|
03-08-2009, 18:22 | #1 |
oktay ekşi'ye KAPAK
Öfke, cehalet ve Oktay Ekşi Nasuhi GÜNGÖR [email protected]
Son Osmanlı padişahı Kadıköy’e hoşgeldiniz’ başlıklı bir pankartla karşılanmasına farklı tepkiler gösterebilirsiniz. Provokasyon deyip geçebilirsiniz. Abartılı bir yaklaşım olduğunu düşünebilirsiniz. İnsanların özlemlerini ifade etmesi ya da ezilmişlik duygularının su yüzüne çıkması diyebilirsiniz. Milli maçların ardından sokağa çıkıp bağıran insanların ruh haline de benzetebilirsiniz. Ama herhalde Oktay Ekşi’nin yaptığı gibi utanç verici satırlar yazmazsınız. Başyazarın dünkü çirkin ifadelerini buraya alarak canınızı sıkmak istemiyorum. Bu yazıyı yazmak için cahil olmak yetmiyor; baştan aşağı kin, nefret ve öfke dolu bir ruh haline de ihtiyacınız var. Zaten bunlar Oktay Ekşi’de ziyadesiyle var. Hadi tarihle ilgili cehaletini bir kenara bırakın. Bir insan nasıl olur da kendi geçmişine, kültürüne bu kadar öfke dolu, bu kadar kindar bir bakış açısıyla yaklaşabilir? Koca bir tarihi, böylesine sıradan, bu denli yakışıksız ve önyargılarla örülü bir anlayışla nasıl silip atabilir? * * * Türkiye’nin kendi bulunduğu bölgede giderek daha güçlü ve etkin bir ülke haline gelmesi, elbette tarihi de gözönünde tutularak değerlendirilebilir. Olup biten ancak bu yöntemle doğru anlaşılabilir. Birileri bize dışarıdan bazı deli gömlekleri giydirmeye çalışıyor olabilir. Halife tayin etmek isteyenler, ‘light Osmanlı’ diyenler ya da ‘Yeni Osmanlı geliyor’ diyenler de olabilir. Ancak bu türden yaklaşımlar, Türkiye’nin kendi içinde yakaladığı değişimin dinamiklerini yok saymayı gerektirmez. Doğru olan Türkiye’nin yükselişini içeriden dışarıya doğru okumaktır. Ancak o zaman yeni siyasetin, yeni ekonominin ve yeni Türkiye’nin ne olduğunu doğru dürüst tartışabiliriz. Kaldı ki bize dışarıdan yapılan yakıştırmalar, tam da bu dinamiklerin birileri tarafından yönlendirilme arzusunun ifadesidir. * * * Bunları doğru okumak, tartışmak, kamuoyunu adam gibi bilgilendirmek yerine, hakaretler yağdırmak kimseye bir fayda sağlamaz. Türkiye değişti. Türkiye büyüyor. Küresel ekonomik krize, bu kriz üzerinden varlığını dayatmak isteyen Oktay Ekşilerin patronlarına ve olup biteni anlamamakta direnenlere rağmen büyüyor. Eksiği çok, arızası bol demokrasiye ve yaşadığı pek çok soruna rağmen kendi bölgesinde ve dünyada söz sahibi bir ülke olarak tarih sahnesine çıkıyor. Kadıköy’deki pankart herkese farklı görünebilir. Kullanılan ifadeyi rahatsız edici de bulabilir. Ama en azından kendisini tarihten bu kadar kopuk ve sanki 1920’lerde ortaya çıkmış bir ülke gibi görenler kadar arızalı bir ruh halini yansıtmıyor. * * * Bu ülkede 70 milyon insan yaşıyor. İnsanların birikmiş özlemleri var. Beklentileri var. Yıllar yılı yok sayılmanın getirdiği ezilmişlik duyguları var. Davos’taki Tayyip Erdoğan’ın duruşu onlar için önemlidir, heyecan vericidir. Bunları dile getirirken kendi tarihine başvurur, geçmişinden söz eder. Örneklerini orada arar. Belki kendisini ifade etmekte başarılı değildir. Niyeti başkadır, dilinden çıkan söz başkadır. Ama en azından samimidir, sahicidir. Niyeti sağlamdır, bu ülkeye aidiyet sorunu yoktur. Geçmişini inkar edecek kadar küçülenlerin bunu anlamasını beklemek nafile bir çaba biliyorum. Ama ‘Son Osmanlı Padişahı Kadıköy’e Hoşgeldiniz’ diyenlerden çok daha vahim bir yerde olduklarını söylemek boynumuzun borcu.
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|