![]() |
#1 |
![]() İslam’ın temeli tevhiddir…Tevhit, Allah’ı birlemektir…Namaz ise Allah ile birlikte olmaktır… Allah’ı birledikten sonra O’na uzak durmaktan daha büyük bir cehalet olabilir mi? Namaz, tevhidin eyleme dönüşmüş halidir… Ya da imanın ete ve kemiğe bürünmüş vaziyetidir… Namaz, Allah ile barışık olmaktır… Namaz, Allah’ı önemsemek ve öncelemektir…’’Allah ‘’merkezli bir yaşamın günlük temrinleridir… Namaz, ilahi bir gündemdir… Hayatın günü birlik gaileleri, gel-gitleri arasında Allah’tan kopmamak için namaz devreye giriyor… Müslüman, günde beş defa hayatın yoğun temposunu dondurup, namaz ile ruhun duyum ve dolumunu sağlıyor… Durağanlıktan ve dağınıklıktan kurtulmak, yeniden doğrulmak için namaz insanın elinden tutuyor… Namaz, alemlerin Rabbi yüce Allah tarafından günün belli dilimlerine yerleştirilmiş tevhidi bir ıslah eylemidir… Belirlenmiş aralıklarla hayatı tarama ve tamamlama fırsatı sunuyor… Namaz üzerinden Allah’ın hayata müdahalesi gerçekleşiyor… Müminler de Allah’ın müdahalesine ve murakabesine açık olduklarını ilan ediyorlar…Bu durumda namaz aradan çıkarılacak bir ‘’angarya’’ değil, hayatın ‘’anlam’’ ve ‘’amacı’’dır İnsanın ruhu ve rayihasıdır, namaz… Evet, namaz ne bir alışkanlık, ne de üstümüzde atmamız gereken bir ağırlıktır… O bir ‘’anma’’, ‘’arınma’’ ve ‘’adanma’’ ameliyesidir… Diğer bir anlamıyla da ‘’kendinle yüzleşmen’’ ve ‘’ Rabbinle sözleşme’’ girişimidir… Görüyoruz ki; namaz yük değil, yüceliktir… Allah’a yakınlıktır… Bu bilinçle Rabbe yönelen hiç yüksünür mü? Namaz bizi Rabbimizin razı olacağı bir çizgide tutuyor… Günde beş vakit bu çizgide hizaya geliyoruz, Huzur’a duruyoruz ve huzur buluyoruz… Hız ve haz dünyasında bize itidal ve istikamet kazandıracak olan huşu üzerine kılınan namazdır… Kıbleye yönelmek, tüm dünyacı, zevkçi, çıkarcı eğilim ve yönelişleri aşağılamaktır… Namaza durmak, tevhidi anlayış ve davranış biçimleri dışında hiçbir şeye itibar etmemek demektir… Namaz bize dik durmayı, diri olmayı öğretiyor… Namaz hayatın rabbani bir rotaya oturmasıdır… Bu puslu, bulanık dünyada, bizi hakikate yönlendirecek gerçekçi pusula kuşkusuz namazdır… Ten toprağımıza yeni bir ruh yüklemek için, beden çamurumuzda gizlenmiş cevheri keşfetmek için namaza tutunacağız… Namaz hayattır… Hayatta en büyük zaiyat ise terk-i salattır… Namazsız hayat merduttur… Allah’tan bağımsız bir hayat kabul edilemez… Namazsızlık, Allah’a ihtiyaç duymamaktır… İstiğnadır… İstikbardır… İsyandır… Biliyoruz ki; savaştan firar etmenin ismi ric’attir… Namazdan firar etmenin neticesi, belki de –Allah korusun- riddettir… Dünya hayatının keşmekeşi içinde Allah ile irtibatımızı kalıcı kılacak olan namazın ikamesidir… Ancak, unutmayalım ki, huşu katmadığımız bir namazın kıymeti yoktur… Ruhumuz da iştirak etmiyorsa, sadece bedenin eğilip kalkması namaz değildir… Namazı yüreğin derinliklerine indirmek gerekiyor… Yoksa namazdan huşuyu çekip alırsanız geriye sadece kültür fizik kalır… Öyle bir namazımız olsun ki, bizi Rahman’a bağlasın… Ne hayatın yoğunluğu, ne bedenin yorgunluğu, ne de yorganın sıcaklığı bizi namazdan alıkoymasın… Öyle bir namaz ki, şeytanı kahreden… Şerleri defeden… Münkeri nehyeden… Fahşayı tardeden…Şehveti refeden… bir namaz olsun… Unutmayalım ki Rabbinin huzurunda belini bükmeyen kişi, küfrün belini nasıl kırabilir? Kinlerin, kirlerin, kibrin ilacı olan bir namaz… Adeta bir günahsavar gibi devreye giren namaz… Ve netice de cennetin vizesi olacak bir namaza ihtiyacımız var… Hz. Şuayb (as)ın namazı…Koruyucu, kurtarıcı ve kalıcı bir namaz… Müslümanın senedi, şahidi, şiarı olan bu namazdır… Tabii ki böylesi bir namaz ‘’esnaf namazı’’ değil, ‘’ashap namazı’’dır… İşte muhtaç olduğumuz namaz bu namazdır…Rasullullah’ın (sav) kıldığı gibi… Şimdi, O’nun (sav) ‘’gözümün nuru’’ dediği namazı gözümüzde nasıl büyütebiliriz? Gözümüzü koruduğumuz gibi namazı korumamız gerekiyor…Ve onu nasıl terk edebiliriz? Namaz; ‘’zorluk’’ değil, ‘’zorunluluk’’tur… Keyfilik yok, kesinlik var… Bu bir zarurettir, bu hususta muhtariyet ve muhayyerlik yoktur… Görünen o ki, bugün namaz kılanların bile namaza ihtiyacı var… Hem de namaz gibi namaza… Miraç olacak, müjde olacak, moral olacak, mecal olacak bir namaz… Sözün özü, dirilişimiz namazla olacak, bunun içinde önce bizim namazı diriltmemiz gerekiyor… Hulasa; kulluğun özü ve özeti namazdır… Kulluk kalitemizin göstergesidir namaz … Evet biz namazı ikame ettikçe namaz da bizi inşa edecek… Müslüman namaz kılar, namazda insanı Müslüman kılar… Ramazan Kayan
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() İman ile aynı döl yatağında değerlendirilen Namaza karşı çok hassas ve titiz olmak gerek. Namaza karşı hasarlı her yanımızı onarmada güzel mesajlar içeren bu yazı için teşekkürler.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() İnsan iradesini kullanmayıp kendini günlük olayların akışına kaptırırsa asıl dikkatini vermesi ve aklında tutması gereken konulardan uzaklaşıyor ve dünyevi meşgalelerle asıl görevini ihmal ediyor..
İşte namazda, ömrümüz boyunca sürdürmemiz emredilen, vakitli bir ibadettir her namaz vakti müminin iradesini canlı tutar ve kişi yaradanına yaklaştırır.. Yani Ramazan hocanında dediği gibi "dirilişimiz namazla olacak, bunun içinde önce bizim namazı diriltmemiz gerekiyor" Konu Gönülden tarafından (05-17-2012 Saat 23:13 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() Benim namazlarımın çoğu ihlas ve kevser süresinden müteşekkil...
Konu Garibüzzaman tarafından (05-17-2012 Saat 23:51 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() Allah c.c. Razı olsun... Yazandan da Paylaşandan da... Ahir zaman bidayetinde Namazın Allah'a boyun eğmek olduğunu Dininde ciddi boyun eğmek manasına geldiğini Namazda Fatiha ve Zammı sureler okumak suretiyle bu dine biat edip namaz bittiğinde Dinin emirlerine nefsani hevalar ile Allah'ın Dinine aykırı yaşadığımızı fark etmenin acısını Allah c.c. yaşatmasın ve İşittirsin inş...!!!
Nefsimizin Dininden İnş. Allah'ın Dinine hakkıyla boyun eğmeyi nasip etsin...! Amin... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|