![]() |
#1 |
![]() Başbakan Erdoğan, önce sinyalini verdi, sonra açık açık söyledi:
'Önümüzdeki günlerde pişmanlık yasası çıkarmayı düşünebiliriz.' Başbakan, son 10 gün içinde birkaç defa dağdaki gençlere, 'Evinize, ananızın babanızın yanına dönün.' diye seslendi. Eve dönüş veya pişmanlık yasası bayram öncesi siyasetin en sıcak gündemi. Henüz ayrıntıları belli değil. Hükümet ilgili birimlerle üzerinde çalışıyor. Erdoğan, ipuçlarını verdi. Muhalefet ise tepkili... Hem CHP hem de MHP, bu konuda yapılacak yeni bir düzenlemeye şiddetle karşı çıkıyor. İlginçtir, DTP de soğuk bakıyor. Eve dönüş yasası durduk yerde gündeme gelmedi. Bugün Türkiye terörle mücadele konusunda çok kritik süreçten geçiyor. Türk askeri ABD'den gelen 'anlık istihbaratın' da etkisiyle Irak sınırının her iki tarafında bölücü teröristlere aman vermiyor. Bölge, son dönemin en büyük operasyonlarına sahne oluyor. Etkisiz hale getirilen terörist sayısı büyük rakamlara ulaştı. Açıkça söylemek gerekirse; terörle mücadelede her açıdan yeni bir dönemdeyiz. 5 Kasım zirvesinin ardından ABD'nin de 'ortak düşman' diye nitelediği PKK'ya karşı etkin mücadele içine girmesi, yeni bir aşamaya işaret ediyordu zaten. Kuzey Irak'taki Kürt gruplar 5 Kasım öncesine göre farklı görüş ve tavır içinde. Talabani ve Barzani'nin dönüşü, bu yeni dönemin bir sonucu. Bugün bölücü terör örgütü dört koldan kuşatılmış durumda. Köşeye sıkışmışlık hali yayınlarından da belli oluyor. Kendi içlerinde 'tasfiye sürecinin başladığını' düşünenlerin sayısı hiç de az değil. Ayrıca terörle mücadeleyi, sadece eline silah alan teröristle mücadele şeklinde görmemek lazım. Çok yönlü ve çok boyutlu ele almak gerekir. Yıllarca soruna tek boyutlu baktığımız için kalıcı sonuç almakta zorlandık. Bölge halkı, terör örgütüne mesafeli ve soğuk durmasına rağmen araya keskin çizgi çekemedik. Geçenlerde Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ, açıkça itiraf etti; 'Maalesef dağa çıkışı engelleyemedik, bu konuda başarısız olduk.' diye. Bu durum, terör örgütünün başarısından ziyade devletin başarısızlığıdır. Dağdaki mücadelede mesafe alındı, ancak dağa çıkışın önü kesilemedi. Terör örgütünün 'insan kaynağı' kurutulamadı. Hemen karşı çıkmak yerine 'eve dönüş yasasını' bölücü terör örgütüyle çok boyutlu mücadelenin önemli bir parçası olarak değerlendirmek lazım. Büyük fotoğrafın bir parçası olarak görülmezse duygusal tepki verilebilir. Tek başına düşünülmemeli. Ülkenin gündemine de ilk kez gelmiyor, daha önce birkaç kez denendi. Fakat istenen sonuç alınamadı. Şimdi şartlar öncekilere oranla çok daha elverişli. PKK'nın içeriden ve dışarıdan kuşatıldığı ve giderek çözülmeye başladığı süreçte olduğumuzu unutmamak gerekir. Bu kapandan kurtulması da pek mümkün değil. Eğer eve dönüş düzenlemesi, bugüne kadar suça karışmamış, silahlı eyleme katılmamış gençleri terör örgütünün elinden çekip almayı ve köşeye sıkışan PKK'yı içeriden çökertmeyi hedefliyorsa, niye düşünülmesin? Böyle bir düzenlemenin örgütün dağılma sürecini hızlandıracağı da aşikar. Müteaddit defalar tekrarlanan 'Gelin, Türk adaletine teslim olun' çağrısından ne farkı var peki? Suça bulaşan derhal yargıya sevk edilecek, silahlı eyleme karışmamış olanlarsa normal yaşamına geri dönecek. Bu, bir af değil. Tabii ayrıntıları önemli, acaba kimleri kapsayacak, kimleri dışarıda bırakacak? Herhalde kamuoyunun duyarlılığı dikkate alınacaktır. Sözün özü; eğer eve dönüş yasası bölücü terör örgütünün çözülmesini, bir başka ifadeyle tasfiyesini hızlandıracaksa... Niye olmasın? 11.Aralık.2007 06:27:02 Mustafa Ünal
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|