Nuh GÖNÜLTAŞ "Ha 2009 ha 2010..." - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Ertuğrul ÖZGÜL** · 01-04-2010, 21:38

Ne fark eder ki!İçki içmem, sarhoşluk nedir bilmem ama "içmeden sarhoş olma" konusunda üstüme yoktur.Bazen bir cümle, bazen bir mısra, bazen bir kıta, güzel bir nağme bende içmeden sarhoşluk duygusu uyandırır.

"Olamaz" derim, bunu yazan, bunu besteleyen, bunu söyleyen, her neyse, her kimse önemsemem ve "Bunu yazan insan olamaz" derim.

O güzelim sözler, o güzelim nağmeler alır götürür beni bilmediğim diyarlara.

Bazen iki omzumdan tutup sarsar adeta...

Önce dalganın en yüksek noktasına yükseltir sonra da o hızla çarpar bir kayaya...

Sonra bir çizgi filmde oynayan kağıttan kahramanlar gibi incelir incelir akarım toprağa...

Bazıları üzerimden bir silindir geçmiş etkisi yapar.

Kendime geldiğimde "neredeyim" diye sorarım kendi kendime...

"Neredeyim ben?"

"Saat kaç?

"Hangi günde, hangi ayda, hangi yıldayız?

Aslında o an için cevabın hiçbir ehemmiyeti yoktur.

Zaman zaten bir tekrardan ibaret değil mi?

Zaman içinde yüzdüğümüz tekrarlar denizi değil mi?

"Zaman korkunç daire, ilk ve son nokta nerede?.."

Ha 2009 ha 2010 ne fark eder ki?

Her yeni yıl bir tarihi tekerrürden ibarettir.

Yeni yılı kutlarken, aslında bir tekrarı tekrar edip dururuz.

Tekerrürün tekerrürü yani...

Galiba yeni şeyler umuluyor yeni yıldan...

Eskitmeyi, tüketmeyi ne de çok severiz.

Biten giden, ömürdür oysa, biten giden ömür sermayemizden bir tuğlanın daha düşüp gitmesidir.

Gelen de öyledir.

Kenarından köşesinden tırtıklayacağımız, gün gün, hafta hafta, ay ay tüketeceğimiz, pinçikleye pinçikleye bir avuç toprağa dönüştüreceğimiz bir tuğladır ya da briket veya ker***...

Bütün bir yıl yine yoracağız kendimizi bir avuç toprak için!

İşte böyle, bir "kozmik seyahat" içinde bulunduğumuz bu dünyada, madem öyledir, güzele, güzelliğe yönelmekten başka çaresi yoktur insanın.

Çünkü güzellik tekrar etmez.

Güzellik her an yeniden yaşanır.

İnşirah verir ruh-u insana.

İşte sizi içmeden sarhoş edecek güzel bir söz demeti. Erzurumlu Emrah'tan, bütün okurlara yeni yıl hediyem olsun:

"Salındı bahçeye girdi/Çiçekler selama durdu/Mor menekşe boyun eğdi/Gül kızardı hicabından.

Bahçenin kapısı güldür/Dalında öten bülbüldür/Sefil Emrah sana kuldur/Bağışla geç günahından...

Hepimize hayatı verenden... İyi yıllar, bereketli ömürler, güzel bir gelecek dilerim...

01-04-2010, 21:38	#1
Kullanıcı Adı Ertuğrul ÖZGÜL	Nuh GÖNÜLTAŞ "Ha 2009 ha 2010..." Ne fark eder ki!İçki içmem, sarhoşluk nedir bilmem ama "içmeden sarhoş olma" konusunda üstüme yoktur.Bazen bir cümle, bazen bir mısra, bazen bir kıta, güzel bir nağme bende içmeden sarhoşluk duygusu uyandırır. "Olamaz" derim, bunu yazan, bunu besteleyen, bunu söyleyen, her neyse, her kimse önemsemem ve "Bunu yazan insan olamaz" derim. O güzelim sözler, o güzelim nağmeler alır götürür beni bilmediğim diyarlara. Bazen iki omzumdan tutup sarsar adeta... Önce dalganın en yüksek noktasına yükseltir sonra da o hızla çarpar bir kayaya... Sonra bir çizgi filmde oynayan kağıttan kahramanlar gibi incelir incelir akarım toprağa... Bazıları üzerimden bir silindir geçmiş etkisi yapar. Kendime geldiğimde "neredeyim" diye sorarım kendi kendime... "Neredeyim ben?" "Saat kaç? "Hangi günde, hangi ayda, hangi yıldayız? Aslında o an için cevabın hiçbir ehemmiyeti yoktur. Zaman zaten bir tekrardan ibaret değil mi? Zaman içinde yüzdüğümüz tekrarlar denizi değil mi? "Zaman korkunç daire, ilk ve son nokta nerede?.." Ha 2009 ha 2010 ne fark eder ki? Her yeni yıl bir tarihi tekerrürden ibarettir. Yeni yılı kutlarken, aslında bir tekrarı tekrar edip dururuz. Tekerrürün tekerrürü yani... Galiba yeni şeyler umuluyor yeni yıldan... Eskitmeyi, tüketmeyi ne de çok severiz. Biten giden, ömürdür oysa, biten giden ömür sermayemizden bir tuğlanın daha düşüp gitmesidir. Gelen de öyledir. Kenarından köşesinden tırtıklayacağımız, gün gün, hafta hafta, ay ay tüketeceğimiz, pinçikleye pinçikleye bir avuç toprağa dönüştüreceğimiz bir tuğladır ya da briket veya ker***... Bütün bir yıl yine yoracağız kendimizi bir avuç toprak için! İşte böyle, bir "kozmik seyahat" içinde bulunduğumuz bu dünyada, madem öyledir, güzele, güzelliğe yönelmekten başka çaresi yoktur insanın. Çünkü güzellik tekrar etmez. Güzellik her an yeniden yaşanır. İnşirah verir ruh-u insana. İşte sizi içmeden sarhoş edecek güzel bir söz demeti. Erzurumlu Emrah'tan, bütün okurlara yeni yıl hediyem olsun: "Salındı bahçeye girdi/Çiçekler selama durdu/Mor menekşe boyun eğdi/Gül kızardı hicabından. Bahçenin kapısı güldür/Dalında öten bülbüldür/Sefil Emrah sana kuldur/Bağışla geç günahından... Hepimize hayatı verenden... İyi yıllar, bereketli ömürler, güzel bir gelecek dilerim...

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)