ÖZDEMİR: O SÖYLEMLER CEMAATE OPERASYON HAZIRLIĞI





Analiz - 15 Aralık 2013 13:59
"Yakın dönemde gördüğümüz siyasi bir 'kriminallleştirme' filminin yeniden vizyona girdiğini görüyoruz. Her dönemin olduğu gibi bu dönemin de yeni aktörleri, gazetecileri ve tarafları var."

Bürokraside tasfiye iddiaları ile başlayan, dershane taslağının ortaya çıkması ile devam eden ve 2004 MGK kararlarındaki "Gülen'i bitirme planı"nın öğrenilmesi ile artan AKP-"cemaat" tartışmaları üzerine değerlendirmelerde bulunan Radikal'den Cüneyt Özdemir, bugünkü yazısında çarpıcı bir tespite yer verdi.

Cemaate yönelik "çete", "yapılanma", "cunta" gibi söylemlere dikkat çeken Özdemir, "Bu söylemler aslına bakarsanız önümüzdeki dönem cemaate yönelik olası bir operasyonun altyapısını da hazırlıyor." dedi.

Özdemir, son dönemde Twitter'daki hareketliliği de "Düdüklü tencere demokrasimizin düdüğü Twitter’da ötüyor!" şeklinde değerlendirdi.

İşte, Cüneyt Özdemir'in yazısının ilgili bölümü:

Sanırım son olaylardan sonra gökkubede cemaat üzerine yazılmayan bir şey kalmadı. Bütün bu yazılan, çizilenlere baktığımızda benzerlerine yakın dönemde gördüğümüz bir ‘şeytanlaştırma’ söyleminin bugün cemaat için yürürlüğe girdiğini görüyoruz. Belki de tarihinde ilk kez birileri cemaat hakkında açıktan ‘çete’ diye yazıyor. Bürokrasi içindeki cemaatçilerin adını ‘yapılanma’ olarak anıyor. Açıktan ‘cunta’ yakıştırması yapıyor.

Bu söylemler aslına bakarsanız önümüzdeki dönem cemaate yönelik olası bir operasyonun altyapısını da hazırlıyor. Öyle bir psikolojik ortam oluştu ki şu aralar patlayacak ilk seks kasetinin ihalesi Gazeteci ve Yazarlar Vakfı hangi basın açıklamasını yaparsa yapsın cemaatin üzerine kalabilir. Yakın dönemde gördüğümüz siyasi bir ‘kriminallleştirme’ filminin yeniden vizyona girdiğini görüyoruz. Her dönemin olduğu gibi bu dönemin de yeni aktörleri, gazetecileri ve tarafları var. Yine altını çizerek söyleyelim... Aynı filmi seyretmekten bıktıysak bunun çözümü bireysel özgürlüklerin güvence altına alındığı, hukuk ve demokrasinin sınırlarının net çizildiği bir ‘yeni anayasa’ ve bu anayasanın tavizsiz uygulanacağı bir ekosistemde mümkün olacaktır.


SOSYAL PATLAMA ‘BASKIDAN’ PATLADI
Siyasetin yeni arenası sosyal medya, özellikle de Twitter oldu. Geçen yıla kadar taraftar guruplarının, Justin Bieber hayranı ergenlerin ve Gülbencilerin başını çektiği TT listelerini artık cemaat, AK Parti, MHP hatta Melih Gökçekçiler, Mustafa Sarıgülcüler ve elbette Kadir Topbaşçılar belirlemeye başladı. Sadece Türkiye’de olsa yine iyi... Bütün dünya TT listesini artık onlar belirliyor.

Sosyal medyanın patlaması, Twitter’ın bu kadar çok kullanılması ne yazık ki iyiye işaret değil! Bir sıkışmanın, bir boşluğun sonucu sosyal medyaya böylesine büyük ilgi olduğunu sanırım hiç kimse itiraf edemiyor. Türkiye’nin dünyanın en korkunç basın özgürlükleri ülkesinden sayılmasının sonucu bu ilgi patlaması yaşanıyor.



Zira Twitter hâlâ sansürün olmadığı, savcıların soruşturmalarının aksadığı, yani işlerin ‘höt, zöt’le yürümediği bir mecra. Daha doğrusu, özgür basının yerini almış olan tek mecra. Bu yüzden böylesine siyaset konuşuluyor olmasından gurur duymak yerine biraz daha üzerinde durup düşünmekte fayda var. Düdüklü tencere demokrasimizin düdüğü Twitter’da ötüyor!