08-01-2009, 14:41 | #1 |
Orgeneral Başbuğ'dan açıklama geldi
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Aden Körfezi'ndeki deniz haydutluğuyla ilgili, ''Önemli olan istihbaratla, bunlar ne yapacaksa önceden haber alıp elimine etmeye çalışmak'' dedi. KKTC Silahlı Kuvvetler Günü dolayısıyla Merkez Orduevi'nde resepsiyon düzenlendi. Resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtlayan İlker Başbuğ, Aden Körfezi'nde deniz haydutlarına yapılan operasyonlarla ilgili soru üzerine, önemli olanın deniz haydutlarını önlemek ve caydırmak olduğunu, bu operasyonların da bu kapsamda gerçekleştirildiğini söyledi. ''TCG Gediz'' fırkateynindeki SAT komandolarının operasyon yaptığı korsanların teknede olmasının eleştirildiğini belirten Başbuğ, ''Korsanları illa ki gemi bulup gemiye mi bindirelim?'' dedi. Korsanların uyguladıkları yöntemin küçük tekneler kullanmak üzerine kurulu olduğuna işaret eden Başbuğ, asıl önemli olanın korsanların gemiye çıkmasının önlenmesi olduğunu kaydetti. Korsanlar gemiye çıktıktan sonra yapılabilecek çok şey kalmadığına dikkati çeken Başbuğ, ''Bunu kamuoyu çok iyi bilmiyor. Benim bildiğim kadarıyla gemiye çıkarak teröristlere müdahale eden bir tek Fransızlar var'' diye konuştu. Bir gazetecinin, uluslararası hukukta korsanlara müdahaleyle ilgili çalışmaların bulunduğunu hatırlatması üzerine Başbuğ, bu konuda hukuksal sorunların çok fazla olduğunu, yakalanan korsanlara uygulanacak statünün bile tartışmalı olduğunu kaydetti. Gemilerin üzerinde niçin güvenlik sistemi olmadığının da tartışıldığını ifade eden Başbuğ, kimi ülkelerin koruma şirketlerinden yararlandıklarını söyledi. Korsanların silahlı olduğunu, ancak yakalanacaklarını anladıklarında silahlarını attıklarını anlatan Başbuğ, ''Herhalde bunlar balık avlamaya çıkmadılar. Önemli olan istihbaratla, bunlar ne yapacaksa önceden haber alıp elimine etmeye çalışmak'' dedi. Bölgede 2 Türk savaş gemisinin farklı görev gruplarında faaliyet yürüttüklerini hatırlatan Başbuğ, ancak Türk gemilerinin emir komuta çerçevesinde kendilerine verilen görevleri icra ettiğini belirirken, şunları kaydetti: ''Şöyle bir yanlış kanaat olmasın; 'orada gemiler var. Her Türk gemisi giderken bunlar da peşine takılıyor.' Olabilir mi? Mümkün mü? Türk donanmasını yetiştiremezsiniz. Ancak olay olduğu zaman olaya emir komuta içinde müdahale edilir. Son olayda bir gemiye teröristler çıkmış. Müdahale edilebilir mi? Karar meselesi. Bizim bu müdahaleyi yapacak SAT birliklerimiz açısından sorun yok.'' Müdahale edilmesi durumunda mürettebattan da zayiat verilebileceğini ifade eden Başbuğ, müdahale için gemi şirketinin, gemi kaptanının ve siyasal otoritenin onayının gerektiğini, mürettebattan personel kaybı olup olmayacağını kimsenin gözardı edemeyeceğini, buna değip değmeyeceğinin değerlendirilmesi gerektiğini bildirdi. Başbuğ, korsanlık olayları sürdüğü sürece bölgede Türk savaş gemilerinin kalıp kalmayacağı yönündeki soru üzerine de bunun hükümetin ve TBMM'nin kararı olacağını kaydetti. Sorunun çözümünün Somali'nin kendi içinde gerçekleşmesi gerektiğine işaret eden Başbuğ, Somali'deki kimi limanların kontrol edilemediğini bildirdi ve ''Somali'deki düzeni sağlıklı hale getiremezseniz olay devam edebilir. Bu da farklı platformlarda tartışılıyor'' dedi. Önleyici istihbaratın nasıl sağlandığı konusundaki soru üzerine de Başbuğ, fırkateynler üzerindeki helikopterlerin çok önemli olduğunu ve istihbaratın havadan keşif olanaklarıyla sağlandığını dile getirdi. İlker Başbuğ, KKTC Silahlı Kuvvetler Günü dolayısıyla Merkez Orduevi'nde düzenlenen resepsiyonda, eski başbakanlardan Bülent Ecevit'in eşi Rahşan Ecevit ile sohbet etti. Kendisinin Kıbrıs Barış Harekatı döneminde genç bir kurmay yüzbaşı olarak Genelkurmay Plan ve Harekat Dairesi'nde görev yaptığını anlatan Başbuğ, Bülent Ecevit ile bu dönemde de pek çok platformda biraraya geldiğini söyledi. Kıbrıs Barış Harekatı'nın gerçekten büyük bir başarı olduğunu dile getiren Başbuğ, bu başarının önde gelen nedenlerinden birisinin de Ecevit ile dönemin Genelkurmay Başkanı Semih Sancar arasındaki uyum olduğunu bildirdi. Başbuğ, Kıbrıs Barış Harekatı sırasındaki görevini anlatırken de, ''Kıbrıs Barış Harekatı'nda gemilerin harekata başlama telsiz mesajını ben çektim'' dedi. Kıbrıs Barış Harekatı ile ilgili notları ve dokümanları topladığını belirten Başbuğ, Ecevit'in harekata ilişkin notları olup olmadığını sordu. Rahşan Ecevit'in, Bülent Ecevit'e ait 250-300 klasör not bulunduğunu ve bunları nasıl değerlendireceğini bilemediğini söylemesi üzerine Başbuğ, Rahşan Ecevit'e ''Bize verirseniz memnun oluruz'' dedi. Kıbrıs harekatının Silahlı Kuvvetler'i ilgilendiren bir konu olduğunu ve notların Silahlı Kuvvetler'de olmasında yarar bulunduğunu belirten Başbuğ, notları tasnif edebileceklerini ve değerlendirebileceklerini söyledi. Rahşan Ecevit de notları Türk Silahlı Kuvvetleri'ne vermekten mutluluk duyacağını bildirdi. Canlı yayında bulunan bir televizyon muhabirinin 3G teknolojisi kullanılan bir cep telefonunu kendisine uzatması ve ''3G teknolojisini kullanıp kullanmayacağını'' sorması üzerine Başbuğ, ''Gayet tabii teknolojiyi kullanacağız. Teknolojiye karşı olmak çok yanlış birşey'' dedi. Yalnız Türkiye'de değil tüm ülkelerde silahlı kuvvetlerin teknolojinin öncüsü olduğunu vurgulayan Başbuğ, ''Biz, 3G şeklinde değil ama görüntülü sistemleri 10 yıl önce kullanmaya başladık, kullanıyoruz'' diye konuştu. KKTC Silahlı Kuvvetler Günü pastasının Orgeneral Başbuğ tarafından kesildiği resepsiyonda, Türk Mukavemet Teşkilatı ile Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı'nı tanıtıcı film de izlendi. 'MESAJ VERMEMİZ GEREKİRSE VERİRİZ' Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, resepsiyonda elinde kağıt ve kalem bulunan bir gazeteciye dönerek, "Benden bir mesaj mı bekliyorsunuz?" dedi. Son dönemdeki gelişmelerle ilgili sorular üzerine de Orgeneral Başbuğ, "Mesaj vermemiz gerekirse veririz" yanıtını verdi. (AA)
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|