04-01-2009, 11:19 | #101 |
Bakınız işte yazılarımı nasıl okuduğunuz ve çarpıttığınız ortada. Bende 12 Eylülden önce bu denli türban krizi olmadığını söyledim. En basitinden de o dönemin filmlerine bire bakın isterseniz.Hiç mi dini bütün yoktu evet vardı. Ayrıca,islamda alkol sonradan yasaklandı. İslam'ın ilk zamanlarında serbestti. Bunu da unutmayın. Yani 12 Eylülden önce namazını kılan kılıyordu, meyhanesine giden gidiyordu ve hiç bir şekilde bu denli kamplaşma kutuplaşma olmamıştı. İslamcı partilerin türban üzerinden rant savaşları nedeni ile sizler ve bizler ayrımı oluştu. Sizin mantığınızla gidersek, BÜYÜK ÖNDER ATATÜRK türkçe ezan okunmasını ibadetlerin türkçe yapılması için yasa çıkartmış ve bu bir süre uygulandıktan sonra, maalesef ki ATATÜRKten sonra bu yasa değiştirilmiştir.
|
|
04-01-2009, 11:33 | #102 |
Ayrıca evet, o 5 şartın içinde zina yok lakin çok eşlilik var. Bu da yadsınamaz bir gerçek. Tek farkı, birinde islami prosedür var diğerinde yok. Hatırlar mısınız? Bir süre önce bir haber yayınlanmıştı. ''Arap ülkelerinde erkekler, cinsel ilişkiye girecekleri zaamn bir hayat kadını ile imam nikahı yapıyor ve işleri bittiğinde ise, telakki selasiye ile boşanıyorlar'' diye. Peki buna ne diyeceksiniz. Acaba şimdi bu zina mı oluyor yoksa, evlilik mi acaba hangisi siz karar verin. Bir başka haberde de Arabistanın en büyük dinden sorumlu adamı ''on yaşındaki kızla evlenilebilir'' diye bir fetva çıkartmıştı. Daha bu ve bunun gibi örnekleri vermek mumkün. Ama hala daha kamusal alanda türban tartışılıyor. Şu bir gerçek ki, bu ülkede Büyük Önder'in çıkartmış olduğu kılık kıyafet kanunu mevcuttur. Bu kanuna göre, Türk halkının, giyimi içerisinde türban, çarşaf v.s. yoktur.
|
|
04-01-2009, 11:43 | #103 | |||
Alıntı:
peki bakalım daha önceki yazılarında gerçekten de 12 EYLÜLDEN ÖNCE BU DENLİ TÜRBAN KRİZİ OLMADIĞINI mı söylemiş, yoksa başka bir şey mi? Buyrun: Alıntı:
Alıntı:
Hem ulusalcı, hem yalancı! tartışmaya bile değmez. Ya yazdığını bilmiyor (çünkü başka yerlerden araklıyor) ya da yazdıklarına sahip çıkamayacak kadar fikir yoksunu. |
||||
04-01-2009, 11:45 | #104 | |
Alıntı:
İSlamın 5 şartı arasında başörtüsü yok diyen adam şimdi O 5 ŞARTIN İÇİNDE ÇOK EŞLİLİK VAR diyor... Sen HANGİ iSLAMDAN BAHSEDİYORSUN? Ulusalcıların yeni bir dini mi var? yeni bir din mi geliştirdiniz? Komikler Arkadaşlar gülmek isteyenler buraya gelsin |
||
04-01-2009, 11:54 | #105 |
bana göre partimizin oylarının düşüş sebepleri bazı il ilçe ve beldelerde yanlış adaylarla çıkılması ve rakip partilerin halkça sevilen adaylarla çıkmalarıdır bu yerel seçimdi şimdi Ak Parti oyları düştü diye havalara giriyolar genel seçimlerde derslerini bir kez daha alıcaklar...
|
|
04-01-2009, 12:01 | #106 |
dün arkadaşımla aramda geçen muhabbeti anlatırsam sanyorum herkez anlar bu düşüş(!) nedenini:
seçimlerden konuşurken Bartın'da oturan bir arkadaşım vardı ona sordum ne oldu kime oy verdin diye. o da MHPye oy verdiğini söyledi. Peki neden ak partiye vermedin dedim. o da dedi ki Bartın dedi adaya oy verir aday çok kaliteliydi o aday ak partide olsa ona verilirdi dedi. haklısın dedim bu seçim parti seçimi değil aday seçimi bu demek oluyorki kaliteli adaylar gösterememişiz yada adaylarımızı yeteri kadar tanıtamamışız...... bence sebep budur |
|
04-01-2009, 12:55 | #107 |
Alınan bu sonuçtan mutluyuz.
Önümüzde ki seçimlerin iktidarı yine bellidir. Doğan medya Grubu ve Cumhuriyet Halk Partisi mensupları oluşan bu ortamı değerlendirme telaşındalar. Ama bir gerçek var ki; %34, %43 %47 %38'le dört dönemde lider olan bir parti var. En son alınan oran bile bizi tek başına iktidar yapmaya yeterli. Genel seçim-yerel seçim arasındaki havanın farklılığını göz önüne getirdiğimiz zaman aldığımız oy oranının hiçte düşük olmadığını görebilmekteyiz. |
|
04-01-2009, 13:40 | #108 |
ALINTI(ALİ ÜNAL):
"1) Ekonomik kriz. Bunun iki boyut var: biri harici küresel boyutu, bunda AK Parti'nin dahli azdır; diğeri iktidara geldiğinden beri gelir bölüşümünü düzeltememesi, işsizliğe çare bulamaması ve reel ekonomiden çok mali piyasalardaki makro dengeleri koruyarak başarılı olduğunu iddia etmesi. Türkiye'nin hesapsız ve dizginsiz olarak küresel ekonomiye entegre olması, hem iç piyasaları hem toplumun direnç noktalarını kırdı, bu da mesela komşularımıza göre krizi daha ağır hissetmemize sebebiyet verdi. 2) Kürt politikasının tamamen çökmüş olması. Bunun üzerinde ayrıca duracağım. 3) R. Tayyip Erdoğan'ın halka yakın duruşuna rağmen, parti etrafında toplanmış bulunan ilk halkanın seçmene yabancılaşması, varoşlardan kopması. "Mağdur" olmaktan çıkıp "mağrur" imajına bürünmesi. 4) İdari/bürokratik merkezle entegre olduğuna ilişkin gelişen kuşkular. 5) Başarısız belediyeler. 6) Aday tespitinde hatalar. 7) Seçim kampanyasında takip edilen kavgacı üslup. 8) CHP'nin açılımları. 9) SP'nin yeni aktörler ve yeni bir dille sahneye geri dönmesi. 10) Lider ile seçmen arasında ara siyasi kademeler, etkili aktörler yoktur. 11) Küresel ekonomik krizle birlikte liberal felsefenin çökmesi ve bunun partinin vurgu yaparak öne çıkardığı siyasi ve ideolojik kimliğini havada bırakmış olması. " |
|
04-01-2009, 13:45 | #109 |
Bunların dışında resmi olmayan güneydoguda seçime gelmeyen sahısların yerine sahte imza ile oy kullanılması ve sandık basında insanların yönlendirmelerine karsı sandık memurlarının ve polislerin sessiz kalması !
Nerden mi biliyorum ? Ben diyarbakır'da askerim ! |
|
04-01-2009, 13:52 | #110 |
bence en büyük etken adayların gerçekten halk tarafından sevilen ve istenen kişilerin olup olmadığı bilinerek yapılmıyor olmasıdır
ikinci sebepte aday adayıyken aday olamayan akpartili olduklarını söyleyen menfaat budalası vatan hainleridir bir gün önce ölümüne ak partili olan kişi menfaatleri karşısında bir gün sonra ak parti düşmanı olursa olacak budur |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|