![]() |
#1 |
![]() Orgeneral Başbuğ’un tespitleri
Son 6 aydır bölücü terör örgütünün eylemlerinin artması ve son olarak Dağlıca’da yaşananlardan sonra Türkiye, terörle yatıp terörle kalkıyor. Toplumun tüm kesimlerinde ve devletin bütün kurumlarında terörle ilgili hassasiyetin artması, bölücü teröre karşı toplumun kenetlenmiş olması, Türkiye Cumhuriyeti devletinin bekasını tehdit eden birinci tehlikenin bölücü terör olduğu bilincinin yerleşmesi iyi bir gelişmedir. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, daha 2007’nin baharında yaz aylarında terörün azacağının sinyallerini vermişti. Bölgeyi karış, karış dolaşan ve bölgedeki askeri unsurların terörle mücadele hazırlık seviyelerini sürekli denetleyen kuvvet komutanı o tarihlerde yılmadan usanmadan son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar kararlı ve kesintisiz bir mücadelenin sürdürüleceğinin mesajlarını vermişti. Terörle topyekün mücadelede, bugünkü kararlılığımızı o gün gösterebilseydik belki şu ana kadar ciddi bir mesafe almış olacaktık. Ancak, bahardan itibaren Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı ve genel seçim sürecine girmesi nedeniyle bu sorun pas geçildi. Bugün geldiğimiz noktada ise işi biraz abartmış durumdayız. Kamuoyunu gereksiz ve tehlikeli bir beklentiye soktuk. Devletin tüm güç unsurlarının kullanılarak bu sorunun kısa sürede çözülmesi beklentisi var, şimdi. Bu doğru bir beklenti değil. Terörle mücadele sabır isteyen bir süreçtir. Güvenlik boyutu düzenli klasik bir harpten farklıdır. Güvenlik boyutu gayri nizami harp yöntemi ile sürdürülmek durumundadır. Dağlıca’da yaşanan terör olayı ile ilgili doğru bilgilere dayanmayan birçok haber basında yer aldı. Bu haberler, terörle mücadele eden unsurların, moral ve motivasyonuna zarar verecek nitelikteki haberlerdi. Bu olaylarla ilgili toplumun bilmesi gereken seviyedeki bilgileri Genelkurmay Başkanı, ben dahil gazetelerin Ankara Temsilcileri ile paylaştı ve “haber yapıyorum derken terör örgütünün propagandasını yapmayın. Bölgede çalışan insanları rahat bırakın, işlerini yapsınlar” ricasında bulundu. Ama bu ricadan sonra çok bir şey değişmedi. Televizyonların canlı yayın araçları, kameraları bölgede ve sınırda neredeyse her şeyi naklen yayınlama yarışını devam ettirdiler. Bazı gazeteler de PKK’nın yayın organlarından edindikleri aslı-astarı olmayan haberleri manşetlerine taşıdılar. İki gün önce KKTC’nin kuruluş yıldönümü resepsiyonunda Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, son gelişmelerle ilgili düşüncelerini kamuoyu ile paylaşma ihtiyacı hissetti. Orgeneral Başbuğ’un tespitlerini şöyle özetlemek mümkün: 1- Dağlıca olayında ihmal yok. Tabur görevini kahramanca yapmıştır. Gerisi yalan haber. 2- Terörle mücadele için gerekli olan kaynağa ve her türlü teknolojik imkana sahibiz. 3- Şimdi sınır ötesi harekatın uygulama sürecindeyiz. Terörle mücadelede ilgili herkesi, özellikle de karar vericileri rahat bırakın ki süreci sağlıklı bir şekilde baskı altında olmadan yürütelim. 4- Sınır ötesi harekat terörü tam olarak bitirmez ama teröre ciddi darbe vurur. 5- Terör örgütü ile mücadele sadece askerin işi değil. Bunun çözümü için bütün kurumların koordinasyon içinde çalışması gerekiyor. 6- Terör örgütünün çözülmesi için, örgüte katılımı engelleyecek tüm tedbirleri almamız ve dağ kadrosunun çözülmesi için gerekli tüm adımları atmamız gerekiyor. 7- Medya terörle mücadelenin önemli ayaklarından birisi. Doğru haberle propaganda arasında ince bir çizgi var. Terörün ana silahı propaganda. Medya propagandaya alet olmamalı. Ön yargılı olmayan, doğru bilgiye dayanan eleştirilere açığız. Sayın Başbuğ’un tespitlerine katılıyorum. Personeline sahip çıkması önemli bir komutanlık hasletidir. Komutanına güvenmeyen, inanmayan bir asker verilen görevi başaramaz, inisiyatif kullanamaz, cesareti kırılır. Sayın Başbuğ’un Kara Havacılık Birliklerinin pilotları ile ilgili söyledikleri azdır. Onlar dünyanın en tecrübeli helikopter pilotlarıdır. Masa üstü kadar yere mermi yağmuru altında indiklerini biliyoruz. Telaşlanmayalım, gördüğünüz gibi devletin tüm kurumları bölücü terörle mücadele konusunda hiçbir dönemde olmadığı kadar kararlılar. Gerekli her şey yapılıyor. İyi bir koordinasyon var. Yeter ki biz gölge etmeyelim, onlara güç ve moral verelim. Neler Oluyor Nuri Elibol
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() ben dahil gazetelerin Ankara Temsilcileri ile paylaştı ve “haber yapıyorum derken terör örgütünün propagandasını yapmayın. Bölgede çalışan insanları rahat bırakın, işlerini yapsınlar
evet işlerini yapsınlar ama düzgün yapsınlar;geçmişinde pkk ile ilişkili askerleri,bu kadar stratejik bölgede nasil görevlendriyorlar;yoksa başka hesaplarımı vardı;başbuğun açıklaması sanki çocuk kandırıdr gibi ;o kişiler mahkemeden berat etmişlerdir o yüzden suçlu gibi davranamazdık diyor ;bırakın pkk davasından mahkemeye çıkmayı;ünv de okulun camına yazı yazdıkları için fişlenenlerin olduğu bir ülkede herhalde bu açıklama çokta inandırıcı olmasa gerek tabur vardı bölge ve zaten tabur kendi kendisine yeter takviye etmemize gerek yok diyor paşamız;peki kabul edelim o halde niçin 12 askerin şehit düştüğü uç bölge ye bahsettiği taburdan destek gelmedi yaralı askerlerin ifadesi bunu açıkça gözler önüne seriyor yardım çatışma bittikten 2,5 saat sonra geldi diyor askerler. ve paşamız bizi rahat bırakın derken yani bize soru sormayın diyor ve ne ilginçtir ki 2007 türkiyesinde ;demokrasi mücadelesi verilen 2007 türkiyesin den hiçbir gazeteci ;rütbelilere soru yöneltemiyor; sadece açıklamaları dinleyip baş sallıyor. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|