MAKALE–2

Ben yaklaşık 10 senelik öğrencilik hayatımda, dershane dâhil, yaklaşık seksen küsur tane farklı öğretmenle tanıştım. Bunların 45–50 tanesinin dersine girdim. Temel de bu öğretmenleri iki ana guruba ayırdım. “Yüzünü idareye, sırtını öğrenciye dönenler” ve “ yüzünü öğrenciye, sırtını idareye dönenler”.

İkinci guruba dâhil olan öğretmenler, birincilere oranla daha cesur ve samimidir. Bu öğretmenler, sevk almak gibi bir takım resmi işlemleri yapmak haricinde, çok nadir idare ile muhatap olurlar. Bu öğretmenleri müdür yardımcısının odasında sohbet ederken ve ya müdürle çay içerken göremezsiniz. Bu öğretmenler boş vakitlerini ya öğretmenler odasında oturarak ya da öğrencilerle bahçede ve ya kantinde yemek yiyerek geçirirler. Bu öğretmenlere cesur dememin sebebi, sırtlarını idareye dönmüş olmalarıdır. Bu yüzden genelde davranışlarını kurallara göre değil de, öğrencilere göre belirlemeye çalışırlar. Dolayısıyla bu guruba giren öğretmenlerin dersleri, diğerlerine oranla daha zevkli geçer. İşin üzücü tarafı, bu öğretmenler çok fazla bulunmazlar. Çünkü öğretmenlik hayatını sırtını idareye dönerek geçirmek hiçte kolay değildir.

Bu arada bir şeyi de unutmayalım. Bu guruptaki öğretmenler meslek hayatları boyunca yok denecek kadar az öğrenciyi disipline vermiştir. Genelde hep kendisi halletmiştir. Haklılar da aslında… Çünkü bana göre, bir öğrenciyi disipline vermek demek;

-“Bu öğrenciden sıkıldım artık” demektir.
-“Bu öğrenciyle ve onun sorunlarıyla uğraşmak istemiyorum” demektir.
-“Öğretmenlik mesleğinin getirdiği sorumluluktan kaçmak” demektir.

“Pes etmek” demektir bir öğrenciyi disipline vermek ve “Pes etmeyi kabullenmiş” öğretmenlerin bulunacağı bir davranıştır disipline vermek.

İlk guruptaki öğretmenleri açıklamaya gerek yok sanırım. İkinci guruptaki öğretmenlerin yaptıklarını doğru bulmayan, öğrenciyle arada her zaman mesafe olması gerektiğine inanan ve öğrenciye buna göre davranan öğretmenlerdir. Bu öğretmenlerin çoğunun adı bile bilinmez okulda! Bilinse bile okul bittikten sonra birkaç ay içinde unutulur. Bu öğretmenler “ yönetim ile iyi anlaşılamadığı takdirde” okulda ayakta durulamayacağına inanırlar.

Ama kendi görüşleridir… Saygı duyarım… Umarım ben yanılıyorumdur… Umarım inandıkları şey doğrudur…




SadeceAli

öğretmen oldğunu bilmiyodum... ama beğendiğseniz ne mutlu bana.... bu arada okuma nezaketini gösterdiğin için de teşekkürler...

evet maalesef çok nadir... ben bu yazıyı liseye kadar gördüklerime göre yazdım... inşallah bi de üniversitedekileri görücez... belki denemem değişir o zaman... okuduğunuz için teşekkürler....