![]() |
#1 |
![]() Evinde veya iş yerinde yalnız kılan, her namazı vakti girer girmez, geciktirmeden kılmalıdır! Geciktirirse, son anlarda çıkabilecek maniler sebebiyle acele kılma, tadil-i erkanı terk etme, sünneti kılamama gibi hallere düşülebilir.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Ya Ali, namazı vakti girince, geciktirmeden hemen kıl) [Eşiat-ül-lemeat] (Bir zaman gelecek, âmirler, imamlar, namazı öldürecekler, vaktinden sonraya bırakacaklar. Sen, namazını vaktinde kıl!) [Müslim] (Allahü teâlânın rızası, vakti girince hemen kılınan namazdadır.) [Tirmizi] Bilhassa ikindiyi, akşama 45-50 dakika kalmadan önce kılmış olmalıdır. Daha sonra kılınırsa mekruh olur. Akşamı yarım saatten fazla geçirmeden hemen kılmalıdır. Yatsıyı da gece yarısından sonraya bırakmak mekruh olur. Namaz, saatin yanlışlığı, takvimin hatası yüzünden vaktinde kılınmamışsa, vakti çıktıktan sonra kılınmışsa kazası kılınmış olur. Namazı özürsüz kazaya bırakmak ise büyük günahtır. Tergibüssalatdaki hadis-i şerifte, (Bir namazı vakti çıkınca [kaza olarak] kılan, 80 hukbe Cehennemde kalır) buyuruldu. Bir hukbe 80 senedir. Bir ahiret günü, bin dünya senesi kadar uzundur. Hiç kaza etmemenin cezası ise elbette çok daha fazladır. Bir farz namazı, vakti çıktıktan sonra kılan, büyük günah işlemiş olur. Yani kaza etmekle, kazaya bırakma günahı affolmaz. Ayrıca tevbe etmesi gerektiği İbni Nüceym hazretlerinin Kebair ve segair kitabında bildiriliyor. Namazı kazaya bırakma tehlikesi yönünden, namazı vakit girer girmez kılmaya çalışmalıdır. (En kıymetli ibadet, vakti girince hemen kılınan namazdır.) [Tirmizi] (Allahü teâlâyı anıp, namazını vaktinde kılanın, sevabı kat kat artar.) [Taberani] (Allahü teâlâ, namazlarını vaktinde kılanı Cennete koyacağına söz verdi.) [Taberani] (Namazını, vakti girince hemen kılandan, Allahü teâlâ razı olur. Vakitlerinin sonunda kılanları da affeder.) [Tirmizi]
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|