redyellowun yıllardır arkasına sığındığı taktik...
cevap olmadığı zaman demogoji yapar...duygu sömürüsü yapar...

Bazen tartışmanın, yazmanın anlamı yok diyorum, nusret diyor ki bunu anlamıyorum.

Aha şimdi milletinadamına ne yazayım ben?

Zırt diye geldi yazdığı yazıya bak.

Buna bunun uslubuyla cevap yazsam uzayıp gidecek.

En iyisi susmaktır!

Fatihbeyin yazdığı da bana tam olarak ters bir görüş, o düşünce hakkında tartışmanın benim için bir anlamı yok diyorum. Şahsı hakkında değildir yazım, eğer öyle anlaşılıyorsa buna üzülürüm.

Anlamı var diyen tartışsın buyursun.

*******

fatih güneş kardeşim;

"ben zaten kanald yi yönetenlerin ülkeyi iyi yönetebileceğini savunuyorum" demişsin, olabilir, kendi görüşündür, ama ben bu görüşe katılmak zorunda değilim, bana tam zıt bir görüş, bu sebeple de tartışmanın da anlamı yok diyorum, kesinlikle milletinadamı için düşündüklerim sizin için geçerli değildir, bu konuya özeldir yazdığım. Milletin adamı sadece polemik yapmak için, saldırmak için yazar, siz dahil değilsiniz onun grubuna.

(milletinadamı nickli kişinin şahsınadır yazım, onunla tartışmanın anlamı yoktur)

Geçmişte gömleği değiştirenler yarın da güç ve iktidarı kimlerin himmetiyle bulduklarında elbise'yi komple değiştirebilirler...
Bu gün Akp, mevcut varlığını bir yerde 28 Şubat'a borçlu değilmidir?

Dün 28 Şubat'ı tezgahlayan ABD'nin bugün darbelere karşı Akp'nin en büyük yardımcısı (!) olduğunu anlayamıyorsa bazıları ,yarın da Akp'nin işini bitirmek için başka bir planı/piyonu kullanacağını da göremezler...

Aynı şekilde 28 Şubat'ta Milli Görüşçüleri anında yalnız bırakıp (hatta hiç desteklemeyip),Bülent Ecevit hayranı olan Fethullah Gülen ve sempatizanlarının bugün topyekün Darbelere karşı tüm güçleriyle cuntacılara karşı Akp'nin safında Demokrat (!) bir tavır sergilemeleri, Geçmişte ise en büyük cuntacılardan biri olan Kenan Evren'e 12 Eylül'de "Allah razı olsun,yaşasın, varolsun " diye hangi yüzle dediklerini de göremezler...

Yarın da; İktidar ve güç oyununda Mustafa Sarıgül'ün muhafazakar kesime kurtarıcı diye lanse edildiğini de göremeyeceklerdir...
Hulasa sayın arkadaşım;Refah'çılar kendilerini ABD yörüngesinden çıkarmadıkları için bu gün yönetim kadrosunda yer alamamış olabilirler ama Akp'nin de bir zamanlar Özal'ın Anap'ı gibi olduğunu unutmamak lazım diye düşünüyorum...

Son olarak;Akp'nin çekirdek kadrosu nereden geldi?!
Dolayısıyla, Refah'a bir iki kelam etmeden önce düşünmenizi salık veririm...

kardeş bunun ispatı var mıdır.

Güzel kardeşim;

Niye Anap gibi olasınız diye dua edeyim ki?
Refah gibi olun diye dua etmek varken...

Karıştırdığınız bir gerçek var, o da şudur;Biz milli görüşçüler (siz aksini iddia edebilirsiniz) sizin yani AKP'nin gerçek tek dostlarıyız,aynı çeşmeden beraber su içen, aynı dava için yağmurda ıslanan insanlarız.Dün Anap'ın,DYP'nin hırsızları bugün bu milli görüş davasına hizmet edemezler.
Bakınız,Cemil Çiçek,Vecdi Gönül, vb bunlar statüko'nun adamlarıdır.Bu davanın asla adam(ları) değildirler..

Onlar için varsa yoksa iktidar ve gücün nimetlerinden faydalanmak vardır.
Bu olguyu skor bord tabelasına çevirmeye gerek yok.Birazcık özeleştiri yapabilseniz zaten bunu göreceksiniz...
2007 seçimlerinde arttı zannetiğiniz oylar emanet oylardır, o günün şartlarının etkisi vardı ( 27 nisan e muhtıra gibi).Ve en son seçimde olduğu gibi o emanet oylar yer değiştirdi...

Bana atfen sorduğunuz soruyu daha sonra gördüm, forumun biraz acemi ve yeni üyesi olduğum için lütfen mazur görünüz.
Sorduğunuz soruya gelince;

Milli Görüşçüler, hiçbir şart altında darbeci çevrelerle içli dışlı olmamıştır. 12 Eylülde yakalanmamayı başaran ve ardından Kenan Evren için "cennetlik (!)" diyen, 28 Şubat sürecinde darbe mimarları olan Süleyman Demirel’e ve İsmail Hakkı Karadayı’ya “Uzlaşı ve Demokrasi Ödülü” veren kişi, Sayın Prof. Dr. Necmettin Erbakan değil, Fethullah Gülen’dir...

Bugün Ergenekon davası kapsamında yargılanmakta olan Prof. Dr. Erol Manisalı, Doç. Dr. Emin Gürses gibi isimler Milli Görüşçü yayın organlarında değil, Samanyolu tv'de uzun yıllar program yapmışlardır...