![]() |
#1 |
![]() Zaman zaman olumlu düşünmekle ilgili tavsiyelerime ilginç yorumlar gelir. Bu tepkilerden anladığım kadarıyla insanlar, olumlu düşünmekle sorunları göz ardı etme tavrını karıştırıyorlar ya da böyle düşünmek onlara daha kolay geliyor. Olumlu düşünmeyi bir tür Pollyannacılık oyununa benzetiyorlar. Pollyanna tabiri belli yaşın altındaki insanlar için bir anlam ifade etmeyebilir. Kısaca açıklayayım: Pollyanna, başa çıkamadığı her olayda güzel bir yan bulan bir roman kahramanıdır. Bu roman kahramanı, kendisini aldatmamaktadır. Sadece bir şeyi değiştiremediği zaman, onda güzel bir yan, öğrenilecek bir şey bularak hayata tutunmaktadır. O da kötü bir şey yaşadığında acı çekmektedir, ama bunun sürekli olmasına izin vermemektedir. Yoksa Pollyanna’nın yaptığı, acıyı ya da problemleri göz ardı etmek değildir.
Olumlu düşünce de, sorunları göz ardı etmek ya da acı çekmemek anlamına gelmiyor. Olumlu düşünme tarzının bize ilham ettiği sorular şunlardır: "Ben bu sorunu çözmek için ne yapabilirim? Bu sorundan ne öğrenebilirim?" Olumlu düşünmeyi sorunları göz ardı etmek olarak algılamak son derece yanlış bir düşüncedir. Bu “olumlu düşünmek zorunda” olduğumuz gerçeğinden kaçmaktır. Olumlu düşünceden neden kaçarız? Cevap basit: Olumlu düşünmek emek ve çaba ister ve genel-geçer alışkanlıklarımıza ters gelir. Olumlu düşünmek rahatlık bölgemizden çıkmamızı gerektirir. “Nasıl yani?” dediğinizi duyar gibiyim ya da “Kötümser olmanın neresi rahat?” diyeceksiniz. Sizlere açıklayayım: Rahatlık bölgesi, gerçekten rahat olunan bir yer değildir. Alıştığımız ve risklerini bildiğimiz bir bölgedir. Dolayısıyla, sorunlar karşısında çaresizlik rolünü doğal gören ve öyle davranan birinin, tersi bir tavır ortaya koyması, çaba gerektirecektir. Bu açıdan olumlu düşünmek ve olumlu davranmak, rahatlık bölgemizden çıkmamızı gerektirir. Bu da bazılarımıza hatta çoğumuza zor gelir. Pozitif düşünen insanlar, elbette zaman zaman sınırı geçip gerçekçi olmaktan uzaklaşabilirler. Fakat bu, tutumlu bir insanın zaman zaman cimri izlenimi vermesi gibidir. Bazen sınırı geçmek, kaçınılmaz olabilir, mümkündür. Fakat, olumlu düşünce, sorunların göz ardı edilmesi şeklinde ortaya çıkan bir tavır bozukluğu değildir. Pozitif düşünmek, sorunu tanımladıktan sonra hemen bir diğer aşamaya geçmektir. Yani çözümlere odaklanmaktır. Olumlu düşünce insanı acı çekmekten korumaz. Fakat yıkılmasını engeller. Esir kamplarından, zor günlerden geçip gelen insanlar, olumlu düşünceye ve bir hayale sahip insanlardır. Bu insanların acı çekmediğini iddia etmek saflık olur. Benim de hayatımın bazı dönemleri çok sıkıntılı geçmişti. İster inanın ister inanmayın “Bu sorunu çözmek için ne yapabilirim?” ve “Bu sorundan ne öğrenebilirim?” ifadeleri, beni sinir krizleri geçirmekten korumuştur. Pozitif düşünce, olumsuzluklara razı olmayan, her koşulda yapabilecek iyi bir şeyin olduğuna inanan, insan hayatını olumlu yönde etkileyen bir düşünce tarzıdır. Bugün artık iş, spor ve sanat dünyasında bile pozitif düşünce ve beyin gücü verim arttırıcı bir faktör olarak kabul edilmektedir. Doğu felsefesinin ana kaynağı olan pozitif düşünce günümüzde batı tıbbının da benimsediği sihirli bir kelimedir. Doğada, evrende her şey karşılıklı etkileşim halindedir. Zihinle beden arasında da böyle bir etkileşim vardır. Zihindeki olumlu düşünceler bedende bir takım olumlu sonuçlar yaratıyor. Sizi daha güçlü kılacak şu yaşam felsefesine kulak verin: MİZAH DUYGUNUZU YİTİRMEYİN: Mizah duygusu çok önemlidir. Onu yanınıza almadan sakın evden çıkmayın. Kendinize gülmeyi bilin. CESUR OLUN: Eğer doğru olduğuna inandığınız şeyi yaparsanız, ödülünüzü alırsınız. O da öz saygıdır. Bir zorlukla karşılaştığınızda onunla dost olmak çok etkili bir yaşam gücüdür. Mark Twain, ”Olumsuzluklar insanın kendisini tanımasını sağlar.“ demiştir. İDEALİST OLUN: Biz dünyaya yalnızca yaşamak için değil, bir fark yaratmak için geliyoruz. Diyelim ki vurmak istediğiniz hedef ay, ama isabet ettiremediniz. Yine de yıldızlardan birini vurabilirsiniz. Eğer bir hayaliniz yoksa, hayalinizi gerçekleştirme şansınız olabilir mi? Daha çok düşünün, daha çok risk alın ve daha çok eylemde bulunun. Böylece sonsuza kadar yaşarsınız. (Alıntıdır)
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
kisisel gelisim |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|