AK Gençliğin Buluşma Noktası
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 03-15-2014, 21:46   #1
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart Oral Çalışlar - 27 Mayısçılık Nüksetti
Oral Çalışlar



27 Mayısçılık nüksetti

Türkiye'nin çok partili sisteme alışması, ne uzun bir yolculukmuş. Hâlâ yolun sonu görünmüyor.

Ben, 27 Mayıs 1960 askerî darbesini desteklemiş bir aileden geliyorum. Çok uzun yıllar boyunca, 27 Mayıs’ı 'meşru ve haklı' bir darbe olarak gördüm. CHP’li iken de sosyalist iken de '27 Mayısçılık', kuşağımın ruhuna sinmiş bir zihniyet biçimi olarak varlığını sürdürdü.

Araya başka askerî darbeler girse bile, "27 Mayıs iyi bir darbedir." düşüncesi, sol camiada savunulmuş, savunulmaya devam edilmiştir. Üst üste gelen askerî darbelerin ardından bizim kuşağın bir kesimi, 'eski çizgi'den, yani '27 Mayısçılık'tan, zaman içinde sapma gösterdi. "Askerî darbenin iyisi kötüsü olmaz." noktasına gelindi. "En kötü seçilmiş yönetim, en iyi askerî darbeden daha iyidir." tanımı, en azından, daha önce askerî darbeleri desteklemiş demokrat çevrelerdeki bir zihniyet değişiminin itirafıydı.

Ancak... "Her şey aslına döner." kuralının bir sonucu mudur, nedir, 27 Mayısçılık, bizim çevrelerde yeniden nüksetmiş bulunuyor. Ailelerinin çoğunluğu CHP’li olan bu çevreler, babalarının, annelerinin Menderes’e duyduğu 'öfke ve yok edicilik' havasına yeniden girmiş gibiler.

27 Mayıs 1960 askerî darbesi günleri öncesini de çok iyi hatırlıyorum. İktidardaki Demokrat Parti, tıpkı AK Parti gibi, üç seçimi üst üste kazanmıştı (1950-1954-1957). Dördüncü seçim yaklaşıyordu.

Önce üniversite öğrencileri gösterilere başladı. Nisan boyunca, İstanbul ve Ankara karıştı. Mayıs’a gelindiğinde, asker içinden sesler yükseldi. Kara Kuvvetleri Komutanı Cemal Gürsel, siyasi bir çıkış yaptı ve emekli edildi. Harp Okulu öğrencileri, Kızılay Meydanı’na yürüdüler.

CHP’nin başını çektiği protesto gösterilerinin temel gerekçesi, 'Adnan Menderes’in diktatör olduğu'ydu. Meclis'teki çoğunluğuna dayanarak, yasaları keyfi bir şekilde değiştirdiği söyleniyordu. 'Olur mu böyle olur mu? Kardeş kardeşi vurur mu? Kahrolası diktatörler bu dünya size kalır mı?' marşı, gösterilerin ana temasını oluşturuyordu. Çok büyük yolsuzlukların yapıldığı iddiaları da gündemden hiç düşmedi.

Değişmeyen ruh hâli


27 Mayıs’ı hiç ara vermeksizin savunanlara, son dönemde kafası karışanlarla, öfkelerinin ardına takılanlar da katıldılar. Hükümetin 'seçimle gitmeyecekmiş gibi' görünmesi onları çileden çıkarıyor. Halkın 'aptal' olduğu tezine, gizli bir tutkuyla yeniden sarılanlar da var.

Evet, 12 yıllık iktidar çok ciddi bir 'zehirlenme'yi de beraberinde getirdi. AK Parti’ye, bir siyasi mücadelenin koşulları içinde yapılabilecek o kadar çok eleştiri var ki... Ayrıca, son aylarda, eskiye oranla, çok daha anlamlı eleştirilerin yapılabildiği, tartışma alanının genişlediği de söylenebilir. Seçimlerden ne sonuç çıkarsa çıksın, ülkeyi bir 'yenilenme süreci' bekliyor.


Ancak kritik olan şu: Bu noktada, bir kaos yaratılarak Türkiye yeniden bir 27 Mayıs türbülansı içine sokulmak isteniyor. Sandıkla olmazsa değişik tertiplerle, o olmazsa, iç çatışmayı her yönden kışkırtarak bir 'sonuç yaratma' niyeti; artık kendini gizlemeye bile gerek duymuyor. 3 ay önceki manşetlerine 180 derece ters yönde manşetler atan ve bu dünyanın en normal şeyiymiş gibi, 'ahlâk öğretmeye' çalışan medyaya şaşkınlıkla bakıyoruz.

Seçimi kaybedenlerin, "Köleler efendilere oy veriyor." diyerek kendini avutması bile bir yere kadar anlaşılabilir. Ama, 'demokrasinin biçimsel normalleri'ni tamamen göz ardı etmek akıl işi değildir. Etik de değildir. 'İktidarı devirmek' için iç kargaşalık ve çatışma beklentisi içine girmek, toplumun tüm ruhsal ve etik kodlarıyla oynamak kabul edilemez.

Bakıyorum, eski 27 Mayısçılar yeniden asıllarına dönmüşler. 'Olur mu böyle olur mu, kahrolası diktatörler bu dünya size kalır mı?' hissiyatı, tam anlamıyla yeniden canlamış.


'Normal siyasi mücadele yolları'nı kabullenmek neden bir türlü mümkün olmuyor? Kimler, ne gibi kazançlar elde etmeyi umuyorlar?
Türkiye’nin çok partili sisteme alışması ne uzun bir yolculukmuş. Hâlâ yolun sonu görünmüyor.


Kaynak

Radikal 15.03.2014

 


Konu Cihannur tarafından (03-15-2014 Saat 21:48 ) değiştirilmiştir..
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi