AK Gençliğin Buluşma Noktası
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 11-10-2010, 17:06   #1
Kullanıcı Adı
ALmi´
Standart Ne Türk Vuralım Ne de Kürt!



“Kürt Vicdani Ret Hareketi”ni başlatan 22 genç, “Ne PKK ne de ordu. 80 yaşında yatağımızda ölmek istiyoruz?” diyor.



"30 senedir Kürt gençleri ya dağa çıkıp PKK`lı oluyor ya da askere gidip er oluyor. Birbirimizi öldürüyoruz. İnsanlar hep zarar görüyor. Savaşın en önemli kaynağı insan. Biz bunu durdurmak istiyoruz. Barışçıl bir ortam sağlamak istiyoruz" diyor 18 yaşındaki Bitlisli Kürt genci Süleyman Yılmaz.

Bir ilki başlattılar

Süleyman geçen hafta içinde `vicdani reddini` açıklayan 22 Kürt gencinden biri ve yaşça en küçük olanı. İnsan Hakları Derneği (İHD) rakamlarına göre 1989`dan bugüne kadar Türkiye`de 219 genç vicdani retçi oldu. Ancak Süleyman ve 21 arkadaşı bir ilki başlattı ve Kürt gençleri olarak `ne PKK ne ordu` deme cesaretini gösterdi. Kürt Vicdani Ret Hareketi`nin kurucusu Ahmet Demirsoy, hareketlerinin Türk ordusuna katılmama yönünde tavır sergilediğini ancak gerçeğin iki farklı yönü olduğunu söylüyor: "Biz ne PKK`ya ne ne Türk Silahlı Kuvvetleri`ne katılacağız."

Akrabayla karşı karşıya

Barışın sağlanması için harekete geçtiğini vurgulayan Demirsoy 27 yaşında ve Bitlisli. Ailesinde hem askerde hem PKK`da akrabaları var; ancak o 80 yaşında yatağında ölmek istiyor. "Elime silah alıp, bir gün akrabamı vurmak veya onun tarafından vurulmak istemiyorum" diyen Demirsoy, orduya ya da PKK`ya katılması durumunda Kürt sorununun bitmek bilmeyeceğini düşünüyor:

"Ben iki tarafın da silahlı gücüne karşı çıkıyorum. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti silahın yalnızca bir tarafı. Sorunun ölümle çözülebileceğine inanmıyorum. Bu hareketi kurarken de insanları öldürerek çözüm olmayacağını söylüyorduk. 100 Kürt genci, 100 Türk genci daha ölebilir ama bu, acıları arttıracaktır. Barışa dair ne yapabiliriz diye konuşmamız gerekiyor. Elimize silah alıp ölmek ya da öldürülmek istemiyoruz. Biz kendi çocuğumuza, kardeşimize ne istiyorsak Türkiye`deki bir diğerine onu istemezsek insan olamamışız demektir. Ne Türkler ne de Kürtler askere gitsin diyoruz. Türk de Kürt de öldürmek istemiyoruz."

`Ne o taraf ne bu taraf`

Benzer gerekçelerle vicdani reddini açıklayan bir başka genç Ahmet Hezer ise bir Kürt olarak kendisini yaşamın her alanında baskı altında hissettiğini ve kimi zaman isyan noktasına geldiğini söylüyor. Hezer, "Bana askere gel diyorlar ama benim babamı gözaltına da aynı asker almıştı. 45 gün haber bile alamadık. Yani benim sığınmamı, teslim olmamı istedikleri ordu bu" diyor. Ancak Hezer`in ikilemi de tam burada başlıyor. "Çünkü" diyor Hezer ve şöyle devam ediyor:

"PKK`ya gitsem bu kez de Kurtuluş Savaşı`ndan bu yana Kürtlerin de kurmayı hayal ettiği ülkeye karşı savaşmış olacağım. Biz Kürtler Kurtuluş Savaşı`nı anlatırken `Vurun bugün özgürlük günüdür` deriz. Bu yüzden en iyisi ne o taraf, ne bu taraf!"
Ayrıca Ahmet Hezer`in şiddete karşı kafasına takılan önemli bir konu daha var:

"Şimdi vatan haini diyorlar. Ama Kürt olduğum için zaten doğar doğmaz vatan hainiyim. Kürtçe konuştuğum için bir otobüste dayak yemekten zor kurtuldum. Taksim`de iki Yunus polisten dayak yedim. Ama bunlara karşı hakkımı mahkemede savunmak istiyorum."

`Artık siyaset konuşsun`

Sorunların çözümü için silahların yerine günümüzde artık siyasetin konuşmasını isteyen Ahmet Hezer`in "Bir insan savaş istemiyorsa, kardeş kanı dökmek istemiyorsa, ne PKK saflarında ne TSK bünyesi altında insan öldürmemeli" sözleri PKK saflarına katılmama gerekçesini de özetliyor.

Türkiye vicdani retçilerle 1989`da tanıştı

Vicdani yada geçerli bağlılığından dolayı Türk Silahlı Kuvvetleri`nde görev almayı yada savaşlarda veya silahlı çatışmalarda doğrudan yada dolaylı görev yapmayı reddeden kişi olarak tanımlanan vicdani retçilik Türkiye`de 1989`da başladı.

Bu tarihte Sokak dergisinin kampanyasıyla vicdani retlerini açıklayan Tayfun Gönül ve Vedat Zencir bugün sayıları 219`a ulaşan vicdani retçilerin ön cüleri oldu. Gönül bu süreçte `halkı askerlikten soğutma` suçlamasıyla yapılan yargılama sonucu 13 ay ceza aldı. Cezası paraya çevrildi.

701 gün hapis

1995`te vicdani reddini açıklayan Osman Murat Ülke, Askeri Ceza Kanunu`nda yer alan `milli mukavemeti kırma` gerekçesiyle tutuklandı. Ülke, toplam 701 gün hapis yattı. 2002`de askerlik yaparken vicdani reddini açıklayan Mehmet Bal, bir ay tutuklu kaldı. Ancak davadan beraat etti.
2004`te vicdani reddini açıklayan Halil Savda da 106 gün hapis cezasına çarptırıldı.

2001`de vicdani reddini açıklayan Mehmet Tarhan da tutuklandı. Eşcinsel olduğunu gizlemeyen ama bu nedenle askerlikten muaf olmayı da reddeden Tarhan, iki kez `toplu erat önünde emre itaatsizlikte ısrar ve askerlikten sıyırma` suçlamasıyla 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ceza askeri Yargıtay tarafından `zorla muayene` gerekçesiyle bozuldu.

Son olarak İnan Suver, vicdani retçi olduğu için tutuklandı.

Radikal

http://www.analizmerkezi.com/Haber/Gundem/09112010/NE-TURK-VURALIM-NE-DE-KURT.php

 

ALmi´ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 11-10-2010, 17:30   #2
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart
Hele Kürt vurgusu yapılmıyor mu deli oluyorum.Türk vurgusu yapılsa 'faşistsin' kürt vurgusu yapılsa 'mazlumsun'. Ne komik la.

Yazı da bir o kadar saçma,güldüm gülmekten öldüm.

Cevap hakkım deli dumrul'da saklı

Vicdani red üzerine sohbet.
Sarf edilen bir kelimeden dolayı +18
YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.


  Alıntı ile Cevapla
Alt 11-10-2010, 17:45   #3
Kullanıcı Adı
Ruh-i zar
Standart
Bazı kısımları bana gerekçe olarak yersiz gelsede,
Öncü olarak Kürt asıllıların olması 'insaniyet' noktasında buluşmak istenmesi güzel bi durum.
Kim bilir belki pek çok kişiye öncü olurlar..

Hüdaverdi video güzelmiş:p
Ama haberde bahsedilen insanlar videodakiler kadar bencilce gerekçeler önesürmüyolar 'vicdanı ret' için..

Gerçi Vicdanı ret'i onaylamıyorum.
Eğer gerekliyse ülke savunmasıysa mesele zorunluluğu geçtim.
Her vatandaşın gönüllü olarak yapması gerek..
Ama burda reddedilen aynı topraktaki insanların birbirlerini öldürmek istememesi..

Konu Ruh-i zar tarafından (11-10-2010 Saat 17:47 ) değiştirilmiştir..
Ruh-i zar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-10-2010, 17:55   #4
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart
Vergidir askere gitmek.Yarına hazırlıktı,emniyete almaktır ülkeyi ve kendisini.Harp sanatını öğrenmek herkesin hakkı,herkese mecburi,terör olsada olmasa da herkes bilmeli,hatta olası savaş durumunda kadınların ne yapması hakkında gerekli bilgiyi de kadınların alması gerekir ki malesef bu yok ülkemizde.

Başlık zaten en baştan ofsayt,sanki TSK bünyesinde herkes Türk,pkk bünyesinde herkes Kürt.Bir Türk Kürt çatışması varmış gibi lanse edilmiş.
Oysa biz 17 kişiden oluşan tim dik,bunların 5'i doğu ve güneydoğudan kişiler.Bir tanesi koruyucu geleneğinden gelen aileden,bir çok akrabası şehit olmuş Vanlı bir kardeşimdi,hepimizden daha hazırlıklı göreve çıkardı kendisi.
Bölük komutanımız güneydoğuluydu,bizim TİM'in 3 komutanı vardı,TİM komutanından sonra yetkili olan 1. unsur komutanımız Tunceli'liydi.
Ben burada Türklerden oluşan bir unsur göremiyorum.
Vanlı dediğim insan da çok kavgaya kalkıştı bazıları tarafından,istese konuda ki kişi nasıl yunusların kendisini dövdüğünü öne sürüyorsa bu Vanlı'da kendisine söylenen sözleri öne sürebilirdi vicdanı redçi olabilirdi.
Öne sürdüğü şey,bahanesi bu değil,aksine benim ona bakış açım ve benim gibi ona bakanların bakış açısı oldu,görevine devam etti,bahanelerle biryerlere kaçmadı.

Sanki herkes en uç mevzilere gönderiliyor
Gülüyorum valla
Deli dumrul ne güzel demiş.

Konu Hüdaverdi tarafından (11-10-2010 Saat 17:59 ) değiştirilmiştir..
  Alıntı ile Cevapla
Alt 11-10-2010, 18:09   #5
Kullanıcı Adı
EZEL
Standart
Vicdani retmiş yedik bizde askerden sıvışma desene sen şuna )
EZEL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-10-2010, 19:34   #6
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
güzel paylaşım almi...
teşekkürler...

  Alıntı ile Cevapla
Alt 11-10-2010, 20:02   #7
Kullanıcı Adı
Blur
Standart
Eğer dağa çıkan it kürt olsada , türk olsada , arap olsada , müslüman olsada vurulmalıdır..
Radikal'de taraf gibi bi çizgi izleyecek sanırım yazarları vasıtasıyla , hayırlısı..
Blur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-10-2010, 20:03   #8
Kullanıcı Adı
Menderesay
Standart
Kan Kanla temizlenmez

"Kemal Kılıçdaroğlu"
Menderesay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-10-2010, 23:27   #9
Kullanıcı Adı
EZEL
Standart
Bu devletin Türkiye değilde Kürdistan olsaydı ben bu devlette Türk azınlık olarak yaşasaydım ve yine bu devlet benim bazı haklarımı gasp etmiş olsaydı varsayalım TKO (Türk Kurtuluş Ordusu ) diye bir örgüt çıkıp önce Türk köylerini basıp katliamlar yapsaydı aradan yıllar geçse sonra çıkıp benim için mücadele ettiği söylese ben orduya en önde katılır bu örgütle mücadele ederdim ..
EZEL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-10-2010, 23:37   #10
Kullanıcı Adı
Mavera
Standart
olaya degisik bir bakis acisi getirmisler.. öncelikle gencleri gerek statükodan gerekse pkk dan görecekleri her türlü baskiya ragmen böyle cesaretli bir ise kalkistiklari icin tebrik ediyorum..
askerlik konusu önü cok acik genclerin altini cizdigi nokta kardesin, kardese vurulmasidir ve bundan yola cikarak vicdani ret karari almislar ve ben buna sonuna kadar saygi duyuyorum..
Mavera isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi