|
![]() |
#1 |
![]() ŞAİR Sezai Karakoç’un meşhur “Mona Roza” şiirinde, Türk edebiyatının en mahrem akrostişi gizlidir.
Şiirin her kıtasının başındaki harfleri yan yana getirdiğinizde “Muazzez Akkayam” çıkar. Karakoç, 1950’de Mülkiye’de öğrenciyken yazmıştır bu şiiri. Ancak 2002 yılına kadar hiç yayınlamamıştır. Buna karşın tam 50 yıl kuşaktan kuşağa aktarılmıştır bu etkileyici şiir. 60’larda daktiloyla, 70’lerde teksirle, 80’lerde fotokopiyle çoğaltılmıştır. Bu efsane şiir, bir aşk acısının yürek burkan sesidir. Şöyle başlar: “Mona Roza siyah güller ak güller / Geyve’nin gülleri ve beyaz yatak / Kanadı kırık kuş merhamet ister / Ah senin yüzünden kana batacak / Mona roza siyah güller ak güller.” Ve şiirin tamamı ise buyrun paylaşalım Mona Roza Mona Roza, siyah güller, ak güller Geyvenin gülleri ve beyaz yatak Kanadı kırık kuş merhamet ister Ah, senin yüzünden kana batacak Mona Roza siyah güller, ak güller Ulur aya karşı kirli çakallar Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa Mona Roza, bugün bende bir hal var Yağmur iğri iğri düşer toprağa Ulur aya karşı kirli çakallar Açma pencereni perdeleri çek Mona Roza seni görmemeliyim Bir bakışın ölmem için yetecek Anla Mona Roza, ben bir deliyim Açma pencereni perdeleri çek... Zeytin ağaçları söğüt gölgesi Bende çıkar güneş aydınlığa Bir nişan yüzüğü, bir kapı sesi Seni hatırlatıyor her zaman bana Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi Zambaklar en ıssız yerlerde açar Ve vardır her vahşi çiçekte gurur Bir mumun ardında bekleyen rüzgar Işıksız ruhumu sallar da durur Zambaklar en ıssız yerlerde açar Ellerin, ellerin ve parmakların Bir nar çiçeğini eziyor gibi Ellerinden belli oluyor bir kadın Denizin dibinde geziyor gibi Ellerin, ellerin ve parmakların Zaman ne de çabuk geçiyor Mona Saat onikidir söndü lambalar Uyu da turnalar girsin rüyana Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar Zaman ne de çabuk geçiyor Mona Akşamları gelir incir kuşları Konar bahçenin incirlerine Kiminin rengi ak, kimisi sarı Ahh! beni vursalar bir kuş yerine Akşamları gelir incir kuşları Ki ben Mona Roza bulurum seni İncir kuşlarının bakışlarında Hayatla doldurur bu boş yelkeni O masum bakışlar su kenarında Ki ben Mona Roza bulurum seni Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza Henüz dinlemedin benden türküler Benim aşkım uymaz öyle her saza En güzel şarkıyı bir kurşun söyler Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza Artık inan bana muhacir kızı Dinle ve kabul et itirafımı Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı Alev alev sardı her tarafımı Artık inan bana muhacir kızı Yağmurlardan sonra büyürmüş başak Meyvalar sabırla olgunlaşırmış Bir gün gözlerimin ta içine bak Anlarsın ölüler niçin yaşarmış Yağmurlardan sonra büyürmüş başak Altın bilezikler o kokulu ten Cevap versin bu kanlı kuş tüyüne Bir tüy ki can verir bir gülümsesen Bir tüy ki kapalı gece ve güne Altın bilezikler o kokulu ten Mona Roza siyah güller, ak güller Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak Kanadı kırık kuş merhamet ister Aaahhh! senin yüzünden kana batacak! Mona Roza siyah güller, ak güller Sezai Karakoç
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() harika bir şiir en sevdiğim şiir bile diyebilirim
Emegine saglık... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; Kuşların çiçeklerin diyarı olsun. Memleket isterim Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun; Kardeş kavgasına bir nihayet olsun. Memleket isterim Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun; Kış günü herkesin evi barkı olsun. Memleket isterim Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun; Olursa bir şikâyet ölümden olsun. Cahit Sıtkı Tarancı |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() ![]() ![]() İSTANBULA KAR YAĞIYOR GECENİN ORTA YERİNDE KAR YAĞIYOR ERİK AĞACINA KAR YAĞIYOR KUMRULARIN ÜSTÜNE DAĞ ZORBASI GİBİ HAİN VE UMARSIZCA ERİK AĞACI ÖKSÜZ KUMRULAR EVSİZ KALIYOR BİRBEN GÖRÜYORUM BELKİDE BİRBEN BİRBEN ACIYORUM KUMRULARIN HALİNE İSTANBULA KAR YAĞIYOR GECENİN ORTA YERİNDE ANSIZIN BİR KEDİ GEÇİYOR PENCEREMİN ÖNÜNDEN SÖYLENE SÖYLENE SİNİRLİ VE ISLAK BİR KEDİ BELLİKİ ANSIZIN YAKALANDI BİR ÇATININ TEPESİNDE VE MUHTEMELEN UYKUNUN EN TATLI YERİNDE BİRBEN GÖRÜYORUM BELKİDE BİRBEN BİRBEN ACIYORUM HALİNE İSTANBULA KAR YAĞIYOR GECENİN ORTA YERİNDE SEN MUHTEMELEN ENDERİN UYKULARDA BEN PENCEREMİN ÖNÜNDE İSTANBULA KAR YAĞIYOR KAR YAĞIYOR PENCEREME O SEBEPSİZ GİDİŞİN GELİYOR GÖZLERİMİN ÖNÜNE KAR CAMDAN GEÇİYOR TEN'DEN GEÇİYOR USULCA DOLUYOR YÜREĞİME VE BİR ÇİÇEK YEŞERİYOR KENDİLİĞİNDEN DONMUŞ KALBİMİN ORTA YERİNDE UZUN KIŞ GECELERİNDE YİTİRDİM SENİ ÖLDÜNMÜ KALDINMI HABERİN GELMEZ BİLMEMKİ BİR TANEM NERDESİN ŞİMDİ HER YAĞAN KAR'DA KAYBEDENLER OLUR HEP KİMİLERİ YUVALARINI KİMİLERİ RÜYALARINI KİMİLERİDE SEVDALARINI İSTANBULA KARYAĞIYOR GECENİN ORTA YERİNDE Naki Kızıldağ |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() harıka olmus ellerıne saglık arkadasım
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
![]() Ngereklinsan ile Şiir paylaşımı
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
![]() Deniz Gözlüm Bir dostum vardı Derdi ki deniz özgürlüktür. Gökyüzü özgürlüktür. Mavi özgürlüktür. Denizlerin mavisi kadar özgür ol derdi. Düşünüyorum şimdi özgür müyüm diye.. Kayboldum deniz mavisi gözlerinde... Özgürlük bir yana mahkumum artık. Hapsoldum güzel gözlerinde Müebbetim gözlerinde deniz gözlüm. Kapatma yumma gözlerini artık; Mahkumluğun üstüne ışıksız bırakma beni, Karanlıkta bırakma. İlk defa korkuyorum karanlıktan İlk defa ürkütüyor beni yalnızlık ve sessizlik. Ben sana ne kadar yakınım halbuki; Gözlerinin hapsindeyim. Oysa ki sen benden ne kadar uzaksın Gönlün ne kadar uzak, kalbin ne kadar uzak. Oysa ki ben sana bir gözyaşı kadar yakınım... Uzaksın bana uzak. Ya da feleğin kurduğu kahpe bir tuzak Güvercin olmak istiyorum Kaçmak istiyorum artık deniz gözlerinden Gökyüzünü görmek istiyorum Uçup kaçmak istiyorum kirpiklerin arasından.. Şimdi deniz gözlüm Kurtar beni bu hapisten Ya bırak sal beni gözlerinden, Gözlerinin hapsinden Ya da infaz et. Yeter artıl deniz gözlüm bunca çile, bunca sefalet. Yeter artık çektiğim eziyet Kurtar beni deniz gözlüm Ya özgür et ya da öldür Deniz gözlüm beni bu derde düşüren Bir çift büyülü gözdür... İlyas Diken |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
![]() EMPERYAL OTELİ
ben hiç böylesini görmemiştim vurdun kanıma girdin itirazım var sımsıcak bir merhaba diyecektim başımı usulca dizine koyacaktım dört gün dört gece susacaktım yağmur sönecekti yanacaktı sameland seferden dönecekti duvardaki saat duracaktı kalbim kendiliğinden duracaktı ben hiç böylesini görmemiştim vurdun kanıma girdin itirazım var emperyal otelinde bu sonbahar bu camların nokta nokta hüznü bu bizim berheva olmuşluğumuz bir nokta bir hat kalmışlığımız bu rezil bu çarşamba günü intihar etmiş kötümser yapraklar öksürüklü aksırıklı bu takvim ben hiç böylesini görmemiştim vurdun kanıma girdin itirazım var sesleri liman sislerinde boğulur gemiler yorgun ve uykuludur sabahtır saat beş buçuktur sen kollarımın arasındasın onlar gibi değilsin sen başkasın bu senin gözlerin gibisi yoktur adamın rüyasına rüyasına sokulur aklının içinde siyah bir vapur kıvranır insaf nedir bilmez otelin penceresinde duracaktın şehri karanlıkta görecektin karanlıkta yağmuru görecektin saçların ıslanacak ıslanacaktı kış geceleri gibi uzun uzun tek damla gözyaşı dökmeksizin maria dolores ağlayacaktı istanbul'u yağmur tutacaktı bütün bir gün iş arayacaktım sana bir türkü getirecektim kulaklarımız çınlayacaktı emperyal oteli'nin resmini çektim akşam saçaklarından damlıyordu kapısında durmanı söylemiştim yüzün zambaklara benziyordu cumhuriyet bahçesi'nde insanlar geziyordu tepebaşı'ndaki küçük yahudiler asmalımesçit'teki rum kemancı böyle rüzgarsız kalmışlığımız bu bizim çektiğimiz sancı el ele tutuşmuş geziyordu gazeteler cinayeti yazıyordu haliç'e bir avuç kan dökülmüştü emperyal oteli'nde üç gece kaldık fazlasına paramız yetmiyordu gözlerin gözlerimden gitmiyordu dördüncü gece sokakta kaldık karanlık bir türlü bitmiyordu sirkeci garı'nda sabahladık bilen bilmeyen bizi ayıpladı halbuki kimlere kimlere başvurmadık hiçbiri yüzümüze bakmıyordu hiç kimse elimizden tutmuyordu ben hiç böylesini görmemiştim vurdun .... kanıma girdin ..... kabulümsün. Atilla İlhan |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
![]() paylasım ıcın tesekkurler
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
![]() Ne Güzel Düşünmek Seni Herhangi bir anda ya da şimdi fark etmez Yüreğimin sokaklarında sonbahar rüzgarları var Belki az sonra yağmur da yağar Camlar buğulanır toprak kokar Birkaç damla yaş akar gözlerimden Tatlı bir hüzün havası sarar vücudumu Hayalin gözlerimin önünden gitmez Ne güzel düşünmek seni Bazı bazı hayalinle konuşurum Cama kuşlar konar Onlar da şahit aşkıma ve de hayaline Sıcak bir muhabbet havası Ve taze bir çay kokusu evde Yağmur bazen benim için ağlamayı unutur Çıkar dolaşırım ıslanmış kaldırımları ıslanmış gözlerle Ama her şeye rağmen Ne güzel düşünmek seni Ne güzel düşünmek seni Seni düşündüğüm anda Hayatın bütün güzellikleri benimle olur sanki Bir sonraki gün seni görmek umuduyla yattığım geceler gibi Yaşamak için bir sebebimin olması gibi Ağlayan bir çocuğun aniden susması gibi Aniden aklıma gelişin gibi Ne güzel düşünmek seni Hep sensiz yeni bir güne başladım Arada bir bir eksiklik hissettim Sanki sen yoktun sanki kalbim yoktu Kalbimi sende unuttum sanırım Ama sen hala yoktun Yine düşündüm seni Uzayıp giden yollar gibi şiirler yazdım Her mısrada seni düşündüm Yokluğun yumuşak bir yastık misali Hafif bir ağırlık çöküyor üzerime Başımı dayayabileceğim tek şey yokluğun işte Başka kimim kimsem yok Başka derman yok derdime Ansızın gelsen beni kurtarsan Ölümden kurtarır gibi Ben hep seni düşünüyorum Ne güzel düşünmek seni Çaresiz senden ayrıldığım günden bu yana Hep seni düşünüyorum Ellerim boşta gözlerim ise nereye bakıyor bilmiyorum Ben hep seni düşünüyorum Sen hep benim yanımdasın İçtiğim sıcak ve demli bir tavşan kanı çayda Kan gibi damarlarımda Hücrelerimde bile sen varsın Sen hep benim aklımdasın Ne güzel düşünmek seni Resimlerin duvarın dört bir yanında Bir anına bile ömrümü verebileceğim gülüşün aklımda Ben hep seni düşünüyorum İçerde dışarıda yatarken rüyada sofrada Her yerde aklımda sen varsın Seni görmesem bile bir umudum var benim En azından hatıralar yanımda Onlarla avunuyorum ve seni düşünüyorum Ne güzel düşünmek seni Geceleri bazen elektrikler kesiliyor Beni uyku tutmuyor Ben seni düşünüyorum Geceleri sana yazdığım şiirlerle yatıyorum Şiirlerin her mısrasında sen varsın Okudukça seni daha da bir hatırlıyorum Aklıma kazıdım seni Kurtulamazsın unutturamazsın kendini Ben hep seni düşünüyorum Ne güzel düşünmek seni Bazen kendimi çok çaresiz hissediyorum Kıyıya vurmuş bir balık gibi Uçarken avlanmış bir kuş gibi Kaçmayı düşünüyorum o anda yaralı yaralı Canımı kurtarmayı düşünüyorum Ve seni düşünüyorum her zamanki gibi Ölüm gibi yaşam gibi hayal gibi Ne güzel düşünmek seni Kalbi yaralı bir güvercin geçiyor üzerimden Gözyaşları yüzüme damlıyor Haberler getiriyor senden Unut onu artık diyor O vazgeçmiş senden Kalbi yaralı bir sevdalı geçiyor gecenin içinden Gözyaşları geceyi aydınlatıyor Hala aşkını düşünüyor Her zaman yaptığı gibi En zor zamanlarındaki gibi Ne güzel düşünmek seni... Yunus Emre Erzar |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|