Netekim! Beklenen oldu ve Anayasa mahkemesi, tarafsızlığını açıkça kaybetmiş olan Başsavcımızın hazırladığı iddianameyi dün itibariyle kabul etti ve böylece tüm itirazlara rağmen AK parti için kapatma davası açılmış oldu. 1 Nisan şakası gibi!

Çetelerin ve beyni yıkanmışların dışında herkesin şiddetle eleştirmekte olduğu bu iddianamenin kabul edilmesi aslında pekte şaşırtıcı olmasa gerek! Zaten Anayasa Mahkemesinin bu konuda yapmaya çalıştığının adil bir yargılama olmadığı da kesin. “Hukukun üstünlüğü denilen ilke ise zaten 367 kararının alındığı gün Anayasa Mahkemesinin arşiv odasına kaldırılmıştı.” Bu dava sürecinde bu ilkeyi arşiv odasından bulup çıkarmaları da çok zor görünüyor.

Bırakın AK Partiye oy vermiş milyonlarca seçmenin itirazlarını CHP kökenli olduğu bilinen isimlerin bile eleştirdiği, siyasi bir makale olarak tanımladığı iddianamenin gündeme alınarak davanın açılmış olması Mahkemenin siyasi tarafsızlığını kaybettiğinin en açık göstergesidir. İddianame de bahsi geçen Kur’an-ı Kerim dağıtılması hususunda, Sefa SİRMEN bile, böyle bir gerekçe olamaz, Çünkü belediye başkanıyken bende Kur’an-ı Kerim dağıttım diyorsa, Başbakan’ın “En büyük dileğim başı kapalı kızlarımızla, başı açık kızlarımızın el ele dolaştığı bir üniversitedir, bir ülkedir” sözleri bile iddianame içerisinde delil olarak sunuluyorsa ve ülkenin en yüksek yargı organının yargıçları bütün bunları göre göre bu iddianameyi ipe sapa uygun bulup davayı açıyorsa artık hukuk bu ülkede bitmiş ve birilerinin kontrolü altına girmiştir. Zira Anayasa mahkemesinin alacağı bu karardan günler önce “hangi üyenin evet, hangi üyenin hayır oyu vereceği dağdaki çobandan tutun, podyumdaki sürtüğe kadar herkes tarafından biliniyorsa” bu mahkeme üyelerinin tarafsızlığı şaibeye düşmüştür.

Milli Şef döneminden kalma Oligarşik eğilimli elit, üst üste gelen askeri darbelerle sağlamlaştırmış olduğu yerini, üst üste gelen demokratik seçimler ve referandumlarla kaybetmeye başlayınca laiklik yaygarası koparmaya başlamıştı. Dün ordu göreve pankartları ile yürüdükleri halde ordudan yüz bulamayanlar, bugün hukukçulara sarıldılar. Netekim başarılı da oldular! Netekim dava açıldı...

Artık herkes çok açık ve net bir biçimde görmelidir ki; bu ülkede oligarşik laik elit, milyonlarca esnafın, köylünün, işçinin, memurun sözün özü seçmenin oyunu alarak iktidara gelmiş bu partiye karşı Askeri darbe dahil her yolu denemektedir.

Bakın Oligarşik laik elitlerin ağababası İlhan Selçuk Cumhuriyet gazetesindeki bir yazısında ne diyor: "Her şey elden gidiyor. Tuhaf bir durum var. Bakalım ne olacak? Şimdi yalnız iki tane şey var. Eğer kapatma davası açılırsa, bir de üstüne ekonomik kriz gelirse, Türkiye biraz karışırsa belki bir umut doğabilir.."

Gece yarısı gözaltına alındığı gerekçesi ile neredeyse adına ezogelin ağıdı yakacak kadar sevdiğiniz İlhan Selçuk söylüyor bunları 7 Şubat’ta...

8 Şubatta da devamını getiriyor: “İç savaş olmaz da, yani bir noktada eğer ortalık karışırsa, hem ekonomik hem siyasi olarak. Belki asker gelirse bir şey olabilir.”

Tarifi çok net veriyor SELÇUK: Kapatma davası açılırsa, bu dava sayesinde birde ekonomik kriz gelirse Türkiye biraz karışırsa belki bir umut doğabilir.

Nasıl bir umut? İnsanlar borç bataklarına düşer, cinnet geçirir çoluğunu çocuğunu doğrar, hırsızlık olayları artar, çocuklar baklava çalar içeri düşer, spekülatörler parayı çuvalla götürür, Cem Uzan’lar kurtulur, birileri yazarkasa fırlatır, birileri belediye otobüslerini birileri kendilerini yakar, sokaklarda birileri öldürülmeye başlar, kahveler taranır, gazeteciler provakatif suikastlere kurban gider, çeteler tekbir çekerek Danıştay’a saldırır suç AK Partiye yüklenir, kendilerini bombalatır bazı gazeteler suç Ak Partiye yüklenir,

Netekim! “Birileri çıkar ülkede akan kardeş kanına son vermek amacıyla” diye başlayan bir konuşma yapar.

İlhan Selçukların Oligarşik eğilimleri kurtulur. Milli Şeflerin varisleri kurtulur...

Sizin kurtuluşunuz buysa, beni kurtarmayın da Yassıada’ya gönderin bi zahmet!


Saygılarımla, Tunc ERKAN

Hukukun gücü yerini gücün hukukuna bıraktı. 70 milyon içinde yargıya güvenen hemen hiçkimse kalmadı.Gözlerimizin n önünde hayasız bir oyun oynanıyor.

Çok güzel bir yazı olmuş Hocam, elinize sağlık.

bende hep bugün içimden bu anayasa mahkemesi kararı 1 nisan şakası olsun diye dua etim

Sizin kurtuluşunuz buysa, beni kurtarmayın da Yassıada’ya gönderin bi zahmet!

Ellerinize sağlık yazı o kadar akıcı o kadar güzel olmuş ki nefes almadan okudum desem yeridir...

Emeğinize sağlık... +1

Sevgili Arkadaşlar,

Yorumlarınız için hepinize teşekkür ediyorum. Eminim ki içinde bulunduğumuz şu günlerde hepimiz aynı hisleri paylaşıyoruz.

Eğer hislerinize hissettiklerinize tercüman olabildiysek, içinizden geçenleri satırlara aktarabilsiysek ne mutlu bize...

Saygılarımla, Tunc ERKAN

paylaşım için sağol