Sonbahar çırpınıyor penceremde.
Solgun güneşin kırılgan ışıkları rüzgârla titreşiyor. Güneş içeri girmenin mahcubiyetiyle bırakıyor rüzgârı dışarıda. Eskiler düşüyor içime. Çıtırdayan ahşap pencereler. Ses veren camlar. Her şeye inat içeri sızan rüzgâr. Ürperen perdeler.

Dışarıda bir hazan rüzgârı.
Etrafta hüzün. Yapraklar tek tek düşüyor. Bir müddet özgür ve bağımsız salınıyor sokaklarda, sonra ayaklar altında sürükleniyor. Ağacın dallarına tutunmuş olanlar ise direniyor. Yükseklerde mahfuz kalıyor.

Sokakta bir sonbahar rüzgârı.
Uzun eteklere rüzgâr değiyor. Titriyor giysiler. Kadın daha da bir kucaklıyor giysisini soğuk havada sıcaklığı olsun diye.

Eteklerde bir sonbahar rüzgârı…
Liseli kız eteklerini sakinleştirmeye çalışıyor. Pilisi etekler rüzgâra takılıyor. Etekle rüzgâr çekişiyor. Kız uçuşan eteklerini hafif rüzgârda elleriyle tutabiliyor. Ötelerden hız kazanarak gelen rüzgâr ellerin mukavemetini kırıyor.

Kalbimde bir sonbahar rüzgârı.
Utanıyorum.
Kız utanıyor mu diye bakıyorum. Sanırım eteklerine değen ilk rüzgâr değil. Yüreğime mahrem bir görüntünün acısı değiyor.

Örtümde bir sonbahar rüzgârı.
Nereden esti bu rüzgâr diyorum. 17. yüzyılda başlamış esmeye hafif hafif. Sonra 18. yüzyılda peçeler incelmiş, çarşaflar renklenmiş. 19. yüzyılda Tanzimatla çıkmaya başlayan kadın gazeteleri modayı gündeme getirmiş. Sonrası malum.

Gazeteye bakıyorum. “Tesettür modasının başkenti İstanbul.” diyor.
İçime bir kor düşüyor. Hissediyorum örtüme düşen koru. Biz daha önce de yaşamıştık bunları diyorum.
İbret alınmayan tekerrürlere hayıflanmak ne derece çare.
Tesettür firmaları teşhir firmaları gibi çalışıyor. Tesettür modası bu firmalara hangi boyutta hizmet veriyor? Kadının örtüsüne mi, ahret vebali gerektiren bir kazanca mı?

Tesettür ile tezahürü,
Tesettür ile teşhiri,
Tesettür ile amacı yalnız görünürlük kazandırmak olan modanın aralarındaki mantık farkını iyi bilmeli.

Dışarıda titrek bir sonbahar rüzgârı.
Penceremden bakıyorum. Rüzgâr güç kazanarak geliyor ormandan beri. Anlıyorum kış rüzgârları kapıda.
Örtün tüm açık kalan yerleri.
Kış rüzgârları için muhkem olunmalı.
Nuriye ÇELEĞEN