![]() |
#31 | |
![]() Alıntı:
hem kınamam benim şahsi kanaatim değil hadis ışığında yoksa elbette bunu dışında birisini kınamaktam Allaha sığınırım. ama şunu anladımki bu zamanda çoğu insanlar yaptıkları fasıklıkları cahillikten değil münafıklıktan yapıyorlar bunları gördükçe içim kan ağlıyor |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#32 | |
![]() Alıntı:
Tesettürsüzlük günahın 2 derekesi vardır.Birincisi; tesettür emri ayetine uymamasının vebali,2,incisi ise her erkeğin ona bakması neticesinde günahlarını üzerine almasıdır.Yani her bir erkeğin bakışı o kadının aleyhine olacaktır.Bu arada ona bakan erkek bu günahtan da muaf olmaz.Herkes baktığı ve baktırdığı nisbette üzerinde vebal taşımış olur. Sözün özü şudur; bir müslümanı ancak takva ehli olması kurtarır.Bundan başkası yol edinenler ahirette cezasız kalmayacaklardır. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#33 | |
![]() Alıntı:
lakin bu cümleyi çok tehlikleli buluyorum.. ben şahsım adına birçok başı açık ama namazında müthiş hassasiyet sahibi insanlar tanıyorum... bu insanların riyakar olmasını destekleyen hiçbir unsur yok. Namaz ve tesettür aynı mihverde ibadetler değil, namaz islamın başlı başına bir şartı... ve rabbimizin bize birçok müjdesi namazdandır... örneğin 'namazını tastamam kılan kuluma hesap sormaya haya ederim' 'söz veriyorumki namazını tastamam kılan kuluma hesap sormadan cennetime koyacağım' buyuruyor 2 hadisi kudside... şimdi madem öyle Rabbimizin Rahman Rahim ve Settar ismi celillerinin tecelli etmesini bekleyen ve uman bizler, namazında hassasiyet sahibi insanların bu tecelliyle diğer günahlarının affedilme veya örtülme ihtimalini düşünebilmeliyiz... öyleki bazen ahiret adına güvendiğimiz tesettürümüz namazımız hiç ummadığımız şekilde yüzümüze çarpılabilir! ama diğer yandan belki az ama derin bir ihlasla yapılan ibadetler sayesindede diğer tüm günahlar affedileribilr. biz bilemeyiz, çünkü biz Rabbimizin isimlerindeki sırları tam manasıyla bilmiyoruz.. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#34 | |
![]() Alıntı:
"Birilerine süslü püslü görüneceğim" diye komplekse kapılmak saplantılıktan öte birşey değildir.Tesettürlü giyinmeyi hafife almak emr-i ilahiyi dinlememek demektir.Zira küçük günahları küçük görmek büyük günahlara sebebiyet verir.Büyük günahları ise küçük görmek küfürdür.Her bir küçük günahı önemsemeden onu işlemeye devam edilirse Maazallah yarın hesap gününde dev gibi günahlarla gelmesi onun akibetinin korkunç olmasına sebep olur.Bu yüzden tesettürü İslam'a göre uygulamalı öyle süslü püslü dolaşarak ne idüğü belli olmayan moda tipi tesettürlerle kendilerini kandırmasınlar.Zira bu tip giyimlerden asla Allah'ın rızası yoktur. Aşağıda ki ayetler üzerinde çokça tefekkür etmeliyiz.. NİSA SURESİ-17. Allah'ın kabul edeceği tevbe, ancak bilmeden kötülük edip de sonra tez elden tevbe edenlerin tevbesidir; işte Allah bunların tevbesini kabul eder; Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir. 18. Yoksa kötülükleri yapıp yapıp da içlerinden birine ölüm gelip çatınca "Ben şimdi tevbe ettim" diyenler ile kâfir olarak ölenler için (kabul edilecek) tevbe yoktur. Onlar için acı bir azap hazırlamışızdır. Konu MEÇHUL ADAM tarafından (07-20-2012 Saat 17:43 ) değiştirilmiştir.. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#35 | |
![]() Alıntı:
o yüzden bu mihverde tartışmak zarar getirebilir.. yinede düşüncelerinze saygı duyuyorum.. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#36 |
![]() Doğru Doğrudur... Yanlış Yanlıştır... Helal Helaldir... Haramda Haramdır...! Hak ile Batıl birbirinden kesin çizgiyle ayrılmıştır...!!!
Bu ahvalde Hepimiz aynı Tebliğ noktasındayız... Bu itibarla Münazaralarımız edep, ahlak ve islami hassasiyet üzerinedir...! Lakin bir hakikat ortaya konmalıdır ki ! Hükümlerde Ruhsatlarda Üslup ''rıfk'', kavli leyyin'' kalpleri ısındırmak için bir stratejidir ! Hükümlerin yahut Ruhsatların ana fikri değildir...! Modern yahut çağdaş algıların Hakikate bir tarikat(yol, yahut yollara) dönüşmesi tamamlanma sürecine bağlı olarak hoş görülür !!! Bu itibar ile Edna kardeşimiz ve Yalçın üstadımız Üslup ve Algı perspektiflerinde iyi ve sammi niyetlerini genel ahkama bağlamasından anlayışla karşılasak bile İslami Hüküm ve Rushsat bağlamında yanıldıklarını söylemek icab eder...! Edna kardeşimiz ve Yalçın üstadımızın yanılmadığı nokta ve anafikir olacak kavram ise !!! Ötekileştirmenin şahsileştirilmesi, itham şeklinde negatif hale gelmesi hatta nefislerin körelmesi bağlamında oluşan merhametsizliğin yayılmasıdır !!! Bu manada tam olarak katılmak gereksede ! Üslup konusunun doğru anlaşılmadığını naçizane söyleyebilirim ! Bir naçizane örnekle ; Peygamberimizin sakalını okşayıp tehdit edip alay eden birine Sahabiler o ellerini vücudundan ayırırız demişlerdir ! Bu üslub günümüzde beğenilmiyorsa nedeni modern algılardır !!! Salt ile ''Kavli leyyin'' yahut Mağlubane durumun Galibane olmaması hakikati değiştirmez ! Sadece ''erteler'' oda ''zaruri, zaruret'' kavramının büyük bir içtihad harici olmasına bağlıdır !!! |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#37 | |
![]() Alıntı:
Fakat tesettür ayetini de reddetmiyorlar tabi, fakat nefislerine ağır geldiğini, aynı zamanda var olan bir kaç kusuru sebebiyle de, bu konuda samimi müslümanlara leke gelmemesini istemedikleri gibi sair sebepler gösteriyorlar. Veya çalışan personel olması veya tesettürlü bir şekilde iş hayatında belirli bir kariyere sahip olamayacakları gibi bir sürü sebep sunuyorlar.Ama temel nokta nefislerine ağır gelmesi... Hangimiz nefsimize ağır geldiği için bir çok ibadetten tembellik etmiyoruz ki. Bu kategorideki insanların samimiyetlerinden hiç bir şüphem yok tabi. Tesettüre bürünenlerin ekserisi de ayet bilgisi ışığında değil, aile baskısı ve toplum baskısı etkilidir. Şimdi bu sözümden sonra herkes tepki göstericek. Fakat çevremden örnek veriyorum kardeşim, hatta yakın ahbaplarımdan... Genel manada konuşmuyorum bu konudaki tepkilere cevap vermek istemiyorum.(dikkatinize sunarım ) Gerçi bu konu çok konuşuldu, çok konuşulmasının sebeplerinden bir tanesi de bireyin üzerinde taşıdığı bir ibadet şekli olmasıdır. Okuduğum ve tetkik ettiğim kadarı ile gerek ülkemizde gerekse bu forumda çok konuşulmasının ana sebebi budur ? Başka bir sebep yok. Konu Garibüzzaman tarafından (07-21-2012 Saat 04:32 ) değiştirilmiştir.. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#38 |
![]() Taklid-i iman ile tahkik-i iman arasında fark vardır.Tahkik-i iman tam anlamıyla hanif bir imandır,saftır temizdir.Allah katında makbuldür.Taklid-i iman ise, eh öylesine birilerin ön gördüğü taklid edilen imandır ki bu iman sahibinin Allah katında mesuliyeti vardır.Tesettür konusu ise taklid-i iman taşıyan zümre ameli ve imani yönde hakiki imana ermemişse onun tesettüre bürünmesi kendisine fayda vermez.Takvaca en üstün olanı Allah'ın rızasına uygun olan tesettürdür.Bu da çarşaf giymektir.Bundan sonrası ise Batı'nın ön gördüğü manto, pardesü gibi giysilerdir ki bunlarda pürüzlük vardır.Zira çarşafa bürünmek kadınların en çok çekindiği ve hoşlanmadığı tesettür giyim tarzıdır.Çarşafı hor görmek gerçek tesettürü hor görmek demektir.Günümüzün müslüman hanımları çarşafı pek sevmezler.Çünkü onlar için modaya uygun kıyafeti tesettürden sayarlar.nefislerine de çok ağır gelmektedir.Bu da onların takva ehli olmayışından ve de imanın zaafiyetinden kaynaklanmaktadır.Çarşaf giymek kadının vücut hatlarını belli etmez..Böylelikle erkeklerin kem gözlerinden korunmuş olurlar.
Konu MEÇHUL ADAM tarafından (07-21-2012 Saat 16:05 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#39 | |
![]() Alıntı:
verdiğiniz örneğin ben bu algının zıttını ispat eden bir örnek olduğunu düşünmüyorum.. çünkü bende burda modern algı dediğiniz meseleye örnek teşkil eden Efendimiz a.s.v. ın hayatından birçok hassasiyet örneği verebilirim... şahsım adına ben hükümlere yanlış deme küstahlığında bulunamam.. lakin bu meselede çağın başkalaştığını, sayın garibüzzamanında bahsettiği gibi bazı ibadetlerin tahkikden ziyade taklid olarak gerçekleştiği, batıllara bulandığı ama diğer yandanda insanların akıl mantık muhakeme ekseninde ikna olmayı bekledikleri bir çağ olmasını göz önünde bulundurabilmek icap eder...benim asıl savunduğum perspektif bu.. ve en baştada dediğim gibi zamanın en büyük problemi iman hastalığıdır, imani problemleri olan insanlara birilerinin boy boy resimlerini ibretlik göstererek bunlar örtülü çıplak gibi bir üslupla kimse hitap edemez... 100 kişiye bu yolla tebliğ yapılması belki 10ununa tesir eder, geri kalan 90 ınında helede gurur hastalığı varsa dahada ters teper.... ki çağ malesefki gurur kibir taklid çağı... neden bizim o her biri birer hazine olan müçtehid zatlarımız her biri ayrı yöntemler uygulamıştır?? bu soruyada cevap verilebilmeli... |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#40 |
![]() ve en baştada dediğim gibi zamanın en büyük problemi iman hastalığıdır,
imani problemleri olan insanlara birilerinin boy boy resimlerini ibretlik göstererek bunlar örtülü çıplak gibi bir üslupla kimse hitap edemez... 100 kişiye bu yolla tebliğ yapılması belki 10ununa tesir eder, geri kalan 90 ınında helede gurur hastalığı varsa dahada ters teper.... ki çağ malesefki gurur kibir taklid çağı... neden bizim o her biri birer hazine olan müçtehid zatlarımız her biri ayrı yöntemler uygulamıştır?? bu soruyada cevap verilebilmeli.. -------------------------------------------------------------------------------------- çok yerinde buluyorum.mezhep imanları da farklılıklar göstermişlerdir ve zannımca da hepside doğrudur.. ameller Niyetlere göredir. |
|
![]() |
![]() |