Öğrenci Seçme Sınavı'na (ÖSS) giren öğrencilerin yaşamış olduğu sorunları anlatan "3 Saat" isimli belgesel filmle ilgili bir söyleşi düzenlendi.

Eğitim-Sen Samsun Şubesi'nin organizesinde Arel Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Serdar M. Değirmencioğlu ve yazar-yönetmen Dr. Can Candan tarafından hazırlanan filmin söyleşisine Eğitim-Sen Samsun Şube Başkanı Kenan Gülçiçek, Eğitim-Sen üyeleri, ÖSS'ye hazırlanan öğrenciler ve üniversite öğrencileri katıldı. Devlet Su İşleri (DSİ) Konferans Salonu'nda 2 saat süren belgeselde 6 öğrencinin ÖSS'ye hazırlanırken yaşadıkları sıkıntı ve stres anlatılıyor. Filmin ardından katılımcıların film hakkındaki yorumları dinlendi.
Yazar ve yönetmen Dr. Can Candan, belgesel filmde 2004 yılında ÖSS'ye giren 6 lise son öğrencisinin yaşadıklarını anlatmaya çalıştıklarını söyledi. Candan, ÖSS'nin her yıl 2 milyona yakın öğrencinin ve ailelerinin yaşadıkları bir travma olduğunu ve bu yaşanan travmanın bireysel boyutuna dikkat çekmek istediklerini belirtti.
Arel Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Serdar M. Değirmencioğlu ise, yıllardır milyonlarca gencin eğitim ve öğrenim haklarının "Ne yapalım Türkiye şartlarında başka yöntemi yok bu işin" saygısızlığı ile ellerinden alınmakta olduğunu, bu durumun doğa kanunuymuşçasına bu sistemden kar elde edenlerin çabaları ve herkesin kabulü ile devam etmekte olduğunu ve yaşanan bu toplumsal soruna hazırladıkları filmle tepki göstermek istediklerini söyledi.
Eğitim-Sen Samsun Şube Başkanı Kenan Gülçiçek, sendika olarak hiç kimsenin okuma hakkının elinden alınmamasını istediklerini, şu anda yapılanın üniversitede okumak isteyen milyonlarca gencin maalesef elinden alındığını ve bunu yapmaya kimsenin hakkı olmadığını ifade etti.


İHA

2009'DAN SONRA SINAVLARIN HEPSİNE AYRI AYRI GÜNLERDE GİRELECEK BU FİLİM İÇİN BİRAZ GEÇ KALMIŞLAR....

Ya herkes böyle diyor da, sınav dışında nasıl bir metod uygulanabilir ki Türkiye de? ABD metodu mu uygulansın? İngiltere metodu mu yoksa? Malesef biliyoruz ki ülkemizde rüşvet, adam kayırma almış başını gitmiş. Sınav yerine başka bir şey olsa o zaman görürüm ben asıl bu söylenenleri...
Bir de aşırı abartanlar, ölüm kalım meselesi haline getirenler var ki, işte sınavın asıl problemi o kişiler. Kendilerini telef ediyorlar resmen ya hu... Yetmezmiş gibi onları gören normal insanlar da strese kapılıyor. Valla "hayat 3 saate sığmaz" deyip kendine bahane üretenleri de gördüm geçen sene. Allah ilmi isteyene verdiğine göre, ilmi istemeyi bilmek lazım. Bahane üretmek değil. Katsayı vs. gibi saçma şeyleri içinde barındırsa da bu sınav, uygulanabilecek en güzel yöntemdir.
Ha yeni sistemi pek bilmiyorum ama yeni sistemle sınava girecek olanlar daha bir memnun. Ayrıca hükümetimiz sağolsun, ülkemizde üniversitesiz şehir de bırakmıyor. Artık üniversiteye giriş kolaylaşacak, sınav da insanların hayatını felç etmekten vazgeçecek gibi duruyor yavaş yavaş. Tabi gönül ister ki her şey en adil şekliyle olsun. İnşallah'da olur.