12-17-2012, 11:33 | #71 |
Papa: Dinler arası diyalog mümkün değil
Roma Katolik Kilisesi lideri Papa 16. Benediktus, dinler arası diyaloğun gerçek anlamda mümkün olamayacağını, ancak kültürler arası diyalogdan söz edilebileceğini belirtti ve ekledi: 16. Benediktus, İtalya'nın eski Senato Başkanı Marcello Pera'nın yeni kitabıyla ilgili yazdığı mektupta, dinler arası diyaloğun "kişinin kendi inancını parantez içine alması" anlamına geleceğini savunarak, "Dar anlamda dinler arası diyalog mümkün değildir" görüşünü dile getirdi. Papa, Pera'nın iki gün sonra piyasaya çıkacak "Perche Dobbiamo Dirci Cristiani" (Hristiyan Olduğumuzu Neden Söylemeliyiz) başlıklı yeni kitabıyla ilgili yazdığı mektupta ilginç görüşleriyledikkati çekti. Pera'nın kitabında önsöz olarak da yer alacak mektubun metni, bugün İtalyan gazetelerinden Corriere della Sera tarafından yayımlandı. Çok kültürlülüğün de mümkün olmayacağını savunan 16. Benediktus, Pera'ya hitaben, "Eserinizdeki özgürlük ve çok kültürlülüğe ilişkin çözümlemelerinizden de etkilendim. Eseriniz, çok kültürlülük kavramındaki iç çelişkiyi, bunun siyasi ve kültürel açıdan mümkün olamayacağını da gözler önüne seriyor" ifadelerini kullandı. Pera'nın dinler arası diyaloğun gerçek anlamda mümkün olamayacağı biçimindeki görüşünehak veren Papa, bu konuda şu görüşe yer verdi: "Dinler arası ve kültürler arası diyaloğa ilişkin çözümlemeleriniz de benim açımdan son derece anlamlı. Eseriniz, dar anlamda bir dinler arası diyaloğun mümkün olamayacağını, esas itibariyle dinsel kararın kültürel uzantılarını irdeleyen kültürler arası diyaloğun ise geliştirilmesi gerektiğini son derece iyi açıklıyor. Bu sonuncusuyla ilgili olarak, kişinin kendi inancını parantez içerisine almadığı sürece gerçek bir diyalog mümkün olmayacağı gibi, esas itibariyle dinsel inanca dayanan kültürel uzantıların da kamu önünde ele alınması gerekiyor. Diyalog, karşılıklı düzeltme ve zenginleşme de ancak bu çerçevede mümkün ve gereklidir." Mektubunda, liberalizmin Hristiyanlığın Tanrı anlayışından bağımsız biçimde ele alınamayacağını da savunan Papa, "Eseriniz, liberalizmi temellerinden hareketle irdeleyerek, liberalizmin özünün köken itibariyle Hristiyanlıktaki Tanrı anlayışına uzandığını gösteriyor. Eseriniz, liberalizmin bu esası inkarı durumunda kendi temelini kaybettiğini ve kendi kendini ortadan kaldırdığını da ortaya koyuyor" dedi. KAYNAK Eee, şimdi bizim kardeşlerimiz bu dinlerarası dialog meselesine ne diyecekler bakalım?Bu sözler hıristiyan aleminin en büyüğünden çıkıyor. Artık düşünme vaktiniz gelmedi mi?.Biz, bir kez daha haklı çıktık.Defalarca yazdık, dinlerarası dialog bizim için olmaz diye!.Ha bre dayatmanın artık anlamı kalmamıştır.Geçmiş olsun .Uyanın artık! |
|
12-17-2012, 18:47 | #72 |
Fethullah Gülen ve cemaati İslam'a hizmet etmek değil köstek olmak için dinlerarası diyoloğu savunmuşlardır.Tebliğ vazifesinde bu kadar çok tavizler verirken bu İslam protestanlıştırılmak istenmiş, adeta içi boşaltılmaya çalışılmıştır.Hıristiyanlığı ve yahudiliği pervasızca hak din statüsüne sokmak istemiştir."İbrahimi Dinler" adı altında bu ümmete kakalanmıştır.Onlar blmiyorlar mı ki bu İbrahimi din sadece İslam olduğunu?.Bakalım Kur'anımız bunların bu tezlerini nasılda çürütmektedir:
AL-İ İMRAN SURESİ-19. Allah nezdinde hak din İslâm'dır. Kitap verilenler, kendilerine ilim geldikten sonradır ki, aralarındaki kıskançlık yüzünden ayrılığa düştüler. Allah'ın âyetlerini inkâr edenler bilmelidirler ki Allah'ın hesabı çok çabuktur. 20.Eğer seninle tartışmaya girerlerse de ki:"Bana uyanlarla birlikte ben kendimiAllah'a teslim ettim." Ehl-i kitaba ve ümmîlere de:"Siz de Allah'a teslim oldunuz mu?" de. Eğer teslim oldularsa doğru yolu buldular demektir. Yok eğer yüz çevirdilerse sana düşen, yalnızca duyurmaktır 28. Müminler, müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmesin. Kim bunu yaparsa, artık onun Allah nezdinde hiçbir değeri yoktur. Ancak kâfirlerden gelebilecek bir tehlikeden sakınmanız başkadır. Allah, kendisine karşı (gelmekten) sizi sakındırıyor. Dönüş yalnız Allah'adır 64. (Resûlüm!) de ki: Ey ehl-i kitap! Sizinle bizim aramızda müşterek olan bir söze geliniz: Allah'tan başkasına tapmayalım. O'na hiçbir şeyi eş tutmayalım ve Allah'ı bırakıp da kimimiz kimimizi ilâhlaştırmasın. Eğer onlar yine yüz çevirirlerse, işte o zaman: Şahit olun ki biz müslümanlarız... 67.İbrahim, ne yahudi, ne de hıristiyan idi; fakat o, Allah'ı bir tanıyan dosdoğru bir müslüman idi; müşriklerden de değildi. 68. İnsanların İbrahim'e en yakın olanı, ona uyanlar, şu Peygamber ve (ona) iman edenlerdir. Allah müminlerin dostudur. 85. Kim, İslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır. EVET, BU KADAR AYETLER AÇIKÇA YAHUDİ VE HIRİSTYANLAR HAKKINDA BİZİ AYDINLATTIĞI HALDE FETHULLAHÇILARIN DİNLERARASI DİYALOG SAPIKLIĞINDA ISRAR ETMESİ, ONLARIN NE KADAR GAFLET VE CEHALET BATAKLIĞINA SÜRÜKLENDİKLERİNİN KANITIDIR. "Dinlerarası diyalog" veya "Ilımlı İslam-Ilımlı müslüman" projesi kesinlikle İslam'a ihanettir.Bu proje ile İslam adeta protestanlaştırılıp içi boşaltılmak istenmektedir.Bunun yanısıra da itikadi konuda asla cennete giremeyecek olan hıristiyan ve yahudileri cennetlik eden bu proje İslam'ın neresindedir? Yahudilik ve hıristiyanlığı İbrahimi dinler" sınıfına sokan bu sapıklık ve batıl siyonistlerin sinsi bir tuzağı olan bu proje ile İslam Dini'ne ' bid'atlar sokup onda reform yapma çabalarıdır.Şimdi kalkıp da bana, "dinlerarası diyalogla biz İslam'ı onlara tebliğ ediyoruz"derseler onun cevabını da veririz... İbrahimi dinler veya Ilımlı İslam projesi,cihad şuurunun yok edilmesi, şehitlik arzusunun tahribata uğratılması tezgahıdır.Hıristiyan ve yahudileri cennetlik eden nasıl olur da onlara karşı cihada çıkabilir.?Bunlar korkunç sinsituzaklardır.Müslümanları pasifize edip onların imanlarına halel getirir. Diyalogçuları Allah ıslah etsin.Gavurların niyetlerini bilmiyorlar.İslam'ı onlara tebliğ ediyoruz diye kimseyi kandırmasınlar.Zira islam'ı tebliğ ederken asla ondan taviz verilmez.Diyologçular eğer kasten bunu yapıyorlarsa alayı müşrik olmuş olurlar.Bilmeden yapıyorlarsa hemen tövbe etsinler. Madem onlarla diyalog yapacağız.O halde aşağıda ki şartları onlara kabul ettireceğiz. 1-Hıristiyan ve yahudi aleminde,papaz ve hahamlarla ahitleşilecek bu resmiyete dökülecektir. 2- Bu ahitleşmede tüm gayri müslim ülkeler artık bundan böyle İslam topraklarını işgal etmeyecekler ve sömürmeyeceklerdir. 3- Sinsice, adet ve geleneklerimizi bozmaya fırsat verilmeyecektir. 4- Peygamberimize asla hakaret ve rencide edilmeyecektir. 5-Ülkelerarası kaçakçılık, esrar eroin, fuhuş pazarlığı, teröre asla izin verilmeyecektir. 6-Vizeler tamamen kaldırılacak ve serbest dolaşıma hız verilecektir. 7- İhracaat ve ithalatta en iyi ve kaliteli mallar alınıp satılacaktır. 8- Gayri müslimlere zorla islamiyeti kabul ettirilmeyecektir. 9-Irk ayırımları kesinlikle olmayacaktır. 10-İşbu ahitleşme resmi makamlarca papaz, haham ve İslam alimi kişilerce imzalanıp mühürlenecektir. Sevgili Müslümanlar!..Bir yol ayrımındasınız: Şeriatıyla, fıkhıyla, cihadıyla, tesettürü ile ahlâk ve tasavvuf boyutuyla gerçek Bir de içi boşaltılmış İslâm.İçi boşaltılmış dedikse büsbütün kaldırılmış bir İslâm değildir.Gerçek İslâm’a bağlananlar Mevlalarını bulur. Bunda şüphe yoktur. Öyle veya böyle dinlerarası diyalog İslam'a ve müslümanlara pek fayda getirmeyeceği artık anlaşılmıştır.Müslümanların niyetleri iyi olsa da gavurların niyeti bize karşı asla samimi değildir.Onların maksadı tek çatı altında tek bir din oluşturmaktır.Oysa Allah, İslam dininden başkasına razı değildir. Önce kendi aramızda ki kavga ve ihitilafları giderirsek diyaloğa hiç ihtiyaç kalmaz.Yukarıda verdiğim ayetler apaçıktır.Kim bu ayetlere tenezzül etmezse dinden çıkmış olur.Bizim ehli kitapla yapacağımız tek şey İslam'ın güzelliklerini ve medeniyetini onlara anlatmaktır,itikadi konulara girmemektir. Herkes şunu bilsin ki, Allah korusun bir harp çıksa FIRSATLARINI BULDUKLARINDA ehli küfür, müslümanlara yapacağı zulmü yine yapacaktır.Onun içindir ki onlara hiçbir zaman güvenmeyip de tedbirli ve temkinli davranırsak bize asla zarar veremezler.Onlarla iyi geçinmeye çalışmalıyız, hepsi o kadar... |
|
12-17-2012, 18:52 | #73 |
ne kadar içi boş söylemler arkadaş ya...Mevlana hazretleri ''gel ne olursan ol yine gel'' deyince herkes bayılıyor hayran kalıyor;bunu günümüze uyarlayarak biraz daha modern haliyle Fethullah Gülen HOCAEFENDİ ''dinler arası diyalog'' şeklinde söyleyince bir anda herkesten tepki alıyor.bu iki cümlenin temeline inerek fark olduğunu söyleyecek bir tane adam çıkamaz karşıma.Çünkü fark yok.ama bunu göremeyen gözlere ne demeli...Allah a havale...
|
|
12-17-2012, 19:36 | #74 | |
Alıntı:
Mevlana hz.leri insanları Hak'ka çağırıyor.Fethullah Gülen cemaatid e gavurlarla kucaklaşıp İslamı protestanlaştırmak istiyor.Aralarında ki fark bu?.Refaransımız Kur'an ve sünnettir.Gerçek İslam alimlerini de başımızın taacı ederiz.Öyle mırın kırın edenleri değil tabii. BEN SİZLERE AYETLER VERİYORUM SİZ HALA FETHULLAH GÜLEN'İ HAKLI ÇIKARMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ.YAHU SİZ İSLAMIN CILKINI ÇIKARDINIZ.HANİ SİZLERDE CİHAD SEVDALIĞI VE ŞUURU?..CİHAD SİZİN GİBİ Mİ YAPILIR?.ILIMLI "İSLAM ILIMLI, MÜSLÜMAN" HADİ ORDAN!. KUR'AN BAK NE DİYOR? Ey peygamber, kafirlere ve münafıklara karşı cihad et ve onlara karşı 'sert ve caydırıcı' davran. Onların barınma yeri cehennemdir. Ne kötü bir dönüş yeridir o. (Tahrim Suresi, 9) Mümin, ihtiyaç duyduğu herşeyi Kuran'dan ve Peygamberimiz (sav)'in uygulamalarından öğrendiği gibi, bu konuda nasıl davranması gerektiğini de yine Kuran'dan ve Peygamberimiz (sav)'den öğrenecektir. Kuran'da müminlere tavsiye edilen, örnek verilen tavır şöyledir: Müminler münafıkları asla dost edinmemekte, birlikte oldukları süre içinde onları Kuran'la uyarıp korkutmakta, eğer yapılan öğütler bir fayda vermiyorsa da onları, kendi aralarından uzaklaştırmaktadırlar. Ancak bu noktada münafıklar hakkında son kararı verecek olan kişi, elbette ki Allah'ın elçisidir. Allah elçisi vasıtasıyla münafıklar arasında en doğru hükmün verilmesini sağlar. Onlara karşı takınılacak tutumla ilgili ayetleri sırayla inceleyelim. 1. Sırdaş edinmemek: Ey iman edenler, Allah'ın kendilerine karşı gazaplandığı bir kavmi veli (dost ve müttefik) edinmeyin; ki onlar, kafirlerin mezar halkından umut kesmeleri gibi, ahiretten umut kesmişlerdir. (Mümtehine Suresi, 13) 2. Aralarında adaletle hükmetmek: Onlar, yalana kulak tutanlardır, haram yiyicilerdir. Sana gelirlerse aralarında hükmet veya onlardan yüz çevir. Eğer onlardan yüz çevirecek olursan, sana hiçbir şeyle kesin olarak zarar veremezler. Aralarında hükmedersen adaletle hükmet. Şüphesiz, Allah, adaletle hüküm yürütenleri sever. (Maide Suresi, 42) 3. Öğüt alacaklarsa öğüt vermek: İşte bunların Allah kalplerinde olanı bilmektedir. O halde sen, onlardan yüz çevir, onlara öğüt ver ve onlara nefislerine ilişkin açık ve etkileyici söz söyle. (Nisa Suresi, 63) 4. Öğüt almıyorlarsa onları daha fazla uyarıp-korkutmamak: İnsanlara iyiliği emredip, onları kötülükten men etmek her müminin görevidir. Ancak bunun bir sınırı vardır. Allah, öğüt verilen kişinin öğüde kapalı olması durumunda, ona artık daha fazla birşey söylenmemesini buyurmaktadır: Şu halde, eğer 'öğüt ve hatırlatma' bir yarar sağlayacaksa, 'öğüt verip hatırlat.' Allah'tan 'içi titreyerek korkan' öğüt alır-düşünür. 'Mutsuz-bedbaht' olan ondan kaçınır. (A'la Suresi, 9-11) 5. Onlarla fikren mücadele etmek, caydırıcı davranmak: Ey peygamber, kafirlerle ve münafıklarla cehd et (çaba harca) ve onlara karşı sert ve caydırıcı davran... (Tevbe Suresi, 73) 6. Müminlerle birlikte mücadele etmelerine izin vermemek: Münafıklar, asla müminlerle birlikte mücadele etmezler. Bu onların, Allah'tan gereği gibi korkmamaları, dünyevi hırslara tutkun olmaları ve inkarcılara büyük bir hayranlık duymaları nedeniyledir. Geride kalmayı, müminlerden ayrı bir hayat yaşamayı seçtikleri için de Allah, Peygamberimiz (sav)'e münafıkların bir daha müminlerle beraber mücadele etmelerine izin vermemeyi emretmektedir: Bundan böyle, Allah seni onlardan bir topluluğun yanına döndürür de, (yine savaşa) çıkmak için senden izin isterlerse, de ki: "Kesin olarak benimle hiçbir zaman (savaşa) çıkamazsınız ve kesin olarak benimle bir düşmana karşı savaşamazsınız. Çünkü siz oturmayı ilk defa hoş gördünüz; öyleyse geride kalanlarla birlikte oturun." (Tevbe Suresi, 83) 7. Onları mümin topluluğundan uzaklaştırmak: (Musa) Dedi ki: "Ya senin amacın nedir ey Samiri?" Dedi ki: "Ben onların görmediklerini gördüm, böylece elçinin izinden bir avuç alıp atıverdim; böylelikle bana bunu nefsim hoşa giden (bir şey) gösterdi." Dedi ki: "Haydi çekip git, artık senin hayatta (hakettiğin ceza: "Bana dokunulmasın") deyip yerinmendir." Ve şüphesiz senin için kendisinden asla kaçınamayacağın (azab dolu) bir buluşma zamanı vardır. Üstüne kapanıp bel bükerek önünde eğildiğin ilahına bir bak; biz onu mutlaka yakacağız, sonra darmadağın edip denizde savuracağız."(Taha Suresi, 95-97) Hz. Musa (as)'ın kavmin içinde fitne çıkaran Samiri'ye yukarıdaki ayetlerde anlatılan tavrı, münafıklara karşı alınması gereken çok yerinde bir önlemdir. Zira münafıklar müminlerin arasında fitne çıkarmaya, kendileri inkara saptıkları gibi müminleri de inkara zorlamaya çaba harcamaktadırlar. Bunu başaramasalar bile müminleri psikolojik olarak yıpratmaya çalışırlar. Böyle bir durumda bu kişiler için yapılacak en akıllıca tavır, onları salih müminlerin arasından uzaklaştırmaktır. 8. Onlara uymamak: Şu halde, sen bundan dolayı davet et ve emrolunduğun gibi doğru bir istikamet tuttur. Onların heva (istek ve tutku)larına uyma... (Şura Suresi, 15) Münafığa itaat etmek, ona uymak birçok zararı da peşinden getirecektir. Allah'ın razı olacağı tavırları bırakıp münafıklara uyan kişi aslında şeytana uymuş olur. Şeytana uyanlar da ancak onun fırkasıdır ve dünyada da ahirette de asla kurtuluş bulamazlar. Bu nedenle Allah böyle bir tehlikeye karşı müminleri uyarmakta, münafıkların hevalarına uymak gibi bir davranışta bulunmaktan onları men etmektedir. 9. Verdikleri eziyet ve sıkıntıya aldırış etmemek: Müminlerin velisi, koruyucusu, gözeticisi Allah'tır. Zorda ve sıkıntıda olduklarında Allah'tan yardım dilerler, sabredip, tevekkül ederler. Münafıklardan kaynaklanan bir eziyete de aynı şekilde sabredip, Allah'a tevekkül eder, vermeye çalıştıkları eziyetin kendi başlarını sarması için dua ederler. Onların hileli düzenleri müminler üzerinde etkisizdir. Bu nedenle Allah, onların yapıp ettiklerine aldırış etmemeyi zira tüm yapıp ettiklerinin etkisiz ve hükümsüz olduğunu belirtmektedir: Sözleşmelerini bozmaları nedeniyle, onları lanetledik ve kalplerini kaskatı kıldık. Onlar, kelimeleri konuldukları yerlerden saptırırlar. (Sık sık) Kendilerine hatırlatılan şeyden (yararlanıp) pay almayı unuttular. İçlerinden birazı dışında, onlardan sürekli ihanet görür durursun. Yine de onları affet, aldırış etme. Şüphesiz Allah, iyilik yapanları sever. (Maide Suresi, 13) 10. Onlarla sevgi ve dostluk bağı kurmamak: Münafıklar şeytanın dostudurlar, onu veli edinmişlerdir. Dolayısıyla mümin şeytandan nasıl sakınıyorsa, münafıklardan da o derece uzak durur. Münafıkların Allah'a ve dine düşman olmaları nedeniyle, müminler de onları düşman edinir ve kalplerinde onlara karşı büyük bir öfke duyarlar. Nitekim Allah müminleri, din konusunda kendileriyle savaşanları dost edinmekten şöyle men eder: Allah, ancak din konusunda sizinle savaşanları, sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkaranları ve sürülüp-çıkarılmanız için arka çıkanları dost edinmenizden sakındırır. Kim onları dost edinirse, artık onlar zalimlerin ta kendileridir. (Mümtehine Suresi, 9) 11. Onlardan sakınmak: Münafıklar sürekli olarak müminlerin aleyhinde bir mücadele sürdürürler. Müminlerle beraber oldukları sürece sinsice faaliyetlerine devam ederler. Mümin topluluğundan ayrılırlarsa da bu sinsi mücadelelerine uzaktan devam ederler. Dolayısıyla şeytandan sakınıldığı gibi münafıklardan da sakınmak, ateşten uzak durur gibi onlardan uzak durmak, müminlerin güvenliği ve huzuru açısından son derece önemlidir. Allah müminlere, eğer sakınırlarsa münafıkların kendilerine hiçbir zarar veremeyeceğini vadetmiştir. Ayette şöyle buyrulur: Size bir iyilik dokununca tasalanırlar, size bir kötülük isabet ettiğindeyse buna sevinirler. Eğer siz sabreder ve sakınırsanız, onların 'hileli düzenleri' size hiçbir zarar veremez. Şüphesiz, Allah, yapmakta olduklarını kuşatandır.(Al-i İmran Suresi, 120) İÇİMİZDE, YAHUDİLERİN İÇİNDE VE HIRİSTİYANLARIN İÇİNDE MİLYONLARCA MÜNAFIKLAR VARDIR.BİZ ONA GÖRE TEDBİRİMİZİ ALMAK ZORUNDAYIZ. BİZ SİZE ALLAH'IN DOSTLARINI VE DÜŞMANLARINI KİMLERİN OLDUĞUNU HEP ANLATMIŞIZDIR.SİZLER GAVURLARA İNANIP ONLARIN ART NİYETLİ OLDUKLARINI BİR TÜRLÜ SEZEMİYORSUNUZ.YAHU AÇIN ŞU GÖZLERİNİZİ... ELİN GAVURU İSLAM'IN ÖZÜNÜ YOK ETMEYE ÇALIŞIYOR SİZ İSE HALA ONLARA KUCAK AÇIYORSUNUZ.BU KADAR KARA CAHİLLİK ETMEYİN SİZE AYETLERİ VERİYORUZ UYANIN UYANIN UYANIN YETER ARTIK UYUDUĞUNUZ.. .GAVURDAN DOST OLMAZ ONLAR AHDE VEFA ETMEZLER.NEYİN PEŞİNDESİNİZ?ALLAH'IN GAZABINI ÜZERİNİZE ÇEKMEYİN...HAK İLE BATILI BİRBİRİNDEN AYIRAMIYORSUNUZ.BİRAZ BASİRETLE BAKIN GAVURLARA!.ONLAR ASLA BİZİ SEVMEDİKLERİNİ DE HİÇ UNUTMAYIN...ONLARA HIRİSTİYANLIĞI VE YAHUDİLİĞİ SORGULAYIN BAKALIM NE DİYECEKLER SİZE?.. Konu MEÇHUL ADAM tarafından (12-17-2012 Saat 19:40 ) değiştirilmiştir.. |
||
12-17-2012, 19:45 | #75 |
arkadaşım dinler arası diyalogdan anladığın çok enteresan ya.anlama kabileyetimizi biraz daha yukarılara çekebilmek adına kitap okumanızı tavsiye ederim.
dinler arası diyaloğun manntığı diğer insanlarla irtibata geçerek dinimizi en iyi şekilde temsil ederek onların gönüllerine İslamın tohumlarını serpmektir.ama o kadar sığ bakıyorsunuz ki bu işin meyvelerini bile görmekten acizsiniz. bir yerde haklısınız.kendi inimize çekilip dinimizi rahat rahat yaşamak varken biz zor olanı seçip birilerinin hakaretlerine maruz kalmak pahasına bu işe soyunduk.bu işe gönül vermek ya da anlamak yürek ister ama sizde o yürek yok maalesef.sizin gibiler ancak bu net sayfalarından ahkam keserler.bu işi beceremiyorsunuz bari YAPABİLENLERE SAYGI DUYUN. |
|
12-17-2012, 20:07 | #76 |
kopyala yapıştır yorumları ciddiye almıyorum..
|
|
12-17-2012, 20:10 | #77 |
|
|
12-17-2012, 20:56 | #78 | |
Alıntı:
Şimdi burada kendisi CİHAD ediyor Müslümanlara karşı Müslümanlık propagandası yapıyor Gözlerim yaşardı çok duygulandım Nerede bir kötülük var ise hep DİYALOG çabaları yüzünden Çok zekice Hayır bu üçkağıtçılığına Allah'ın ayetlerini de alet ediyor Bir gün ağzı burnu yamulacak çarpılacak.. Gavurlar gavur de siz nesiniz? İran yalakçıları Suriye BAASÇILARI bize İNSANLIK dersi veriyor Hadi ordan,,Hocalarının tabiri ile |
||
12-17-2012, 22:06 | #79 | |
Alıntı:
|
||
12-17-2012, 22:44 | #80 |
Yanlis ve hatali söylemler hakli elestirilere sebep oluyor.
Fakat, yikmak icin degil yapmak icin elestirmedikce maksat hasil olamayacaktir. Bundan dolayi, elestirenlerin hem kullandiklari dil'e dikkat etmeli ve elestiri noktalarini sebepleriyle düzgün bir sekilde aciklamalilar. Elestiriye muhatab olanlarsa sabirla dinlemeli ve IYI NIYETLI yöneltilen sorulara cevap vermeye gayret etmelidirler. Bu tartismalar yillardir sürüp gidiyor. Ve sürecektirde...lakin hicbir zaman unutmamaliyizki bizler kardesiz ve kirici ve yikici olmamaliyiz. |
|
Konuyu Toplam 7 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 7 Misafir) | |
|
|