08-05-2007, 03:52 | #1 |
NECİP FAZIL KISAKÜREK
Edebiyatın Üstadı..
----------- Ne hasta bekler sabahı, Ne taze ölüyü mezar. Ne de şeytan, bir günahı, Seni beklediğim kadar. Geçti istemem gelmeni, Yokluğunda buldum seni; Bırak vehmimde gölgeni, Gelme, artık neye yarar? (1937) Nur içinde yatsın
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
08-05-2007, 03:53 | #2 |
NECİP FAZIL KISAKÜREK
bu sıır sevdıklerım arsında sagol pylsm ıcın
|
|
08-05-2007, 03:54 | #3 |
NECİP FAZIL KISAKÜREK
Bütün şiirlerine hayran olup "canım istanbul" adlı şiirini dinledikçe bu şehire bir kez daha sevdalanmamı sağlayan gerçek bir şair.
|
|
08-05-2007, 03:59 | #4 |
Ynt: NECİP FAZIL KISAKÜREK
O'nun Şiirlerini Başbakanımızın yorumuyla dinlemek ayrı bir güzel..
|
|
08-07-2007, 14:23 | #5 |
NECİP FAZIL KISAKÜREK
sakarya siirini ilkokul siralarinda ezberledigim üstadimiz...
|
|
08-25-2007, 06:16 | #6 |
NECİP FAZIL KISAKÜREK
büyük doğu lideri...
gençliğinde masturbasyon şiiri yazan sonradan islami çizgiye geçen çoğu kez gereksiz bi şekilde edebi yönü unutulup siyasi kimliği ile hatırlanan nazım hikmet ile kıyaslanan... |
|
08-25-2007, 07:06 | #7 |
NECİP FAZIL KISAKÜREK
layikiyla sair layikiyla dusunur
|
|
09-14-2007, 22:18 | #8 |
NECİP FAZIL KISAKÜREK
:'( :'( nur içinde yatsın :'(
|
|
09-14-2007, 22:19 | #9 |
NECİP FAZIL KISAKÜREK
paylaşımın için teşekkürler...
|
|
09-14-2007, 22:32 | #10 |
NECİP FAZIL KISAKÜREK
Erkeklerin gözünde merhamet, kadınlarının gözünde iffet, gençlerinin gözünde saffet, yaşlılarının gözünde şefkat kalmamış olan şehir... Ne de profesörünün gözünde hakikat, muharririnin gözünde samimiyet, tüccarının gözünde sadakat, polisinin gözünde cevvaliyet...
Benim güzel İstanbul'umda, sadece yemek, yutmak, içmek, şişmek, ısırmak, incitmek, aldatmak, atlatmak, çelmeye getirmek, tuzağa düşürmek sevdasında kaba nefs suratlarının çeşitli tuğraları... Gel de meydanlarda, caddelerde, yol ağızlarında bir kenara çekilip dirseğini bir taşa ve başını eline daya; ve kimsenin farketmediği bu tuğraları hecelemeye çalış! Göreceksin ki, benim güzel İstanbul'um, ruhiyle olduğu kadar suratiyle de çirkin mi çirkin!... Dolmuşlarda kimse kimsenin hacim sahibi olmasına tahammül edemez. Vapurlarda favorili delikanlılarla mini-etekli kızlar, kollarını birbirlerinin omuzlarına atmış, kadın-erkek kompleksini havada üstüste uçan sineklerin seviyesine indirmiştir. Bir şeyin halisini bulmak öylesine muhâl olmuştur ki, pres makinesinde ve gözünüzün önünde portakal sıkan tezgâhtar, önceden portakallara şırınga ettiği Terkos suyunun keyfiyle karşımızda sırıtmaktadır. Nizamsızlıkta nizama memur beyaz trafik eldiveni, çözülmesi imkansız bir düğümü boyuna sıka dursun... Mektep, adliye, sinama, gece kulübü, ibâdethâne ve bilmem ne hâneden boşalan insanlar sırasıyle küskün, kırgın, bezgin, bitkin, ölgün ve ezgin... Benim güzel İstanbul'umun dâvâsı, ne idarî, ne siyasî, ne içtimaî, ne iktisadî, ne beledî, ne bediî; sadece ruhî ve ahlâkî... |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|