Nagehan Alçı Soruşturması Yanlıştır - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**LâHuTî** · 11-25-2011, 20:19

Ahmet Hamdi AYAN | HaberVakti
13 Kasım 2011 Pazar

Nagehan Alçı, Atatürk diktatördü deyince kıyamet koptu.
Nagehan Alçı’yı bir kaşık suda boğmak isteyenlerin yanında, olaylara bilimsel açıdan bakmanın gereğine işaret eden ve dünyadan örneklerle, tartışmaya katılan kibar insanların varlığı, sevinilecek bir durumdur.

Mustafa Akyol, tartışmaya kendi gibi kibar olan üslubuyla katılmış. Mustafa Akyol, önemsenmesi gereken bir “yüz akı“ bir aydınımızdır.

Mustafa Akyol, konuyla ilgili yazısında, diktatör kelimesinin hakaret içermediğini ortaya koymuş. Bunun ispatı olarak Türk Dil Kurumunun Sözlüğü ve Wikipedia ansiklopedisinin diktatör maddelerini göstermiş. Her iki bilgi kaynağı da diktatörü, “bütün siyasi yetkileri elinde toplayan kimse” diye tarif ediyor.

Wikipedia ansiklopedisini bir tarafa bırakarak, resmi bir kurum olan Türk Dil Kurumunun diktatör tanımına bakalım. Bu tanım, Atatürk’ü de kapsıyor. Çünkü Atatürk, bütün siyasi yetkileri eline toplamış bir liderdi.

Türk Dil Kurumunu “diktatör” tanımdan dolayı sorumlu tutmak nasıl mümkün değilse, Nagehan Alçı’da sorumlu tutulmamalıdır.
Tanım yapacak ama; örnek vermeyeceksin.
Biraz garip olmaz mı?
Eğer Nagehan Alçı, hakkında “Atatürk diktatördü” ifadesinden dolayı dava açılırsa, Türk Dil kurumunu da dava etmek gerekir.
Dahası, sözlüklerden diktatör kelimesini çıkarmamız lazım gelecek

Garip olan veya olacak olan şey, Türk Dil Kurumunun konumu.
Çünkü 2007 yılında Prof. Dr. Atilla yayla’nın Atatürk’e hakaret ettiği iddiasıyla görülen duruşmasında, hakim, “bu adam” ifadesinin hakaret içerip içermediğinin Türk Dil Kurumundan sorulmasına karar vermişti.

Atilla yayla hocamız, “bu adam” ifadesinden değil de, “cumhuriyet ilerleme değil, gerilemedir” dediği için 15 ay hapis cezası almışsı ve ceza ertelenmişti.
Mahkemenin verdiği Atilla Yayla kararı, ülkede ifade özgürlüğünün olmadığının açık bir ispatıdır.
Mahkeme, bilimsel gerçeklerin ifadesini bile cezalandırmaktan çekinmemiştir.
Darısı Sayın Alçı’nın başına…
Benzer bir şey, Nagehan Alçı soruşturmasında yaşanırsa epey garip bir durum ortaya çıkar.

Düşünsenize, mahkeme, anılan kuruma, “Atatürk diktatördü” ifadesinde hakaret var mı diye sorarsa, kurum “evet hakaret var” derse. O zaman,” iyi de sizin sözlüğünüze göre hakaret içermeyen bir kelime Atatürk için kullanıldığında nasıl hakaret içerir”, sorusuna acaba nasıl cevap verir TDK?

Kısaca, Nagehan Alçı soruşturması, yanlış, haksız ve akıl dışı bir soruşturmadır. Hele bu soruşturma sonunda, Nagehan Alçı ceza alırsa, cezalandırılan, sadece Nagehan Alçı olmayacaktır. En büyük cezayı ifade özgürlüğü almış olacaktır.
İfade özgürlüğüne sahip çıkacak Mustafa gibi arkadaşların eksikliği çok vahim bir durumdur.

Umarım, hukukçularımız Türk Dil kurumu Sözlüğünü dikkate alır ve evrensel hukuku göz ardı etmezler.

Benden söylemesi…

11-25-2011, 20:19	#1
Kullanıcı Adı LâHuTî	Nagehan Alçı Soruşturması Yanlıştır Ahmet Hamdi AYAN \| HaberVakti 13 Kasım 2011 Pazar Nagehan Alçı, Atatürk diktatördü deyince kıyamet koptu. Nagehan Alçı’yı bir kaşık suda boğmak isteyenlerin yanında, olaylara bilimsel açıdan bakmanın gereğine işaret eden ve dünyadan örneklerle, tartışmaya katılan kibar insanların varlığı, sevinilecek bir durumdur. Mustafa Akyol, tartışmaya kendi gibi kibar olan üslubuyla katılmış. Mustafa Akyol, önemsenmesi gereken bir “yüz akı“ bir aydınımızdır. Mustafa Akyol, konuyla ilgili yazısında, diktatör kelimesinin hakaret içermediğini ortaya koymuş. Bunun ispatı olarak Türk Dil Kurumunun Sözlüğü ve Wikipedia ansiklopedisinin diktatör maddelerini göstermiş. Her iki bilgi kaynağı da diktatörü, “bütün siyasi yetkileri elinde toplayan kimse” diye tarif ediyor. Wikipedia ansiklopedisini bir tarafa bırakarak, resmi bir kurum olan Türk Dil Kurumunun diktatör tanımına bakalım. Bu tanım, Atatürk’ü de kapsıyor. Çünkü Atatürk, bütün siyasi yetkileri eline toplamış bir liderdi. Türk Dil Kurumunu “diktatör” tanımdan dolayı sorumlu tutmak nasıl mümkün değilse, Nagehan Alçı’da sorumlu tutulmamalıdır. Tanım yapacak ama; örnek vermeyeceksin. Biraz garip olmaz mı? Eğer Nagehan Alçı, hakkında “Atatürk diktatördü” ifadesinden dolayı dava açılırsa, Türk Dil kurumunu da dava etmek gerekir. Dahası, sözlüklerden diktatör kelimesini çıkarmamız lazım gelecek Garip olan veya olacak olan şey, Türk Dil Kurumunun konumu. Çünkü 2007 yılında Prof. Dr. Atilla yayla’nın Atatürk’e hakaret ettiği iddiasıyla görülen duruşmasında, hakim, “bu adam” ifadesinin hakaret içerip içermediğinin Türk Dil Kurumundan sorulmasına karar vermişti. Atilla yayla hocamız, “bu adam” ifadesinden değil de, “cumhuriyet ilerleme değil, gerilemedir” dediği için 15 ay hapis cezası almışsı ve ceza ertelenmişti. Mahkemenin verdiği Atilla Yayla kararı, ülkede ifade özgürlüğünün olmadığının açık bir ispatıdır. Mahkeme, bilimsel gerçeklerin ifadesini bile cezalandırmaktan çekinmemiştir. Darısı Sayın Alçı’nın başına… Benzer bir şey, Nagehan Alçı soruşturmasında yaşanırsa epey garip bir durum ortaya çıkar. Düşünsenize, mahkeme, anılan kuruma, “Atatürk diktatördü” ifadesinde hakaret var mı diye sorarsa, kurum “evet hakaret var” derse. O zaman,” iyi de sizin sözlüğünüze göre hakaret içermeyen bir kelime Atatürk için kullanıldığında nasıl hakaret içerir”, sorusuna acaba nasıl cevap verir TDK? Kısaca, Nagehan Alçı soruşturması, yanlış, haksız ve akıl dışı bir soruşturmadır. Hele bu soruşturma sonunda, Nagehan Alçı ceza alırsa, cezalandırılan, sadece Nagehan Alçı olmayacaktır. En büyük cezayı ifade özgürlüğü almış olacaktır. İfade özgürlüğüne sahip çıkacak Mustafa gibi arkadaşların eksikliği çok vahim bir durumdur. Umarım, hukukçularımız Türk Dil kurumu Sözlüğünü dikkate alır ve evrensel hukuku göz ardı etmezler. Benden söylemesi…

Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster Sayfayı E-Mail olarak gönder
Stil
Normal gösterime geğ Hybrid-Şeklinde Ağaç şeklinde gösterime geç

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)