde hazır bulunurdu. Bir gün asırlar boyu insanın zihnini meşgul eden büyük günah işleyenin durumu meselesi ortaya çıktı. Vasıl b. Ata, Hasan-ı Basriye muhalefet ederek ben büyük günah işleyenin kesinlikle mü’min olmadığını, mü’minlikle kafirlik arasında bir derecede “el menziletü beynel menzileteyn” bulunduğunu söylüyorum dedi ve Hasan-ı Basrinin meclisinden ayrılarak camide kendisine başka bir meclis kurdu.
Mutezililere göre mezhebleri Vasıl b. Ata’dan çok öncedir. onlar ehli beytten çoklarını kendi mezheblerind3en olduğunu iddia ederler. Bunlar tevhid, adalet, vaad, vaid, el menziletü beynel menzileteyn emr-i bil maruf nehyi anil münker prensiplerini birlikte kabul eden kimseye mutezile derler. Mutezileler ALLAH’ın vaad ettiği her şeyin gerçekleşeceğini şiddetle savunmuşlardır. Ayrıca bunlar büyük günah işleyenin ne mü’min nede kafir olduğuna ikisi arasında bir mertebe de bulunduğuna inanırlar. Bu mezheb iyiliği emretmek, kötülüklerden sakındırmak prensibine sıkı sıkıya sarılmışlardır. İnanç meselelerini ispat için akli hükümlere baş vururlardı. Bu mezheb bazı görüşlerini yunan ve eski felsefeden almışlardır. Abbasiler döneminde mutezileler artan sapık görüşlere karşı devlet tarafından kullanılmışlardır.
|