![]() |
#1 |
![]() ![]() Hüseyin Yayman, vefatının 17. yılında Özal’ı yazdı. Yayman, analizinde Özal-Demirel karşılaştırması yaparken Demirel’in katıksız bir İnönücü, Özal’ın ise romantik bir reformcu olduğunu belirtti... Turgut Özal, ölüm yıldönümünde bu yıl da büyük kalabalıklar tarafından hasretle anıldı. Değişik şehirlerde toplanan kalabalıklara bakıldığında Özal’a duyulan sevgi ve özlemin her yıl daha da büyüdüğü görülüyor. Özal’ın yaptıklarının, söylediklerinin ve vizyonunun anlamı her yıl daha fazla anlaşılıyor... Yaşadığı dönemde ‘düşüncelerinin insanlar tarafından ancak on yıl sonra anlaşılacağını’ söyleyen Özal, hayattayken hakkı teslim edilmemiş ‘sessiz bir devrimci’ idi. Gerçekten de on yıl dahi geçmeden Özal’ın fikirlerinin anlamı çok daha iyi görüldü. Her ne kadar bugün dahi onu anlamayanlar ve fikirlerine düşmanlık yapanlar olsa da o artık milletin vicdanında yer alıyor. Özal’a ve onun fikirlerine gösterilen ilgi, siyaset yapan ve gelecekte siyaset yapmayı düşünenler tarafından iyi tahlil edilmesi ve doğru okunması gereken bir duygu dünyasını temsil ediyor. Toplum, Özal’ı neden bu kadar seviyor? Vefatının üzerinden on yedi yıl geçmiş olmasına rağmen insanlar onu neden hala unutamıyor? Siyaset sınıfının bu sorulara vereceği cevaplar hem kendilerinin hem de partilerinin kaderini tayin edecek... Bizim kuşağın siyasal ve toplumsal bilinci Özal zamanında oluştu. Ona sebep bizler için Özal normal bir devlet adamı olmanın ötesinde yüz yıllardır kaybettiğimiz özgüvenimizin geri kazanılması manasına geliyordu... Özal’ın otuz yıl önce attığı tohumlar bugün altın bir kuşak ve yeni bir Türkiye doğurdu... ÖZAL’IN, DEMİREL’DEN 10 FARKI... 1. Demirel eski dünyanın ve soğuk savaş döneminin aktörü iken Özal ise yeni dünyanın ve yeni dünya düzeninin aktörü idi... Demirel ne kadar SSCB lideri Brejnev dönemine aitse Özal o kadar Reagan dönemine aitti. 2. Demirel, katıksız İnönücü iken Özal ise romantik bir devrimciydi... Demirel fikriyat bakımından Cumhuriyetin 10. yılına, Özal ise 100. yılına aitti... 3. Demirel kötü bir reel politikçi ve bir dönem siyasetçisi iken Özal ise gerçek bir reformcu ve sahih bir öncüydü... 4. Demirel ‘yaşlıların ve köylü bir Türkiye’nin’ Başbakanı iken Özal ‘gençlerin ve şehirli bir Türkiye’nin’ Başbakanı idi. Demirel, Beethovenci; Özal ise İbocuydu... 5. Demirel şehirlerarası yolların, manyetolu telefonun ve mektup döneminin Başbakanı iken Özal otoyolların, GAP’ın ve hızlı treninin mimarıydı. 6. Demirel parlamenter sistemin yılmaz savunucusu Özal ise başkanlık sisteminin kesin inançlısı idi. 7. Özal üç hürriyetin (düşünce-inanç-teşebbüs) savunucusu iken Demirel sadece teşebbüs hürriyetinin savunucusuydu... 8. Demirel sağda gözüküp aslında solda olan sözde bir demokrat iken Özal samimi bir demokrat ve yenilikçi dindardı... 9. Demirel, 12 Mart ve 12 Eylül’de askeri görünce şapkasını alıp gitmeyi tercih ederken Özal ise Kara kuvvetleri Komutanı Necdet Öztorun’u emekli etti. Demirel’in Cumhurbaşkanı adayı Orgeneral Faik Türün’dü, Özal’ın kendisi Cumhurbaşkanı oldu. 10. Demirel’in gazetecileri Cüneyt Arcayürek, Yavuz Donat, Rauf Tamer ve Kurtul Altuğ iken Özal’ın gazetecileri Mehmet Barlas, Cengiz Çandar, Hasan Cemal ve Yavuz Gökmen’di.
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|