AK Gençliğin Buluşma Noktası
AK Gençliğin Ödev Arşivi AK gençliğin ödev paylaşımları ve ödevler hakkındaki değerlendirmeleri/yorumları.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 01-16-2009, 00:44   #1
Kullanıcı Adı
Efkâr-ı Mütemadi
Standart Ödev istekleriniz..
Merhaba arkadaşlar. Ödev konusuna yardımcı olmak için bölüm sorumluluğunu ben aldım.

Ödev isteklerinizi bu başlığa yapın lütfen. Ödev isteklerinizi yaparken tarih belirtirseniz daha iyi yardımcı olabilirim. ( Malum hepimizin sınavları ya da problemleri vs. olabilir. )

Selam ile..

 

Efkâr-ı Mütemadi isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 01-27-2009, 16:21   #2
Kullanıcı Adı
kübra
Standart
çok ihtiyacım var osmanlı sanatı diye bir slayta lütfen yardım edermisiniz lütfennnnnn
kübra isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-28-2009, 21:15   #3
Kullanıcı Adı
kübra
Standart
Yardım İstiyorum arkadaşlar yha
kübra isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-28-2009, 23:19   #4
Kullanıcı Adı
Efkâr-ı Mütemadi
Standart
Alıntı:
kübra Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Yardım İstiyorum arkadaşlar yha
Ne zamana kadar lazım canım?
Efkâr-ı Mütemadi isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-31-2009, 23:54   #5
Kullanıcı Adı
kübra
Standart
okullar açılana kadar
kübra isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-01-2009, 00:33   #6
Kullanıcı Adı
Efkâr-ı Mütemadi
Standart
Alıntı:
kübra Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
okullar açılana kadar
tamam canım. iki üç güne kadar halledicem.
Efkâr-ı Mütemadi isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-04-2009, 06:31   #7
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Alıntı:
kübra Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
çok ihtiyacım var osmanlı sanatı diye bir slayta lütfen yardım edermisiniz lütfennnnnn

Klasik Dönem Osmanlı Sanatı

Türk Çini Sanatı

Osmanlı'da Ebru Sanatı

Osmanlı Mimari Sanatı


Umarım yardımcı olabilmişimdir...
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-26-2009, 23:09   #8
Kullanıcı Adı
Nerezli
Standart
Kütle çekim kuvvetinin farklı şekil ifade edilmesinin sebepleri nelerdir? 30/03/2009 a kadar lazım
Nerezli isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-03-2011, 17:45   #9
Kullanıcı Adı
kübra
Standart
türkiyenn nüfüs politikaları 1 saate lazımm bulamıorm isediğşm gbi
kübra isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-03-2011, 18:02   #10
Kullanıcı Adı
Sevban
Standart
Türkiye Nüfus Planlaması Politikası


Son yıllarda nüfus artış hızının kontrol altına alınması konusunda, aile planlaması alanında belirli mesafeler alınmış olmakla beraber, uygulamalar yetersiz düzeydedir.

Nüfus planlamasında hükümetlerin rolü ne olmalıdır? Bu sorunun yanıtı doğal olarak ülkeden ülkeye değişmekle beraber ele alınması gereken ölçüt, doğum ve ölüm oranları olmalıdır.

Doğum ve ölüm oranlarına göre dünya ülkelerini üç gruba ayırabiliriz. Birinci grup, doğum ve ölüm oranları düşük olan gelişmiş ülkelerden oluşur. Avrupa ülkeleri, Kanada, Amerika.

İkinci grup ise doğum oranının yüksek, ölüm oranının hızla düştüğü gelişmekte olan ülkelerdir. Kore, Güney ve Orta Amerika ülkeleri ve Türkiye bu gruba girmektedir.
Üçüncü grup ise doğum ve ölüm oranlarının yüksek olduğu geri kalmış ülkeleridir. Afrika’daki ülkelerin çoğu bu gruba girmektedir.

Birinci gruba giren ülkelerde, halkın büyük çoğunluğu doğum kontrolü hakkında bilgi sahibidir ve doğum kontrolü yapmaktadır. Doğum oranlarının düşük olmasının nedeni de budur.

İkinci grup ülkelerde doğum oranı yüksek ve ölüm oranı düşüktür. Bu ülkelerde nüfus planlaması, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi sadece istenmeyen gebelikleri önlemek ya da gebelikler arasını uzatmaya yönelik değildir. Bu ülkelerde nüfus planlaması, ekonomik gelişmeyle nüfus artışını dengelemek, ana-çocuk sağlığını iyileştirmek, korunmaya gereksinimi olan çocuk sayısını azaltmak için değerli bir araç olarak algılanmalıdır. Bu gruba giren ülkeler, genel olarak gelişmekte olan ülkeler arasında en önde olanlardır.

Türkiye’de bu ikinci gruba girdiğine göre nüfus başına düşen ulusal gelirin en kısa zamanda olanakların el verdiği kadar yükseltilmesi yaşamsal önem taşımaktadır. Ana ve çocuk sağlığı sorunlarını çocuk sayısını azaltmadan çözümleme olanağı yoktur. Bunun nedeni belirgindir. Bakamayacakları, besleyemeyecekleri sayıda çocuğu olan ailelerdeki çocuklar, doğal olarak bakımlı çocuklara oranla daha çok öleceklerdir. Sık sık doğuran kadınlar daha çabuk ihtiyarlayacak ve sağlıkları daha büyük tehlikeler altında olacaktır. Bu nedenle Türkiye’de hükümetlerin aile planlamasına büyük önem vermeleri ve bu konuda büyük projeleri uygulamaya koymaları gerekmektedir. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bu konuda büyük projelere muhtaç durumdadır. Çünkü bu sorun gelişmiş ülkelerde olduğu gibi gönüllü kuruluşların çabalarıyla çözümlenecek ölçüden daha büyüktür. Aynı zamanda halkın büyük bir kısmı da gebeliğin nasıl önleneceğini bilmemektedir.

Son yıllarda gelişmiş ülkelerde bile hükümetler, işsizlik ve çocuk suçları gibi sosyal sorunlarla uğraşmak için nüfus planlamasına önem vermeye başlamışlardır. Örneğin Amerikan Kongresi, Washington kendi bütçesine bu amaçla para koymaktadır.

TÜRKİYE’NİN NÜFUS PROJEKSİYONLARI VE NÜFUS POLİTİKALARI
Ersin GÜNGÖRDÜ
G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi, Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Bölümü, Ankara.
Özet
Bu çalışmada ülkelerin gelecek yıllardaki nüfus tahminlerinde önemli yer tutan nüfus projeksiyonlarının Türkiye’de ki durumunun neleri gösterdiği incelemektedir. Ayrıca çalışmada bu projeksiyonlar ışığı altında Türkiye’de uygulanan nüfus politikalarının siyasi, ekonomik ve
sosyal yönden nasıl bir gelişme gösterdiği üzerinde durulmuştur.
Giriş
Türkiye nüfusundaki bekleyişler çeşitli nüfus artış hızlarına göre yapılan projeksiyonların hesaplarında ortaya konulmuştur. Nitekim yapılacak basit bir projeksiyon hesabı ile tahminleri 2000, 2010 ve 2020 yıllarına kadar çıkarmak mümkündür. Buna göre Türkiye’nin nüfusu 2000 yılında 70 milyon olacağı tahmin edilmiş ve sayım sonucunda bu değere ulaşıldığı görülmüştür. 2010 Yılında ise 85 milyon, 2020 yılında da 100 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir. Yıllık artış hızının yukarıda ki verilere göre 2.51, 2.50 ve 1.76 olacağını söyleyebiliriz.
Diğer taraftan nüfus artış hızı sabit ve 52 varsayım ile yapılan projeksiyon hesaplarında ülke nüfusunun 1995 yılında 61.754.000’e ulaşacağı tahmin edilmiş ve bunun böyle olduğu görülmüştür. Ancak Türk ve yabancı uzmanlar tarafından yapılan çeşitli hesaplamalarda ortak olan görüş, Türkiye’de doğum oranlarının gittikçe arttığı ve dolayısıyla nüfus artışının yükseldiğidir. Diğer taraftan D.P.T.’nin IV. Beş Yıllık Kalkınma Planında yer alan ve orta doğurganlık varsayımı altında yapılan hesaplara göre ise Türkiye’nin gelecekteki nüfusunun aşağıdaki gösterilen tablodaki rakamlara ulaşacağı tahmin edilmiştir.

Tablo 1. Türkiye’nin Nüfusu (Orta Doğurganlığa Göre) (‰)
Yıllar Nüfus (Bin) Yıllık Artış Hızı
1975 40.198 -
1980 44.856 21.9
1985 50.204 22.5
1990 56.012 21.9
1995 61.932 20.1
2000 67.795 18.1
Orta doğurganlık oranının 1995-2000 döneminde ‰ 24’e kadar düşeceği, ölüm oranlarının da gerileyerek ‰10’dan, ‰ 5.9’a düşeceği yapılan hesaplarda tahmin edilmiştir. Ancak önceki yıllarda yapılan bu oranlar gerçekleşmemiştir. Nüfus artış hızı ve büyüme oranı değişmediği takdirde Türkiye’nin iki katı nüfusa
sahip olması için 26 yıl gerekmektedir. Yapılan hesaplamalara göre nüfus artışı %1, %2 ve %3 olan ülkeler 69 yıl, 35 yıl ve 23 yıl sonra iki misli nüfusa sahip olacaklardır. Demografik analizlerde çok uzun dönemli projeksiyonların anlamlı olmadığı bilinmektedir. Çünkü projeksiyonlar, matematiksel formüllerle nüfus konusunda ileriye dönük tahminler yapar. Ancak bu tahminler, normal şartlar göz önüne alınarak yapıldığı
için ülkelerin siyasi, sosyal ve ekonomik yapılarında meydana gelen değişiklikler ve huzursuzluklar dolayısıyla tutarsızlıklar arz etmektedir.
Türkiye’de Uygulanan Nüfus Politikaları
Planlı dönem başlangıcından bu yana, kalkınma planları ile nüfus politikasının yasallaştığı görülmektedir. 1960’larda D.P.T.’nin kurulması ile D.P.T. ve Sağlık Bakanlığı tarafından 1960 öncesi nüfus artışını teşvik eden pronatalist nüfus politikasının değiştirilmesi üzerinde tartışmalar başlatılmıştır.
1. Beş Yıllık Kalkınma Planında yeni bir nüfus politikasından söz edilmektedir. Hızlı nüfus artışının ekonomik gelişmeyi engellediği görüşünden hareketle, nüfus planlamasına dayalı bir nüfus politikasının gereği sunulmuştur. Bu politika antikontraseptif yasaların değiştirilmesini, sağlık personelinin nüfus planlaması konusunda, isteyenlere gebeliği önleyici yöntemler konusunda bilgi verilmesini kontraseptiflerin ücretsiz dağıtımını içermektedir.
2. Beş Yıllık Kalkınma Planında ise, konuya yaklaşım açısı değişmekte, “nüfus planlaması” deyiminin yerini “aile planlaması” deyimi almaktadır. İkinci plan döneminde konuya bakış açısı değişirken aynı zamanda hükümetlerin ilgisinin azaldığı izlenmektedir.
3. Beş Yıllık Kalkınma Planında ise aile planlamasının sağlık hizmetlerinde ayrılamayacağını dolayısıyla ana ve çocuk sağlığı ile aile planlaması hizmetlerinin birleştirilmesi gereği ortaya konmuş ve ilgili kuruluşlar arası işbirliğine önem verilmesi kararlaştırılmıştır.
4. Beş Yıllık Kalkınma Planında sosyal, ekonomik ve Demografik faktörlerin karşılıklı etkilerini ve nüfus politikasının, sosyal ve ekonomik politikaların bir türevi olduğu vurgulanmıştır. Yüksek bebek ölüm hızının ve yetersiz ana-çocuk sağlığı hizmetlerinin birer nüfus sorunu olduğu belirtilmiştir. Ayrıca aile planlamasının,
ana-çocuk sağlığı hizmetleriyle birlikte ele alınması gereği üzerinde durulmuştur.
5. Beş Yıllık Kalkınma Planında ise belirgin bir aile planlaması uygulaması dile getirilmemiştir. Temel ilkenin nüfus kalitesinin yükseltilmesi olduğu belirtilmiştir.
6. Beş Yıllık Kalkınma Planında yüksek nüfus artışının istenen ekonomik büyüme ve sosyal gelişmeyi engellediği görüşünden hareketle, nüfus artış hızını azaltmaya yönelik politika ve programların uygulanması öngörülmüştür.
7. Beş Yıllık Kalkınma Planında ise hızlı nüfus artışının, bireylerin refah açısından daha fazla pay alabilmesini ve ekonominin değişim sürecinin daha hızlı gelişmesini engellediği, sürdürülebilir kalkınma çabalarını güçleştirdiğini, konut, sağlık, eğitim ve altyapıya olan ihtiyacı arttırdığı belirtilmektedir. Ayrıca aile planlaması
hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve hizmet sunumunda etkinliğin arttırılması ihtiyacının önemini koruduğu vurgulanmaktadır. Stratejinin temel yapısal değişim projeleri bölümünde, birey refahını daha hızlı arttırabilmek için nüfus artış hızını yavaşlatmak ve kalkınma hedefleriyle uyumlu bir nüfus yapısını oluşturmak temel
amaç olarak yer almıştır.
Türkiye’de Siyasi, Ekonomik ve Sosyal Nüfus Politikaları
Sosyal Yönleriyle Nüfus Politikaları
1963 yılında Bakanlar Kurulu tarafından TBMM’ye sunulan Nüfus Planlaması Kanun Tasarısı 10 Nisan 1965 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak, 557 sayılı Nüfus Planlaması Kanunu adıyla yürürlüğe girmiştir. Nüfus Planlaması Kanununun temel hükümleri aşağıdaki gibidir.
“Nüfus planlaması fertlerin istedikleri sayıda ve istedikleri zaman çocuk sahibi olmaları demektir. Bu husus, gebeliği önleyici tedbirlerle sağlanır. Tıbbi zaruretler dışında gebelik sona erdirilemez veya sterilizasyon veya kastrasyon ameliyatı yapılamaz”.
Nüfus planlaması zaruretinin duyurulması ve bu hususlarda eğitim, öğretim ve uygulama Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı’nca hazırlanacak bir yönetmelik esaslarına göre askeri, resmi ve gönüllülüğü esas alan teşekküller ile işbirliği yaparak yürütülür. Bu amaçla, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı özel teşkilat kurmaya ve
gebeliği önleyici ilaç ve araçları ihtiyacı olanlara parasız ve maliyetinden aşağı fiyatla vermeye veya verdirmeye veya sattırmak için tedbir almaya yetkilidir. Nüfus planlamasında kullanılacak araç ve ilaçların yeterliliği ile uygulamaya ait yönetmelik Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı tarafından aralarında tıp fakülteleri öğretim
üyelerinin de bulunduğu bir komisyon, yazılı görüşleri alınmak suretiyle hazırlanmıştır. Nüfusun sosyal yapısı, dikkatlice uygulanacak nüfus politikalarında ele alınmadığı zaman; gecekondu, anarşi, işsizlik, boşanmalar, adi polisiye olaylarda artış ve sosyal patlamalar git gide hız kazanır.
Ekonomik Yönleriyle Nüfus Politikaları
Hızlı nüfus artışını hedef alan Türkiye’nin ilk nüfus politikası bu amacını şu iki ekonomik nedene dayandırıyordu. Birincisi, Türkiye’nin boş duran tabii kaynaklarını işletmek, uygulanan tekniği modernleştirmek, ikincisi ise, hızlı çoğalma ile ülkedeki sosyal işbölümü ve ihtisaslaşmayı sağlamak.
I. Beş Yıllık Kalkınma Planında hızlı nüfus artışının, milli gelir artışının önünde olması nedeniyle meydana gelebilecek ekonomik sorunları önleme amacını taşıyan bir nüfus politikası izlenmiştir. Nüfus artışı, milli gelirdeki artış hızı önünde olduğu sürece;
• Ekonominin gelişmişliğinin bir ölçüsü olan kişi başında gelir artışı ağırlaşacaktır.
• Hızlı nüfus artışı yatırımların niteliğini etkileyecek, ekonomik yatırımlar yerine demografik yatırımların yapılmasını zorunlu kılacaktır.
• Ülkenin küçük yaşlardaki nüfusu arttığından, tüketim ihtiyacı da artacaktır.
• İşgücü arzı konusunda problemler çıkacaktır.
Bu nedenlerden dolayı, hızlı gelişmeye sekteye uğratacak, hızlı nüfus artışını daha da düşürecek söz konusu ekonomik konulara çözüm bulmak istenmiştir. Öte yandan, III. Beş Yıllık Kalkınma Planında da aynı politikanın izlendiğini görüyoruz. II. Beş Yıllık Kalkınma Planında ise, konunun uzun dönemde çözümlenmesi gereken bir sorun olduğu kabul edilmektedir. Ayrıca, zamanla değişen ve gelişen sosyo-ekonomik yapıyı yüksek doğurganlığın etkileyeceği görüşüne yer verilmektedir.
Siyasi Yönleriyle Nüfus Politikaları
TBMM’de 1922 yılında Atatürk tarafından yapılan bir konuşmada politik nedenlerden dolayı ülkenin nüfusunu artırma yönünden bir politika izlendiği görülmekte ve bu politikanın dayanak noktalarını şunlar oluşturmaktadır;
• Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı nedeniyle erkek nüfus miktarının azalması,
• Avrupa ülkelerinin Birinci Dünya Savaşının insan kırımı üzerindeki olumsuz
etkilerini gidermek üzere hızlı nüfus artış politikaları izlemeleri,
• O tarihlerde Türkiye’de ölüm oranlarının yüksek olmaları nedeniyle nüfustaki azalmanın doğumlardaki artışla önlenmeye çalışması,
• Fazla nüfusun bir ülke içindeki siyasi ve askeri güç sağladığı ve yeni kurulan Türkiye Cumhuriyetinin özgürlüğünü devam ettirmesinin bir şartı olduğu düşünceleri sayılabilir.
• Bu dönemde hızlı nüfus artışını sağlamak için bir takım önlemler alınmıştır;
İlk kez 1929 yılında beş çocuktan fazla ailelerin yol vergisinden muaf tutulduğunu görüyoruz. Bundan başka, 1930 yılında altı veya daha fazla çocuklu ailelere bir madalya verilmesi kabul edilmiştir. Ayrıca, ülkede çocuk kaybını önlemek amacıyla 1936 yılında TC Kanunlarına çocuk aldırma işlemlerini ağır cezaya çarptıran müeyyideler getirilmiştir.
Başlangıçtan 1950-60 yılları da dahil olmak üzere nüfus politikalarında bir değişiklik olmamıştır. 1950 yılında iktidara yeni gelen hükümet nüfusun fazlalaşmasını isteyen bir politik tutum izlemiş fakat artışı sağlayacak her hangi etkili politika uygulamasına geçmemiştir.
1960’larda Türkiye’de nüfus politikası alanında önemli sayılabilecek bazı gelişmeler olmuştur. 1963-67 yıllarında uygulamaya konulan I. Beş Yıllık Kalkınma Planında yeni bir nüfus politikası oluşmaya başlamıştır. Bu yeni politika, ekonomik kalkınmaya olumsuz olarak etkilemesini önlemeye yönelik bir amaç taşımaktadır. Bunun için
gebeliği önleyici araçların ithalini ve satılmasını önleyen kanunların değiştirilmesi, isteyenlere bilgi verilmesini ve başlatılacak programları uygulayacak kişilerin eğitilmesi düşünülmüştür. Nüfus planlaması alanındaki hizmetleri yürütmek için 1965 yılında Sağlık Bakanlığına bağlı Nüfus Planlaması Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Nüfus Planlaması Kanunu ile “kişilere istediği zaman, istediği sayıda çocuk sahibi olma özgürlüğü tanınmıştır. 1968’de uygulamasına geçilen II. Beş Yıllık Kalkınma Planında politika “aile planlaması” olarak değişmiştir.
1973’ten sonra uygulanan III. Beş Yıllık Kalkınma Planında hızlı nüfus artışı uzun dönemde çözümlenmesi gereken sorun olarak ele alınmakta, ancak konuya ilişkin her hangi bir politika ve önleme rastlanmamaktadır.
Sevban isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi