AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



 
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 02-19-2009, 10:19   #1
Kullanıcı Adı
Üç mevsim
Standart Ne demiştim? (Hayrettin Karaman)

Hayrettin Karaman - Yeni Şafak
[email protected]


Ne demiştim?


7-8 Haziran 1994 yılında Bursa'da KURAV (Kur'an Araştırmaları Vakfı) tarafından düzenlenen sempozyumda “dinde reform yapmak isteyenlerin konuştuklarını, benim ise sükut ettiğimi, hiç konuşmadığımı” iddia edenlere, değerlendirme oturumunda sekiz on sayfalık uzun bir konuşma yaptığımı ve benden önce konuşanları tenkit ettiğimi kaynak göstererek ispat etmiştim. Bu yazıda o konuşmadan birkaç paragraf örnek vereceğim:

“…Ama Süleyman Ateş Bey'in yaklaşımı böyle değil. O müçtehidâne (müctehidce) yaklaşıyor. Kur'ân-ı Kerîm'i, Kur'ân-ı Kerîm ile, sünnetle ve kullanılabildiği kadarıyla gelenekle anlıyor, anlamaya çalışıyor. Vardığı sonuçlar tekrar söylediğim gibi tartışılabilir, bunların bir kısmına katılmayabilirsiniz. Ama yol güzel bir yoldur, benim tasvip ettiğim, terviç ettiğim bir yoldur… Biz içtihad ve cihad şuuruna ve faaliyetine sarılsaydık geri kalmazdık, sarıldığımız müddetçe de geri kalmayız; geri kalmak dediğimiz ne ise. Çünkü “geri kalmayı” da tartışmamız lâzım: yani o ilerleme fıkri hakkındaki benim düşüncem farklıdır. İslâmca makbul olan ilerleme gelişme ne ise işte o İslâmca makul olan ve İslâm'ın anlayışı olan ilerleme ve gelişmenin iki önemli dinamiği vardır, muharriki vardır ki biri içtihad birisi de cihaddır. Bu ikisi meselâ cihad, bizde cihad şuuru ve faaliyeti bitmemiş olsaydı, biz müspet ilimde ve teknolojide de çağımızm en ileri toplumlarından daha ileri olmamız gerekirdi, geri olamazdık, müsavi de olamazdık.

“Arz ettiğim gibi şimdi yine de bir sıra ile o 'nesih konusunda ne dedi, Yahudi, Hıristiyan, Sâbiîlerin cennete girip girmemesi konusunda ne söyledi, recim meselesi konusunda ne söyledi…' onları tartışmayacağım, onların bir kısmına katılırım, bir kısmına katılmam. Yalnız şöyle biraz da espri olsun, hava da ağır olmasın diye demin Mevlüt Bey'e de söylediğim bir cümleyi söyleyeyim. Meselâ Süleyman Bey'in bu Yahudi, Nasârâ ve Sâbiînin, “şeksiz, şirksiz Allah'a inanmaları ve amel-i salihde bulunmaları halinde cennete girecekleri” konusunu anlattığı… bir makalesini okumuştum... Sonunda dedim ki “Hay mübarek, senin şu yazdıklarından bütün dünyada istifa edecek Hristiyan, Yahudi, Sâbiî sayısı beş ile elli arasındadır -çünkü ikinci konuşmasında itiraza cevap verirken- çok kısa ve çabuk söyledi geçti, bilmem dikkatinizi çekti mi? Orada bir üçüncü şartı daha var onu da kabul ediyor belki de zaman içinde kabul etti Süleyman Bey, o da şu; tekrar ediyorum “Allah'a şeksiz, şirksiz inanacak, âhirete inanacak, amel-i salihte bulunacak, Kur'ân-ı Kerîm'in de gerçek olduğuna inanacak ve bizim Peygamberimiz'in de peygamber olduğuna inanacak, ama Kur'ân-ı Kerîm ile değil de kendi kitabının sahih olan ahkâmı ile, tahrif edilmemiş olan ahkâmı ile amel edecek.” Bütün bunları alt alta koyup bir toplama ve çıkarma yapın, bakayım dünyada kaç tane böyle Yahudi bulursunuz…”

“Efendim ben acizane arkadaşları dinlerken “Kur'ân-ı Kerîm'i doğru anlamak için hangi ilkelerden hareket etmeliyiz” diye düşündüm ve yedi ilke/prensip tespit ettim; bunlara -yine Hüseyin Atay hocaya atıf yapmak istiyorum- yedi peşin fıkir diyebilirim, peşin inanç veyahut ön kabul diyebilirim. Hüseyin hoca bir "e'ûzu" tefsiri yaptı dün, farkma vardınız mı. Bilmiyordum. "e'ûzü billâhi mineşşeytânirracîm" demek dedi, “peşin fıkirlerden Allah'a sığınırım” manasına geliyor; yani orada şeytan, peşin fıkir manasına geliyor…Bence de bu "şeytânirracîm"in manası “şeytanî akıldan Allah'a sığmırım” demektir. "Eûzu billâhi mineşşeytânirracîm" demek, “Kur'ân-ı Kerîm'i okurken şeytanî akılla Kur'ân-ı Kerîm'i okumaktan Allah'a sığınırım” demektir. Biz Kur'ân-ı Kerîm'i okurken şeytanî akılla değil, rasyonalist akılla değil, -Kırbaşoğlu'nun tabirini beğendiğim için söylüyorum, başka isimler de bulabilirsiniz- Kur'ânî akılla okumalıyız. Benim bir başka makalemde İslâmî akıl ve İslâm aklı diye bir ayırımım vadır…

“Bir kere hiçbir insan, arkadaşlar, Kur'ân-ı Kerîm'i okurken dezenfekte olamaz, steril olamaz, buna imkân ve ihtimal yoktur. Ama hoca diyor ki peşin fikirlerden arınmış olacak. Nerede peşin fıkirlerden arınmış oluyorsun hocam?... Efendim imkânı var mı yani otuz, kırk elli yaşınıza geliyorsunuz, bunca okuyorsunuz, tartışıyorsunuz, sizde temayüller hasıl oluyor, bilgiler, fikirler hasıl oluyor, hep (buna rağmen) peşin fikirden arınmış olarak Kur'ân-ı Kerîm okuyorsunuz. Bu olmaz. Onun manası, “benimkinden başka bütün fıkirlerden” demektir, İşte bu tehlikeli zaten, en kötüsü de budur. Demin ben ona işaret etmeye çalıştım, tehlikeli olan odur.”

(Bir yazılık daha devamı var).

19 Şubat 2009 Perşembe

 

Üç mevsim isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 

Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim
dinde reform tartışması, hayrettim karaman, ne demiştim


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi