|
08-17-2007, 00:03 | #1 |
Ney Hakkında Herşey
NEY'in TARİHÇESİ NEY HAKKINDA RİVAYET Neyin var oluşu ile ilgili hikâye, Feridüddin Attar'ın Mantıkü'l-Tayr adlı eserinden şöyle nakledilmektedir: (18.Yüzyılda Türk Müziği, Charles Fonton , çeviren ve yayınlayan: Cem Behar, İst., 1987, sh. 80) " Neyin îcâdı, Şarkta çok eskilere dayanır. Birçok güzel eserin yazarı olan ve Attar lakabıyla anılan Feridüddin, Mantıkü'l-tayr adlı eserinde neyin kökenini, Hz. Muhammed'in zamanına kadar götürür. Feridüddin'e göre bir gün müslümanların peygamberi olan Hz. Muhammed, damadı Hz. Ali'ye bir sır açıklamış. Bir kuyunun başındaki Hz. Ali, başını kuyunun içine eğerek Hz. Muhammed'in esrarlı sözlerini tekrarlamış. Daha sonra, Allah, o kuyuda son derece uzun bir kamış yaratmış. Oradan geçmekte olan bir çoban da bu kamışın ucunu keserek kendine bir kaval (ney) yapmış. Bu çobanla günün birinde karşılaşan Hz. Muhammed, Hz. Ali'ye açıklamış olduğu sırların çobanın kamışından çıktığını duymuş. Hz. Ali, yaratılan mûcizeyi görünce de Peygamber'e olan sevgi ve bağlılığına şükretmiş. O zamandan beri müslümanlar kamışlara büyük îtibar gösterirler. Belki de neylerin, hâlâ Hz. Muhammed'in kutsal sözlerini tekrarladığı sanıyorlardır. Bunun içindir ki ney, öncelikle dinsel, mistik ve ahlâkî bir nitelik taşır. Celâleddin'in Mesnevî'si baştan sona bu konudadır. Dönerek ibâdet eden dervişler, tarikatlarını doğrudan ilgilendiren ve pirleri tarafından yazılmış bu kitabı kutlu sayarlar." NEY ÇEŞİTLERİ Bir Türk musikisi enstrümanı olan ney, türk musikisi ahenk yani akord sistemine uygun olarak farklı uzunluklarda açılmakta ve her farklı akorda sahip ney bu ahenklere verilen isimlerle anılır. Ney Çeşitleri: Ney ismi Akord Uzunluğu (ortalama) Bolâhenk [ mi ] 520 mm. Bolâhenk-Sipürde Mâbeyni [ mi bemol] 550 mm. Sipürde [ re ] 580 mm. Müstahsen [ do diyez ] 620 mm. Yıldız [ do ] 665 mm. Kız [ si ] 710 mm. Kız-Mansur Mâbeyni [ si bemol ] 745 mm. Mansur [ la ] 780 mm. Mansur-Şah Mâbeyni [ la bemol ] 820 mm. Şah [ sol ] 860 mm. Dâvud [ fa diyez ] 910 mm. Dâvud-Bolâhenk Mâbeyni [ fa ] 970 mm. Bolâhenk [ sol ] 1040 mm. Bununla birlikte Türk musikisinde en çok kullanılan ahenkler Bolahenk, Sipürde, Kız ve Mansur ahenkleridir. Bu nedenle neyzenlerimizin en cok kullandıkları neyler de bunlardır. Mansur neyden daha büyük olan neyler ise kişisel icralarda tercih edilebilir. Ney üflemeye yeni başlayan bir talebe için öncelikle mansur ya da kız ney gibi ortalama uzunluğun üstü sayılabilecek neyler tavsiye edilir. zira bu neylerde yeterli performans sağlanıldığı takdirde küçük neylerde neyzen kendini çok daha rahat hissedecektir. Ney seçiminde diğer dikkat edilecek husus da ney meşklerinin yapıldığı topluluğun tercih etmiş olduğu akorddur.grup hangi akordu tercih etmişse o akortta bir ney temin edilmelidir. NEY BAKIMI ve KORUNMASI Ney ve değer pek çok enstrüman eskidikçe, üzerinden yıllar gectikçe değer kazanır. Tabiki bu da bakımlı bir enstrüman için geçerlidir. Bakımı itinalı bir şekilde muntazaman yapılan ve üflenilen bir neyin sesleri oturur ve ney daha berrak, hoş bir sese sahip olur. Yağlanması : En başta gelen bakım kuralı yağlamadır. Biz asit değeri düşük ve ince bir yağ olan fındık yağını tercih etmekteyiz. İnce bir yağ ve asit değeri düşük olduğu için neyin iç yüzeyinde herhangi bir tabaka oluşturmamakta ve kamış tarafından daha rahat kabullenilmektedir. Bunun yanında susam yağı, badem yağı, mısırözü yağı da kullanılabilir. Yeni açılmış bir ney ilk 3 ay haftada 1 kere 3 aydan sonra haftada 2 kere 1 yıldan sonra da ayda bir kere yağlanmalıdır. Biz yağlama işleminde pvc yağ tankı kullanmaktayız. bu imkanı olmayan neyzenler başpare kısmından çay kaşığıyla yeteri miktarda 3-4 kaşık yağ döküp yağın neyin iç yüzeyinin her tarafına temas etmesini sağlayabilirler. istenildiği taktirde güzel koku için gül yağı vs. kullanılabilir. Ama oranı şu şekilde olmalıdır. 5/4'ü fındık yağı vs. 5/1'i gül yağı NOT: Kesinlikle yağlama esnasında neyin iç yüzeyine harbi vb. cisim sokmayınız bu boğumlara zarar verecek ve neyin genel akordunu bozacaktır. Eğrilmemesi : Çeşitli nedenlerden dolayı ney eğrilebilmektedir. Bu eğrilik neyin akorduna zarar vermese de estetik olarak hoş görünmemektedir. Bu nedenle şu hususlara dikkat edilmelidir. Ney masa üzerine bırakılacaksa kesinlikle başpare kısmı dışarı taşırılmalıdır. Sıcak bir yerde soba kenarı kalorifer yanına dayalı olarak bırakılmamalıdır. NOT: Kesinlikle eğrilikler tecrübesi kişiler tarafından düzeltilmeye çalışılmamalıdır. özellikle üzerinde 5 yıl geçmiş olan neyler yapıları oturdukları için bilinçsizce geri dönüşü olmayacak yöntemlere başvurulmamalıdır. Diğer Hususlar: Ney üflenildikten sonra nemi üzerinden atmadan kapalı kutuya koyulmamalıdır. Ney uzun süre kapalı hava almayan bir kutuda bırakılmamalıdır. Neylerin 1. boğumunda bazen küflenmelere rastlanabilmektedir. Bu durumda ses kutusuna sert bir cisimle temas edilmemeli su ile yıkanıp kurutulup ve tekrar yağlanırsa küflenme ortadan kalkacaktır
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
08-17-2007, 00:07 | #2 |
Ney Hakkında Herşey
hımmm sağolasınn :o
|
|
08-18-2007, 02:56 | #3 |
Ney Hakkında Herşey
ney dersi almak isteyen varsa ozelden msj atabilir (:
|
|
10-04-2007, 19:00 | #4 |
Ney Hakkında Herşey
ben ney kursuna gittiğimde hocamız sıcak nefes çkarılmalı demişti..2 hafta uğraşmıştım ama sıcak nefes kelamını anlayamamıştım..şimdi ne demek istediğini ve ney'in nasıl bi hâl içerisine bürünüp Allah aşkıyla yanıp üflennce o harika sesi duyduğumda anlıyorum..eh!biraz geç oldu ama... : :-[
|
|
10-04-2007, 19:03 | #5 |
Ney Hakkında Herşey
dinlerken müthiş ama çalmakta bir o kadar sabır gerektiriyor..çalabilenlere gıpta ile bakıyorum ve takdir ediyorum.helal olsun.tşkler paylaştığın için
|
|
04-08-2009, 13:35 | #6 |
Ney
Ney, Sümerlerden beri bütün Türk topluluklarında sürekli görülmüş olan üflemeli çalgıdır. Benzer örneği Aztek Kültüründe de bulunmaktadır. Kaşgarlı Mahmut, Divân-ı Lügati't-Türk adlı Türk Kültür ve Dil'ini anlatan eserinde, Sagu denilen, "Erler" için düzenlenen, ölüm, erdem ve acıları anlatan tören'lerde kullanıldığını aktarmıştır.
"Ney", yakın zamanlarda Farsça’ya geçmiş olup nâ veya nay (kamış) adını almıştır. Arap toplumunda'da üflemeli çalgıların hemen tümü için kullanılan mizmâr sözcüğü ise, (nefes borusu, ses organı anlamında) ney için de kullanılmıştır. Türkçe’de ise hemen her zaman ney olarak anılmıştır. Kavimler Göçünden çok eski zamanlardan kalan, Runik Harfler'in aslının henüz anlaşıldığı; Proto Türk Yazıtları zamanından kaldığı düşünülen Kültür izleri gibi miras kalmış olan, çok az kültürel öğelerin devamı olarak ise, bugünkü Romanya’da nayu olarak Ad'landırılır.. Sümer toplumunda MÖ 5000 yıllarından itibaren kullanıldığı sanılan bu çalgıya ait elimizdeki en eski bulgu, MÖ 3000-2800 yıllarından kalan bugün Amerika’da Philadelphia Üniversitesi Müzesi'nde sergilenen neydir. Çalgının o dönemlerde de dinsel törenlerde kullanıldığı sanılmaktadır. Günümüzde ney, Türk sazı olarak anılmaktadır ve tasavvuf müziğinin bir sembolü haline gelmiştir. Bir müzik aleti için kullanılan çalmak yerine, Ney için üflemek tabiri kullanılır. Burada üflemenin mecazi bir anlamı vardır. Kaynağını İslam'da Allah'ın insanı yaratırken ruhu üflemiş olmasından alır. Yapım Kargı denilen bir çeşit budaklı kamıştan yapılır. Akordlarına göre çeşitli boylarda olan ney, dokuz kısa boğumdan meydana gelmiştir. Üzerinde 7 perde mevcuttur. Bu perdeler, açkı ile delinerek elde edilir. Son yüzyıllarda eklenmiş üflemeyi kolaylaştırıcı önemli bir bölümü de başparesidir. Boynuzdan veya fil dişinden yapılır. Bir neyin düzgün akord'lu olabilmesi için 9 adet boğumdan oluşması ve bu boğumların her birinin birbirlerine eşit olması şarttır ki böyle bi kamışın sazlıkta bulunması çok enderdir.Ney fiyatlarının yüksek olmasının sebebi de budur. Başlıca yedi çeşit ney vardır. Bazı neyzenler ve ney ustalar her ney için diyapazona göre hangi perde açılacak akordun karşılığıdır: Mansur'da dügah, şah ney'de buselik, davut ney'de çargah, bolahenk'te neva, süpürde'de hüseyni, müstahsen'de acem, kız ney'de gerdaniye. Başka neyzenler ve ustalar başka bir hesap yapıyorlar; aşağada "Ney Çeşitleri"ne bakınız. Yeni başlayanlar için 'neyyegah a bakabilirsiniz' genelde kız ney tavsiye edilir. Neylerin bir oktav ince sesini veren çeşitlerine de nısfiye adı verilir. Her ney’in nısfiyesi vardır. Bunlar hem ince hem kısadır. Alındıktan sonra ilk üç ay içinde haftada bir, ikinci üç ay içinde iki haftada bir, daha sonra ayda bir yağlanmak suretiyle bakımı yapılır. Yağ fındık yağı, badem yağı vb. olabilir. En iyi yağlama yöntemi neyi bir tekne içerisinde yağa yatırmak suretiyle yapılanıdır. Daha farklı yağlama metodları da kullanılabilir. Neyi çok dikkatli kullanmak gerekir. Ney düz bir zemin üzerine yatay olarak bırakılmalıdır. Eğer uzun süre bu kurala uymadan bırakılırsa eğilmesi muhtemeldir. Mesnevi'de Ney Mesnevi ilk 18 beytinde neyden bahseder sonraki 6 cildinde de bunu açıklar. Burada ney sembolü altından bir dünya görüşü ve bir medeniyet anlatılır. Neyzen olmakla bu dünya görüşünü öğrenmeye de talip olmak da ilişkilendirilmektedir. 1. Bişnev in ney çün hikâyet mîküned Ez cüdâyîhâ şikâyet mîküned Dinle, bu ney neler hikâyet eder, ayrılıklardan nasıl şikâyet eder. 2. Kez neyistân tâ merâ bübrîdeend Ez nefîrem merd ü zen nâlîdeend Beni kamışlıktan kestiklerinden beri feryâdımdan erkek ve kadın müteessir olmakta ve inlemektedir. 3. Sîne hâhem şerha şerha ez firâk Tâ bigûyem şerh-i derd-i iştiyâk İştiyâk derdini şerhedebilmem için, ayrılık acılarıyle şerha şerhâ olmuş bir kalb isterim. 4. Herkesî kû dûr mand ez asl-ı hiş Bâz cûyed rûzgâr-ı vasl-ı hîş Aslından vatanından uzaklaşmış olan kimse, orada geçirmiş olduğu zamanı tekrar arar. 5. Men beher cem’iyyetî nâlân şüdem Cüft-i bedhâlân ü hoşhâlân şüdem Ben her cemiyette, her mecliste inledim durdum. Bedhâl (kötü huylu) olanlarla da, hoşhâl (iyi huylu) olanlarla da düşüp kalktım. 6. Herkesî ez zann-i hod şüd yâr-i men Vez derûn-i men necüst esrâr-i men Herkes kendi anlayışına göre benim yârim oldu. İçimdeki esrârı araştırmadı. 7. Sırr-ı men ez nâle-i men dûr nist Lîk çeşm-i gûşrâ an nûr nîst Benim sırrım feryâdımdan uzak değildir. Lâkin her gözde onu görecek nûr, her kulakda onu işitecek kudret yoktur. 8. Ten zi cân ü cân zi ten mestûr nîst Lîk kes râ dîd-i cân destûr nîst Beden ruhdan, ruh bedenden gizli değildir. Lâkin herkesin rûhu görmesine ruhsat yoktur. 9. Âteşest în bang-i nây ü nîst bâd Her ki în âteş nedâred nîst bâd Şu neyin sesi âteşdir; havâ değildir. Her kimde bu âteş yoksa, o kimse yok olsun. 10. Âteş-i ıskest ke’nder ney fütâd Cûşiş-i ışkest ke’nder mey fütâd Neydeki âteş ile meydeki kabarış, hep aşk eseridir. 11. Ney harîf-i herki ez yârî bürîd Perdehâyeş perdehây-i mâ dirîd Ney, yârinden ayrılmış olanın arkadaşıdır. Onun makam perdeleri, bizim nûrânî ve zulmânî perdelerimizi -yânî, vuslata mânî olan perdelerimizi- yırtmıştır. 12. Hem çü ney zehrî vü tiryâkî ki dîd Hem çü ney dem sâz ü müştâkî ki dîd Ney gibi hem zehir, hem panzehir; hem demsâz, hem müştâk bir şeyi kim görmüştür 13. Ney hadîs-i râh-i pür mîküned Kıssahây-i ışk-ı mecnûn mîküned Ney, kanlı bir yoldan bahseder, Mecnûnâne aşkları hikâye eder. 14. Mahrem-î în hûş cüz bîhûş nist Mer zebânrâ müşterî cüz gûş nîst Dile kulakdan başka müşteri olmadığı gibi, mâneviyâtı idrâk etmeye de bîhûş olandan başka mahrem yoktur 15. Der gam-î mâ rûzhâ bîgâh şüd Rûzhâ bâ sûzhâ hemrâh şüd Gamlı geçen günlerimiz uzadı ve sona ermesi gecikti. O günler, mahrûmiyyetten ve ayrılıktan hâssıl olan ateşlerle arkadaş oldu –yânî, ateşlerle, yanmalarla geçti - . 16. Rûzhâ ger reft gû rev bâk nîst Tû bimân ey ânki çün tû pâk nist Günler geçip gittiyse varsın geçsin. Ey pâk ve mübârek olan insân-ı kâmil; hemen sen vâr ol!.. 17. Herki cüz mâhî zi âbeş sîr şüd Herki bîrûzîst rûzeş dîr şüd Balıktan başkası onun suyuna kandı. Nasibsiz olanın da rızkı gecikti. 18. Der neyâbed hâl-i puhte hîç hâm Pes sühan kûtâh bâyed vesselâm Ham ervâh olanlar, pişkin ve yetişkin zevâtın hâlinden anlamazlar. O halde sözü kısa kesmek gerektir vesselâm. Ney Çeşitleri Bolâhenk Nısfiye (Ana âhenk) 505-525 mm. Bolâhenk-Sipürde Mâbeyni (Ara âhenk) 545-565 mm. Sipürde (Ana âhenk) 575-600 mm. Müstahsen (Ara âhenk) 605-635 mm. Yıldız (Ana âhenk) 645-670 mm. Kız (Ana âhenk) 680-720 mm. Kız-Mansur Mâbeyni (Ara âhenk) 730-760 mm. Mansur (Ana âhenk) 770-810 mm. Mansur-Şah Mâbeyni (Ara âhenk) 820-860 mm. Şah (Ana âhenk) 865-895 mm. Dâvud (Ana âhenk) 900-940 mm. Dâvud-Bolâhenk Mâbeyni (Ara âhenk) 960-1000 mm. Bolâhenk (Ana âhenk) 1010-1050 mm. |
|
04-08-2009, 14:08 | #7 |
ney konusunu görünce aklıma bir söz geldi.. NEY'İN BİRİCİK SIRRI HASRETTİR
|
|
04-08-2009, 15:04 | #8 |
Teşekkürler bu zengin bilgi için morte
|
|
04-08-2009, 16:05 | #9 |
|
|
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
kamış, mesnevi, mevlana, ney, neyzen, tasavvuf |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|