08-24-2010, 01:54 | #1 |
Niçin EVET?
12 Eylül'de yapılacak referandumda oylanacak olan Anayasa Paketi neler getiriyor?
Habervaktim her gün 1 maddeyi yayınlayacak... Bende derlemelerde bylunarak bunu sunacağım bu başlık altında... Lütfen konunun ahengi bozulmaması için tartışmalarımızı şu konuda yapalım... http://www.akpartiforum.com/nicin-ev...a-t135339.html 1- DARBECİLERE KORUMA ZIRHI KALKIYOR Darbecileri koruma altına alan yürürlükteki ‘82 Anayasası'nın geçici 15. maddesi kaldırılacak. Yeni düzenlemelerle 12 Eylül darbecilerine yargı yolu açılacak. Darbe planı dahil askerlik mesleği dışında işlerle uğraşan subaylar sivil mahkemelerde yargılanacak. geçici 15.madde 12 Eylül 1980 tarihinden, ilk genel seçimler sonucu toplanacak Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanlık Divanını oluşturuncaya kadar geçecek süre içinde, yasama ve yürütme yetkilerini Türk milleti adına kullanan, 2356 sayılı Kanunla kurulu Millî Güvenlik Konseyinin, bu Konseyin yönetimi döneminde kurulmuş hükümetlerin, 2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanunla görev ifa eden Danışma Meclisinin her türlü karar ve tasarruflarından dolayı haklarında cezaî, malî veya hukukî sorumluluk iddiası ileri sürülemez ve bu maksatla herhangi bir yargı merciine başvurulamaz.Bu karar ve tasarrufların idarece veya yetkili kılınmış organ, merci ve görevlilerce uygulanmasından dolayı, karar alanlar, tasarrufta bulunanlar ve uygulayanlar hakkında da yukarıdaki fıkra hükümleri uygulanır. Kaldırılmasındaki fayda 12 Eylül darbecilerine yargı yolu açılacak.
Konu İntifada tarafından (08-26-2010 Saat 03:45 ) değiştirilmiştir.. |
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
08-25-2010, 02:36 | #2 |
YAŞ'TA ORDUDAN ATILAN ASKER YARGIYA GİDEBİLECEK Yüksek Askeri Şura kararlarıyla ordudan ihraç edilen askeri personele, yargıya başvurma, hak arama hürriyeti ve savunma hakkı verilecek. TSK'dan irticai faaliyette bulunmak gerekçesiyle atılanlara yargı yolu açılmış olacak. Yıllardır eşinin kılık kıyafeti veya inançlarından dolayı irtica gerekçesiyle ordudan binlerce subay ve astsubay ihraç edilmişti. Bu rakam 28 Şubat döneminde zirveye çıkmış, 1997-1998 yıllarında 569 kişi ordudan atılmıştı. Ordudan ilişiği kesilen askerlerin hak aramasının önündeki engel, YAŞ kararlarına karşı yargı yolunun kapalı olmasıydı. Rütbesi sökülen, işsiz bırakılan askerler mahkemelere gidip hakkını arayamıyordu. Anayasa değişikliğiyle bu durum düzeltilerek YAŞ kararları yargı denetimine açılacak. Böylece Silahlı Kuvvetler'den ilişiği kesilen askerî personele hak arama hürriyeti ve savunma hakkı tanınacak. |
|
08-26-2010, 03:01 | #3 |
FİŞLEME TARİHE KARIŞACAK Referandumda oylanacak anayasa değişikliği paketinde yer alan bir madde ile Türkiye tarihinde ilk kez fişlemeye karşı önemli bir adım atılmış olacak. Türk halkı yıllar boyu birtakım çevre ya da kurumlarca fişlendi. Dini, eşinin başörtülü olup olmayışı, okulu, eğilimleri, üye olduğu kuruluşlar, okuduğu kitaplar hatta alışveriş alışkanlıkları dahi kayıtlara geçirildi. Bunlara bağlı olarak sınıflara tabii tutuldu. Bunlar bazen devletin kurumları tarafından, bazen çeşitli örgütler tarafından yasa dışı olarak yapıldı. Ve tüm bunlar yasada boşluk yaratan bazı maddelere dayandırıldı. Üstelik bu bilgilerin birçoğu bizim rızamız dışında üçüncü kişilere satıldı. 12 Eylül'de oylanacak olan referandumun maddelerinden biri olan "Kişisel verilerin gizliliği" maddesi ile Türkiye tarihinde ilk kez fişlemeye karşı bir adım atılacak. Irki, felsefi, cinsel verileri gibi maddeler kişilerin rızası olsa dahi kaydedilemeyecek. Böylece özgürlükler konusunda bir adım daha atılacak. Yeni düzenlemeyle kişisel veriler ancak kanunlarla öngörülen hallerde veya kişilerin açık rızası ile işlenebilecek ve fişlenme tarihe karışacak. Madde 20 / Eski Hali Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar. Madde 20 / Yeni Hali Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar. Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir. |
|
08-27-2010, 02:08 | #4 |
YÜCE MAHKEME'YE DEMOKRASİ AYARI Siyasi parti kapatma davaları, 367 kararı, başörtüsüne özgürlük tanıyan düzenlemeleri iptal ederek demokrasiye zarar veren Anayasa Mahkemesi'nin yapısı köklü bir şekilde değişecek. Anayasa'nın 146. maddesinde yapılan düzenleme ile 'Yüce Mahkeme'nin üye sayısı 11'den 17'ye çıkacak. Üyelerinin 3'ünü TBMM, 14'ünü ise cumhurbaşkanı seçecek. Yeni yapıyla Mahkeme'nin antidemokratik uygulamaları ortadan kalkacak. Yüksek Mahkeme, 2 bölüm ve Genel Kurul olarak çalışacak. Anayasa Mahkemesi üyeleri, gizli oyla bir başkan ve iki başkan vekili seçecek. Süresi bitenler yeniden seçilebilecek. Yeni yapısıyla Anayasa Mahkemesi'nin antidemokratik kararlara imza atması zorlaşacak.Madde 146 / Eski Hali Anayasa Mahkemesi onbir asıl ve dört yedek üyeden kurulur. Cumhurbaşkanı, iki asıl ve iki yedek üyeyi Yargıtay, iki asıl ve bir yedek üyeyi Danıştay, birer asıl üyeyi Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi ve Sayıştay genel kurullarınca kendi Başkan ve üyeleri arasından üye tamsayılarının salt çoğunluğu ile her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden; bir asıl üyeyi ise Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumları öğretim üyeleri içinden göstereceği üç aday arasından; üç asıl ve bir yedek üyeyi üst kademe yöneticileri ile avukatlar arasından seçer. Yükseköğretim kurumları öğretim üyeleri ile üst kademe yöneticileri ve avukatların Anayasa Mahkemesine asıl ve yedek üye seçilebilmeleri için, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim görmüş veya öğrenim kurumlarında en az onbeş yıl öğretim üyeliği veya kamu hizmetinde en az onbeş yıl fiilen çalışmış veya en az onbeş yıl avukatlık yapmış olmak şarttır. Anayasa Mahkemesi, asıl üyeleri arasından gizli oyla ve üye tamsayısının salt çoğunluğu ile dört yıl için bir Başkan ve bir Başkanvekili seçer. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler. Anayasa Mahkemesi üyeleri, aslî görevleri dışında resmî veya özel hiçbir görev alamazlar. Madde 146 / Yeni Hali Anayasa Mahkemesi onyedi üyeden kurulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi; iki üyeyi Sayıştay Genel Kurulunun kendi başkan ve üyeleri arasından, her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden, bir üyeyi ise baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday içinden yapacağı gizli oylamayla seçer. Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılacak bu seçimde, her boş üyelik için ilk oylamada üye tam sayısının üçte iki ve ikinci oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğu aranır. İkinci oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü oylama yapılır; üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmiş olur. Cumhurbaşkanı; üç üyeyi Yargıtay, iki üyeyi Danıştay, bir üyeyi Askerî Yargıtay, bir üyeyi Askerî Yüksek İdare Mahkemesi genel kurullarınca kendi başkan ve üyeleri arasından her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden; en az ikisi hukukçu olmak üzere üç üyeyi Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından göstereceği üçer aday içinden; dört üyeyi üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar, birinci sınıf hâkim ve savcılar ile en az beş yıl raportörlük yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından seçer. Yargıtay, Danıştay, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi ve Sayıştay genel kurulları ile Yükseköğretim Kurulundan Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday göstermek için yapılacak seçimlerde, her boş üyelik için, bir üye ancak bir aday için oy kullanabilir; (Anayasa Mahkemesi’nce çıkarılmıştır) en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. Baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday için yapılacak seçimde de her bir baro başkanı ancak bir aday için oy kullanabilir ve (Anayasa Mahkemesi’nce çıkarılmıştır) en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. Anayasa Mahkemesine üye seçilebilmek için, kırkbeş yaşın doldurulmuş olması kaydıyla; yükseköğretim kurumları öğretim üyelerinin profesör veya doçent unvanını kazanmış, avukatların en az yirmi yıl fiilen avukatlık yapmış, üst kademe yöneticilerinin yükseköğrenim görmüş ve en az yirmi yıl kamu hizmetinde fiilen çalışmış, birinci sınıf hâkim ve savcıların adaylık dahil en az yirmi yıl çalışmış olması şarttır. Anayasa Mahkemesi üyeleri arasından gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile dört yıl için bir Başkan ve iki başkanvekili seçilir. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler. Anayasa Mahkemesi üyeleri aslî görevleri dışında resmi veya özel hiçbir görev alamazlar.” Faydası Anayasa Mahkemesi’nin yapısı tıpkı gelişmiş ülkelerdeki gibi çağdaş ve geniş katılımlı bir şekle dönüşecek. Konu İntifada tarafından (08-27-2010 Saat 02:11 ) değiştirilmiştir.. |
|
08-28-2010, 02:16 | #5 |
HSYK-Yüksek Yargı paslaşması bitiyor Ergenekon, Balyoz gibi davalara bakan savcı ve hakimleri görevden alarak yargı üzerinde baskı ortamı oluşturan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısı değişecek. Yüksek Yargı'daki vesayetçi anlayış sona erecek. Kurul'un yapısı ve işleyişi, gelişmiş ülkelerdeki demokratik standarda kavuşacak. Kapalı kast sistemini andıran mevcut durumda HSYK üyeleri Yargıtay ve Danıştay tarafından seçiliyordu. Bu iki kurumun üyeleri de HSYK tarafından belirleniyor böylece "al gülüm, ver gülüm" olarak adlandırılan görüntü yaşanıyordu. Yapılan değişikliklerle HSYK üyeliği yüksek yargı dışındaki hakim ve savcılara da açılıyor. HSYK'nın 7 asıl, 5 yedek olan üye sayısı 22 asıl, 12 yedek üyeye çıkıyor. HSYK üyeliği seçim yöntemi de değişiyor. Asıl ve yedek 34 üyenin 10'u Danıştay ve Yargıtay genel kurulları tarafından doğrudan seçilecek. Böylece yaklaşık 13 bin hakim ve savcıdan oluşan birinci derece mahkemelerde (taşrada) görev yapan yargı mensupları da seçimlerde söz sahibi olabilecek. Madde 159 / Eski Hali Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kurulur ve görev yapar. Kurulun Başkanı, Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabiî üyesidir. Kurulun üç asıl ve üç yedek üyesi Yargıtay Genel Kurulunun, iki asıl ve iki yedek üyesi Danıştay Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından, her üyelik için gösterecekleri üçer aday içinden Cumhurbaşkanınca, dört yıl için seçilir. Süresi biten üyeler yeniden seçilebilirler. Kurul, seçimle gelen asıl üyeleri arasından bir başkanvekili seçer. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu; adlî ve idarî yargı hâkim ve savcılarını mesleğe kabul etme, atama ve nakletme, geçici yetki verme, yükselme ve birinci sınıfa ayırma, kadro dağıtma, meslekte kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası verme, görevden uzaklaştırma işlemlerini yapar.Adalet Bakanlığının, bir mahkemenin veya bir hâkimin veya savcının kadrosunun kaldırılması veya bir mahkemenin yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlar. Ayrıca Anayasa ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirir. Kurul kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamaz. Kurulun görevlerini yerine getirmesi, seçim ve çalışma usulleriyle itirazların Kurul bünyesinde incelenmesi esasları kanunla düzenlenir. Adalet Bakanlığının merkez kuruluşunda geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcıların muvafakatlarını alarak atama yetkisi Adalet Bakanına aittir. Adalet Bakanı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun ilk toplantısında onaya sunulmak üzere, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde hizmetin aksamaması için hâkim ve savcıları geçici yetki ile görevlendirebilir. Madde 159 / Yeni Hali Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kurulur ve görev yapar. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu yirmi iki asıl ve oniki yedek üyeden oluşur; üç daire halinde çalışır. Kurulun Başkanı Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabiî üyesidir. Kurulun, dört asıl üyesi, nitelikleri kanunda belirtilen; yükseköğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri, avukatlar arasından Cumhurbaşkanınca, üç asıl ve üç yedek üyesi Yargıtay üyeleri arasından Yargıtay Genel Kurulunca, iki asıl ve iki yedek üyesi Danıştay üyeleri arasından Danıştay Genel Kurulunca, bir asıl ve bir yedek üyesi Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulunca kendi üyeleri arasından, yedi asıl ve dört yedek üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adlî yargı hâkim ve savcıları arasından adlî yargı hâkim ve savcılarınca, üç asıl ve iki yedek üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idarî yargı hâkim ve savcıları arasından idarî yargı hâkim ve savcılarınca, dört yıl için seçilir. Süresi biten üyeler yeniden seçilebilir. Kurul üyeliği seçimi, üyelerin görev süresinin dolmasından önceki altmış gün içinde yapılır. Cumhurbaşkanı tarafından seçilen üyelerin görev süreleri dolmadan Kurul üyeliğinin boşalması durumunda, boşalmayı takip eden altmış gün içinde, yeni üyelerin seçimi yapılır. Diğer üyeliklerin boşalması halinde, asıl üyenin yedeği tarafından kalan süre tamamlanır. Yargıtay, Danıştay ve Türkiye Adalet Akademisi genel kurullarından seçilecek Kurul üyeliği için birinci sınıf adlî ve idarî yargı hâkim ve savcıları arasından seçilecek Kurul üyeliği için en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilir. Bu seçimler her dönem için bir defada ve gizli oyla yapılır. Kurulun, Adalet Bakanı ile Adalet Bakanlığı Müsteşarı dışındaki asıl üyeleri, görevlerinin devamı süresince; kanunda belirlenenler dışında başka bir görev alamazlar veya Kurul tarafından başka bir göreve atanamaz ve seçilemezler. Kurulun yönetimi ve temsili Kurul Başkanına aittir. Kurul Başkanı dairelerin çalışmalarına katılamaz. Kurul, kendi üyeleri arasından daire başkanlarını ve daire başkanlarından birini de başkanvekili olarak seçer. Başkan, yetkilerinden bir kısmını başkanvekiline devredebilir. Kurul, adlî ve idarî yargı hâkim ve savcılarını mesleğe kabul etme, atama ve nakletme, geçici yetki verme, yükselme ve birinci sınıfa ayırma, kadro dağıtma, meslekte kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası verme, görevden uzaklaştırma işlemlerini yapar; Adalet Bakanlığının, bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlar; ayrıca, Anayasa ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirir. Hâkim ve savcıların görevlerini; kanun, tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere (hâkimler için idarî nitelikteki genelgelere) uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetleme; görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini, hal ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup uymadığını araştırma ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma işlemleri, ilgili dairenin teklifi ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanının oluru ile Kurul müfettişlerine yaptırılır. Soruşturma ve inceleme işlemleri, hakkında soruşturma ve inceleme yapılacak olandan daha kıdemli hâkim veya savcı eliyle de yaptırılabilir. Kurulun meslekten çıkarma cezasına ilişkin olanlar dışındaki kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamaz. Kurula bağlı Genel Sekreterlik kurulur. Genel Sekreter, birinci sınıf hâkim ve savcılardan Kurulun teklif ettiği üç aday arasından Kurul Başkanı tarafından atanır. Kurul müfettişleri ile Kurulda geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcıları, muvafakatlerini alarak atama yetkisi Kurula aittir. Adalet Bakanlığının merkez, bağlı ve ilgili kuruluşlarında geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcılar ile adalet müfettişlerini ve hâkim ve savcı mesleğinden olan iç denetçileri, muvafakatlerini alarak atama yetkisi Adalet Bakanına aittir. Kurul üyelerinin seçimi, dairelerin oluşumu ve işbölümü, Kurulun ve dairelerin görevleri, toplantı ve karar yeter sayıları, çalışma usul ve esasları, dairelerin karar ve işlemlerine karşı yapılacak itirazlar ve bunların incelenmesi usulü ile Genel Sekreterliğin kuruluş ve görevleri kanunla düzenlenir.” |
|
08-29-2010, 03:40 | #6 |
MESLEKTEN ATILAN HAKİM HAK ARAYACAK Yüksek Askeri Şura kararlarında olduğu gibi HSYK'nın meslekten çıkarma kararları da yargı denetimi dışındaydı. Şemdinli Savcısı Ferhat Sarıkaya örneğinde olduğu gibi HSYK'nın meslekten attığı yargı mensuplarının hak arama yolu kapalıydı. Değişiklik paketi ile HSYK'nın meslekten çıkarma kararlarına karşı yargı yolu açılıyor. Ayrıca HSYK'nın fizikî ve malî çehresi de değişecek. HSYK, müstakil bir bina ve sekreterya ile bütçeye kavuşacak. |
|
08-30-2010, 14:59 | #7 |
BAKAN YARGI ATAMALARINA KARIŞMAYACAK Adalet Bakanı ve Müsteşarı yine kurulda olacak. Bakan, HSYK'nın atama, yetki, terfi, disiplin gibi önemli kararlarının alındığı toplantıya katılmayacak ve oy kullanamayacak. Müsteşarın katılmadığı toplantılarda HSYK Genel Kurulu toplanabilecek. Dairelerin ve genel kurulun görev ve yetkileri kanunla belirlenecek. Hakim ve savcıların denetimi ve soruşturmalarını yapacak olan müfettişler, kurul müfettişleri ve adalet müfettişleri olarak ikiye ayrılıyor. Kurul müfettişleri HSYK'ya, diğerleri bakanlığa bağlı çalışacak. Madde 159 dan / Eski Hali Adalet Bakanlığının merkez kuruluşunda geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcıların muvafakatlarını alarak atama yetkisi Adalet Bakanına aittir. Adalet Bakanı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun ilk toplantısında onaya sunulmak üzere, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde hizmetin aksamaması için hâkim ve savcıları geçici yetki ile görevlendirebilir. yeni halinden bir bölüm... Kurula bağlı Genel Sekreterlik kurulur. Genel Sekreter, birinci sınıf hâkim ve savcılardan Kurulun teklif ettiği üç aday arasından Kurul Başkanı tarafından atanır. Kurul müfettişleri ile Kurulda geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcıları, muvafakatlerini alarak atama yetkisi Kurula aittir. Kurul üyelerinin seçimi, dairelerin oluşumu ve işbölümü, Kurulun ve dairelerin görevleri, toplantı ve karar yeter sayıları, çalışma usul ve esasları, dairelerin karar ve işlemlerine karşı yapılacak itirazlar ve bunların incelenmesi usulü ile Genel Sekreterliğin kuruluş ve görevleri kanunla düzenlenir.” |
|
08-31-2010, 17:33 | #8 |
Mahkemeye gitmeden çözüm Devlet-vatandaş arasında yaşanan sorunların çözümünde yeni bir müessese oluşturuluyor. Kökeni Osmanlı'ya dayanan, oradan da İskandinav yarımadasına sıçrayan ve gelişmiş Batı demokrasilerinde yaygın olan ombudsmanlık mekanizması kuruluyor. Vatandaş mahkemeye gitmeden, ilk elden ombudsman aracılığıyla sorunlarına çözüm arayacak. Devlet kurumlarının her türlü işleminde haksızlığa, kötü muameleye uğrayan vatandaş mahkemeye müracaat etmeden sorununu Meclis'e bağlı oluşturulacak kamu denetçiliği (ombudsmanlık) aracılığıyla çözebilecek. Anayasa değişiklik paketi ile getirilen Ombudsmanlık Kurumu nedir? Vatandaşın günlük hayatına ne tür kolaylıklar getirecektir? Değişiklikle, idarenin her türlü iş ve işlevinden dolayı haksızlığa uğrayan veya uygunsuz bir muamele ile karşılaşan vatandaşların şikâyetlerini iletecekleri bir denetim mekanizması kurulmaktadır. Batı ülkelerinde Ombudsmanlık denen bu Kurum, bir Kamu Denetçiliği kurumudur. Vatandaşlar, mahkemeye müracaat etmeden, karşılaştıkları sıkıntıları Kamu Denetçiliği Kurumu aracılığı ile ilk elden çözüme kavuşturulabilecek ve hakkın çok daha seri olarak tecelli etmesini sağlayabileceklerdir.  aha önce aynı konu ile ilgili olarak çıkarılan Kanun, anayasal bir dayanağı olmadığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. AB Katılım Ortaklık Belgesi ve Ulusal Programı uyarınca kurulması gereken ve Avrupa Komisyonu’nun tüm ilerleme raporlarında eksikliği vurgulanan Kamu Denetçiliği’nin kurulması, mevcut Anayasamızın 74. maddesi değiştirilerek mümkün hale getirilmiş olacaktır. Kamu Denetçiliği Kurumu’nun başına getirilecek Kamu Baş Denetçisi TBMM tarafından seçilecek, bu kurumun işleyişi ve yaptırım gücü ile ilgili detaylar kanunla düzenlenecektir. Bu kurumla birlikte, artık vatandaşlarımızın idarenin iş ve işlemleri ile ilgili olarak “Yok mu buna müdahale edecek birileri?”, “Devlet nerede?”, “Bu da olmaz”, “Bu kadarına da pes!”, “Hak, hukuk yok mu?” gibi itiraz, sızlanma ve yakınmalarına cevap verecek ve mahkemelerin görev alanı dışındaki konularla ilgili bir muhatap bulunacaktır. Demokratik yönetimlerde bireysel haklar ve bireyin idare karşısında güçlü hale getirilmesi esastır. Totaliter yapılarda millet, devlet için var kabul edilir; hâlbuki demokratik hukuk devletlerinde devlet, millet için vardır. Demokratik hukuk devletlerinde devletin varlık sebebi, vatandaşların güvenliğini, akıl, ruh ve beden sağlığını ve haksızlıklar karşısında haklarını korumak, başta eğitim olmak üzere kamunun tüm imkânlarından yararlanmasını sağlamaktır. Tüm bunlar yapılırken adalet duygusunun zedelenmemesini sağlamak da devletin görevidir. Bilgi edinilmesi, kamu yönetiminde şeffaflığın sağlanması ve vatandaşın idare karşısında elinin güçlenmesi ve kişi haklarının garanti altına alınması, demokratikleşmenin olmazsa olmazıdır. Bu bağlamda, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun, önemli bir boşluğu dolduracağına inanıyoruz. Konu İntifada tarafından (08-31-2010 Saat 17:37 ) değiştirilmiştir.. |
|
09-01-2010, 16:08 | #9 |
Kadın ve çocuk istismarına önlem Paketin 1. maddesinde yapılan değişiklikle kadınlar, çocuklar, özürlüler, şehit ve gazi yakınları ile ilgili alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmayacak. Örneğin bir işveren istihdam konusunda kadınlara belli bir kontenjan ayırdığında, bu şikayet konusu olamayacak. Kadınların toplumsal hayat pratiğinde karşılaştıkları engeller ortadan kalkacak. 12 Eylül Anayasası'nda görmezden gelinen çocuklar yeni anayasaya giriyor. Çocukların şiddete ve her türlü istismara karşı korunmasına devlet güvencesi geliyor. Madde 41 / Eski Hali Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır.Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar. Madde 41 / Yeni Hali Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar. Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir. Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır. |
|
09-04-2010, 15:53 | #10 |
Özel hayata koruma geliyor Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 20 nci maddesine asagıdaki fıkra eklenmistir: “Herkes, kendisiyle ilgili kisisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kisinin kendisiyle ilgili kisisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erisme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları dogrultusunda kullanılıp kullanılmadıgını ögrenmeyi de kapsar. Kisisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kisinin açık rızasıyla islenebilir. Kisisel verilerin korunmasına iliskin esas ve usuller kanunla düzenlenir.” Faydası Kişisel veriler ancak kanunlarla öngörülen hallerde veya kişilerin açık rızası ile işlenebilecek ve fişlenme tarihe karışacak.Madde 20 / Eski Hali Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar. Madde 20 / Yeni Hali Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar. Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir. |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|