![]() |
#1 |
![]() Oral Çalışlar
![]() Referandum çalışanların aleyhine mi? Referanduma sunulacak olan Anayasa değişikliği konusunda sol çevrelerde çok tartışılan bir konuyu gündeme getirmek istiyorum. Bu değişikliklerde gerçekten emekçiler ve işçiler için ‘bir şey yok’ mu? Bazı çevrelerin iddialarına göre ‘geriye gidiş’ mi söz konusu? Konunun uzmanı olmadığım için bu işi iyi bilen uzmanların yorumlarını okudum. Çalışma hukuku uzmanı avukat Mehmet Uçum bakın son değişiklikler konusunda neler söylüyor: “Referanduma gidecek Anayasa değişiklik paketinde 1982 Anayasası’nın 51, 53 ve 54. maddelerinde önemli düzenlemeler yapılıyor. Sadece bu hükümlerde yapılmış olan değişiklikler bile çalışan kesimler ve örgütleri bakımından referandumda evet demeleri için yeterli. 1) Birden fazla sendikaya üye olma yasağı kalkıyor: Anayasa’da mevcut olan aynı iş kolunda birden fazla sendikaya üye olma yasağı pozitif sendika özgürlüğüne aykırı olduğu gibi Türkiye’nin kabul ettiği uluslararası sözleşmelere de aykırıdır. Birden çok sendikaya üye olma hakkı aynı zamanda sendikaların üye sayısının artmasına ve kolektif sendika özgürlüğünün kullanılmasında güçlü sendikaların oluşmasına katkı sağlayabilir. 2) Memurlar ve diğer kamu görevlilerine toplu sözleşme hakkı geliyor: Anayasa’nın memur ve kamu görevlilerine ilişkin mevcut hükmüne göre çok daha ileri bir adım olan toplu sözleşme hakkı getirilerek memur ve diğer kamu görevlilerinin mali ve sosyal hakları konusunda tümüyle Bakanlar Kurulu’nda olan karar verme yetkisi kaldırılıyor. Esasları kanunla düzenlenecek ve bağımsız bir yapıda olacak olan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, uyuşmazlık halinde toplu sözleşme yerine geçecek kesin karar vermekle yetkili kılınıyor. Bununla birlikte; güvenlik hizmetleri, yargı hizmetleri gibi sürekliliği zorunlu hizmetler dışında çalışan memur ve kamu görevlileri bakımından grev hakkının tanınmamış olması bir eksiklik olarak duruyor. 3) Emeklilere toplu sözleşmeden yararlanma hakkı getiriliyor: Yapılan değişikliğin bir sonucu da kamuda yürürlüğe girecek toplu sözleşmelerin emeklilerin mali haklarını da etkileyecek olması. Esasları kanunla düzenlenecek bu hususun emekli kamu personelinin gelir koşullarının iyileştirilmesinde olumlu etki yapması öngörülüyor. 4) Birden fazla toplu iş sözleşmesi yapılması ve uygulanması hakkı geliyor: Aynı iş yerinde, aynı dönem için, birden fazla toplu iş sözleşmesi yapılması ve uygulanmasına ilişkin yasak kalkıyor. Bu hükmün kaldırılmasıyla artık hem iş kolu seviyesinde hem de işletme ve iş yeri seviyesinde toplu iş sözleşmelerini aynı dönem içinde yapmak olanağı ortaya çıkıyor. 5) 12 Eylül rejiminin işçi sendikalarına yönelik düşmanlığını ifade eden hükümlerde temizlik yapılıyor: a) Grevdeki maddi zararlarda sendikaların sorumluluğu kalkıyor. Grev uygulamalarında kasta ve kusura dayalı olarak iş yerine maddi bir zarar verilirse kastın veya kusurun sahibi kim olursa olsun zarardan işçi sendikası sorumlu tutulurdu. Yapılan değişiklikle kusura dayalı zarar verme hallerinde artık sendikalara objektif sorumluluk yükleme hali ortadan kalkıyor. b) Yürürlükten kaldırılan diğer bir hüküm ‘Siyasi amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grev ve lokavtı, genel grev ve lokavt, iş yeri işgali, işi yavaşlatma, verimi düşürme ve diğer direnişler yapılamaz’ şeklindeki yasaktır. Yani bu değişiklik Türkiye sendikal hareketinin neredeyse kuruluşundan beri talepleri arasında yer alan siyasi amaçlı grev, genel grev, dayanışma grevi ve grev dışı mücadele yöntemlerine ilişkin anayasal yasakların ortadan kalkması anlamına geliyor. 6) Uyum yasalarının çıkarılması gerekiyor: Değişiklik paketinin neredeyse tüm içeriğine ilişkin ilgili yasalarda uyum düzenlemelerinin yapılması ve bazı yeni yasalar çıkarılması gerekiyor. Referandumdan evet çıkması halinde TBMM’nin yeni yasama yılında uyum yasaları için çok yoğun çalışacağı beklenmelidir. Bu uyum yasaları arasında sosyal haklara ilişkin değişikliklerle ilgili düzenlemelerin yapılması bakımından Sendikalar Kanunu ve Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu da var. Değiştirilen ve kaldırılan hükümlerle toplu pazarlık ve sendikal haklar konusunda daha ileri bir seviye geliyor. Ancak yeterli olmasa da anayasal seviyede genişletilen ve güçlendirilen hakların uygulamada devreye girmesi için toplu pazarlık ve sendikal haklarla ilgili yasalarda uyum değişikliklerinin yapılması gerekiyor. Benim asıl merak ettiğim uzun yıllar talep ettikleri değişiklikler gerçekleşmesine rağmen ‘hayırcı’ olarak tutum alan sendikal çevrelerin yasalarda uyum düzenlemeleri yapılacağı zaman nasıl davranacaklarıdır. Anayasa değişikliğine hayır ama yasalardaki ilerlemeye evet demeyi kendilerine izah edebilirler mi bilemem; ama eğer yasal değişikliklere de karşı çıkarlarsa bu tutumu çalışan kesimlere açıklayamayacakları ortada. Gözüken o ki konu yasa değişikliğine geldiğinde hayırcı çevreler bu değişikliği destekleyecekler. O zaman ‘Şimdi anayasa değişikliğine niye evet demiyorlar ki?’ gibi bir soru akla kaçınılmaz olarak geliyor. Bence bu alandaki hayırcı çevrelerin bir kez daha düşünmelerinde yarar var.” Radikal 14.08.2010
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|