Wikileaks ''belgelerindeki'' iddialar manşete çekilene kadar maçta Erdoğan'ın golü yoktu, Taraf haklıydı. Ama Taraf, ''oyunu'' orada çirkinleştirdi. Ulusalcı çevrelerle yaptığı dialogları istihbarat diye Washington'a gönderen ne idüğü belirsiz büyükelçinin dedikodularını 'belge' diye manşete çektiler. O yazışmaların belge olma niteliklerinin ne kadar su götürdüğünün farkında olmamaları mümkün değildi. Ama yine de bunları belge kabul ederek arkasında durdular, ve ''bir ülkenin başbakanının hakkında bu kadar ciddi iddialar varken açıklama yapması şart'' dediler.
Kendileri gazete manşetlerinde ve köşelerinde, belgesi olduğu için(!) rahatça, insanlar hakkındaki ''yiyici'' iddialarını dillendirirken; Ankara temsilcilerine basit bir fb profilinde ''Hürriyet'ten ne farkınız kaldı, dedikoduyu yapanın kimliği, dedikodunun niteliğini değiştirir mi'' tarzı birkaç cümlelik sorgulamamız bile gözünü döndürüp bizi profilinden afaroz etmesine yetti.
Halbuki Hürriyet'in Ahmet Kaya'nın (fotomontajlı) bölünmüş harita önünde verdiği konser ''resmini'' yayınlayarak, ''milyonların sevgilisi sanatçı hadi bunu açıkla'' demesiyle Taraf'ın yaptığı arasında, ''belgeyi bizzat uydurma'' dışında, ne fark olduğunu hala çözemedim. Benim için ibret verici bir deneyim oldu.
***
Neyse asıl mevzuya geçelim...
Taraf, hükümetin doğru bulduğu politikalarını her zaman desteklemesi bir yana, hükümetin elini rahatlatan,kimsenin yayınla(ya)madığı belgeleri yayınladı, üstüne gitti kaç defa. Fakat ne Erdoğan ne hükümet hiç arkasında durmadı, hiç destek olmadı. Hazineden para aktarmayacaktı elbet ama bir göz kırpmasıyla iş adamları, kuruluşundan itibaren ekonomik zorluk çeken gazeteyi rahatlatabilir, işini rahatça yapmasının önünü açabilirdi. Yapmalıydı da. Wikileaks ''belgelerine'' kadar Taraf, Erdoğan'a ne kadar sitem etse azdı.Taraf, hakikaten bu ülkenin değişmesini sağladı çünkü.

Son yazı da bir patlamaydı ; 3 senedir yaptığı yayınlarla ülkeye, ve dolaylı olarak hükümete, çok büyük katkılarına rağmen, geçtiğimiz günlerde internet sitesini bile paralı hale getiren Taraf'ın maddi olarak çöküşünün izlenmesinin birktirdiği tepkinin patlamasıydı.
Buna tepki göstermekte de haklıydı Altan, ama üslup ve kullandığı ifadeler çok kötüydü. Dava dilekçesinde yazdığı gibi ''bu ağır ifadeleri sarf etmeden de kaleme aldığı konu hakkında, daha etkin bir yazı yazabilirdi'' Ahmet Altan. Yazamayacak adam mı? Değil.‎
''bunlara göre entelektüellik kazanılan bir şey değildir, babadan oğula, dededen toruna geçer.sadece bunlar estetikten, heykelden anlar.'' ifadesini ''Sen lafa, “örf ve âdetlerimizden, manevi değerlerimizden” gireceksin sonra ilk sıkıştığın yerde kavgaya “baba”yı, “aile”yi karıştıracaksın.Bu mu senin manevi değerlerin?Bırak bizim örfümüzü, geleneğimizi, manevi değerlerimizi, Mafya’da bile yoktur kavgaya aileyi karıştırmak. Kendi ailene saygısızlık edildiğinde televizyonlarda yakınacaksın sonra kendinden menkul “estetik bilirkişiliğini” haklı gösterebilmek için kavga ettiğin adamın “babasını”, “ailesini” işe karıştıracaksın.Bu mu senin adamlığın, bu mu senin delikanlılığın?'' diye yorumlayacak kadar algısı kıt mı? Değil.

Başkası yazmış olsa şimdi arka çıkanların tepki göstereceği belaltı vuruşlarını, yazının haklı olan tarafları ve ''coşkun akıcılığıyla'' harmanladı. Çoğu insan da kendini kaptırıp yuttu, ama başbakan yut(a)mamış.
***
Başbakanın dava açmasına çoğu insan tepki gösteriyor.
Evet, başbakan hakkında söylenenler yüzünden çok sık dava açmamalı, sıradan vatandaştan daha toleranslı olmalıdır ancak bu her lafı sineye çekmesi, her şeyi hoşgörmesi gerektiği anlamına gelmez.
Bunu bir kenara bırakırsak, mahkemeye gitmek bir vatandaş olarak başbakanın en doğal hakkıdır. Size veya bana, hatta başbakan dışında tek bir kişiye bile hakaret olarak görünmeyen ifadeleri eğer kendisi öyle görüyorsa, mahkemeye gitme hakkı üzerine kim, ne diyebilir? Lafların muhattabı Erdoğan iken nerden geliyor bu cümleler hakkında kesin hükmü verme hakkı? Hukuk düzeninin temeli olan mahkemeye gidilir, kararı mahkeme verir.

''Ennn demokratların'' bile hukuk düzeninin en temel hakkının kullanılmasına tepki göstermesi dikkate şayan. Adam açıklama yapıp posta koymuyor, zaten zor durumda olan Taraf'ı el altından daha fazla sıkıştırmaya kalkışmıyor, tehdit etmiyor... Sıradan vatandaş olarak, hakaret olarak gördüğü ifadeler için mahkemeye başvuruyor. Haksızlığa uğrdığını düşünen birinin hakkını başka nerde aramasını önerirsiniz?

hangi yazı bende merak ettiim link varmı?

benim yazım