Namazsız Müslüm anlığın olamayacağını ilân etmeliyiz - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**El Emin** · 08-29-2010, 21:39

Namaz Gönüllüleri Platformu'ndaki çabaları ile tanıdığımız yazar Cemil Tokpınar, "Asr-ı Saadet'te 'namazsız bir Müslüman' hayal bile edilemezken, bugün ümmeti iddiasında olanlar 'namazsız İslâm' icat ettiler." diyerek şu çağrıyı yapıyor: "Bir an evvel namazsız Müslümanlığın olamayacağını bütün cihana ilân etmek gerekir."

Bir gün karşınıza Peygamberimiz (sas) çıkıverse ona ilk ne söylemek isterdiniz?

Muhtemelen O Güzeller Güzeli'ni (sas) görür görmez sevinç ve heyecandan bayılıp kendimden geçerdim. Nezdinde bir kıymetim var mı bilemem, ama ümmetinin en küçük bir ferdi olmam hasebiyle o Rahmet Peygamberi lûtfedip mübarek eliyle başımı veya yüzümü meshedince kendime gelirdim.

Hemen ayağa kalkar, Habib-i Kibriya'nın (sas) huzurunda el pençe divan durur, fakat mahcubiyetimden başımı kaldırıp yüzüne bakamazdım. Onun engin hoşgörüsü veya bir iltifatı üzerine söz söyleme cüreti ve mecali bulabilirsem, merhum Ali Ulvi Kurucu'nun şu mısralarını söylemek isterdim:

Derdimendim yâ Resûlallah,

devâ ol derdime,

Destgir ol, yâ Habîballah,

bu âsî mücrime!

Sen şefâat kânı varken,

yalvarayım ben kime?

Ben Resûl-i Kibriyânın,

bülbül-ü nâlânıyım.

Mücrimim gerçi, cemâl-i

Mustafâ hayrânıyım..

Peygamber Efendimiz'in (sas) hangi anında yanında olmak isterdiniz?

O Güzeller Güzeli Efendimiz'in (sas) her anı birbirinden güzel, ibretli ve numune-i imtisal olan davranışlarla dolu olduğu için Hz. Ebu Bekir (ra) gibi birçok anında yanında bulunmak isterdim. Bilhassa Bedir'de Efendimiz'in etrafında pervane olan sahabelerle omuz omuza cihad etmek, savaş anında Efendimiz'in kıldırdığı namazın cemaatinde bir fert olmak isterdim. Ayrıca Uhud'da savaşan sahabeler gibi onun etrafında pervane olabilseydim, Hudeybiye'de Şecere-i Rıdvan altında ona biat edebilseydim, Hz. Huzeyfe (ra) gibi uzun bir teheccüd namazında ona uyabilseydim ne güzel olurdu...

Onu hatırlama adına yaptığınız bir şey var mı?

İnsan unuttuğu veya ihmal ettiği bir varlığı hatırlamak için bir şeyler yapabilir. Ama Rabb'imizden bize getirdiği Kur'an ve İslâm hakikatlerini yaşamak sayesinde onu her zaman hatırlayabiliyoruz. Başta beş vakit namaz ve diğer ibadetler, hatta onun hayatını modellemek için uyduğumuz en küçük âdâplar bile bizim onu hatırlamamıza, daha doğrusu aklımızdan hiç çıkmamasına vesile oluyor.

Hangi sünnete uymanın sizi Efendimiz'e yaklaştıracağını düşünüyorsunuz?

Başta Bedir Savaşı'nda bile terk edilmeyen namaz olmak üzere farz ibadetler ve müekked sünnetler bizi Efendimiz'e (sas) yaklaştırır. Bunlarla birlikte peygamberlik vazifesinin olmazsa olmaz şartı "tebliğ"dir. "İyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak" nübüvvetin en vazgeçilmez vazifesidir. Bugün bu vazifeyi ömrümüzün sonuna kadar terk etmemeliyiz. O kadar ki, iman ve Kur'an hakikatlerini, balta girmemiş ormanlarda yaşayan kabilelere bile ulaştırma azim ve gayreti içinde bulunmak, bizi Efendimiz'e (sas) yaklaştırır.

Sahabelerden en fazla kimi kendinize yakın hissediyorsunuz, neden?

Hepsi ayrı bir güzellikte, hepsi bambaşka kalitede, hepsi kendi konumuna göre muhteşem insanlar... Birkaçını anmak gerekirse namazıyla müşrikleri bile etkileyen Hz. Ebu Bekir'i, ölüm döşeğinde ve yaralıyken sabah namazını kılan Hz. Ömer'i, ilim ve namaz kahramanı Hz. Ali'yi, vücuduna saplanan oklara rağmen teheccüd kılan Abbad bin Bişr'i, yaralı olduğu halde mescitte çadır kurdurup cemaatle namaza devam eden Sa'd bin Muaz'ı, Uhud sancaktarı Mus'ab bin Umeyr'i (r. anhüm) sayabilirim.

Bugün sizce Peygamberimiz'in en çok muhtaç olduğumuz tavsiyesi hangileri, neden?

Bugün Efendimiz'in en çok muhtaç olduğumuz tavsiyesi aksiyon ve namazdır. Ne yazık ki, iman ve Kur'an hizmetinin bıkmaz ve yorulmaz bir akıncısı olmak, bir de insanı miraca çıkaran namazı bütün mertebeleriyle keşfedip uygulamak, başkalarına bütün vasıtalarla anlatmak hakkıyla yapılmıyor. Oysa O'nun vefat ederken bile en son tavsiyesi, "Namaz... Namaz... Namaz..." değil miydi?

Efendimiz, Bedir, Huneyn ve Zâtürrika savaşlarında cemaatle namaz kıldırmışken, Asr-ı Saadet'te "namazsız bir Müslüman" hayal bile edilemezken, bugün ümmeti iddiasında olanlar "namazsız İslâm" icat ettiler. Bir an evvel namazsız Müslümanlığın olamayacağını bütün cihana ilân etmek gerekir.

ZAMAN

10-15-2010, 20:57

Önem arz eden bu mevzu. Bizimle paylastigin için sagolasin Muhammet, Rahmân razi ola

Namaz, namaz, namaz!

**merve** · 10-15-2010, 22:58

Mus'ab bin Umeyr'i çok merak ediyorum.

Namaz, önemli.

**hüma** · 10-15-2010, 23:32

Namazda ruhun,kalbin ve aklın büyük bir rahatı vardır.Hem cismede o kadar ağır bir iş değildir.Hem namaz kılanın diğer mübah dünyevi amelleri güzel bir niyet ile ibadet hükmüne geçer....DÖNDÜNCÜ SÖZ

ehemmiyetli bir konu gerçekten...
sağolasın kardeşim paylaşım için...

08-29-2010, 21:39	#1
Kullanıcı Adı El Emin	Namazsız Müslüm anlığın olamayacağını ilân etmeliyiz Namaz Gönüllüleri Platformu'ndaki çabaları ile tanıdığımız yazar Cemil Tokpınar, "Asr-ı Saadet'te 'namazsız bir Müslüman' hayal bile edilemezken, bugün ümmeti iddiasında olanlar 'namazsız İslâm' icat ettiler." diyerek şu çağrıyı yapıyor: "Bir an evvel namazsız Müslümanlığın olamayacağını bütün cihana ilân etmek gerekir." Bir gün karşınıza Peygamberimiz (sas) çıkıverse ona ilk ne söylemek isterdiniz? Muhtemelen O Güzeller Güzeli'ni (sas) görür görmez sevinç ve heyecandan bayılıp kendimden geçerdim. Nezdinde bir kıymetim var mı bilemem, ama ümmetinin en küçük bir ferdi olmam hasebiyle o Rahmet Peygamberi lûtfedip mübarek eliyle başımı veya yüzümü meshedince kendime gelirdim. Hemen ayağa kalkar, Habib-i Kibriya'nın (sas) huzurunda el pençe divan durur, fakat mahcubiyetimden başımı kaldırıp yüzüne bakamazdım. Onun engin hoşgörüsü veya bir iltifatı üzerine söz söyleme cüreti ve mecali bulabilirsem, merhum Ali Ulvi Kurucu'nun şu mısralarını söylemek isterdim: Derdimendim yâ Resûlallah, devâ ol derdime, Destgir ol, yâ Habîballah, bu âsî mücrime! Sen şefâat kânı varken, yalvarayım ben kime? Ben Resûl-i Kibriyânın, bülbül-ü nâlânıyım. Mücrimim gerçi, cemâl-i Mustafâ hayrânıyım.. Peygamber Efendimiz'in (sas) hangi anında yanında olmak isterdiniz? O Güzeller Güzeli Efendimiz'in (sas) her anı birbirinden güzel, ibretli ve numune-i imtisal olan davranışlarla dolu olduğu için Hz. Ebu Bekir (ra) gibi birçok anında yanında bulunmak isterdim. Bilhassa Bedir'de Efendimiz'in etrafında pervane olan sahabelerle omuz omuza cihad etmek, savaş anında Efendimiz'in kıldırdığı namazın cemaatinde bir fert olmak isterdim. Ayrıca Uhud'da savaşan sahabeler gibi onun etrafında pervane olabilseydim, Hudeybiye'de Şecere-i Rıdvan altında ona biat edebilseydim, Hz. Huzeyfe (ra) gibi uzun bir teheccüd namazında ona uyabilseydim ne güzel olurdu... Onu hatırlama adına yaptığınız bir şey var mı? İnsan unuttuğu veya ihmal ettiği bir varlığı hatırlamak için bir şeyler yapabilir. Ama Rabb'imizden bize getirdiği Kur'an ve İslâm hakikatlerini yaşamak sayesinde onu her zaman hatırlayabiliyoruz. Başta beş vakit namaz ve diğer ibadetler, hatta onun hayatını modellemek için uyduğumuz en küçük âdâplar bile bizim onu hatırlamamıza, daha doğrusu aklımızdan hiç çıkmamasına vesile oluyor. Hangi sünnete uymanın sizi Efendimiz'e yaklaştıracağını düşünüyorsunuz? Başta Bedir Savaşı'nda bile terk edilmeyen namaz olmak üzere farz ibadetler ve müekked sünnetler bizi Efendimiz'e (sas) yaklaştırır. Bunlarla birlikte peygamberlik vazifesinin olmazsa olmaz şartı "tebliğ"dir. "İyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak" nübüvvetin en vazgeçilmez vazifesidir. Bugün bu vazifeyi ömrümüzün sonuna kadar terk etmemeliyiz. O kadar ki, iman ve Kur'an hakikatlerini, balta girmemiş ormanlarda yaşayan kabilelere bile ulaştırma azim ve gayreti içinde bulunmak, bizi Efendimiz'e (sas) yaklaştırır. Sahabelerden en fazla kimi kendinize yakın hissediyorsunuz, neden? Hepsi ayrı bir güzellikte, hepsi bambaşka kalitede, hepsi kendi konumuna göre muhteşem insanlar... Birkaçını anmak gerekirse namazıyla müşrikleri bile etkileyen Hz. Ebu Bekir'i, ölüm döşeğinde ve yaralıyken sabah namazını kılan Hz. Ömer'i, ilim ve namaz kahramanı Hz. Ali'yi, vücuduna saplanan oklara rağmen teheccüd kılan Abbad bin Bişr'i, yaralı olduğu halde mescitte çadır kurdurup cemaatle namaza devam eden Sa'd bin Muaz'ı, Uhud sancaktarı Mus'ab bin Umeyr'i (r. anhüm) sayabilirim. Bugün sizce Peygamberimiz'in en çok muhtaç olduğumuz tavsiyesi hangileri, neden? Bugün Efendimiz'in en çok muhtaç olduğumuz tavsiyesi aksiyon ve namazdır. Ne yazık ki, iman ve Kur'an hizmetinin bıkmaz ve yorulmaz bir akıncısı olmak, bir de insanı miraca çıkaran namazı bütün mertebeleriyle keşfedip uygulamak, başkalarına bütün vasıtalarla anlatmak hakkıyla yapılmıyor. Oysa O'nun vefat ederken bile en son tavsiyesi, "Namaz... Namaz... Namaz..." değil miydi? Efendimiz, Bedir, Huneyn ve Zâtürrika savaşlarında cemaatle namaz kıldırmışken, Asr-ı Saadet'te "namazsız bir Müslüman" hayal bile edilemezken, bugün ümmeti iddiasında olanlar "namazsız İslâm" icat ettiler. Bir an evvel namazsız Müslümanlığın olamayacağını bütün cihana ilân etmek gerekir. ZAMAN

10-15-2010, 20:57	#2
Kullanıcı Adı Kur'ânTalebesi	Önem arz eden bu mevzu. Bizimle paylastigin için sagolasin Muhammet, Rahmân razi ola Namaz, namaz, namaz!

10-15-2010, 22:58	#3
Kullanıcı Adı merve	Mus'ab bin Umeyr'i çok merak ediyorum. Namaz, önemli.

10-15-2010, 23:32	#4
Kullanıcı Adı hüma	Namazda ruhun,kalbin ve aklın büyük bir rahatı vardır.Hem cismede o kadar ağır bir iş değildir.Hem namaz kılanın diğer mübah dünyevi amelleri güzel bir niyet ile ibadet hükmüne geçer....DÖNDÜNCÜ SÖZ *ehemmiyetli bir konu gerçekten...* *sağolasın kardeşim paylaşım için...*

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)