AK Gençliğin Buluşma Noktası
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 11-10-2010, 19:30   #1
Kullanıcı Adı
mücahid55
Standart Ne Komünizm, ne Kapitalizm ADİL DÜZEN


Reşat Nuri Erol

Millî Görüş 8 Ne Komünizm, ne Kapitalizm ADİL DÜZEN



Bu köşe ekonomi köşesi. Sadece 'ekonomi' üzerinde durmak, yazmak, okumak ve değerlendirmeler yapmak hem size hem bana çoğu zaman sıkıcı gelebilir ama yapacak bir şey yok; 'ekonomi' hayatın dört temel gerçeğinden biri. Diğerleri 'ilim, din ve siyaset/yönetim'.

Bu dörtlü olmadan hayat olmuyor, bu dörtlü olmadan dünya dönmüyor! Hele hele bu dörtlü arasında ahenk, uyum, denge ve adalet yoksa hiç dönmüyor! Bunlardan herhangi biri olmadan diğeri veya diğerleri olmaz, olamaz; olmuyor...
İlimsiz din olmaz...
Dinsiz ekonomi olmaz...
Ekonomisiz siyaset/yönetim olmaz...
"İLİM" en başta olmak üzere hepsinin rehberi olmadan hiç olmaz!
Nitekim olmuyor, olmuyor; olamıyor...
***
KOMÜNİZM 20'inci yüzyılda 'din'siz bir dünya hayatını döndürmeye çabaladı; başaramadı, yok olup gitti! Yok olup gitmesine gitti ama insanlığa çok ağır bir bedel ödetti.
Komünist rejimleri idame ettirmek için yetmiş yılda kırk milyondan fazla insanın katledildiği rakamlarla ifade ediliyorsa; sadece bu bile çok ağır bir bedel değil midir?
Dinsiz komünizm diktatoryasının nasıl bir zulüm çarkı olduğunu, bir zamanlar komünizmle yönetilen bir ülkede (Yugoslavya) doğmuş biri olarak çok iyi biliyorum. Ben o komünist ülkede yaşadığım yıllarda çocuktum ama annem ve babam hayatta; zaman zaman bir araya geldiğimizde hâlâ yaşadıkları komünizm zulmü yıllarından hâtıralar anlatırlar...
Komünizmden kaçanlar... Bu topraklarda yani Türkiye'de yaşayan ve herhangi bir Balkan veya Kafkasya ülkesindeki komünizm zulmünden kaçarcasına hicret etmek zorunda kalmış milyonlarca aile var. Akrabalarınız, arkadaşlarınız, komşularınız, tanıdıklarınız...
***
KAPİTALİZM ise herkesin malumu! Son cümlemi yazdıktan sonra neden ünlem (!) işareti koyduğum garibinize gidebilir ama gitmesin! Çünkü gerçekten garip bir ülkede ve dünyanın garip bir döneminde yaşıyoruz! Türkiye sekiz yıldan beri Muhafazakârlarca (!) -faiz meşrulaştırılarak, zina kanunlaştırılarak- kapitalistçe yönetiliyor!!! Kapitalizmin 'vahşi' ve de 'vampir' olduğunu söyleyen 'yeni birileri' de onları taklit etmeye yelteniyor!!!
Kapitalizm komünizm öncesinde de vardı, hâlâ var! Kapitalizm kötüydü ki komünizmi doğurdu ama komünizm yıkılıp gitti; kapitalizm hâlâ ayakta!!!
Kapitalizm kötü ama çağımız dünyası ve Türkiye hâlâ kapitalizm zulmü ile yönetiliyor! Kapitalizm insanlığı krizden krize sürüklüyor ama kapitalizmden vazgeçen yok!
Kapitalizmin sebebiyet verdiği her türlü zulümleri her biriniz bizzat yaşamakta olduğunuz için sizlere kapitalizmi anlatmak abes geliyor; siz kapitalizmi çok iyi biliyorsunuz!
***
Komünizm dedik... Kapitalizm dedik... Kötülüklerini yazdık...
"ADİL DÜZEN" dememiz gerekiyordu... "ADİL EKONOMİK DÜZEN" dememiz gerekiyordu... Onları da dedik... Bu arada dersimizi de çalıştık; hâlâ çalışıyoruz...
Yani; Komünizm ve Kapitalizmin alternatifini getirmemiz gerekiyordu...
"MİLLÎ GÖRÜŞ" Hareketi, 41 yıllık mücadelesinde işte bunu gerçekleştirmeyi başardı. Komünizm ve Kapitalizmin alternatifini getirdi: "ADİL DÜZEN".
Nitekim, bundan önce yazılan dördüncü ve beşinci yazılarımda önemli hatırlatmalar yaptım. Bana göre o yazılarda geçen vurucu ve çarpıcı cümle şuydu: 'Ne Komünizm, Ne Kapitalizm; ADİL DÜZEN'. Bu cümleyi ve sloganı söyledik ve yazdık. Erbakan'ın Genel Başkan olduğu gün dediği gibi; artık 'KONUŞMA' değil, söyleme değil, yazma değil, 'KURMA' zamanı, yapma zamanı, uygulama zamanı; "ADİL DÜZEN"i kurma zamanı!
'Ne Komünizm, Ne Kapitalizm; ADİL DÜZEN'...

 


Konu Mavera tarafından (12-06-2010 Saat 12:32 ) değiştirilmiştir..
mücahid55 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 11-11-2010, 17:40   #2
Kullanıcı Adı
Terennüm
Standart
sizin adil düzen dediğiniz şey genel başkanınıza mübarek bir vakitte misafirlerin gözü önünde çatal bıçak atmak mıdır?
Terennüm isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-11-2010, 17:54   #3
Kullanıcı Adı
Esselâm
Standart
Adem Bey
Milli görüş'ü yaşanmış bir kaç tatsız olaydan ibaret göstermek kanaatimce insafsızlıktır. Milli görüş hakkın görüşüdür, islam görüşüdür. İlkelerini kaynaklarını kurandan alan görüştür. Emredilen İslam siyasetinin günümüze yansımasıdır. Evet milli görüş bugün 3-4 parçaya ayrılmış bu davanın insanlarının arasına fitne unsuru girmiş olabilir fakat bu milli görüşün suçu değil fitneye fesata gelip bölünen parçalanan bizlerin suçudur.

Milli görüşün dışında farklı cemaatler yapılanmalar olabilir. Ama müslümanın başlıca görevi şerde olanları hayra çağırmak ve davet etmektir. Tarikatlar cemaatler farklı olsada davet edilen yol aynı yoldur. Bu çerçevede birbirimizi kırmadan şevkimizi kırmadan yorumlarımızı yapmamız hayırlı olacaktır.

Enfal 46. ayette yüce rabbimiz buyuruyor

Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider. Sabredin. Şüphesiz Allah, sabredenlerle beraberdir.

Yine Enfal 73. ayeti kerimede rabbimiz buyuruyor

İnkâr edenler birbirlerinin velileridir. Eğer siz bunu yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (fesat) olur.


İnkarcılar küfürcüler fitneciler birbirlerinin kardeşleridirler. Biz müslümanlarda Rabbimizin ipine sıkı sıkıya sarılarak bir nizam içinde bozgunda olanları hayra çağırmalıyız. Eğer bizler birbirimize düşersek yeryüzünde büyük bir bozgun olur diyor rabbimiz. Bu uyarıları dikkate alalım.

Yine peygamber efendimiz hadisi şerifinde diyorki
Ayrılığa düşmeyin sizden öncekiler ayrılığa düşüp helak oldular .

Fikri yapıda farklılıklarımız olabilir fakat tartışmamızı bitirdikten sonra beraber camiiye gidip omuz omuza namaz kılabilelim. Ölçümüz bu olsun ve birbirimizi incitmeyelim .

Anlaşılabilmek ümidiyle

Konu Esselâm tarafından (11-11-2010 Saat 18:27 ) değiştirilmiştir..
Esselâm isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-11-2010, 23:24   #4
Kullanıcı Adı
maicon
Standart
Ama artık Erbakan Hoca çok yaşlandı. O ve görüşleri artık revize edilmeli diyorum, saygılarımı sunuyorum...
maicon isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-11-2010, 23:38   #5
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
Kapitalizm haram olan faize dayalı...
Komünizm hak olan kara karşı...

kesinlikle bir alternatif gerekli...
adil düzen işe yararmı?
54.hükümet dönemi ekonomik gelişmeleri izleyince yarıyor herhalde diyebilirim...
  Alıntı ile Cevapla
Alt 11-13-2010, 15:21   #6
Kullanıcı Adı
mücahid55
Standart


Reşat Nuri Erol

Kapitalizmin dini imanı para



Bir hafta arayla önce ASKON (Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği), ardından TUSKON
(Türkiye İş Adamları ve Sanayiciler Konfederasyonu) toplantısı... Bu toplantılarda iki parti lideri Tayyip Erdoğan ve Numan Kurtulmuş tarafından özellikle ekonomi ağırlıklı verilen mesajlar... Bu iki toplantı arasındaki günlerde gündeme gelen diğer konular...


En çarpıcı gündemi IMF konusu oluşturdu. Numan Kurtulmuş özellikle IMF'nin istediği Gelir İdaresi'nin bağımsızlaştırılmasını 'Duyun-u Umumiye' olmaya benzeterek dedi ki; Osmanlı'da gelirlerin 1/3'üne el konulmuşken, şimdi yüzde 100'üne el konulmaya çalışılıyor... Türkiye'nin IMF ile anlaşma yapmaması gerektiğini ısrarla vurgulayan Kurtulmuş, 1999'dan beri IMF ile yürütülen ekonomide mülkiyet değişiminin çok özel bir politika olarak uygulandığını, hane halkının yardıma muhtaç hâle getirilerek kapıya bırakılan yardımların tehdit olarak dahi kullanılabildiğini açıkladı...



Numan Kurtulmuş hafta içinde ekonomi ile ilgili önemli konuları dile getirdikten sonra, yine dönüp IMF konusuna gelerek şu sert açıklamayı yaptı: Başbakan bile ASKON toplantısında IMF anlaşmasını ucuz para kaynağı olarak açıkladı... Bu iş madem bu kadar basit neden kamuoyuna açıklamıyorlar?!. IMF konusunda artık her şey gizli tutuluyor... Çerçeve anlaşması tamam diyen Ali Babacan bile şimdi açıklamıyor...

***

Fırsat buldukça üyesi olduğum İstanbul Saadet Partisi Ekonomik Konular BaşkanlığıMahmutpaşa esnafı ile yüz yüze bir anket araştırması yaptı... Numan Kurtulmuş geçen hafta bu çalışmanın sonuçlarını duyurdu... Mahmutpaşa'da 260 iş yeri sahibiyle yüz yüze anket gerçekleştirildi... Mahmutpaşa Anadolu esnafının mal aldığı yer, oradan Anadolu'nun da nabzını tutmak mümkün... Arkadaşlarımız 260 Mahmutpaşa esnafıyla yüz yüze görüştü, sonuçlar maalesef çok kötü ve endişe verici...
Bazı yanıtlar şöyle; 'işlerim çok kötü' diyenler yüzde 41, 'kötü' diyenler yüzde 48, 'çok iyi' ya da 'olumlu' diyenler sadece yüzde 1.5! Yüzde 23'ü alacağının yasal takibe girdiğini ancak öyle alabileceğini söylüyor... Normal ticarette alacaklarının ancak 6 ayda alabildiğini söyleyenlerin oranı yüzde 15. 'Alacaklarımı zamanında tahsil edebiliyorum' diyenlerin oranı yüzde 19. 'Sorunlarınızı kimler dinliyor?' diye sorduk. Yüzde 89'u 'kimse dinlemiyor' dedi. Yüzde 9'u 'Belediye dinliyor' derken, sadece yüzde 2'si 'İstanbul Ticaret Odası (İTO) dinliyor' dedi. 'Vali dinliyor' diyen bir kişi bile yok!..
toplantılarına katılıyorum... Ekonomik Konular Başkanlığı, Anadolu esnafı ile doğrudan yoğun ticari ilişkisi olan

Saadet Lideri Kurtulmuş tarafından hafta içi ekonomi ağırlıklı verilen mesajların özü ve özeti şöyle: Üç tane sakallının, başörtülünün cipe binmesi fakirleşmemizi örtmüyor...
Tüm özelleştirmelerle elde edilen gelir toplamı 50 milyar dolar... Aynı politikalar sonucu devlet iç borç faizi için bir yılda 51 milyar dolar ödemek zorunda!.. Bankacılık ve finans iyileştirilmişti ama sonuç; 7 yılda tüketici kredileri de özel sektörün borcu da patladı... Özel sektörün borcu şu anda 220 milyar doları aşmış durumda.. Sermaye el değiştiriyor, bizim iş adamlarımızın şirketleri de küresel sermayenin eline geçiyor... Ayrıca ülkeye sıcak para denilen 'spekülatif para' girişi de aynı hızla devam ediyor... Tobin vergisini önerdik; '3 ay, 6 ay, 2 yıl süreler koy, uzun süre kalırsa vergi alma ama kısa vadede çıkacaksa bir bedel ödesinler' dedik... Bu ülkeye 1 milyar dolar giriyor 2 milyar dolar olup çıkıyor!!!
Kurtulmuş, özellikle Başbakan Erdoğan'ın sık sık kullandığı 'paranın dini imanı yoktur' sözünü sert bir dille eleştirdi ve bu sözün 'Kapitalizmin dini imanı paradır' sözünü örtmek için kullanıldığını hatırlatmayı da ihmal etmedi... 'Paranın dini de imanı da olur' diyen Kurtulmuş, sözünü şöyle tamamladı: Kapitalizmin dini, imanı paradır...
Kapitalizm ve IMF üzerinde günlerdir durduk ya; doğrusu bunların alternatifi üzerinde de durmak gerekiyor... Bundan sonra bir-iki yazıda bunu yapmayı düşünüyorum...

Konu Mavera tarafından (12-06-2010 Saat 12:34 ) değiştirilmiştir..
mücahid55 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-23-2010, 14:45   #7
Kullanıcı Adı
mücahid55
Standart


Reşat Nuri Erol

19 EKİM 2010

milligazete

Millî Görüş4 Tek Yol ADİL DÜZEN



Üçüncü 'Millî Görüş(3): Müjdeler olsun' yazım tevafuken iki gün gecikmeli çıktı. Bugünkü (18.10.2010 Pazartesi) Millî Gazete'nin ilk sayfasını görünce, 'iyi ki gecikmeli çıkmış' diye düşündüm. Çünkü yazımın ana teması 'Müjdeler olsun' muhtevalıydı ve Saadet Partisi Büyük Kongresi gerçekten de pek çok müjdeyi içeriyor,
gazetemiz de bunları manşet, başlık, haber ve değerlendirmeleriyle detaylı bir şekilde bildiriyordu...
Millî Gazete'nin birinci sayfası ile orta sayfasındaki sadece başlıklara bakmak bile bu müjdeleri anlamaya yeterliydi: (Saadetliler) 'Dünya Lideri'ni seçti: ERBAKAN...

3. Şahlanış Dönemi... Tek Çare MİLLÎ GÖRÜŞ...

Ne Komünizm, Ne Kapitalizm; ADİL DÜZEN...


Müjdeler olsun... Sevinin geliyoruz... Bereket geliyor... Biz canlı kuş istiyoruz ...

Bu 'canlı kuş' örneği çok önemli. Erbakan Hocamız kendisini ziyaret ettiğimizde bu 'canlı kuş-içi saman dolu kuş' misalini anlatmış, o anda çok beğenmiş ve dinlerken; 'keşke bu örneği kongrede de anlatsa' diye düşünmüştüm... Hocamız ve Genel Başkanımız Büyük Kongre'de de anlattı; artık siz de 'canlı kuş-içi saman dolu kuş' örneğini biliyorsunuz, duymayan ve bilmeyen herkese anlatmalısınız...

Bugünkü Millî Gazete'nin orta sayfasında çok önemli ve dikkat çekici başlık var; ben size 'tekrar hatırlatmak için' sadece üçünü seçtim: GÖZLERİN YAŞARDIĞI AN... Millî Görüş Erbakan ile 3. Büyük Şahlanışını Başlatıyor... TEK YOL 'ADİL DÜZEN'...
İnat edenlere bir şey demiyorum; inanan ve anlamak isteyenler için bu kadarı da yeter!
Artık ilk hedefimiz, Haziran 2011'de yapılacak olan milletvekili seçimleridir. Erbakan Hocamızın tesbit ve ifadesiyle; 3. Şahlanışını başlatan Millî Görüş Hareketi ve Saadet Partisi için bu seçim sadece Türkiye değil, aynı zamanda bütün insanlık için bir 'dönüm noktası'dır ve bu seçimlerde Saadet Partisi'nin iktidara gelmesinden başka kurtuluş çaresi yoktur. İşte bu gerçeği ırkçı emperyalizm de çok iyi bildiği için aylardan beri, hattâ yıllardan beri kendi zulüm dünyasını devam ettirebilmek ve "ADİL DÜZEN"i engellemek için Türkiye'de kendi gayesi uğrunda kullanabileceği bir partinin iktidara gelmesi için elinden gelen bütün gayreti ile hazırlıklarını -bir kere daha- yapmaktadır. Irkçı emperyalizm için tek hedef Saadet Partisi iktidarını engelleyebilmektir. Bunu açıktan söylemez. Fakat aklı fikri bundadır. Bundan dolayı 5 hazırlık yapmıştır, hâlen de yapmaya devam etmektedir.
Bu hazırlıklar şunlardır : 1- Bu köşede her vesileyle hatırlattığım üzere, bütün basını ele geçirmiştir. 2- Bütün bankaları ele geçirmiştir. 3- Bütün millî büyük müesseseleri (özelleştirme ile veya başka şekillerde) ele geçirmiştir. 4- Muhafazakar insanlar Saadet Partisi'ne değil, AKP'ye oy versinler diye AKP'ye maksatlı tavizler vermektedir. 5- Okşayarak yutma metodunu bütün gücüyle uygulamaktadır.
Irkçı emperyalizmin bu 5 koldan hazırlıklarına karşılık Millî Görüş de Saadet Partisi olarak 5 koldan mukabil hazırlıklarını yapmaktadır. Bu hazırlıklar şunlardır : 1- Şuurlanma. 2- Çelikleşme. 3- Üretim. 4- Milko hamlesi. 5- Üçüncü Şahlanış. Heyecan...
İşte, Türkiye'yi ve bütün insanlığı ilgilendiren bu tarihî dönüm noktasında, 17 Ekim 2010 Saadet Partisi Büyük Kongresi öncesinde yaşanan olaylar ile bundan sonra yaşanacak gelişmelerin gerçek mânâsı budur.
Bugünkü yazımı, genç bir arkadaşımın mesajı ile bitirmek istiyorum:
"ELHAMDÜLİLLAH... Rabbime (c.c.) bize Hocamızın liderliğinde mücadelemize devam etmeyi ve O ustanın tezgahından geçmeyi nasip ettiği için sonsuz hamd-ü senalar olsun. İNŞAALLAH mücevherler, inciler, elmaslar çıkmış olan bu tezgahtan geçerken büyük hizmetlerde bulunuruz." Önder Sipahioğlu (Ekonomik Konular Çalışanı) Bi'l-vesile SELÂM, HAMD, ŞÜKÜR ve duâ, duâ, DUÂ...

Konu Mavera tarafından (12-06-2010 Saat 12:30 ) değiştirilmiştir..
mücahid55 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-23-2010, 14:45   #8
Kullanıcı Adı
mücahid55
Standart


Reşat Nuri Erol

19 EKİM 2010
milligazete

Millî Görüş4 Tek Yol ADİL DÜZEN


Üçüncü 'Millî Görüş(3): Müjdeler olsun' yazım tevafuken iki gün gecikmeli çıktı. Bugünkü (18.10.2010 Pazartesi) Millî Gazete'nin ilk sayfasını görünce, 'iyi ki gecikmeli çıkmış' diye düşündüm. Çünkü yazımın ana teması 'Müjdeler olsun' muhtevalıydı ve Saadet Partisi Büyük Kongresi gerçekten de pek çok müjdeyi içeriyor, gazetemiz de bunları manşet, başlık, haber ve değerlendirmeleriyle detaylı bir şekilde bildiriyordu...
Millî Gazete'nin birinci sayfası ile orta sayfasındaki sadece başlıklara bakmak bile bu müjdeleri anlamaya yeterliydi: (Saadetliler) 'Dünya Lideri'ni seçti: ERBAKAN...

3. Şahlanış Dönemi...
Tek Çare MİLLÎ GÖRÜŞ...


Ne Komünizm, Ne Kapitalizm; ADİL DÜZEN...

Müjdeler olsun... Sevinin geliyoruz... Bereket geliyor... Biz canlı kuş istiyoruz
...


Bu 'canlı kuş' örneği çok önemli. Erbakan Hocamız kendisini ziyaret ettiğimizde bu 'canlı kuş-içi saman dolu kuş' misalini anlatmış, o anda çok beğenmiş ve dinlerken; 'keşke bu örneği kongrede de anlatsa' diye düşünmüştüm... Hocamız ve Genel Başkanımız Büyük Kongre'de de anlattı; artık siz de 'canlı kuş-içi saman dolu kuş' örneğini biliyorsunuz, duymayan ve bilmeyen herkese anlatmalısınız...
Bugünkü Millî Gazete'nin orta sayfasında çok önemli ve dikkat çekici başlık var; ben size 'tekrar hatırlatmak için' sadece üçünü seçtim: GÖZLERİN YAŞARDIĞI AN... Millî Görüş Erbakan ile 3. Büyük Şahlanışını Başlatıyor... TEK YOL 'ADİL DÜZEN'...
İnat edenlere bir şey demiyorum; inanan ve anlamak isteyenler için bu kadarı da yeter!
Artık ilk hedefimiz, Haziran 2011'de yapılacak olan milletvekili seçimleridir. Erbakan Hocamızın tesbit ve ifadesiyle; 3. Şahlanışını başlatan Millî Görüş Hareketi ve Saadet Partisi için bu seçim sadece Türkiye değil, aynı zamanda bütün insanlık için bir 'dönüm noktası'dır ve bu seçimlerde Saadet Partisi'nin iktidara gelmesinden başka kurtuluş çaresi yoktur. İşte bu gerçeği ırkçı emperyalizm de çok iyi bildiği için aylardan beri, hattâ yıllardan beri kendi zulüm dünyasını devam ettirebilmek ve "ADİL DÜZEN"i engellemek için Türkiye'de kendi gayesi uğrunda kullanabileceği bir partinin iktidara gelmesi için elinden gelen bütün gayreti ile hazırlıklarını -bir kere daha- yapmaktadır. Irkçı emperyalizm için tek hedef Saadet Partisi iktidarını engelleyebilmektir. Bunu açıktan söylemez. Fakat aklı fikri bundadır. Bundan dolayı 5 hazırlık yapmıştır, hâlen de yapmaya devam etmektedir.
Bu hazırlıklar şunlardır : 1- Bu köşede her vesileyle hatırlattığım üzere, bütün basını ele geçirmiştir. 2- Bütün bankaları ele geçirmiştir. 3- Bütün millî büyük müesseseleri (özelleştirme ile veya başka şekillerde) ele geçirmiştir. 4- Muhafazakar insanlar Saadet Partisi'ne değil, AKP'ye oy versinler diye AKP'ye maksatlı tavizler vermektedir. 5- Okşayarak yutma metodunu bütün gücüyle uygulamaktadır.
Irkçı emperyalizmin bu 5 koldan hazırlıklarına karşılık Millî Görüş de Saadet Partisi olarak 5 koldan mukabil hazırlıklarını yapmaktadır. Bu hazırlıklar şunlardır : 1- Şuurlanma. 2- Çelikleşme. 3- Üretim. 4- Milko hamlesi. 5- Üçüncü Şahlanış. Heyecan...
İşte, Türkiye'yi ve bütün insanlığı ilgilendiren bu tarihî dönüm noktasında, 17 Ekim 2010 Saadet Partisi Büyük Kongresi öncesinde yaşanan olaylar ile bundan sonra yaşanacak gelişmelerin gerçek mânâsı budur.
Bugünkü yazımı, genç bir arkadaşımın mesajı ile bitirmek istiyorum:
"ELHAMDÜLİLLAH... Rabbime (c.c.) bize Hocamızın liderliğinde mücadelemize devam etmeyi ve O ustanın tezgahından geçmeyi nasip ettiği için sonsuz hamd-ü senalar olsun. İNŞAALLAH mücevherler, inciler, elmaslar çıkmış olan bu tezgahtan geçerken büyük hizmetlerde bulunuruz." Önder Sipahioğlu (Ekonomik Konular Çalışanı) Bi'l-vesile SELÂM, HAMD, ŞÜKÜR ve duâ, duâ, DUÂ...
mücahid55 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-23-2010, 14:49   #9
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
Alıntı:
3. Şahlanış Dönemi... Tek Çare MİLLÎ GÖRÜŞ...
Allahta sizi güldürsün...
  Alıntı ile Cevapla
Alt 12-06-2010, 12:13   #10
Kullanıcı Adı
mücahid55
Standart


Reşat Nuri Erol


Sonuç ortada!


İnsanlar bir şey yapmalarına müsaade edilmediği zaman 'Niye müsade yok?!' derler.
'Peki, buyurun yapın bakalım!' denilip müsade edildiğinde, iş başlarına kaldığında da sıkıntıya düşerler, yapılması gerekenleri yapamazlar ve en sonunda başarısız olurlar.
Hayatta daima böyle olaylarla karşılaşırsınız. Uzaktan baktığınız zaman kolayca başaracağınızı zannettiğiniz iş sonunda başarısızlığa uğrar.
Sözü "kapitalist anlayışa" yani "kapitalizm düzenine" getirmek istiyorum. Genel olarak kapitalizm düzeninde "para" olursa, "parayla her işin halledileceği" zannedilir. Hani Napolyon başarı için "para, para, para" demiş ya; işte aynen onun gibi her şeyin para ile halledileceğini zannedenler vardır. Bizdeki söz gibi; "dini imanı para" olanlar vardır. O paralar bir şekilde ele geçtiğinde de iş başarılamaz, zarar edilir; borçlar, faizler, icralar, iflaslar, intiharlar, yok olan aileler işte böyle olmakta ve oluşmaktadır.
Faizli kapitalist düzende birileri kaybediyorken elbette birileri kazanmaktadır.
Peki, bu düzende birileri hep kaybederken, kim kazanmakta, kim kâr etmektedir?
Birileri, birkaç kişi, eskiden beri tanımladığımız şekliyle "mutlu bir azınlık" ve "onların işbirlikçileri" kazanmakta; vatandaş, halk, garibanlar ise kaybetmektedir.
***
Ülkeyi en basitinden "kapitalizm"e karşı "alternatif bir sistem/düzen" hazırlıkları olmaksızın yönetme sevdasında olan birilerine, bir şekilde müsade edildi, ülke yönetimi kendilerine teslim edildi, 'buyurun yapın bakalım' dendi; sonuç ortada!
Seçimler, şartlar, gelişmeler, müdahaleler bir yana; sade bir vatandaş olarak beni/bizi en sonunda olanlar yani "sonuç" ilgilendiriyor ve "sonuç" apaçık ortada!
Bundan önce bu köşede yayımlanan "Erbakan diyor ki" yazılarımda bu "sonuç" yeri geldikçe net olarak ortaya kondu ve bu sonuç karşsında "yapılması gerekenler" de yazıldı.
Açıkça yazayım; "alternatif bir sistem/düzen" derken, elbette "zalim faizli kapitalist sistem/düzen"e karşı kırk yılda geliştirdiğimiz "Millî Görüş" gömleğini ve "Adil Düzen" ceketini kastediyorum. "Adil Düzen" ceketini hiç giymeyenler ve bir müddet önce 'başından beri "Adil Düzen"e karşı olduklarını itiraf eden'ler; sekiz-dokuz yıl önce de zaten işe "Millî Görüş" gömleğini çıkararak başlamışlardı...
Sekiz yıl sonra "sonuç" ortada!

***
Sonuç: Türkiye 80 senede 80 milyar dolar borçlanmıştı...
'Buyurun yapın bakalım' denenler ne yaptı?
8 yılda ülkeyi, milleti, halkı, özel sektörü 580 milyar dolar borçlandırdılar... Bu arada 80 yılda oluşturulan birikimleri yani KİT'leri de sekiz yılda "ÖZELLEŞTİRME" adı altında birilerine sattılar... Halbuki "ÖZERKLEŞTİRİP" halka devredebilirlerdi.
Artık satacak bir şey de kalmadı; yollar, köprüler, barajlar vs satılacakmış!..
Erbakan'ın deyimiyle: "BORÇ"la, "FAİZ"le bu işi yapmaya kalktılar... Her şey "FAİZ"E gidiyor, millete bir şey kalmıyor; bu böyle gitmez, bu böyle gitmez...
Erbakan'ın tesbitleri devam ediyor: Türkiye gibi tarihin en büyük devleti ve coğrafyanın merkezindeki bir devleti idare etmek yedi tane Allah vergisi ister: BİLGİ, TECRÜBE, HİDAYET, FERASET, DİRAYET, ŞUUR ve VİZYON.
'Efendim, ben Türkiye'yi idare etmek istiyorum' diyebilirsin. Ama bu iş istekle olmaz. Allah bu özellikleri verdiyse yapabilirsin. Yoksa bir an için iktidara gelsen dahi, arkadan gitmeye mecbur kalırsın."
***
Evet; 'denenmesi gerekenler denendi': Sekiz yıl sonra "SONUÇ" ORTADA!
O halde seçmen olarak yedi ay sonra ne yapacağınızı biliyorsunuz...
Kur'an diyor ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?"
mücahid55 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi