|
09-23-2010, 18:43 | #1 |
'O' Kitabı Okuyanınız var mı?
Türkiye gündemine bomba gibi düşen,getirilen! Hanifi Avcı'nın kitabı ister istemez kitap okurlarında,kitap kurtlarında bir ilgi,merak uyandırmaktadır.Bende uyandırdığı gibi...Tüm kitapçıların raflarını tıka basa dolduran bu kitabı alıp okumadan önce,okuyan kardeşlerimiz var ise okuduklarından ne anladıklarını bizimle paylaşmalarını rica edeceğim.Veya kitabın perde arkası hakında bilgi alış verişinde bulunacak kimse var ise bu başlık altında kitabı tartışmak isteriz.Şimdiden katkı sunan kardeşlerimize teşekkürlerimi sunuyorum.
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
09-23-2010, 23:55 | #2 |
Referandumdan önce hayır oylarını patlattırmak + ileride AK Partiye kapatma davası açılması için delil için çıkarılmış kitap. Okumadım okumamda ama görünen köy kılavuz istemez
|
|
09-27-2010, 19:27 | #3 |
Şamil Tayyarın bu yazısı konu hakında oldukça ufuk açıcı.
Avcı Haliç’te mi karargahta mı avlandı? #gsol div.hbr { background: url(http://91.93.103.35/gazete.png) no-repeat 407px 35px; } #gsol div.hbr div.vny { position: absolute; left: 0px; top: 0px; } #gsol div.hbr div.ktg { position: absolute; left: 0px; top: 0px; } Şamil TAYYAR [email protected] Kısmet olursa yeni kitabımız Çelik Çekirdek, cumartesiden itibaren piyasada raflardaki yerini alacak. Kurumsal manada derin devletin ve bürokratik iktidarın 200 yılı aşan öyküsünü anlatıyoruz. Osmanlı Sultanı 3. Selim’den günümüze kadar devam eden sürecin kodlarını deşifre etmeye çalışıyoruz. Ayrıntısına girmeyeceğim, kararı okuyucu verecektir. Kitabı, köşeye taşımamım asıl nedeni, son bölümüne eklediğimiz Hanefi Avcı Operasyonudur. Referandum öncesi sahnelenen bu operasyonun perde gerisinin aralanmasına yönelik yoğun okuyucu talebi nedeniyle böyle bir eke ihtiyaç hasıl oldu. Kabul etmek gerekir, kitaplarla ilgili bu tür aktüel gelişmelerin hızına yetişmek, neredeyse imkansız. O nedenle, gündeme yeni düşen Devrimci Karargah Örgütü Operasyonu ve Hanefi Avcı’nın bu süreçteki rolüne ilişkin iddiaları kitaba yetiştiremeyince, köşeye taşımak istedim. Malum, bu radikal sol örgüt, adını ilk kez, Karacaahmet Mezarlığı’ndan birinci orduya ait Selimiye Kışlası’na yönelik el yapımı roketatarı fırlatarak duyurmuştu. Sütlüce’deki AK Parti İstanbul İl Binası’na gönderilen, bir polisin şehit olmasına ve bazı görevlilerin yaralanmasına yol açan bombalı paketin sahibi de bu örgüttü. Bu eylemlerin ardından örgüt daha sıkı takibe alındı. Ardından örgütün Bostancı’daki hücre evine baskın düzenlendi, örgüt üyesi Orhan Yılmazkaya öldürülürken emniyet amiri Semih Balaban şehit olmuş, Mazlum Şeker adında bir genç hayatını kaybetmiş, 7 polis yaralanmıştı. Avcı sürprizi Polis, bu baskından sonra örgütle ilgili çalışmalarını yoğunlaştırırken, bir sürprizle karşılaştı. Örgüt üyesi olduğu iddiasıyla teknik takibe alınan Toplumsal Özgürlük Gazetesi yazarlarından Necdet Kılıç’la Hanefi Avcı’nın yakın ilişkisi tespit edildi. Polis şaşkındı. Kılıç, Eskişehir’e Avcı’nın yanına gidiyor, Avcı İstanbul’da Kılıç’la buluşuyordu. Bir süre sonra takipte iz kaybı oldu. Polis klasik yöntemlerin dışında denediği tüm hünerlerine rağmen örgüt üyelerini takipte zorlanıyordu. Örgütün, polisin takip yöntemlerini iyi bilen uzman birinden yardım aldığını düşünmeye başladılar. Birinci derecede şüpheli Avcı’ydı. Burada beklenmedik bir başka gelişme yaşanıyor. İstanbul emniyetinden bir köstebek polis, Avcı’ya giderek Devrimci Karargah Örgütü’nün takip edildiğini ve kendisinin de dinlendiğini söylüyor. Zaten Avcı da kitabında bu bölümü şöyle anlatıyor: “Sadece 2 kişinin konuştuğu bir telefonun tespitiyle dinleme başlamış, IMEI numarası üzerinden mahkeme kararı alınarak dinleme yapılmış. Yasadışı örgüt elemanı gibi gösterilerek dinlendim.” Avcı, daha sonra katıldığı bir TV programında ise sadece bir kişiyle konuştuğu telefon hattındaki karşı tarafı dinleyerek kendisinin dolaylı şekilde takibe alındığını iddia etmişti. Neyse... Salı günü 3 ilde 20 adrese düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda İstanbul’da 15, Bursa’da 1, Ankara’da 1 kişi olmak üzere 17 kişi gözaltına alındı. Avcı da ifadesine başvurulmak üzere savcılığa davet edildi. Bu satırlar kaleme alınırken Avcı henüz davete uymamıştı. Anahtar kadın Buradaki kritik sorular şunlar: Avcı, bu sol örgüte nasıl bulaştı? Necdet Kılıç’la muhabbetinin sınırları nedir? Bu kadar tecrübeli bir istihbaratçı nasıl oyuna gelir? Gördüğüm kadarıyla her meselede olduğu gibi burada da anahtar, bir kadın... Hanefi Bey, Edirne’de Emniyet Müdürüyken hızlı okuma kursuna merak salıyor. Doğaldır, geçmişte de birçok önemli bürokrat aynı kursa dahil olmuşlardır. Orada Kezban Hanım’la tanışıyorlar. Kezban Hanım, Necdet Kılıç’la da çok yakın... Avcı ve Kılıç’ı bir araya getiren Kezban Hanım... Bu ilişki düzeneğine ilişkin çok duyum aktarıldı, “özel hayata girer” diyerek kitabın o sayfalarını kapatacağım. Duyduğum kadarıyla Hanefi Bey, o kadar rahat değil. Korkusunun iki önemli nedeni var: 1- Necdet Kılıç’la yaptığı görüşmelerin kayıtları savcının elinde mi? 2- Kezban Hanım’la görüşmeleri görüntülendi mi? Soruşturmanın safahatı hakkında bilgimiz olmadığı için bu sorulara kesin cevaplar vermemiz çok zor. Hele, ikinci sorunun cevabıyla hiç ilgili değilim. Ama silahlı bir örgütle ilgili yürütülen soruşturmada, (bir kadın yüzünden) teröristlere teknik destek verdiği iddiası çok vahimdir. Soruşturmanın sonucunu bekleyip göreceğiz. İfade vermeye gittiğinde kendisini nasıl savunacak bakacağız. Avcı, Haliç’te mi Karargahta mı avlandı, anlayacağız... |
|
09-27-2010, 21:35 | #4 |
hanefi avcının işaret ettiği konu fetullah gülen, israil,abd, ve ergenekon un çooook çooook derin bağlantısıdır...
gerçek nur cemeatinin de bağlantısı olmadığıdır... bu adam ın da e.t.ö. eşcinseller terör örgütü ile bağlantısı muhtemeldir, bir nevi kendi bindiği dalı kesmiş ve kendini ihbar etmişdir... kitabında bas bas bağırıyor kimliğini meşhur pazarcıklı; salamon demirel uzvu mehmet ağarın dolaylı uzvu... . |
|
10-01-2010, 01:22 | #5 |
Birkaç gündür ses kayıtları yayınlanan ve bunların kendisine ait olduğunu kabul eden JİTEM kurucusu, Ergenekon davası tutuklu sanığı emekli Albay Arif Doğan şöyle söylüyor: "JİTEM'e hulul ettireceğimiz insanı, çok özür dilerim, önce pisliğe bulaştırırız.
Bulaştırmasak da pislik yönünü araştırırız. Temiz yönü bize yaramaz." 7-8 yıl önceydi. Eski bir arkadaşım beni, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği'ne bağlı çalıştığını söyleyen, akademik titri de olan birisi ile tanıştırmıştı. Bir gün kendisine "Devlet içindeki derin yapı, neden hep karakter zaafı olan, şaibeli adamlarla çalışıyor, bu sizi rahatsız etmiyor mu?" diye sordum. Kelimesi kelimesine hatırladığım şu cevabı verdi: "Derin devlet, defolu adamlarla çalışır, ihtiyaç duyduğu adamın defosu yoksa, defo açar öyle çalışır..." Bunları, Hanefi Avcı'nın tutuklanmasını, başka yerlere çekmeye çalışanların pervasızlığı karşısında hatırlatıyorum. "Cemaatle ilgili kitap yazdığı için Hanefi Avcı'nın başına böyle bir şey geleceği belliydi, yok mu bu cemaati durduracak?" diye hop oturup hop kalkıyorlar? Önce şu soruların cevabını vermeleri gerekiyor: Bir: Hanefi Avcı, Gülen Cemaati'ni, Işık Evleri'nden itibaren 35 yıldan beri tanıyan birisi. Çocuklarını bu insanların açtığı kolejlerde okutan, okulun idarecileri, öğretmenleri, rehber öğrencileri ile dost, arkadaş olan bir insan. Şimdi, istihbaratçı kimliği ile neredeyse Türkiye'nin nabzını tutan, her şeyden haberdar olan böyle bir insan, cemaatin nasıl bir "tehlike" olduğunu neden hiç görememiş?.. Sonra birden, aniden "tehlike"yi fark etmiş ve alelacele bir kitap yazmış... Ne olmuş da, Sayın Avcı'da böyle ani ve beklenmeyen bir değişiklik olmuş? Bu can alıcı soru hiç mi kafa karıştırmıyor? Böyle davranan bir insanın inandırıcılığı sorgulanmalı değil mi? İki: Hepimiz Sayın Avcı'yı dürüst, askerî vesayet rejimine karşı dik duran, "JİTEM vardır" diye Ergenekon savcılarına yazılı ifade verebilen örnek bir polis, örnek bir emniyet müdürü olarak yıllarca bağrımıza bastık. Bu duruşu ile o, yeni nesil polislerin kahramanı oldu. Ama aynı Avcı, kitabında "Danıştay saldırısı, Ergenekon davası ile birleştirilmeyecekti, yanlış oldu." diyor. Nereden icap etti? Siz bir emniyetçisiniz. Birleştiren, Yargıtay... Bu sizi neden rahatsız ediyor? Sonra diyor ki kitabında: "Hrant Dink cinayetini işleyenler belli. Gençler etki altında kalmış, böyle bir cinayet işlemiş, olay çözüldü, daha ne demeye üzerine gidiliyor?" Neyin telaşı, kaygısı bu? Cumhurbaşkanı bile bu cinayette, devlet görevlilerinin ihmali olduğunu söylerken, hiç üstüne vazife olmadığı halde Avcı'daki bu saptırma gayretkeşliği neden? Sayın Avcı, neden kendini inkâr yoluna sapıyor? Acaba Sayın Avcı'nın, iki yıl önce Edirne'de başlayan, edebiyat öğretmeni evli bir bayanla ilişkisi, bu sorulara cevap olabilir mi? Bayan, Edirne'de emniyet mensuplarına hızlı okuma kursu vermiş. O sırada tanışmışlar. Avcı da, bayan da bu ilişkiyi doğruluyor. İki yıl süren bu ilişki, bayanın evliliğini bitirmiş, eşinden boşanmış. Avcı da şimdi yaptığı açıklamada, kendisinin de boşanacağını söylüyor. En önemlisi, Avcı'nın, kitabında kendisini dinlemek için kullanıldığını iddia ettiği "özel hat"tın sahibi olan Necdet Kılıç'ın, Devrimci Karargâh operasyonunda gözaltına alınmış olması. Bu dinleme mahkeme kararı ile yapılıyor. İlginç olan, Kılıç üzerine kayıtlı telefonu bayan kullanıyor. Avcı bu telefonla sadece "duygusal ilişki" içindeki bayanla görüşüyor. Şimdi olay yargıda ve Hanefi Avcı örgüte yardımcı olmaktan tutuklu. Herkes yargıya saygılı olmak zorunda. Benim sorum şu: Evli bir bayanla gayri meşru bir ilişkisi olmasaydı, Hanefi Avcı'ya böyle bir kitap yazdırılır mıydı? Yolu cezaevine kadar düşer miydi? Hanefi Avcı'ya, bu ilişki tuzağını da "cemaat" mi kurdu? Allah kimseyi nefsine bırakmasın, defolu yapmasın, ayağını kaydırmasın. Derinlerdeki adamlar hep onları kullanıyor... HÜSEYİN GÜLERCE! |
|
10-13-2010, 20:40 | #6 |
Daima karşıt fikirleri, kendi fikrimi çok daha donanımlı savunmak adına takip eder incelerim.Fakat sırf bu adam aldığım kitaptan nemalanıp kitap satışında katkım olmaması adına okumadım..
|
|
10-13-2010, 20:51 | #7 |
Valla emeğe saygısızlık olarak düşünülebilir ama ben de kitabı online olarak okudum Okumamdaki temel maksat ise devlet terbiyesi almış, belli bir makama getirilmiş ve iyi imknlara sahip bir insanın, içeride kötü bir yapılanma olsa bile bunu fişleyecek yapıya neden teveccüh ettiğini anlamaktı. Bunu yaparken nasıl bir ruh yapısındaymış diye merak ettim... Bitirince anladım ki, online okuma kararı yerindeymiş
|
|
10-13-2010, 20:52 | #8 |
Korsan baskınısı aradım bulamadım bu herifin orijinal kitabını okumam..
|
|
10-13-2010, 20:57 | #9 |
|
|
10-13-2010, 21:00 | #10 |
Online istiyenler varsa temin edilir.... Üstelik ücretsiz:D:D:D
|
|
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
avcı, cemaat, hanefi, kitap, okur, simon |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|