AK Gençliğin Buluşma Noktası
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 01-07-2012, 17:28   #1
Kullanıcı Adı
Ebuzer
Standart Mustafa Kamalak Suriye'yi Ziyaret Etti / Katil Beşşar'la El Ele Kol Kola!
.

İç savaşın eşiğindeki Suriye'ye giden Saadet lideri Kamalak, burada "istenmeyen adam" ilan edilen Esad ile görüştü.

Suriye ziyaretinin son gününde beraberindeki heyetle birlikte Beşar Esad tarafından kabul edilen SP lideri Mustafa Kamalak, Esad tarafından kapıda karşılandı.

KIBLEMİZ BİR

Samimi görüntülerin oluştuğu görüşme, yaklaşık 1 saat sürdü. Esad'a üzerinde ayet bulunan bir tablo hediye ederek, "Peygamberimiz bir, kitabımız bir, kıblemiz bir" diyen Kamalak, Türkiye ve Suriye halklarının kardeş olduğunu vurguladı.

KAPIYA KADAR UĞURLADI

Görüşme sonrasında Esad, el ele olarak Kamalak ve ekibini kapıya kadar uğurlarken, görüşmenin detaylarına ilişkin SP lideri Kamalak'ın Şam'da kaldığı otelde bir açıklama yapması bekleniyor.

ABD VE İSRAİL VAR

Kamalak dün cuma namazını kıldığı Emeviye Camii'nin müftüsü Ramazan el-Buti, bir görüşme gerçekleştirmişti. Milli Görüş'ün tek temsilcisi Saadet Partisi olarak İslam Birliği'nin kurulması için çalışıyoruz" diyen Kamalak, "İslam coğrafyasında yaşanan karışıklıkların arkasında ABD ve İsrail'in olduğunu düşünüyoruz. Bundan dolayı kardeşler arasındaki ihtilafların giderilmesi için buradayız" ifadelerini kullandı.
Buti ayrca, AK Parti hükümetinin Suriye'ye yönelik politikalarını eleştirerek, "Umarım Türk hükümeti yaşananları gördükten sonra yanlış yolda olduklarını göreceklerdir. Hatadan dönmek erdemdir" diye konuşmuştu.

internethaber

 


Konu Ebuzer tarafından (01-07-2012 Saat 17:31 ) değiştirilmiştir..
Ebuzer isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 01-07-2012, 17:29   #2
Kullanıcı Adı
Ebuzer
Standart



Konu Ebuzer tarafından (01-07-2012 Saat 17:31 ) değiştirilmiştir..
Ebuzer isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-07-2012, 17:32   #3
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart
Evini kurtlar vadisine çevirdi,habare bak
  Alıntı ile Cevapla
Alt 01-07-2012, 17:32   #4
Kullanıcı Adı
Ebuzer
Standart
Alıntı:
Azap Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
"İslam coğrafyasında yaşanan karışıklıkların arkasında ABD ve İsrail'in olduğunu düşünüyoruz. Bundan dolayı kardeşler arasındaki ihtilafların giderilmesi için buradayız."


Yazık..
Erbakan Hoca'nın kemikleri sızlıyor..
Ebuzer isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-07-2012, 17:32   #5
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
ayar oluyorum bunların bu ulusalcımsı hallerine...
aferin size...
israilin filsitinde yaptığı katliamlardan ne farkı var esadın yaptıklarının...
müslümanmı seçiyor yoksa saadet partisi ?
bu karikatür armağanım olsun sp ye...


  Alıntı ile Cevapla
Alt 01-09-2012, 03:08   #6
Kullanıcı Adı
EZEL
Standart
Evet Mustafa Kamalak'ın Suriyeyi ziyaret etmesini eleştirenler birde bunlara yorum getirebilirmi ?

















EZEL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-09-2012, 15:42   #7
Kullanıcı Adı
redyellow
Standart
[IMG][/IMG]















Alıntı:
EZEL Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Evet Mustafa Kamalak'ın Suriyeyi ziyaret etmesini eleştirenler birde bunlara yorum getirebilirmi ?






























Alıntı:
Gazi Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster


Tablonun anlamı :Araf suresi ayet 199:"Sen af yolunu tut, iyiliği emret, cahillerden yüz çevir."

Bu Esad'a verilen en güzel bir mesajdır.

Cahiller bunun bir tablo olmadığını,bir Kur'an mesajı olduğunu bilmelidirler.
.[/CENTER][/SIZE][/COLOR]





Alıntı:
_Davam_ Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Cihadın en üstünü zalim idareciye hakkı söylemektir












Alıntı:
redyellow Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kamalak’ın Suriye ziyareti

Müslüman Alimler Birliği’nin (UMAB) 40 bin üyesi varmış. Namını “alim” olarak tescilletmiş 40 bin insanın varlığı, belki kimileri için bir övünç vesilesi olabilir. Ancak bunun ardından şunu da düşünmemiz gerekmez mi; acaba adını “bahadır”, “alperen”, “gazi” olarak tescilletmeyi kafasına koymuş kaç kişi ve kurum vardır?

“Çağımızda böyle bir şey mi olurmuş!” diyecek olanlara, günümüzde 40 bin alimin bir çatı altında toplanması karşısında kimsenin çıkıp onlara “ortaçağdan mı fırladınız?” demediğine göre, hatta pek tabii bir vaziyet içinde çeşitli biçimlerde önemli-önemsiz icralarda bulundukları da vaki iken, bizim de neden bir Moğol ve Haçlı istilasından hiçbir farkı olmayan plan ve projelerin yürürlüğe konulduğu şu zamanda bütün bunlara karşı doğması gerekenin niye bir türlü doğmadığını sormaya hakkımız yok mu?

Yıldırım Beyazıt’ın Ankara Savaşı’nın ardından “Bursa alimlerine” yaptığı sitem dolu bir gönderme rivayet olunur. Bu alimler Yıldırım’a daha fazla Batı’ya yönelip de gücünü oralarda heba etmek ve yeni Haçlı seferlerini kışkırtacak fetihler yapmak yerine, İslam dünyasının kalbine doğru; Şam’da, Bağdat’ta, Kahire’de, İsfahan’da at oynatıp, asıl oralarda adına hutbeler okutmasını tavsiye ve telkin ederler.

1402’deki kahredici savaştan 6 yıl önce Niğbolu’da Avrupa’nın en seçkin süvarilerinden müteşekkil Haçlı şövalye ordusunu tamamen imha eden Yıldırım Beyazıt, önünde mukavemet gücü bütünüyle kırılmış geniş Avrupa düzlükleri dururken, o telkinlere uyarak döner ve önce Gaza beyliklerini tepeler, ardından yukarıda zikredilen büyük merkezlere doğru harekat başlatır. Fakat Ankara Savaşı’nda bozgun yiyip Timur’a esir düşünce aklına ilk olarak Bursa uleması gelir. Telkinciler artık yanında yoktur.

İçlerinden pek çoğu da Timur’a ulaklar gönderip bağlılık bildirme yarışına girmiştir. (Bugün kimilerinin Haçlıların düşmanlarına ölüm fetvaları vererek NATO’ya yaptıkları bildirimler gibi.) Bir Hoca Nasrettin bu ihanet furyasından ber’idir. O da zaten Bursa ulemasından değildir.

Rivayet edilir ki Beyazıt, yüzüğündeki zehri içmeden önce oğullarına bir yolunu bulup haber salar ve payitahtı “ulema şehri” olan Bursa’dan, “gaziler-cengaverler şehri” olan Edirne’ye taşımalarını vasiyet eder. Öyle de yapılır. Kızıl Elma’nın Doğu’da kardeş kanında değil, Batı’da kafir ufuklarında aranmasına kalınan yerden devam edilir.

***

Şimdi Türkiye’deki vaziyet elbette 1402’nin hemen öncesi değil. En azından önümüzde zayıf düşmüş, davetkar Avrupa düzlükleri uzanmıyor. Fakat gerimizdeki durumun vahameti birilerini fırsatçı maceralıklara sürüklüyor olabilir.

İslam dünyasında son yıllarda siyaset denilen kurumun aldığı hakim vaziyet, işgalcinin arzu ve direktiflerine paralel bir konumda yer almak, ya da en azından onunla uzlaşmaz bir karşıtlık içinde bulunmamaya özen göstermek şeklindedir. İstikametlerini bu minvalde belirledikleri gibi bir de kendileri gibi davranmayanları değiştirip dönüştürme görevi üstleniyorlar ki o zaman mevzu “korkaklık” bahsinden çıkıp daha vahim bir durum arz etmeye başlıyor.

Arap Baharı zemininde “devrim” yaptıkları iddiasında bulunanların, niye İsrail ve ABD’ye tavır almadıkları sorulduğunda, anti-devrimci pasifist politik yapıların diliyle “dengeleri gözetmek siyasetin gereğidir” cevabını vermeleri, siyasi anakronizmin sınır tanımaz cehaletini gözler önüne seriyor. Ülkesinin Batı karşıtı iktidarına karşı en şedit yöntemleri yürürlüğe koymak konusunda hiç tereddüt etmeyenler, bırakın ABD ve İsrail’e tavır almayı, kendilerine olan Batı desteğini izahta artık tevile bile gerek duymuyorlar. Bu cehalet ve pervasızlık, siyaset bilimine ve kavramlarına parende attırmayı onlar için çocuk oyuncağı haline getiriyor.

İşte bu yüzden İsrail’e karşı silahlı mücadele veren Hamas ve Hizbullah gibi İslam’ın yüz akı kurumları nezdinde dahi çokbilmiş bir eda ile onlara da “siyaset öğretmek”le kendilerini vazifeli hissediyorlar. Düştükleri komik durumun farkında bile değiller.

Elbette bir de bunların dışında kalanlar var.


Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak ve beraberindeki parti heyetinin Suriye’de geçirdiği 3 gün, Türkiye’de siyaset üretiminin, halen ve bütünüyle paranın ve belirli güç merkezlerinin tekelinde olmadığını ispatlamıştır.


Sırf bu bile sadece Saadet Partisi ve İslami camia için değil, bütün Türkiye kamuoyu için dev bir kazanımdır. Akdeniz’in yıllar sonra tekrar savaş gemilerinin gövde gösterilerine sahne olduğu ve 100 yıl önce yarım kalan paylaşım mevzunun, yani “Şark Meselesi”nin yeniden raftan indirildiği şu günlerde Kamalak’ın Suriye’ye gidişi, “gidebilmesi, gitmeye güç yetirmesi”, bu gelenekteki kurucu önderliğin canlılığına işaret ettiği gibi, memleketin merkezi siyasetinin önümüzdeki süreçte hangi mecrada akacağını da ortaya koymuştur.

Millet için yarının siyasetini çatacak olanlar, kendine işkence sesleri dinletilen ve sıranın artık onda olduğunu söyleyerek uğursuz bir bekleyiş içinde çabucak çözülmesi istenen tutsak konumundaki Şam’a giderken, pusuda bekleyenlerin eyyamcı kurnazlıklarına aldırmazlar bile.



Ali Eyvaz
[email protected]

Ali Eyvaz / Kamalakın Suriye ziyareti - En Doğru ve Güncel Haber
redyellow isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-08-2012, 02:44   #8
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
şu olayı eleştirmeyen milli görüşçü varmıdır merak ediyorum...
yok eğer varsa ilke ve hakikatın yerini holiganizm almıştır onun için...
  Alıntı ile Cevapla
Alt 01-08-2012, 03:00   #9
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Milli görüş tabanında bu olay rahatsızlık oluşturabilir. Mustafa Kamalak'ın bu tavrından sonra Fatih Erbakan'ın, Saadet Partisi'ndeki liderlik şansı artmıştır diye tahmin ediyorum.
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-08-2012, 03:08   #10
Kullanıcı Adı
Cerrah
Standart
Hani Saadet partisi İslam coğrafyasında Ak partiden daha itibarlıya o düşüncenin ürünü bu.
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi