CEZAYI REJİM SORUNU YAPTI


Öymen'den Doğan'a tam destek
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Doğan Grubu'na kesilen 826 milyon TL'lik vergi cezasına karşı çıktı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Doğan Grubu'na kesilen 826 milyon TL'lik vergi cezasının grubu sindirmeye ve ürkütmeye dönük bir baskı unsuru olduğunu ileri sürdü.

Bunu bir rejim sorunu olarak gördüklerini belirten Öymen, bu cezanın yabancı yatırımcıyı da ürküteceğini savundu.

Partisinin Bursa İl Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenleyen Öymen, Doğan Grubu'na kesilen vergi cezası konusunda hükümeti eleştirdi. Doğan Grubu'na yapılan bu muamelenin 'bir siyasi baskı, sindirme, ürkütme operasyonu' olduğunu iddia eden Öymen, yabancı basının da eleştirdiğini kaydetti. Başbakanın eleştirilere tahammül edemediğini aktaran Öymen, "Başbakan hala basına boykottan söz ediyor. Bildiğiniz bir ülkede başbakan var mı bunları yapan. Bir demokraside böyle bir şey olabilir mi? Basın özgürlüğüne saygı göstermeyen bir rejimin adına demokrasi denilebilir mi? Bu bir demokrasi ayıbıdır ve 7emokrasinin geleceğine indirilen bir darbedir." dedi.

Gruba verilen cezanın dolar değeri olarak 400 milyon doları aştığını anımsatan Öymen, şöyle konuştu: "Doğan Grubu bazı şirketlerinin bir bölümünü bir yabancı firmaya satmış. 11 ay müfettişler didik didik aramışlar. Ve sonunda bir yabancı kuruluşa satılırken, şu tarihte satıldı, bu tarihte gösterildi gibi hiç kimseyi tatmin etmeyen bir gerekçe bulmuşlar. Suyu siz aşağıdan yukarı bulandırıyorsunuz diyerek bu gruba baskı yapıyorlar. Bunun bir ekonomik boyutu da var. Yabancı firma ortaklığı vardır burada. Yabancı yatırımcıyı bu ürkütmeyecek midir? Acaba bizim de başımıza böyle bir hukuksuzluk gelir demeyecekler midir?"

Cezanın Deniz Feneri olayıyla da bağlantısı olduğunu ileri süren Öymen, Başbakan'ın bizzat Aydın Doğan'ı hedef alması ve 'sizin kirli çamaşırları ortaya çıkartacağım' demesini eleştirdi. Grubun yaptığı yayınlarla hükümetin bam teline bastığını iddia eden Öymen, şöyle devam etti: "Bunun acısını çıkartmaya çalışıyorlar. Ellerindeki devletin bütün imkanlarını kullanarak basını susturmak istiyorlar. Bu basın özgürlüğüne yapılacak en büyük saldırıdır. Uluslararası basın kuruluşları bugün Türiye'de basın özgürlüğü hakkının geriye gittiğini söylüyorlar. Kadın erkek eşitliğinde geriye gidiyor. Kadınların devlet yönetiminde üst düzeyde görev almasında geriye gidiyor."

"BİR CHP'Lİ BU GİBİ TİCARİ İŞLERE ARACILIK YAPAMAZ"

Öymen, Mehmet Sevigen'in istifasının sorulması üzerine de, Sevigen'in yapması gerekeni yaptığını söyledi.

Sevigen'in aleyhine pek çok iddia ortaya atılıldığını ve bu iddiaların bazılarının yasaların suç saydığı nitelikte olduğunu hatırlatan Öymen, "Para aldığına dair, kaset olduğuna dair iddialardı. Bırakınız mahkeme kararları iddiaları kanıtlayacak bir belge ortaya konamadı. 8,5 dakikalık bant denildi bu bant ortaya çıkmadı. Zaten bir tek belge ortaya koyun bir hemen gereğini yapalım denildi. Hiçbir şey çıkartılamadı. Ama sayın Sevigen bir ticari alışverişe aracılık yaptığını kabul etti. Biz de bunun doğru olmadığını açıkladık. Yani bir CHP'li parti yöneticisi bu gibi ticari işlerde aracılık yapmaz. Bunu doğru bulmadık. O bakımdan istifa kararı vermesi kendisi için doğru olmuştur, parti için doğru olmuştur. Bir taraftan da diğer iddialarda bulunanların bu iddialarını ispatlamasını bekliyoruz."


(CİHAN)