Fener Rum Patrikhanesi, aralarında 1924'te Atatürk'ün emriyle el konulan Galata'daki Meryem Ana Kilisesi'nin de bulunduğu üç kilisenin iadesi için tarihinde ilk kez Türkiye'de yargıya başvuracak




"DAVA AÇACAĞIZ"
Fener Rum Patrikhanesi Sözcüsü Peder Dositheos, kurumlarının 1924'de el konulan Galata'daki üç kilisenin kendilerine iade edilmesini istediklerini dile getirerek dava açacakların söyledi.


"ELİMİZDEN ALINDI VE KULLANIMA KAPATILDI"
18'inci yüzyıldan beri kendilerine ait olduğunu idda ettiği kiliselerin iadesinin Patrikhane için manevi anlamları olduğunu söyleyen Dositheos "Kilisenin manevi değeri cemaatimiz için çok büyüktür. Günümüzde kullanılmadıklarını öğrendik" dedi.


"BURADA ERGENEKON TOPLANTILARI YAPILIYOR"
Kiliselerin iadesi için başlatılacak hukuk mücadelesi Fener Rum Patriği Bartholomeos, tarafından da doğrulandı. Aya Yani ile Aya Nikola kiliselerine 1965'te el konulduğunu dile getiren Patrik Bartholemeos, "20 yıl boyunca hükümetimize iade talebini hep dile getirdim. Ancak herhangi bir yanıt alamadım" demişti. Üç kilisenin de Patrikhane'den alınıp akarlarıyla birlikte Papa Eftim ailesine verildiğini kaydeden Bartholomeos, "Papa Eftim aforoz edildi. Rum toplumuna ait herhangi bir mülk üzerinde hak iddiası söz konusu değil. Burada Ergenekon toplantılarının yapıldığı biliniyor" ifadelerini kullandı.


EFTİM'İN KIZINA ERGENEKON KELEPÇESİ
Galata'daki kiliselerin bağlı olduğuTürk Ortodoks Patrikhanesi'nin (TOP) 1922'de Türk bağımsızlık mücadelesini destekleyen Pavlos Karahisarithis tarafından Kayseri'de kuruldu. Önce ismini Papa Eftim yapan Karahisarithis, daha sonra Zeki Erenerol olarak değiştirdi. Kendi Sinod'unu (meclis) kuran Erenerol, kendisini tüm Ortodoks cemaatinin temsilcisi ilan etti. 1924'te merkezini Kayseri'den Galata'ya taşıdı. TOP, Doğu Ortodoks Kilisesi tarafından tanınmıyor. 2008'de Papa 3'üncü Eftim'in kızı Sevgi Erenerol, Ergenekon kapsamında tutuklanırken halen kilisenin temsilciliğini yapan ağabeyi Ümit Erenerol da gözaltına alınmıştı.











Kaynak

İşgal döneminde Fener-Rum patrikhanesi düşman için çalışmıştı. Düşman İstanbul'a girdiğinde, patrikhane ilk iş olarak Bizans bayrağı açmış ve çan sesleriyle ezan seslerini susturulmaya çalışmıştı. Vahidettin Han'a olmadık tehditler, bu papazlar vasıtasıyla iletildi. İstanbul'da İngiliz elçiliği de yapan bir papaz, 1918'de Mustafa Kemal'i Osmanlı'nın hristiyanlara yaptığı kötülükleri işgal devletlerinin öğrenmesi durumunda, Osmanlı'nın büsbütün yok olacağını söyleyerek tehdit etmiştir. Mustafa Kemal'le daha sonra tekrar görüşmek istediğinde ise kapı dışarı edilmiştir.

Şimdi kalkmışlar, mallarımızı istiyoruz diyorlar. Bu ne yüzsüzlük? Eğer mallarını geri almak istiyorlarsa, önce geçmişte bize yaptıklarının hesabını versinler. Patrikhaneye açtıkları kahpe bizans bayrağının hesabını versinler. Ezanı susturmak istemelerinin hesabını versinler.

Sadece yüz bulduklarını düşünüyorum, Başbakanımızın azınlık malları ile ilgili verdiği karardan sonra bir öz güven geldi...

http://www.akpartiforum.com/azinlik-....html?t=156519

kesinlikle hakli bir istek...

Neden haklı Akıncı? Birincisi Sevban kardeşimizin verdiği linke bir bak. Adamlardan zaten satın alınmış. İkincisi satın alınmasa bile, bu kafirler Osmanlı'ya ihanet etmedi mi? İstanbul'un işgalini fırsat bilip 1919'da İstanbul'a Bizans bayrağı çekmedi mi? En zayıf anımızda Yunanistan'ın megola idea hayalini hayata geçirmeye kalkmadılar mı? İngilizlerle iş birliği yapıp biz ingilizlerin kılıcıyız demediler mi?

Fatih'ten bu yana bunlara ne kötülüğümüz oldu? Ne kötülük yaptık ki, İstanbul'da ezan sesini susturmaya çalıştılar? Şimdi bunlar nasıl haklı olabilir? Bana kalsa sadece malı mülkü değil, Fener-Rum Patrikhanesini toptan kapatmak gerekirdi.

Dersen ki bu ülkede Hristiyan kardeşlerimiz de var, onlar için zaten hain olmayan bir Türk Ortadoks patrikhanesi kurulmuştu. Zaten mallar da onların kullanımına verildi. Bunun neresi adil değil?

osmanliya ihanet eden turklerde var camilerimi kapatalim...
adam ibadethanesini istiyor hakkidir...
minare yasagiyla bir farki yok bence...

Caminin imamı ihanet etmişse, elinden alır, düzgün bir imama verirsin. Fener Rum Patrikhanesi Müslümanlara zulmetti, Yunan'a İngiliz'e destek oldu. Ceza olarak elindeki ibadethane başka bir patrikhaneye verildi. Bence bunda hiçbir adaletsizlik yok. Bir arkadaşımızın dediği gibi bunlar yüz bulsun, yarın Ayasofya'yı da isterler.