OYAK kendi çalışanlarını fişlemiş - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Necip Fazıl** · 10-13-2012, 08:58

OYAK SGS Genel Müdür Yardımcısı, tutuklu sanık Tarık Özyılmaz’ın, bilgisayarında şifreli olarak kaydedilen ve şifresi kırıldıktan sonra açılan belgelerde, OYAK çalışanlarının; “Müdür cemaate bağlı”, “Geçmişte yurtlarda kaldı”, “Şeriat uzmanı”, “Tesettürlü”, “Tesettürlü bayanlar gece vardiyasında çalışır” olarak fişlendiği görülüyor. Özyılmaz, “Bu belgeler suç teşkil eden belgeler değildir. Bu bilgiler şahsımın ve OYAK’ın şirket sırrıdır” dedi.

Alparslan Arslan'ın, Danıştay saldırısından bir gün önce Danıştay binasının önünde keşif yaptığı görüntülerin yer aldığı harddiske müdahale ederek keşif görüntüleri silen OYAK Savunma ve Güvenlik Sistemleri (SGS) A.Ş.'nin yeni bir skandalı ortaya çıktı.
“Danıştay saldırısına ilişkin kamera kayıtlarının silinerek delillerin karartıldığı” iddiasına ilişkin eski OYAK Savunma ve Güvenlik Sistemleri (SGS) Genel Müdürü Orhan Çoban'ın da aralarında bulunduğu 4'ü tutuklu 10 sanığın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yapılan 5. duruşmada; Danıştay saldırısı olduğu dönemde OYAK SGS Montaj Bakım Elemanı olarak çalışan Murat Ünal'ın savunması alındı. Murat Ünal, OYAK SGS'ye hijyen uzmanı olarak girdiğini, elektronik mezunu olduğu için montaj bakım elemanı olarak görevine devam ettiğini, 2007 yılında OYAK SGS'den ayrıldığını söyledi. Ünal, Danıştay saldırısından 3 ay önce 13 Şubat 2006 tarihinde Danıştay binasına gittiğini, kayıt cihazında saat ayarı yaptığını kaydetti.

OYAK, KENDİ ELEMANLARINI FİŞLEMİŞ

OYAK SGS A.Ş.'nin, OYAK şirketlerinde çalışanlar hakkında istihbarat çalışmasında bulunduğu, çalışanları “Müdür cemaate bağlı”, “Geçmişte yurtlarda kaldı”, “Şeriat uzmanı”, “Tesettürlü” ve “Tesettürlü bayanlar gece vardiyasında çalışır” olarak fişlediği anlaşıldı. Fişlemeyi yapan tutuklu sanık OYAK SGS Genel Müdür Yardımcısı Tarık Özyılmaz, Mahkeme Başkanı Ali Alçık'ın sorusu üzerine, “Konusu suç teşkil eden belgeler değildir. Bu bilgiler şahsımın ve OYAK'ın şirket sırrıdır” dedi.

KARAHASANOĞLU'NUN YAZISI OYAK SGS'NİN BİLGİSAYARINDA ÇIKTI

Tutuklu sanık Barış Demirtaş'ın bilgisayarında ise, gazetemiz yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu'nun Alparslan Arslan'ın Ergenekon sanıklarıyla aynı okulda okuduğuna ilişkin “Bunların hepsi tesadüftür, tesadüf!” başlıklı yazısının çıktığı belirlendi. Danıştay Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Engin Çakmak'ın odasındaki bilgisayarın emniyet tarafından incelenmediği belirtildi. Danıştay saldırısı olduğu dönemde Danıştay binasının güvenliğini sağlayan kayıt cihazı Mehmet Engin Çakmak'ın odasında bulunuyordu.

“BİZ BU İŞİ YAPTIK, OLAY NEREYE GELDİ, VİCDANLARI NASIL SİLECEN”

Mahkeme Başkanı Ali Alçık, Murat Ünal'a, Doğan Boztaş'la yapmış olduğu telefon görüşmesini sordu. Alçık, Murat Ünal'a, Doğan Boztaş'a, “Ofise geliyorum. Biz bu işi yaptık. (Danıştay'da) Elektrik tesisatı yok. Sürekli atıyordu. Hepsi eksiklik. Olay nereye geldi, Vicdanları nasıl silecen” dediğini hatırlattı ve “Bu telefon görüşmesinde geçen ‘Vicdanları nasıl silecen' ifadesiyle neyi anlatıyorsun?” diye sordu.Murat Ünal, “Bilirkişi raporuna ilişkin haberler çıktı. Şirketten 2007 yılında ayrıldım. Kızgınlık belirtisi” dedi. Mahkeme Başkanı Ali Alçık, tutuklu sanıklar Barış Demirtaş ve Tarık Özyılmaz'ın bilgisayarından alınan imaj raporlarını sordu. Demirtaş, “Bu notlar OYAK'ın kendi kullanıcılarının notlarıdır. İncelendiğinde kime ait olduğu görülecektir. Bana ait değildir. Yedekleme sırasında ben de kalmıştır” dedi.

“BU BİLGİLER OYAK'IN ŞİRKET SIRRIDIR”

Mahkeme Başkanı Ali Alçık, Özyılmaz'ın bilgisayarında bulunan dosyalarda, OYAK şirketlerinde çalışan kişilerle ilgili yaptıkları istihbarı çalışmaları sordu. Özyılmaz, bilgisayarında şifreli olarak kaydedilen ve şifresi kırıldıktan sonra açılan belgelerde, “Tesettürlü, “Tesettürlü bayanlar gece vardiyasında çalışır”, “Müdür cemaate bağlı”, “Geçmişte yurtlarda kaldı”, “Şeriat uzmanı” şeklindeki ifadeleri yer almasını şöyle anlattı: “Bilgisayarımdaki bilgilerin tamamı OYAK SGS'ye gönderilmek üzere hazırlanmış dosyalardır. Bunlar, şirket içi yazışmalara giren bilgi alışverişi, risk analizleri ve tehditlerle ilgilidir. Bunlar bir ihtiyacın karşılanması sonucu hazırlanmıştır. Bu bilgiler ilgisiz kişilerle paylaşılmamıştır. Konusu suç teşkil eden belgeler değildir. Bu bilgiler şahsımın ve OYAK'ın şirket sırrıdır.”

ENGİN ÇAKMAK'IN BİLGİSAYARINA İNCELEME YAPILMAMIŞ

Ankara Emniyet Genel Müdürlüğü'nden, İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen yazıda; Danıştay Başkanlığı'nın güvenliği sağlayan ve Danıştay Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Engin Çakmak'ın odasında bulunan kayıt cihazının bulunduğu bilgisayarlarda herhangi bir araştırma yapılmadığı bildirildi. Danıştay'dan kamera kayıtları yapan bilgisayarların harddisklerin alınarak incelendiğini belirten Ankara Emniyet Müdürlüğü, kayıt yapabilen Genel Sekreter Yardımcısı odasındaki bilgisayarda inceleme yapılmadığını belirtti.

DANIŞTAY'DA SALDIRIYLA İLGİLİ KAYIT YAPABİLEN BİLGİSAYAR İNCELENMEMİŞ

Sanık Orhan Çoban, önceki duruşmada genel sekreterin odasındaki bilgisayarda kamera görüntülerinin izlenip, kayıt yapılabildiğini söylemişti. Bu ifade üzerine mahkeme, Danıştay'a yazı yazarak Genel Sekreter Yardımcısı'nın odasında bulunan bilgisayarın durumunu sordu. Danıştay tarafından İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen yazıda, saldırının yapıldığı dönemdeki genel sekreter tarafından kullanılan bilgisayarın hala muhafaza edildiğini belirtti. Bu cevap üzerine mahkeme hemen harekete geçti. Danıştay'a yeni bir yazı gönderen mahkeme, söz konusu bilgisayarın bir an önce davanın görüldüğü İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesini istedi. Mahkeme, Danıştay'ın yanı sıra bir yazı da Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne yazdı. Mahkeme, Emniyet'e “Danıştay Genel Sekreter Yardımcısı odasındaki bilgisayar incelendi mi?” diye sordu. Emniyetin cevabı bugün mahkemeye ulaştı. Söz konusu soruşturma kapsamında Danıştay'dan kamera kayıtları yapan bilgisayarların harddisklerinin alınarak incelendiğini belirten Ankara Emniyet Müdürlüğü, kayıt yapabilen Genel Sekreter Yardımcısı odasındaki bilgisayarda inceleme yapılmadığını belirtti.

ANA GİRİŞ KATINDAKİ ŞALTERLER İNDİRİLMEDİ

Danıştay Başkanlığı; Danıştay binasındaki kayıt cihazının her akşam 19:00-20:00 arasında kapatıldığını, sabah 07:00-08:00 arasında tekrar açıldığını, bu durumun kayıt cihazına hasar verdiğine ilişkin iddialarla ilgili mahkemeye yazı gönderdi. Danıştay Başkanlığı, 2006 Mayıs ayında Sivil Savunma uzmanlarının nöbetçi memurları tarafından Danıştay binasındaki şalterlerinin indirildiğini bildirildi. Sivil Savunma Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen yazıda ise, üst katlardaki şalterlerin indirildiğini, Danıştay binasının güvenliğini sağlayan cihazların bulunduğu ana giriş katındaki şalterlerin indirilmediği bildirildi.

HER GÖRÜNTÜ GERİ DÖNDÜRÜLÜR

Mahkeme heyeti; Sanık avukatları tarafından mahkemeye sunulan bilimsel mütalaaya ilişkin raporu hazırlayan bilirkişi Çağlar Ülküderner'i dinledi. Ülküderner, saldırıya ilişkin görüntülerin geri dönülmez biçimde silinmesinin çok zor olduğunu belirterek, saldırıdan bir gün önce silinen dosyaları da geri getirdiğini iddia etti. Ülküderner, “Bir kaydı geri dönüşü olmayacak şekilde silmeniz için onu kazımanız gerekir. Ben ilk 43 görüntüyü çok çaba sarf etmeden geri getirdim. 466 dosya da geri döndürülebilir. Geri döndürülemeyecek şekilde silindi diye bir şey yok” dedi. Duruşmanın ilerleyen saatlerinde de, bilirkişinin harddisk üzerinde bulduğu birisi Danıştay binasının içerisinde, ikisi de dışarıda olmak üzere üç görüntü izlendi.

DAVA ERGENEKON İLE BİRLEŞME YOLUNDA

“Danıştay saldırısının delillerinin karartılması'' davası dosyasının ''Ergenekon'' dava dosyasıyla birleştirilmesi
konusunda İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nden görüş alınmasına karar verildi. Dava kapsamında, saldırı olduğu dönemde Danıştay'da görev yapan genel sekreter ve genel sekreter yardımcılarının da aralarında olduğu bazı görevlilerin tanıklığına başvurulacak.
Tutuklu sanıklar Orhan Çoban, Mustafa Tarık Özyılmaz, Yavuz Selim Kavaklıoğlu ve Barış Demirtaş'ın, kuvvetli suç şüphesini gösteren olgular bulunması sebebiyle tutuklu hallerinin devamına karar veren mahkeme; davayı 9 Kasım tarihine erteledi.

Yeni Akit

10-13-2012, 08:58	#1
Kullanıcı Adı Necip Fazıl	OYAK kendi çalışanlarını fişlemiş OYAK SGS Genel Müdür Yardımcısı, tutuklu sanık Tarık Özyılmaz’ın, bilgisayarında şifreli olarak kaydedilen ve şifresi kırıldıktan sonra açılan belgelerde, OYAK çalışanlarının; “Müdür cemaate bağlı”, “Geçmişte yurtlarda kaldı”, “Şeriat uzmanı”, “Tesettürlü”, “Tesettürlü bayanlar gece vardiyasında çalışır” olarak fişlendiği görülüyor. Özyılmaz, “Bu belgeler suç teşkil eden belgeler değildir. Bu bilgiler şahsımın ve OYAK’ın şirket sırrıdır” dedi. Alparslan Arslan'ın, Danıştay saldırısından bir gün önce Danıştay binasının önünde keşif yaptığı görüntülerin yer aldığı harddiske müdahale ederek keşif görüntüleri silen OYAK Savunma ve Güvenlik Sistemleri (SGS) A.Ş.'nin yeni bir skandalı ortaya çıktı. “Danıştay saldırısına ilişkin kamera kayıtlarının silinerek delillerin karartıldığı” iddiasına ilişkin eski OYAK Savunma ve Güvenlik Sistemleri (SGS) Genel Müdürü Orhan Çoban'ın da aralarında bulunduğu 4'ü tutuklu 10 sanığın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yapılan 5. duruşmada; Danıştay saldırısı olduğu dönemde OYAK SGS Montaj Bakım Elemanı olarak çalışan Murat Ünal'ın savunması alındı. Murat Ünal, OYAK SGS'ye hijyen uzmanı olarak girdiğini, elektronik mezunu olduğu için montaj bakım elemanı olarak görevine devam ettiğini, 2007 yılında OYAK SGS'den ayrıldığını söyledi. Ünal, Danıştay saldırısından 3 ay önce 13 Şubat 2006 tarihinde Danıştay binasına gittiğini, kayıt cihazında saat ayarı yaptığını kaydetti. OYAK, KENDİ ELEMANLARINI FİŞLEMİŞ OYAK SGS A.Ş.'nin, OYAK şirketlerinde çalışanlar hakkında istihbarat çalışmasında bulunduğu, çalışanları “Müdür cemaate bağlı”, “Geçmişte yurtlarda kaldı”, “Şeriat uzmanı”, “Tesettürlü” ve “Tesettürlü bayanlar gece vardiyasında çalışır” olarak fişlediği anlaşıldı. Fişlemeyi yapan tutuklu sanık OYAK SGS Genel Müdür Yardımcısı Tarık Özyılmaz, Mahkeme Başkanı Ali Alçık'ın sorusu üzerine, “Konusu suç teşkil eden belgeler değildir. Bu bilgiler şahsımın ve OYAK'ın şirket sırrıdır” dedi. KARAHASANOĞLU'NUN YAZISI OYAK SGS'NİN BİLGİSAYARINDA ÇIKTI Tutuklu sanık Barış Demirtaş'ın bilgisayarında ise, gazetemiz yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu'nun Alparslan Arslan'ın Ergenekon sanıklarıyla aynı okulda okuduğuna ilişkin “Bunların hepsi tesadüftür, tesadüf!” başlıklı yazısının çıktığı belirlendi. Danıştay Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Engin Çakmak'ın odasındaki bilgisayarın emniyet tarafından incelenmediği belirtildi. Danıştay saldırısı olduğu dönemde Danıştay binasının güvenliğini sağlayan kayıt cihazı Mehmet Engin Çakmak'ın odasında bulunuyordu. “BİZ BU İŞİ YAPTIK, OLAY NEREYE GELDİ, VİCDANLARI NASIL SİLECEN” Mahkeme Başkanı Ali Alçık, Murat Ünal'a, Doğan Boztaş'la yapmış olduğu telefon görüşmesini sordu. Alçık, Murat Ünal'a, Doğan Boztaş'a, “Ofise geliyorum. Biz bu işi yaptık. (Danıştay'da) Elektrik tesisatı yok. Sürekli atıyordu. Hepsi eksiklik. Olay nereye geldi, Vicdanları nasıl silecen” dediğini hatırlattı ve “Bu telefon görüşmesinde geçen ‘Vicdanları nasıl silecen' ifadesiyle neyi anlatıyorsun?” diye sordu.Murat Ünal, “Bilirkişi raporuna ilişkin haberler çıktı. Şirketten 2007 yılında ayrıldım. Kızgınlık belirtisi” dedi. Mahkeme Başkanı Ali Alçık, tutuklu sanıklar Barış Demirtaş ve Tarık Özyılmaz'ın bilgisayarından alınan imaj raporlarını sordu. Demirtaş, “Bu notlar OYAK'ın kendi kullanıcılarının notlarıdır. İncelendiğinde kime ait olduğu görülecektir. Bana ait değildir. Yedekleme sırasında ben de kalmıştır” dedi. “BU BİLGİLER OYAK'IN ŞİRKET SIRRIDIR” Mahkeme Başkanı Ali Alçık, Özyılmaz'ın bilgisayarında bulunan dosyalarda, OYAK şirketlerinde çalışan kişilerle ilgili yaptıkları istihbarı çalışmaları sordu. Özyılmaz, bilgisayarında şifreli olarak kaydedilen ve şifresi kırıldıktan sonra açılan belgelerde, “Tesettürlü, “Tesettürlü bayanlar gece vardiyasında çalışır”, “Müdür cemaate bağlı”, “Geçmişte yurtlarda kaldı”, “Şeriat uzmanı” şeklindeki ifadeleri yer almasını şöyle anlattı: “Bilgisayarımdaki bilgilerin tamamı OYAK SGS'ye gönderilmek üzere hazırlanmış dosyalardır. Bunlar, şirket içi yazışmalara giren bilgi alışverişi, risk analizleri ve tehditlerle ilgilidir. Bunlar bir ihtiyacın karşılanması sonucu hazırlanmıştır. Bu bilgiler ilgisiz kişilerle paylaşılmamıştır. Konusu suç teşkil eden belgeler değildir. Bu bilgiler şahsımın ve OYAK'ın şirket sırrıdır.” ENGİN ÇAKMAK'IN BİLGİSAYARINA İNCELEME YAPILMAMIŞ Ankara Emniyet Genel Müdürlüğü'nden, İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen yazıda; Danıştay Başkanlığı'nın güvenliği sağlayan ve Danıştay Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Engin Çakmak'ın odasında bulunan kayıt cihazının bulunduğu bilgisayarlarda herhangi bir araştırma yapılmadığı bildirildi. Danıştay'dan kamera kayıtları yapan bilgisayarların harddisklerin alınarak incelendiğini belirten Ankara Emniyet Müdürlüğü, kayıt yapabilen Genel Sekreter Yardımcısı odasındaki bilgisayarda inceleme yapılmadığını belirtti. DANIŞTAY'DA SALDIRIYLA İLGİLİ KAYIT YAPABİLEN BİLGİSAYAR İNCELENMEMİŞ Sanık Orhan Çoban, önceki duruşmada genel sekreterin odasındaki bilgisayarda kamera görüntülerinin izlenip, kayıt yapılabildiğini söylemişti. Bu ifade üzerine mahkeme, Danıştay'a yazı yazarak Genel Sekreter Yardımcısı'nın odasında bulunan bilgisayarın durumunu sordu. Danıştay tarafından İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen yazıda, saldırının yapıldığı dönemdeki genel sekreter tarafından kullanılan bilgisayarın hala muhafaza edildiğini belirtti. Bu cevap üzerine mahkeme hemen harekete geçti. Danıştay'a yeni bir yazı gönderen mahkeme, söz konusu bilgisayarın bir an önce davanın görüldüğü İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesini istedi. Mahkeme, Danıştay'ın yanı sıra bir yazı da Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne yazdı. Mahkeme, Emniyet'e “Danıştay Genel Sekreter Yardımcısı odasındaki bilgisayar incelendi mi?” diye sordu. Emniyetin cevabı bugün mahkemeye ulaştı. Söz konusu soruşturma kapsamında Danıştay'dan kamera kayıtları yapan bilgisayarların harddisklerinin alınarak incelendiğini belirten Ankara Emniyet Müdürlüğü, kayıt yapabilen Genel Sekreter Yardımcısı odasındaki bilgisayarda inceleme yapılmadığını belirtti. ANA GİRİŞ KATINDAKİ ŞALTERLER İNDİRİLMEDİ Danıştay Başkanlığı; Danıştay binasındaki kayıt cihazının her akşam 19:00-20:00 arasında kapatıldığını, sabah 07:00-08:00 arasında tekrar açıldığını, bu durumun kayıt cihazına hasar verdiğine ilişkin iddialarla ilgili mahkemeye yazı gönderdi. Danıştay Başkanlığı, 2006 Mayıs ayında Sivil Savunma uzmanlarının nöbetçi memurları tarafından Danıştay binasındaki şalterlerinin indirildiğini bildirildi. Sivil Savunma Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen yazıda ise, üst katlardaki şalterlerin indirildiğini, Danıştay binasının güvenliğini sağlayan cihazların bulunduğu ana giriş katındaki şalterlerin indirilmediği bildirildi. HER GÖRÜNTÜ GERİ DÖNDÜRÜLÜR Mahkeme heyeti; Sanık avukatları tarafından mahkemeye sunulan bilimsel mütalaaya ilişkin raporu hazırlayan bilirkişi Çağlar Ülküderner'i dinledi. Ülküderner, saldırıya ilişkin görüntülerin geri dönülmez biçimde silinmesinin çok zor olduğunu belirterek, saldırıdan bir gün önce silinen dosyaları da geri getirdiğini iddia etti. Ülküderner, “Bir kaydı geri dönüşü olmayacak şekilde silmeniz için onu kazımanız gerekir. Ben ilk 43 görüntüyü çok çaba sarf etmeden geri getirdim. 466 dosya da geri döndürülebilir. Geri döndürülemeyecek şekilde silindi diye bir şey yok” dedi. Duruşmanın ilerleyen saatlerinde de, bilirkişinin harddisk üzerinde bulduğu birisi Danıştay binasının içerisinde, ikisi de dışarıda olmak üzere üç görüntü izlendi. DAVA ERGENEKON İLE BİRLEŞME YOLUNDA “Danıştay saldırısının delillerinin karartılması'' davası dosyasının ''Ergenekon'' dava dosyasıyla birleştirilmesi konusunda İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nden görüş alınmasına karar verildi. Dava kapsamında, saldırı olduğu dönemde Danıştay'da görev yapan genel sekreter ve genel sekreter yardımcılarının da aralarında olduğu bazı görevlilerin tanıklığına başvurulacak. Tutuklu sanıklar Orhan Çoban, Mustafa Tarık Özyılmaz, Yavuz Selim Kavaklıoğlu ve Barış Demirtaş'ın, kuvvetli suç şüphesini gösteren olgular bulunması sebebiyle tutuklu hallerinin devamına karar veren mahkeme; davayı 9 Kasım tarihine erteledi. Yeni Akit

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)