![]() |
#1 |
![]() O kadar basit değil
Yeni “trend” ulusalcılık ya... Beyaz Türk muhitlerinde de “milliyetçi sembollerden” geçilmiyor. Fikirler slogan düzeyinde kalınca, aksiyon da sembollerden ibaret oluyor haliyle. Birkaç klişe cümle söyleyince , hamasi yazıları e-mail ile arkadaşlarına iletince, arabasında, evinde veya üzerinde milliyetçi semboller bulundurunca “en hakiki vatansever” oluveriyorlar. En şahin sloganları, en saldırgan cümleleri kuruveriyorlar pervasızca. “Girelim K.Irak’a” diyorlar mesela, sanki o korkunç coğrafyada kendileri savaşacakmış gibi. “Çok şehit veririz” endişesini dillendirenlere “vatan için her şey teferruattır” diyebiliyorlar kolayca. Oysa, insan hayatına kimse teferruat dememeli. Hele kendi konforlarından, amerikan kahvelerinden, ithal kozmetiklerinden, lükslerinden en ufak feragat göstermeyenler hiç dememeli. Dövme O coğrafyada şehit olan her asker, kaybolan bir hayat ve mahvolan bir aile, sönen bir umuttur. Bir harekat veya ambargonun, o coğrafyada yaşayan ve hepsi vatandaşımız olan yüzbinlerce insanı yoksulluğa ve çaresizliğe mahkum edeceğini söylediğimde, beni “şehit cenazesini para ile ölçmekle” itham edenler, terörün esas o çaresizliği kullandığını neden idrak etmemekte direniyorlar. Milliyetçilik, omzunda bayrak dövmesiyle sıcak kafelerde mocha içerken “girelim, vuralım, alalım” demek değil. “Gerisi teferruat” diyenlere şunu sormak lazım belki de: Siz kendi hayatınızda teferruat sayılabilecek unsurlardan feragat etmeyi göze alacak mısınız? Yani arabanızdan, LCD televizyonunuzdan, sinemanızdan, saç bakımınızdan vazgeçecek misiniz? Yoksa teferruat sadece ötekilerin yok olan hayatlarından ve sönen umutlarından mı ibaret kalacak? Piyasa Mustafa Selçuk
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|