TÜRKAN BİZE BALE YAP!

Misyoner abi, Türkan’a sahip çık!

Beyazıt Meydanı dün pek farklı bir eyleme tanık oldu. “Türkan Saylan’ı seviyoruz” diyen Mizah Derneği Topluluğu bakın neler yaptı.

07 Ekim 2010 Perşembe 13:00



6 Ekim Çarşamba günü saat 16.00’da İstanbul Üniversitesi’nin Beyazıt kampüsünün önünde bir grup Mizah Derneği aktivisti meydanda ellerindeki pankartlarla dikkat çekti. Türkan Saylan’ı sevdiğini iddia eden gençlerin kullandığı sloganlar ilginç idi. Aktivistlerin Türkan Saylan için başlatılan Kanal D'deki “Türkan” dizisinin reytinginin düşük olmasına kafaları bozulmuş, şu şekilde bir reçete bulmuşlar: “Vatikan Türkan’a Destek Ol!”

Eylemciler Türkan Saylan hakkında da demediğini bırakmadı. Açtıkları pankartta “Ruhuna Fatiha” demek yerine, Saylan’ın misyoner olduğunu göz önünde bulundurarak “Ruhuna İncil” demeyi tercih ettiler. Saylan’ın “öğrenciler sıra üstünde namaz kılmasın, bale yapsın” gibi fantastik fikri, “Camiler Bale Merkezi Yapılsın” sloganıyla desteklendi.

Eylemciler, meydanda toplanan meraklı kalabalığın kafasındaki ‘kim bunlar’ sorusuna cevabı ise “Biz Laikiz Hacı” pankartıyla verdiler.

Eylemciler Türkan Saylan dizisini izlemeyen Türk halkına da çok öfkeliydi. Onlara Türkan Saylan’ın seslenişi ile seslendiler: “Türkan’ı Neden İzlemiyorsunuz kıro Türkler, niye niye niye!” “Atatürk Siz Duyarsız Türkleri N’apardı, Yuh!” diye serzenişte bulunmayı da ihmal etmediler.

Meğer gericilermiş!

Bunun gibi birçok mizahî sloganı kullanan eylemcilerin aslında laikçi olmadıkları ortaya çıktı. Meğer dizinin Kanal D’de yayınlanmasını eleştiriyorlarmış. Eylemciler yukarıdaki sloganlar ve daha fazlasını meydanda gösterirken halkın yoğun ilgisine mazhar oldu. Kimileri mizahı anlamadılar, kızdılar; kimileri güldü geçti. Kimileri tam küfür etmek üzereyken eylemcilerin açıklamalarını makul buldular. Sivil polislerin dahi anlamakta güçlük çektiği eylem, yerli ve yabancı basının da ilgisini çekti.

Eylemci grubu aşağıda tam metni olan basın açıklamasını yaptıktan sonra, merhum Türkan Saylan’ın ruhu için 30 saniye alkış tutarak dağıldı.

Türkan Saylan Dizisine Destek Eylemi Basın Açıklaması

Bugün burada, kendisini "topluma öncü ve örnek olmak" gayesine adayan mütevazı kişilik Türkan Saylan’a ve hayatı hakkında çekilen “Türkan” dizisine desteğimizi açıklamak için toplandık.

Öncelikle rahmetliyi yaptığı yüce gönüllülük gerektiren eylemleriyle anmak istiyoruz. Biliyorsunuz rahmetli "Biz Türkler hep akın etmişiz; yakıp yıkmışız, başkalarının yaptıklarını yakıp yıkmışız.” dedikten sonra “Ne Mutlu Türküm Diyene” lafzını gururla haykıracak kadar sağ gösterip sol vurabilen biriydi. “Çocuklarımızın sıra üstünde namaz kılmasını değil, bale yapmasını istiyoruz.” diyerek kemalizmin namaza eşdeğer olan ibadetinin “bale yapmak” olduğunu ifade eden yüce bir bilgeydi. Namazın sıra üzerinde kılındığını sanması ise ne kadar saf ve temiz bir insan olduğunun açık bir göstergesiydi. Fakat sıra üzerinde bale yapmanın istenmeyen sakatlıklara yol açabileceğini öngörememesi içimizde ukde olarak kalsa da, hanımefendinin yüce önderimiz Atatürk’ün ileri görüşlülüğüne sahip olmasını zaten bekleyemezdik.

Aynı konuşmasında “İnancın insanların iç dünyasında saklı olmasını istiyoruz." diyerek tevazuundan yıllar boyu yürüttüğünü sır gibi sakladığı Hıristiyan misyonerliği faaliyetlerine de ufak bir selam çakmayı bilmişti. Zaten akabinde “Gençlik Orkestrası'nı yaratan ve yöneten arkadaşımızın ismi Muhammed. Düşünebiliyor musunuz buradaki ironiyi?” diyerek adeta misyoner kardeşlerinin gönüllerini fethederken, ironinin kralını da patlatmıştı! Doğrusu kendisi ülkemizin en iyi ‘stand-up’çılarından birisiydi!

Fantazyada sınır tanımıyordu

O halkını at, eşek, arı ve kuşlara oy veren, eğitilmesi gereken cahil bir kitle olarak görürdü. Bu yüzden her fırsatta öğrencilere Atatürk ilke ve inkılapları çerçevesinde burs verme faaliyetleri yürütür, bu esnada da cahil halka ‘çağdaşlığı’ öğretmeye çalışırdı. Burs toplantılarını Cuma ve iftar vakitlerine denk getirmesi, üniversitelerdeki ikna odalarının en büyük destekçilerinden olması hep bu iyi niyetli azminin birer göstergesiydi. Burs toplantılarında öğrencileri ışığıyla aydınlatmak için uzun süre Atatürk devrimlerinden, çağdaşlıktan, dindarların ve örümcek kafalı karafatmaların yobazlıklarından bahsederdi. Hanımefendinin Batı müziği dinleterek insanları alaturka olmaktan çıkarıp demokratlaştıracağını söylemesi ise ne kadar fantastik bir insan olduğunun açık bir göstergesidir. Bu yüce insan Star gazetesinin kendisiyle yaptığı röportajda, Fadime Özkan’ın, “18 yaşına gelmiş bir insanın kendi iradesiyle başını örtemeyeceğini söylüyorsunuz. Örterse de okuyamayacağını. Ben de bir insan ve kadın hakları savunucusunun bunu neden söylediğini anlamaya çalışıyorum.” şeklindeki sorusuna verdiği, “Kardeşim, o üniversiteye gidemiyor da, ben asker olabiliyor muyum?” cevabıyla da fantastik edebiyatın sınırlarını zorlamayı ihmal etmemiştir.

O, laik devletimizin ikonası haline getirilmelidir

İşte biz bugün kemalizmin ve çağdaşlığın ilkeli savunucusu Türkan Saylan’ın hayatı hakkında çekilen “Türkan” dizisine desteklerimizi ifade etmek için burada toplandık. Doğan medyası tarafından yayına başlatılan bu dizi, halihazırda suya sabuna dokunmayan bir aşk dizisi olma yolunda ilerlemektedir. Biz bu ülkenin aydınlanmaya hasret cahil tebaası olarak buna razı değiliz, Türkan Hanımefendi, biraz önce ifade ettiğimiz tüm çağdaş yönleriyle bu dizide anlatılmalıdır! Ayrıca “Türkan” dizisi Mason Localarının, Rotary ve Lions Kulüplerinin, misyonerlik faaliyeti yürüten tüm derneklerin maddi ve manevi destekleriyle, dünyanın bütün ülkelerindeki medya kanallarında gösterime sokulmalıdır. Türkan Hanım adeta bir kemalizm ve çağdaşlık güneşi gibi tüm dünyanın üzerine ışık saçmalı, laik ve üniter devletimizin ikonası haline getirilmelidir. Tüm sorumluluk sahiplerine duyurulur.






















Türkan Saylan’la daha çağdaş ve Kemalist geleceklere!

Şimdi Türkan Saylan için 30 saniye alkış tutuyoruz

Mehmet Bahadıroğlu da orada, alkış tutanlar arasındaydı

Dünya Bizim

Helal olsun.

))) İroni yerinde...