11-22-2010, 01:03 | #11 |
Evet, sevgili gençler, daima benim gibi konuşmaya çalışın. Çünkü davamız çeşm-i bülbül kadar naziktir, yere düşürüp kırmayalım. Bir gün, mahkemede bana hâkim sordu. Dedi ki:
“-Kuzum Necip Fazıl, zapta geçirmeyeceğim, hükümde de esas teşkil etmeyecek, şahıs olarak, dost olarak, dostluğa kabul ediyorsanız, bir sual soracağım.” “-Buyursunlar.” Dedim. “-Siz lâik misiniz, değil misiniz?” Dedim ki: “-Efendim, böyle sual olur mu? Ben belki bunun için huzurunuzdayım. Ve şimdi anlayacaksınız lâik miyim, değil miyim! Fakat bir şartla cevap veririm. Hem zapta geçmesi hem de hükme tesir etmesi şartıyla…” Ve devam ettim: “-Ben Allah’a inanıyorum, yani Halik’a… Bütün âlemlerin Rabbına… Nasıl istersiniz ki, Allah’ı ve onun emirlerini dünyanın dışında kabul edeyim. Şimdi ben lâik miyim, değil miyim, siz karar verin!” Dikkat edilirse burada bir incelik var; lâik miyim, değil miyim, sen karar ver!.. (İslâm Ve Öbürleri’nden) |
|
11-22-2010, 01:06 | #12 |
Dininde 163 yara açan ulus’un, Günde 163 kez Cehennemde ulusun! O’na deyin: Nemrutlar, su dökemez eline, Küfür tarihinde sen, erişilmez ulu’sun! |
|
11-22-2010, 01:10 | #13 |
Göz kaptırdığım renkten, kulak verdiğim sesten, Affet senden habersiz aldığım her nefesten… |
|
11-22-2010, 01:17 | #14 |
İhtilâl acentası… Solun tam da ortası. Moskova’nın oltası.. Eli, zulüm muştası. Tek ümidi, cuntası.. İnkılâp, avantası… Nemrut, onun atası… Ölüm yolu, rotası.. Namlı servet çantası.. Ünlü küfür softası.. |
|
11-22-2010, 04:43 | #15 |
Bu konunun takipçisiyim paylaşımlar süper ..
|
|
11-22-2010, 10:20 | #16 |
halimi dusunup yanma Mehmed'im....
Kavusmak mi?..Belki....Daha olmedim!... |
|
11-22-2010, 12:40 | #17 |
Ne iştir, yarı iman, yarı inkâr giderler; Güneşe var derler de ışığına yok derler!.. |
|
11-22-2010, 12:41 | #18 |
Allah, Resûl aşkıyle yandım, bittim, kül oldum! Öyle zayıfladım ki, sonunda herkül oldum. |
|
11-22-2010, 12:42 | #19 |
|
|
11-22-2010, 12:55 | #20 |
Bu şiire dikkat... Muhteşem bir hicivdir... Nöbet sende diye aldanma sakın, Zannetme bakidir devranın senin! Bir gün bizim köye yolun düşerse, Boynuna asılır fermanın senin! Kanlı bir sofraya geçtin oturdun, Haksızı korudun, haklıyı vurdun, Çınar ağacına yosun tutturdun Dikenlerle dolu vatanın senin!.. Milletin başına vurdun tokmakla, Binbir çorap ördün altı parmakla, Tanrı sensin diye taşa tapmakla, Karardı namusun, vicdanın senin!.. Baba ocağına arka çevirdin, Bin dört yüz senelik taşı devirdin, Ayakdakileri başa geçirdin, Bu mudur terazin, evzanın senin? |
|
Konuyu Toplam 5 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 5 Misafir) | |
|
|