10-05-2009, 18:59 | #1 |
Nasuhi GÜNGÖR "Kongre sonrası AK Parti "
Elbette genel başkanlık yarışının ve farklı listelerin olmadığı bir kongreyi, siyasi tarihimizin çekişmeli, çatışmalı, hatta ‘illegalite ilan’lı kongreleri kadar heyecanlı bulmak mümkün değil. Ancak önceki gün yapılan AK Parti 3. Olağan Büyük Kongresi, yakın geleceğin siyasetinde neler olacağına dair önemli işaretler taşıyordu.
İyi bir kongre organizasyonu, şık bir salon düzenlemesi, üzerinde epeyce çalışılmış izlemini veren sloganlar. Türkiye’nin her ilinden gelen folklor ekiplerine yüklenen birlik ve zenginlik mesajı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın konuşmasında yer alan vurgular, örnekler, alıntılar, dünden bugüne geniş bir yelpazeyi içine alan isimler. Bunların hepsi, bir anlamda ‘açılım’ tartışmalarında ortaya çıkan eleştirileri göğüsleyen bir özellik taşıyordu. *** Erdoğan, konuşmasında açılım tartışmalarını belli bir sorun üzerinde tanımlayanlara, sadece TRT 6’yı değil, TRT Türk’ü, TRT Avaz’ı kurduklarını ifade ederek cevap verdi. Moğolistan’daki Orhun Kitabeleri’nden Makedonya’daki Mustafa Paşa Camii’ne, Kırım’daki Zincirli Medrese ve Sultan Giray Han Türbesi’nden Mescid-i Aksa’ya kadar geniş bir alanda yapılan düzenleme ve inşa faaliyetlerine yine aynı nedenle vurguda bulundu. ‘Biz Birlikte Türkiye’yiz’ mesajı da tüm bunları içine alan bir yaklaşımı ifade ediyordu. Bir yandan ‘açılım’ tartışmalarıyla ortaya çıkan ‘bölücülük’ suçlamalarına, diğer yandan parti içinde dalgalanmaya başlayan ‘nereye gidiyoruz’ sorularına cevap veren bir metinle kürsüdeydi Erdoğan. *** Kongreyle ilgili en çok merak edilen, partinin karar organlarında yapılacak değişikliklerdi. MKYK’da 17 isim değişti. Bunların bir bölümü teknik nedenlerle yapıldığı için zaten bekleniyordu. Dolayısıyla beklenenden daha az oranda değişiklik gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun listeye girmesi, daha çok partiyle olan organik bağının güçlendirilmesi anlamına geliyor. İstanbul İl Başkanlığı itibarıyla Erdoğan’a en yakın isimlerden olan Mehmet Müezzinoğlu’nun listedeki varlığı, kuvvetle muhtemel önemli bir genel başkan yardımcılığı ile devam edecek. Dış politikada önemli katkıları olan Suat Kınıklıoğlu için de benzeri bir değerlendirme yapılabilir. Uzun bir aradan sonra Salih Kapusuz’un tekrar listede olması da dikkat çeken bir diğer gelişme. Ayşe Türkmenoğlu ve Zeynep Karahan Uslu’nun isimlerini de yakın gelecekte daha fazla duyacağız. Dışarıdan listeye giren bir ismin altını çizelim. Mazhar Bağlı, genç ve etkin bir akademisyen. Son yıllarda Türkiye’nin kritik sorunları üzerine önemli makalelere imza attı. Peki, başkanlık divanı nasıl şekillenecek? MKYK’daki değişim üzerinden baktığımızda buradaki oranın biraz daha yüksek olacağını söylemek mümkün. Zaten Başbakan Erdoğan’ın hangi kadroyla genel seçimlere hazırlanacağının cevabını da MYK’nın ortaya çıkmasıyla alacağız. Özellikle Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak Abdülkadir Aksu’nun devam edip etmeyeceği, değişirse yerine kimin geleceği büyük önem taşıyor. *** Doğrusu, bu yazıda DTP’nin kongresinden de bahsetmek istiyordum. Fakat şu dakikaya kadar izlediğim manzara, DTP’nin çözüm istemeyenlerin elini güçlendirmek için her türlü ‘derin pas’ı attığı yönünde. DTP Genel Başkanı Ahmet Türk’ün, ‘Çözümü tıkayan, engelleyen taraf Kürtler ve DTP olmayacaktır’ sözü, böyle bir manzarada ne ifade ediyor; doğrusu anlamak çok zor. star
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|